Seyahat fotoğrafçılığı nedir nasıl yapılır?
TeknoSeyir'de yeni bir bölüme başlıyoruz. BasÇek adlı bölümümüzde fotoğrafçılığın hem donanımına hem de tekniklerine değineceğiz. Editörümüz ise Barış Özkök. Barış Özkök, donanım konularının yanına fotoğrafçı kimliği ile derinlik ve renk katacak. İlk konumuz seyahat fotoğrafçılığı.
Barış Özkök kimdir?
Barış Özkök
Fotoğrafçı, Yönetmen
1982 Üsküdar doğumlu. Aslen İstanbul Eyüplüdür. 12 Yaşında yaz tatillerinde başladığı mesleğinde en iyiyi hedefledi. Çağının en iyilerinden eğitim almaya çalıştı. Pek çok alanda tecrübe sahibi oldu. Genç yaşlarında set fotoğrafçılığıyla başlayan sinema sektöründeki tecrübeleri onu görüntü yönetmen yardımcılığına kadar getirdi. Moda çekimleri ve reklam çekimlerinde fotoğrafçılık ve yönetmenlik yaptı. Türkiye de dijitalle ilk tanışan fotoğrafçılardan biri oldu (1999).
E-ticaret sitelerinin kurulmaya başladığı tarihlerde e-ticaret sitelerinde fotoğraf editörü olarak çalıştı. Pek çok sitenin stüdyolarının ve alt yapılarının kurulmasında yardımcı oldu.
Düğün organizasyonlarında da çok geniş bir tecrübeye sahip olan Barış Özkök, düğün günü hikayesi kavramının Türkiye de oturmasını sağlayan birkaç öncü fotoğrafçıdan biridir.
Şu anda kendi ismini taşıyan bir prodüksiyon ajansı olan Barış Özkök, düğün organizasyonları, Katalog çekimleri, moda Çekimleri, Firma tanıtım filmleri ve Reklam çekimleri gibi pek çok alanda hizmet vermektedir. İnternet sitesinden ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Kendisi ayrıca çok yakında faaliyete geçecek düğün organizasyonları üzerine bir internet dergisi projesi üzerinde çalışmaktadır. Gelinin Rehberi isimli dergi de, düğün üzerine eksiksiz her türlü bilginin yer alacağı bir proje üzerinde çalışmaktadır. Gelişmeleri http://www.gelininrehberi.com dan takip edebilirsiniz.
Özkök, son olarak TeknoSeyir ve Basçek'te fotoğraf editörlüğü görevini üstleniyor.
Abi bu gerçekten iyi oldu.
Beklediğim konulardan biri.
55 dakika aşdınız abiler 😀
abinin anlatımı bence şahane çok akıcı konuya hakim başarılı olmuş. Devamı gelir umarım
İlk programımız ve konuşacak çok şey birikmiş 🙂 Sabrınız için teşekkürler 🙂
İşte bu guzel oldu 🙂
Hoşgeldiniz 🙂
müthiş bir bölüm çok faydalı olacaktır....
Süper bir konu seçmişsiniz sezon başında 😀
TeknoSeyir ailesine hoşgeldiniz. İnşaAllah Güzel Bölümler görürüz.
Abi Kandınları Niye Ağırtsın o kadar çanta taşıyorlar alışkınlardır.
Seyahat deyince bi heyecanla @salihcln videosumu diye bakmıştım 🙁
Tamda benim sipariş verdiğim ekpmanlar ne tesadüf arkadaş 😀 http://teknoseyir.com/durum/129276
Fotorafçılık konusunda bu bilgilere çok ihtiyacım vardı 🙂 Teşekkürler !
pöf yarına kaldı izleyemem şimdi bunu ben :/
@gamsizm abi bildiğin zengin kalkışı yaptın 😀
Barış bey hoşgelmiş, gayet de yakışmış. Hem bilgili, hem doğal hem samimi. Hayırlı uğurlu olsun.
10 numara bir abimiz hoş gelmiş video uzun ama sürükleyiciydi. (hep uzun video isterim şahsen ama bana göre 1 saat tam sınır sonrası sıkabiliyo)
Slik 504qf ii mis.
Hoşgeldin Barış abi 🙂
Serinin devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.
benzer bi programı aynı şekilde yalçın aydın'la eski bas-çek videolarında vardı...
yalnız yalçın ayrılmayaydı iyiydi...
keşke bi tanede nikon sever birini bulsaydınız da eşitlik olsaydı
iyi geceler. Ben Nikon düşmanı falan değilim yanlış anlaşılmasın. Sadece profesyonel yaşantımda Canon kullanmayı tercih ettim. 18 Senelik meslek hayatımda Mamiya dan tutun da dijital zamanında çıkan ve artık çıkmayan tüm marka ve modelleri kullandım. Bazı sebepler beni Canon a itti. Senelerce 2. makinam d70 olmuştur mesela. Stüdyo da d70 – 80- 90 ve 7100 şu anda benim 2. makinamdır. Ben Canonun renklerine ve Nikonun keskinliğine, Fuji nin renk sıcaklığına, ama Tüm filmli makinaların da hazzına aşık bir fotoğrafçıyım. Lütfen yanlış anlaşılma olmasın 🙂
@baris_ozkok Barış bey, anladığım kadarıyla profesyonel hayatta daha çok Canon tercih ediliyor. Sanırım sebebi de lens çeşitliliği ve Nikona göre üst seviyelerde daha ucuz olması.
@dramorey Aslında bakılacak olursa son yıllar haricinde aslında Canonun lens ve ekipmanloarı hep daha pahalıydı. Benim Tercihimin ve genelde piyasanın tercihinin başlıca sebepleri var. Benim için 2 etmen çok etkili oldu. 1. si Teknik olarak renkleri her zaman daha stabil. Yani basitçe anlatırsak Nikonlarda ne kadar ayar yaprsanız yapın renklerin içerisinde yabancı renkler karışmakta. Mesela ben düğün çekimlerinde siyah olan damatlığı Canon ile tam siyah olarak alabilirken, nikon ile çekilen fotorğaflarda siyahın içinde Bizim magenda tabir ettiğimiz kirli bir mor hare bulunmakta. Bunu anlamak için çok keskin bir göze gerek var. Herkes hemen anlayamayabilir. 2. neden ise Canonun video performansı ve öncülüğü bizim 2. bir makina taşıma ağırlığıdan kurtarmasıydı. Nikon ne yazık ki daha yeni yeni video performanslarını Canon seviyesine çıkartabildi. En basit anlatımla Ben mark II kullanırken gündüz fotoğraf çekiminden akşam klip çekimine aynı makinayla geçiyordum. Nikonda D700 de video özelliği yoktu 🙂
@baris_ozkok nikon ile ilgili bu " magenta tabir ettiğiniz kirli bir mor hare" tabirini gerçekten anlayamadım, sanırım sizin kadar profesyonel olmadığım için. Belki size denk gelen lenste öyle bir sorun vardı, yada eski sorunlu bir nikon ile çalışıyordunuz sizden rica etsem başka modeller ile de deneme yapabilirmisiniz ?
Fakat öyle bir söylemişsinizki sanki bu Nikon' un genel sorunu gibi algılanıyor. Böyle birşeyi ilk kez sizden duyuyorum, rica etsem detaylı açıklayabilirmisiniz acaba ? Nikon larda gözüken "magenta tabir ettiğiniz kirli bir mor hare " ne anlama geliyor ?
Teşekkür ederim
Cevabınız için teşekkür ederim Barış bey. TS' ye hoş geldiniz.
Canon candır, Nikon canan 🙂
adam amma gereksiz laf geveliyor ha. teknoseyirde böyle değildi hiç, bilgi verilir yorumu yapılır geçilirdi. güzel seri başlamış ama bu program 55 dakika değil 45 dakikada yapılabilirdi barış bey biraz daha seri olmaya çalışsın.
Biraz süre verelim. Herkes anadan doğma kamera önünde konuşmaya başlamıyor 🙂 Bence muhabbet iyidir, ne kadar uzun o kadar iyi benim için aslında 🙂
10 Dakka için bu kadar eleştiri yapılır mı aga sen bi öl de gel Allahısen.
basçek'e destek çıkılmasından dolayı son derece mutluyum. çok güzel olacak. lpye rakip geldi gibi bu arada. barış abi de konuşmayı çok seviyor 🙂
onun dışında ne zaman anlatacaklar diye beklediğim en sağda zavallı,boynu bükük battery grip'e acıdım. madem söz etmeyecektiniz niye heveslendirdiniz aleti 🙂
İzlerken benimde aklıma geldi gerçekten Levent abinin fotoğraf konusunda uzmanlaşmış hali gibiydi
Bence aynasızları hafife almamak lazım tahminimce 10 senelik süreçte dslrlar sonynin ortaformat sensöre girmeyiyle ucuzlayarak sadece ortaformatlarda normal kullanıcıların kullanacağı şeklile gelecek.
Ben aynasız makine kullanan birisi olarak kendimce avantajlarını saymaya çalışayım.
Neredeyse 1dx'in vizör büyüklüğüne yakın vizör öyleki 5dmark3 yada d800 harici her makinenin vizörü çok ufak geliyor.
O kazulet gibi lens hariç kışın cepte kullanabilme avantajı (nex-7 + 16-70za)
Çok sayıda çok kaliteli leica m bayonetli voiglander ve zeiss lensleri kullanabilme.
Her zaman sıkılmadan yanınızda taşınabilirlik ki her zaman fotoğraf çekmeye hazır olabilme imkanı.
Bence dez avantajı af(a600de büyük oranda aşılmış ancak hala spor çekmek için uygun değil) ve tele objektiflerle zor kullanım, gene sony özelinde f2.8 zoom lens olmayışı gene nex özelinde mantıklı büyüklükte vertical grip olmaması leica m ve olympuslarda çok güzel seçenekler var a7yede yapılmış ancak saçma bir şekilde adaptöre uyumlu olması için çok büyük yapılmış ve ikinci bir opsyon olarak küçüğüde yapılmalıydı.
Benin acizane görüşlerimdir paylaşmak istedim gene beklentim sonynin çok daha yüksek çözünürlüklü bir oled evf yapması halihazırdaki evf çok kaliteli ancak gelişme durmamamalı diyede düşünüyorum.
arkadaşlar bana 250 300 lirayı asmayacak en iyi kompak makine lazım sizce bu nedir?
2. el nex serilerine bakmanızı öneririm yada gene 1100d veya d3100de olabilir kompakt maknineye boşuna para vermeyin derim.
Sıfır olarak Canon SX 150 IS tavsiye ederim. 200 TL. Manuel, yarı otomatik ayarlanabiliyor. Ayrıca odak noktasını istediğiniz gibi ayarlıyabiliyorsunuz.
İkinci el alırım diyor iseniz DSLR'i inceleyebilirsiniz.
Video'daki fotograf Kauai adasindaki Kalalau sahil seridindeki daglara ait, super bir trekking yoludur!
Bilen bilir Aloha 🙂
Guzel bir acidan cekilmisini eklemek gerekli, teknoseyir 1. Kauai bulusmasi yapilmali.
Başarılar diliyorum barış abi. 🙂
başganlar yine döktürmüş..
Barış bey hoşgelmiş. Şimdiden başarılar diliyorum.
Sadece aynasızlar üzerine bir bölüm yapacak mısınız ?
Ağzınıza sağlık.
Her zaman olduğu gibi gezerken küçük iyidir derim.
Olympus OM-D E-M5, Olympus 12-40/2.8 ikilisi ile sudan çamurdan korkmadan kullanılır, çantaya da gerek kalmaz:) Panama'da her gün yağıyor, X100'ü kullanmaya korkuyorum açıkçası.
Bunu yanına da ucuz Panasonic 40-200/4-5.6 alıp esnekliği arttırabiliriz, en azından Olympus 40-150/2.8 gelene kadar.
@baris_ozkok bakaç olarak Panasonic X-T1'i denemeni tavsiye ederim. Fujifilm Türkiye'ye Sizinle iletişime geçmelerini tavsiye etmiştim, bilmiyorum ne oldu onun sonucu. Dedim ve @gamsizm X-T1'i gösterdi:) Lens hafifliği nedeniyle hala M4/3 kampındayım.
Sitede hit almak amacı ile marka bir isim ile anlaşmanız güzel bir strateji.
Barış bey kendini iyi pazarlayabilen, hatta belki de kompozisyon yeteneği de iyi olan biri olduğu için piyasada belli bir yer edinmiş. Yıllardır sektörün içinde olmasından ötürü konuya hakim, işin içinden gelmiş biri gibi biri izlenim bırakıyor özellikle bu işe yeni başlayan kişilere.
Fakat gel gelelim ki, işin teknik boyutundan ve güncel teknolojilerden ortalama bir kullanıcıdan daha fazla farkında olan insanları temsilen benim söylemek istediklerim var;
Yeni başlayanlara hitaben ,bu derece uzun bir video kaydı yapılmış fakat video boyunca edindiğim izlenim güncel ve teknolojiye hakim bir fotoğrafçı (mektepli) ile, alaylı bir fotoğrafçının fikir çatışması. Aynasız kameralara yaklaşım olsun, markalara yaklaşım olsun hepsi çok eskiden kalma (Barış beyin kendi tabiri ile dinazor kafa) fikirler. Murat bey günceli temsil ederken Barış bey ben bildiğimden şaşmam modunda ilerlemiş. Sanki aynasız kamera alan herkes ilerde aynalı bir modele geçmek zorundaymış, daha üst seviye aynasız modellerin çıkma ihtimali yokmuş, ve o onlarla fotoğraf çekme tarzına alışan biri kesinlikle gelecekte alışkanlıklarını değiştirmek zorundaymış gibi bir düşünce yapısı var Barış beyin.
Başlangıçta oluşan bu izlenimlerime rağmen, "video sonuç olarak yeni başlayanlara hitap edilerek hazırlanmış, her ne kadar yeni başlayanların kafasındaki soru işaretlerini gidermek yerine kendi fikir farklılıklarını konuşurken aslında tecrübesiz kullanıcıların kafalarını daha çok karıştırıyorlar bence ama neyse izlemeye devam edeyim" diye düşünürken tam 27:50 ' inci dakikada Barış beyin kameranın aynasını parmaklayıp kaldırmak sureti ile "işte şu kullanılan ccd ler" (sensör demek istiyor, CCD bir nevi sensörün teknolojisinin adıdır) diye olaya girişince daha fazla dayanamayıp videoyu kapatmak zorunda kaldım.
Yani aynalı makineleri kullanırken en çok dikkat edilmesi gereken şeylerden olan lens ve gövde arasında kalan boşluğun olabildiğince temiz tutulması ve fotoğraf çekerken perdenin açılıp kapanması esnasında bu bölgelerdeki tozların sensöre kaçma ihtimalini düşürmek olduğunun anlatılması gereken bir konseptin olduğunu idda ettiğiniz bir videoda, ilgili arkadaş aynayı parmaklamak sureti ile açarak işte burda görmüş olduğunuz vb vb diye olaya girişiyor. Barış bey ne yaptığını biliyor olabilir belki ama izleyenler ne düşünecek acaba. Şaştım kaldım
Barış bey, her ne kadar iyi bir fotoğrafçı olsa da, olayın güncel teknolojik yönünden pek haberdar değil, kullandığı tabirler ve anlatış şeklinden belli. (Ki iyi bir fotoğrafçı olmak için bunlara gerek yok) Teknik detaylar vererek zaten uzun olan yazımı daha da uzun hale getirmek istemiyorum ama en basitinden f/16 nın üzerine fazla çıkmayın çünkü enstanteneyi çok düşürmek zorunda kalabilirsiniz eliniz titrer vb diyerekten birşeyler anlatmaya çalışmış (tam bir alaylı ağzı ) fakat olayın içine difraksiyon dediğimiz ışığın kırılma etkisi girmesinden ötürü sadece düşürmek zorunda olduğumuz ensatane nin haricinde diyaframın aşırı kısılmasının lensin modeline göre farklılık gösteren sınırlardan sonra netlik kaybı yaşamaya başladığı gerçeğinden herhangi bir haberi olduğunu hiç düşünmüyorum.
Murat bey size tavsiyem reyting amaçlı doğru bir hareket olsa da, ya videolardan önce tam olarak organize olun yada bu programın devamlığını tekrar düşünün. Zaten öğretmen olmanızdan kaynaklanan anlatım yeteneğinizdeki beceriden ötürü, video esnasında Barış beyin anlattıklarının tam da sizin istediğiniz kıvamda olmamasından duyduğunuz rahatsızlık yüzünüzden okunuyor.
@baris_ozkok @gamsizm
Fotoğrafçılık tekniği hakkında biligim yok, ama Murat beyin ve Barış beyin diyalogları ve farklı teknikleri savunduklarını bende fark ettim. Bu yaptığın tespitlerde doğruluk payı var. Umarım dikkate alınır.
çok doğru bir tespit kesinlikle katılıyorum. başlık seyehat fotoğrafçılığı, hitap kitlesi sözde yeni başlayanlar, ama konuşmalar Barış beyin fotoğrafçılığa kendince görüşü...
Adam profesyonel ama diffractiondan haberi yok. Güldürmeyin insanları 🙂
@mav1li Her sakallıyı deden mi sanıyosun peki ? 🙂
Profesyonel bir pazarlamacı olabilir, çok başaralı bir sunumcu ve fotoğrafçı olabilir, ama;
Teknik bilgisi de yılların getirdiği tecrübe ve deneyim ile kulaktan dolma bilgilerin birleşimi kadar olabilir bir insanda. Öyle demiyorum yanlış anlaşılma olamasın, sadece işten anlayanlarda öyle bir izlenim bırakıyor. Belki karşılıklı otursak iTTL ve eTTL arasındaki teknolojik farkları hatta zaman içinde geçirdikleri evrimleri bile anlatacak seviyede bilgilidir ama izlenim o şekilde değil, söylemek istediğim bu.
Her ben profesyonelim diyeni bütün sorunsuz bir paket olarak algılıyosan sende bir sorun var kardeşim 🙂
Kendinle çelişiyorsun. Belki karşılıklı otursak çok bilgili olduğunu anlayacağım diyorsun ama ilk videodan hemen diffraction ı bilmiyor diye çamur atıyorsun. Önce bir takip et ne kadar bildiğini öğren ondan sonra bilmiyorsa nazikçe anlatırsın.
Senin internetten arayıp buraya yazmadığın ne malum. Buraya yazmış olman senin bunu bildiğin anlamına gelmez. Ayrıca bir kişinin bir konudan bahsetmemesi onun o kunuyu bilmediği anlamına gelmez. Ama sizin gibiler hemen bu sonuca varıyorsunuz.
Kimde sorun olduğunu herkes görüyor. Konu altında birçok kişiye laf yetiştirmeler ben daha çok biliyorum havası vermeler. Umarım bu hastalıktan biran önce kurtulursun. Başlangıç için hergün aspirin almayı unutmayınız.
Fake bir hesaba gereğinden fazla cevap yazdım. Bu hesaba birilerini koruma görevinde başarılar dilerim 🙂
aceba yanlış mı biliyoyorum diye yazıyorum. yukarıda
" tam 27:50 ‘ inci dakikada Barış beyin kameranın *perdesini parmaklayıp kaldırmak sureti ile “işte şu kullanılan ccd ler” (sensör demek istiyor, CCD bir nevi sensörün teknolojisinin adıdır) diye olaya girişince daha fazla dayanamayıp videoyu kapatmak zorunda kaldım."
yazmışsınız . Bildiğim kadarıyla (yanlış biliyor olabilirim.) Barış bey orada aynayı mı kaldırdı yoksa *perdeyi mi kaldırdı? ben ayna olarak biliyorum da.
Aynayı kaldırdı, perde o şekilde kalkabilen birşey değil gecenin yorgunluğu ile yanlış yazmışım teşekkürler düzeltiyorum şimdi 🙂
Avatar olmadığı için hesabı sahte olarak tanımlamışsınız. 🙂 Anladığım kadarıyla hala ilaçlarınızı almamışsınız. Tekrar yazıyorum. Umarım bu hastalıktan biran önce kurtulursunuz. Başlangıç için hergün aspirin almayı unutmayınız.
Tamam arkadaşım senin istediğin gibi olsun ben hastayım en kısa sürede tavsiyene uyup doktora gidicem. Hesabın sahte değil gerçek bir sahibi var ve kimsenin avukatlığını da yapmıyosun, ne hikmetse benim yazdıklarımda açık arayıp tartışmaya çalışan sıradan normal bi vatandaşsın 🙂 Söylediğin herşeyi kabul ediyorum.
Senden tek isteğim lütfen benimle muhatab olmaya çalışma zira yazdıkların benim için sadece kuru kalabalık ihtiva ediyor. ilaç al, yatmadan önce sütünü iç, uyumadan önce üstünü ört ve türevi benzetmeler yeterince alt seviyelerde. Umarım istediğin cevabı verebilmişimdir çünkü bu sana son cevabımdı.
Cdd yerine sensör denilebilirdi haklısınız ancak aynasız kameralar hakkında bir çok fotoğrafçının düşündüklerini aktarmış Barış bey. Aynasız kameraların profesyonel fotoğrafçılar arasında pek ciddiye alınmadığını söyleyebilirim. Diffraksiyon'un ise yeni başlayanlar için hazırlanmış bir video için değinilmesinin gereksiz olduğunu düşünüyorum.
Anlatmak istediğim şeyin bütününü düşünün bence, konuyu detaylandırmak için verdiğim örneklere takılmayın.
Kısaca demek istediğim şudur,
Fotoğrafa sıfırdan başlayan biri bu olayı Barış bey'den (ve benzerlerinden) öğrenmek yerine Murat bey (ve benzerlerinden öğrenmeli). Biri eski kafa biri yeni kafa. Daha net anlatamam sanırım.
Daha da bu konuyu uzatmayacağım.
aynasizlarla ilgili resmen sacmalamis arkadas.Kaliteli modelleri daha gormeden fikir edinmis.Gitsin adam gibi makinelere baksin once ondan sonra konussun.
ha bir de o koca koca makineleri tasimaktan yorulmuyorsunuz da aynasiz bir makineyi tutmaktan mi yoruluyorsunuz? vizor de takiliyor,cok da kaliteliler,pancake lens de taktin mi tamamdir kucucuk makine iste cantada gotur.Farazi konusma, micro4/3`lere baksin panasonic`in modellerine iyi baksin yada olympus.
Bende tam 1 ay önce Canon 1100D ile dslr a giriş yaptım 😀 şurup gibi geldi program, basçek deki vb. Forumlardaki uzun uzun yazılardan, makalelerden çon daha hafdalı oldu 🙂
Devamını dört gözle bekliyoruz 😀
Seyahat kısımı için bir şeyde ben ekliyeyim; yedek batarya veya orijinalinden daha büyük kapasiteli ama gövdenin altına 2. bir gövde ekleyen tek parça bataryalar.
Merhabalar. Tabiki battery grip ve yedek batarlalar çok önemli bir malzemedir. Ama bizim burada yer vermemekdeki amacımız, Battery grip in body i hacmen büyütmesi ve ağırlaştırılması. Mobilite açısında ek ağırlık bize ek yorgunluk katacaktır. Günümüzde fotoğraf makinalırının bataryalarının enerji hacimleri çok büyüdü. Makinalar da video özelliklerinin yerleşmesi nedeniyle bataryaların amperajları arttırıldı. Yedek batarya taşımakta yine de fayda var dediğiniz gibi. Ben burada biraz Seyatimizin senaryosuna göre de hareket etmeyi öneririm. Eğer sabahtan başlayan ve akşam otelde sonuçlanan bir gezi günü geçirelceksek, yedek batarya yanımıza alabiliriz ama grip extra bir ağırlık katabilir. Sonuçta Bunları da düşünmek lazım. Tercih meselesi tabiki.
@baris_ozkok Benim katıldığım ve yaptığım foto amaçlı gezilerim sabah 9, 10 dan akşam 8,9' a kadar tabi, o yüzden böyle düşündüm. Alternatif biçimde yapılanıda pek duymadım. Sizler de zaten bol bol dağ taş dolaşmış, bir günde birden fazla yeri arka arkaya gezip, fotoğraflamışsınızdır. Grip hiç düşündüğüm birşey değil zaten, flaş gibi güç tüketimi yüksek ek aparatlar kullanıldığında mantıklı diye düşünürdüm eskiden sonra da dedim ki ya onlarında stüdyo dışında çok kullanım alanı yok aslında. Sonuç olarak haklımıyım bilmiyorum ama sanırım grip bataryaların kullanım alanı çok kısıtlı. Normal olarak çok özel bir gereklilik. Herneyse gerek olabilir diye ekleyeyim dedim, helede benim gibi ,aman alet açık kalsın boynumda tak çekerim gerek duyarsam, diyorlarsa. 😀
barış bey hoş gelmiş...
Telefon fotoğrafcılığı ile ilgili de video isteriz. Çoğu insan fotoğraf makinası yerine telefonlarıyla fotoğraf çekmeyi yeğliyor.
Eleştri tabiki olacaktır. Yapıcı eleştrilere sonuna kadar açığız ve hatta seyircilerimizin istekleri bizi yönlendirecektir. Ama eleştriyi Hakaret boyutlarına taşımayın. Kişisel olarak kimse tabi ki kimseden hoşlanmak zorunda değildir. Saygı ile karşılıyorum. Ama 18 senesini bir mesleğe adamış insanların tecrübelerini paylaştığı bir ortam sanırım saygıyı hak etmektedir. Teknoseyir site olarak ve takipçi olarak belli bir kalitededir. Lütfen bu konuda hassasiyet gösteriniz. İlk programımızın verdiği heyecan ile birkaç hata yapmış olabiliriz. Bundan dolayı çok özür dilerim. Aynasız makinalara olan tavrım da yanlış anlaşılmasın Ben burada özgürce tüm editörlerin yaptığı gibi kişisel fikrimi savundum. Tıpkı bu sitede daha evvel Sayın Pekcan'nın , Sayın Gamsız'ın ve tüm değerli editörlerimizin yaptığı gibi. Zaten benim de Teknoseyir de yer alma sebebim budur. Özgür ve tarafsız haber.
Hepimiz çok yoğun takvimlerde çalışıp Mesai harcayan insanlarız. Dolayısıyla kendi adıma konuşursam, yoğun bir mesai programında Çoğu zaman önemli sayılacak işlerimi erteleyip program hazırlayarak insanlara eğitim hizmeti vermeyi ilke edinmiş bir editör olarak, bu programları ve bizleri bu perspektiften değerlendirip bizlere bu açıdan yardımcı olursanız çok sevinirim.
Herkesin keyifli bir gün geçirmesini dilerim.
Buradan daha rah görebilirsiniz diye buraya yazmak istedim yanlış bir yere yazmışsam kusuruma bakmayın. Abi fotoğraf portföyünüzü inceledim ve sizden studyoda flaşlarda ışığın doğal sonuç vermesi, softbox ve flaşların önünde renk kullanımı ve dışarı çekimlerde özellikle gğn batımında güneş objenin arkasındayken flaşlı kullanımda nasıl doğal çiğ olmayan sonuçlar elde edebileceğimize dair kendi tecrübelerinizi bize aktarmanızı isterim.
Eleştiri konusunada bence fazla takılmayın abi olacaktır olması iyidirde yeterki saygısızlık olmasın birde elinize geçerse a7 veya a7rı zeiss lenslerle test etmenizi isterim belkide aynasızlara karşı önyarıgınızı kırmaya yardımcı olur seversiniz ufak şirin makineleri saygılar abi:D
Telefon fotoğrafçılığı da çok önemli. Hatta keşke şöyle bir bölüm/bölümler hazırlasanız: Mesela HTC One M8, Sony Xperia Z2, LG G3, Samsung Galaxy S5, Nokia 1020 gibi telefonlarla çok çeşitli fotoğraflar çekseniz - manzara, indoor, low light, makro vb. gibi - ve aynı fotoğrafları örneğin orta düzey kompakt bir makine ve başka segmentte olan Sony NEX-6 ile de çekseniz - yani cep telefonu, kompakt makine ve NEX-6 - ve kullanıcılar da bu fotoğraflara bakıp cep telefonu yeterli mi? Cep telefonu üzerine kompakt makine alınmalı mı? Ya da NEX-6 gibi makineler çok fark yaratır mı? Kimin için hangisi sorularına görerek yanıt alabilseler. @gamsizm
''Fotoğraf çekiyorsan o gövde büyük olacak, vizör de olacak aga'' tarzında bir yaklaşım var ve bu pek hoşuma gitmedi açıkçası. Canon EOS M kullanıyorum, zamanla o makineyi de düz tutmaya alışıyorsunuz. Aynasızların bana göre en büyük problemi fazla ışık altında LCD üzerinden ayar yapmayı zor hale getirmesi ve yansımanın kişiyi bıktırıp otomatik moda sürüklemesi. 650D ve 700D ile aynı fotoğrafı çekme potansiyelinde olan bir makineyi postacı çantama koyabilmek varken (profesyonel değilseniz) büyük gövdeli makine almak artık bugün çok da mantıklı gelmiyor.
Aynen,yillar gecti hala bu mantik degismedi turkiyede.Illa buyuk olacak aga,kucuk olunca fotograf olmuyor o diye dusunuyorlar.Halbuki ikisinde de apsc var hatta full frame var daha yeni duyuruldu sony`den.Yok vizoru yokmus yok tutulamiyormus,yok lcd`si kotuymus.Nex A7`ye bir baksin lutfen bu editor arkadas.
Ayrica editorlugun bir ozelligi de kendini gelistirmek.Hala cevaplarda ben bu isi yillardir yapiyorum yazmis.Gercekten yazik.Bilmedigin bir konu belli birazcik arastir ama onun yerine ben pro`yum yazmis.Hayal kirikligina ugradim
Hosgeldin, Anma Ozkan ice sutlandi aaaa.
Peki seyahet icin Nokia Lumia 1020 yetermi ?
Merhaba. Lumia 1020 zaten aslında bir cep telefonundan ziyade melez bir cihaz. Fotoğraf makinası özellikleri ön planda bir cihaz. Fotoğraf sonuçları da ortada. Teknoseyirde geçmiş incelemelerimizde de görebileceğiniz gibi kendini kanıtlamış kalitede. Bence genel olarak tele objektifin yokluğu sizi rahatsız etmeyecekse seyahatinizde kullanmaya yetecektir. Burada güçlü zomm özelliği ve macro çekimlerdeki hassasiyeti yeterli olmaktadır. Bildiğiniz gibi 1020 nin extra shutter sağlayan bir de bataryası içinde aparatı bulunmakta. Bu sayede 1020 ye tripod da bağlamanız mümkün. Bu da gece çekimlerinde daha iyi sonuçlar elde etmenizi sağlar. Zaten bilindiği üzere Nokia nın Camera yazılımları da bu konuda çok başarılı. Özellikle manuel ayarlarda ki başarısı çok iyi. Burada temel sıkıntı şuradan gelebilir. batarya bizi yarı yolda bırakır mı?. Açıkçası 1020 nin batarya performansını kamera modunda denemeye fırsatım olmadı. Fotoğraf makinası amacı ile kullanıldığında size ne kadar süre çekim sağlıyor pek bilemiyorum. Bu konuda Murat Gamsız @gamsizm size daha yardımcı olabilecek bilgiler verebilir.
Ağzınıza sağlık. Hep uzaktan bakıp zaten pahalı şeyler bilmesem de olur dediğim bir konuydu. Lensler niye farklı oluyor, niye bu kadar ayar var ve elle yapılması gerek az çok anlamış olduk. Taşıma ve kullanım konusunda en çok merak ettiğim konulardan biri şarj ve batarya olayları. Sanırım bu tip makinelerin kendine özel bataryaları oluyor. Ama şarj cihazları da mı özel oluyor. Mesela standart microusb tabletimizin adaptörü bunları şarj ediyor mu? Yoksa garip garip girişleri olan kendine özgü adaptörleri mi oluyor. Öyle ise bunları da taşımak ayrı külfet. Fotoğraf çekmeye başlamadan önceki hazırlıklar mesela şarj etme, yedek pil ve kart alma vs. ve çektikten sonra akşam yedekleme ve şarj olayı konusunda da bilgi verilirse iyi olur. Mesela şarjı yarımsa yine doldurmalı mıyız? Başka bir konu da temizlik. Hep gördüğümde ilk olarak akılma o kadar büyük cam yüzey kir, parmak izi ve toza maruz kalacaktır diye geliyor. Bu lens ve makinelerin temizliği ve bakımı nasıl ve ne sıklıkta yapılmalı. Daha pek çok konuda merakım var. Ama ölene kadar böyle bir makine ve ekipmanlarına sahip olamayacağım için sadece merak olarak kalacaktır. Çantası, lensi, yedek pili, yedek kartı, tripodu, temizlik malzemeleri, filtreleri vs. derken makine parasını belki geçecek masraf bekliyor. Malesef bu gelir seviyesinde çok az kişi için bir "hobi" olabilecek bir konu gibi.
Merhabalar. Şu anda piyasadaki profesyonele giriş seviyesi ve üst segmentlerde şarj olayı bataryanın içine monte edildiği ve şehir şebekeye veya gerekli ekipmanla çakmak çıkışından şarj etmeyi sağlayan ayrı aparatlar ile olmaktadır. Temizlik tabiki önemlidir. Benim nacizhane önerim ön camı korumak için her zaman bir uv filtresi takılı olmalı objektiflerde. Ayrıca Gözlük camı temizleyen hassas bezler lensin ön camını temizlemek için idealdir. Lensleri makina dışında muhafaza ederken Mutlaka ön ve arka kapaklarının takılı olmasına özen göstermeliyiz. Son olarak da tabiki herkes kendi maddiyatın da çözümlere gitmelidir. 2500 lira civarında telefonlara yatırım yapılan bir ülkede size tavsiye ettiğimiz bu kit eğer iyi bir piyasa araştırması yapar ve temiz 2. el ürünlerle de değerlendirmeye dahil edersek, bir cep telefonunun maliyetinin altında yada yaklaşık olduğunu görürürz. Buda tercih meselesi zaten. Ben şahsen insanların kendini zorlamayacak konfigrasyonlar üzerinde durmasını öneririm.
@baris_ozkok söylemiş zaten. 2000 liralara telefon varken bu makineler çok da pahalı değil. şarj konusunda çok alternatif var. çoğu makine tek şarjla 400-500 fotoğraf çekiyor. üst sınıflar 800-900e kadar çıkıyor. ayrıca battery grip seçeneğiyle bu sayıları 2 katına çıkartabiliyorsunuz. temizlik konusu önemli ama. onunla ilgili bir inceleme olsun isterim. sadece dış temizlikle bitmiyor. sensör filan da var.
@mertalkan İç temizlik tabiki önemli. Ama tabi burada eğer bu konuda bir tecrübemiz yok ise dokunmamız gereken parçalar da var. Sensör temizliği Gerekli özel ekipmanlar ile mümkün. harici ekipmanlarda sensöre zarar verme olasılığı çok yüksek. Ben ilk başlarda yaz ve kış dönemleri başlangıcında teknik servislerde sensör temizliği yaptırılmasını tavsiye ediyorum. Sensörün çizilmesi sonucu Çok yüksek tamir masrafları ödemektense bu riske girmeyip çok cüzzi fiyatlarla temizlik yaptırmak daha az riske girmek olur. Ama tabi ki bizler işlemcisini overclock eden insanlar olarak tabii ki kendimiz bişeyler yapmak isteyebiliriz 😀 Onun için de gerekli bilgilendirilmeler konusunda videolar daha ilerleyen zamanlarda değinilebilir.
Anladığım kadarıyla makinede bir şarj girişi olmuyor. Pili çıkarıp dışarıda şarj ediyoruz öyle mi? O halde şarj aleti de mecbur yanda taşınacak. Powerbanklarla filan çözülemeyecek bir durum. Yıllar önce Kodak Z812 almıştım bir hevesle. Ama hevesim çok sürmedi. Onun yanında fotoğraf yazıcısı vermişlerdi ve makineyi üstüne oturtup şarj ediyordum. Tam bir eziyetti. Memlekete giderken koca yazıcıyı da adaptör niyetine götürüyordum. Makine de yanımda sürekli taşıyamayacağım kadar büyüktü. DSLR like mı diyorlardı onlara bilmiyorum ama o bile büyük gelmişti. Ne zaman bir resim çekecek olsam yanımda olmuyordu. İlla çantasıyla taşımak gerekti. Ucuz bir de tripod almıştım hatırladım şimdi. Bi yere gezmeye çıkıyordum ama plansız çıkınca yanıma almıyordum haliyle. Böyle olunca da hiçbir işime yaramadığını ve çok çok nadir kullanabildiğimi farkettim. Kardeşime verdim. Sadece düğünde nişanda filan iş görüyor. 2 nişan 3 düğün çıkardı. Vidyo çekimini daha çok kullandık. Hala da durur. Ama ben yanımda telefon dışında bişey taşımak istemiyorum açıkçası. Emekli olunca belki 🙂 Buna rağmen bu konuları takip edeceğim tabiki, teşekkürler.
Güzel bir açılış programı olmuş ve @baris_ozkok ile @gamsizm fikirlerinizi iyi bir şekilde çarpiştırabilirsınız. @gamsizm sağolsun onun tavsiyesi ile 550D aldım ve ML ve 18-55, 18-200, 50mm lensler ilede çok güzel hale geldi. Ben hep hareketli fotolar çektiğim için gazete'ye kullandığımdan çok hızlı ve seri foto çekmem gerekiyor tripotu video kaydında kullanıyorum gerçi artık ayrı video kemara ile hallediyorum ama 550D video işinde de çok iyi harici microfon ilede çok rahat kullanılıyor. kolay gelsin
Barış abi öncelikle hoşgelmiş çok güzel bilgiler verdi diline sağlık ama aynasız makinalara biraz ön yargılı bakmış NEX6 çok güzel makina aynasız makinaların da kendine göre avantajları var NEX kullanan birisi makinasını değiştirirse yüksek ihtimal SONY nin diğer modellerine geçecektir onunda A65 A77 A99 A7 gibi canavar makinalarıvar bunlardan da bah sederseniz seviniriz TEŞEKKÜRLER.
Bascek ölü gibi,panasonic gh4 incelemesi ne zaman gelir?
Barış Bey hoşgeldiniz ekibe, sizi görmek fotoğrafla amatör ilgilenen biri olarak şahsımı mutlu etti.Bu tarz videoların devamının olacak olması da ikinci bir mutluluk kaynağı benim için.Değerli tecrübelerinizden faydalanmak bizim için gerçekten iyi olacaktır.
Faydalı bir rehber olmuş gerçekten, üstelik telefon fiyatlarının 2000 Liraları geçtiği şu günlerde gerçekten bu fiyatlara kaliteli işler yapmak mümkün, üstelik bu telefonlardan kat be kat ömürlü ve modasını koruyan ürünler.
Son olarak, acaba Fujifilm X-T1 ve Canon 1200 D'nin incelemeleri ilerleyen günlerde görebilecek miyiz acaba?
Merhabalar çok teşekkür ederim. Basçek programımızda makina incelemelerine devam edeceğiz. Önerilerinizi bkliyoırum. xt1 konusunda daha yakın zamanda bir inceleme gelebilir. Şimdilik bu bilgiyi verebilirim 🙂
Barış hocam solak galiba :))
Çok hafif Levet Pekcan'ı andırıyor sesi 🙂
@bozdener82 hocam ben de EOS M kullanıcısıyım. Ben de sizin gibi 18-55mm ve 22mm ile kullanıyorum. EOS M'de naçizane beni rahatsız eden 18-55mm lensin keskinlik konusunda biraz sıkıntı yaşaması. Bilmiyorum siz de bundan şikayetçi misiniz ?. 22mm ise gayet güzel lakin orada da zoom dezavantajı var. Son olarak mount adaptör Türkiye'de bulunabiliyor mu? Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Konuyu ve sohbeti çok beğendim. Tebrikler ve teşekkürler 🙂
Seyahat için Panasonic GM1+ 12-32 + 20mm yeterli gelir. Koca koca makinaları taşımaya gerek yok.
Ben X-T1 i çok merak ediyorum. incelemesi yayınlanacak mı acaba? @gamsizm
X-T1 in hemide karşışatırlmalı incelemesini istiyorum.Sony ler kadar derin bir inceleme olsa 🙂
Merhaba Ataberk. Aynasız teknoloji yeni gelişen bir teknoloji. Önü açık dolayısıyla. Fotoğraf makinalarında eskime genelde Shutter denilen perde mekanizmasındaki eskimeden kaynaklıdır. Aynasız makinaların bu konudaki avantajları mekanizmalarının sağlam ve çok fazla mekanik olmamasıdır. Bir başka yıpranma olayı da Işık alyıglayıcı sensörlerin ( ccd- cmos) zamanla ışığa hassasiyetnin yitirmesine, ölü pixel oluşumuna neden olan kullanım süresinden dolayı eskimedir. Bu Shutter mekanizmasına oranla daha uzun ömürlü bir parça olduğu için siz zaten o zamana kadar çoktan o makinayı emekli etmiş ve başka makinaya geçmiş olacağınız için pek de sizi etkilemez 🙂
@baris_ozkok abi Tamron 70-300mm lensin titreşimsiz olanını kullandın mı?
Kullandıysan eğer düşüncelerini kısaca aktarırsan sevinirim. 🙂
Merhaba. Evet Kullandım. Genel olarak iyi bir lens. Zaten programda 2 lensin üzerinde durdum. Tamron ve Sigma. Birbirlerine kalite olarak çok yakın iki lens. Ama ne yazıkki tamronun 2 eksi yönü ile birazcık puanını orada kırıyorum. Sigma 70- 300 APO DG Macro, Tamron 70-300 LD DI Macro dan netleme de daha hızlı. ayrıca özellikle telenin etkili olması gereken 200 mm sonrası odaklamalarda yine sigma biraz daha keskin. Ama bence renk olarak pek de farkları yok. Hatta Tamron daha sıcak renkler veriyor. Bir kefeye Koyacak olursam Sigma birkaç gram daha ağır basıyor 😀 Ama kilolarca fark yok 😀
Çok teşekkür ederim 🙂
Gelecekte aps-c tahtının tek sahibi olacak aynasız makinelere öcü gibi bakılması dışında bilgi ve deneyim dolu bir video olmuş. Barış Bey, aynasızlardan dslr gövdesine terfi zorunluymuş gibi konuşmuş ama halbuki ff aynasız bile var iken fazladan kiloları taşımaya herkesin gönüllü olacağını sanmam. Hele ki bana nex gövde + lens bile ağır geliyor iken.
bu seri çok güzel olmuş
Barış Bey'e aktardığı bilgi ve tecrübelerden dolayı teşekkür ederim. Fakat başlık konusu ile üzerinde durulan modeller günümüz teknolojisi ile biraz ayrı gayrı durduğu izlenimi edindim...
Başlık seyahat fotoğrafçılığı... Fakat Dslr tabanlı bir çekim olmuş... Barış Bey'in öz geçmişini okuyunca çok da yadırgamadım. Çıraklıktan fotoğrafçılığa başlayan ve haber ajansında foto muhabirlik yapan arkadaşım var. Sektörün içinden gelen profesyonel fotoğrafçılar için dslr her zaman tek çözüm olmuştur bu yadsınamaz fakat iş daha genele uygun ve seyahat amaçlandığında taşınabilirlik ve hafiflik daha büyük önem kazanıyor.
Maalesef dslr lerin seyahat fotoğrafçılığında bazı ciddi dezavantajları var... Ağırlık ve boyut sorununa değinmeye bile gerek yok... Tamam aynasız makineler yine lesnler de devreye girdiğinde çantasız yapılmıyor... Fakat dslr de sırt çantası gerekiyorsa bunda ufacık bir omuz çantası kafi gelebiliyor...
Özellikle loş ışık altında aynalı makinelerin netleme sorunu ciddi sıkıntı yaratıyor... Aynasız makinelerde bu netleme işi oldukça yumuşak ve hızlı gerçekleşiyor...
Bir de vizörün gerekliliğinden bahsetmişsiniz. Ben de vizör yerine elektronik (kaliteli) bakaçın gerekliliğinden bahsedeceğim... Bende Canon 600D+Tamron 17-50mm lesn var... Gün ışığında çektiğim fotoğraflara lcd ekrandan baktığımda tatmin olamıyorum. Çünkü gün ışığında parlaklığı ne kadar açarsam açayım çektiğim fotoğrafta doğru pozlama ve renk ayarını tam yapıp yapamadığımı seçemiyorum. Fakat elektronik bakaç ile gün ışığından etkilenmeden çektiğim fotoğrafı rahatlıkla inceleyebiliyorum... Profesyonel fotoğrafçılar zaten bir çekeceği alana bakıp tek seferde iso-diyafra,estanteneyi ayarlayabiliyor. Makine gözü gibi çünkü her ayarını ve nasıl sonuç vereceğini biliyor... Bu yüzden çektiği fotoğrafa bakma ihtiyacı bile hissetmiyor. Fakat biz amatörler için her çektiğimiz fotoğrafı düzgün pozladık mı acaba? diye bakmadan edemiyoruz...
Wifi özelliği + akıllı telefon ile kablosuz shutter kullanabilene çok foğral fotoğraflar yakalamasını sağlayabiliyor...
Tabii dslr mi? aynasız mı? kompakt mı? sorusuna doğru cevap verebilmek için, fotoğraf çekmek için seyahat etmek mi? Yoksa seyahat ederken fotoğraf çekmek mi? Bu sorunun cevabına göre asıl yönlendirme daha objektif sonuç verir...
Hafıza kartı seçimi nasıl olmalı ? Yazma hızları bakımından en hızlısı en iyisi mantığını mı yürütmeliyiz ?
Class 10 alt limit olmalı.
@gamsızm nin tavsiye ettiği 70 200 f4 mü 2.8 mi
F4 versiyonunu tavsiye etmişti 70-200f2.8 gezilerde çok ağır ve büyük kalcaktır.
f4
Çok iyi bi bölüm . Video çekim teknikleri ile alakalı videolar gelse müthiş olur
Aklıma gelmişken sorayım. Seyahat deyince benim aklıma nedense ilk önce go pro gibi kameralar geliyor. Özellikle arabaya takıp giderkenki yolu filan çekmek isterim hep. Gezdiğim yerleri bu şekilde çekmek daha mantıklı geliyor. Hatta bisikletle filan olmadı kafaya sabitleyip gezmek filan 🙂 Onlar sanırım aşırı geniş açılı oluyor. Balık gözü gibi mi çeker onlarla resim veya vidyo çeksek. O kameralarla ilgili de bir geniş inceleme ve bilgi iyi olurdu. Sony HDR AS20 diye bir model çıkarıyormuş mesela.
Çok iyi bir bölüm ancak daha baştan başlasaydınız daha iyi olabilirdi.Enstantane,diyafram,full frame.çarpan nedir gibi şeylere değinirseniz iyi olur.
Program çok güzel olmuş bence. Özellikle sony im hakkında konuştuğunuzda epey kızdım size. Ve şunu biliyorum ki birinden bir şey öğreneceksen bazen kızmalısın. Her söylediği kulağına hoş geliyor ise senden fazla bilgisi yok demektir. Yeni bir bakış açısı çok iyi olmuş.Umarım diğer videoları fazla beklemeyiz. Bu hafta tatile çıkıyorumda 🙂
nefis bir bölüm olmuş, zevkle izledim. O kadar makineyi masada görünce insan bir tuhaf olmuyor değil 😀
Bu yeni seri video'yu çok beğendiğimi söyleyebilirim. Amatörlükten bir kaç tık üste çıkmayı düşünenler için Barış bey tüm olayı çok güzel özetlemiş. Tane tane, ders anlatan hoca gibi anlatması da isabetli olmuş çünkü fotoğrafçılıkta çok terim var ve bunları yeni öğrenen kişiye hızlıca aktarınca kafa bulanıyor, sonra bu iş çok zormuş deyip hayat boyu otomatik modda çekmek için DSLR alıyorlar. 🙂
Barış bey aynasız modellere pek şans vermemiş ama benim seyahat sırasında kullanmak için bir sonraki alacağım makina aynasız olacak. Bunu geçen yılki seyahatimde ufak sayılabilecek bir DSLR'ı bile taşımaktan bıkmış birisi olarak söylüyorum. Bir de pancake lens ile cebimde gezdireceğim makineyi. 🙂
Video uzun diyeni de anlamıyorum, 20 dk. olsa oo çok kısa yetmiyor diyenler çıkıyor. 55dk. olsa vaktimiz yok bunu mu izleyeceğiz diyenler çıkıyor. Herkesi mutlu etmek imkansız. Ne güzel rehber bulmuşsunuz millet hala arıza çıkarma peşinde. Keşke 8 yıl önce ilk makinemi almadan önce böyle rehberler bulabilseydim.
Ekleme: Dekorun arkaplanı ve kişilerin kıyafetlerinin aynı renk olması pek olmamış bence de.
fotoğraf makinesi mi kaldı cep telefonu ile çek 🙂
böyle bir serinin başlamasına sevindim. anladığım kadarıyla aynı dekorda devamı da gelecek ama fotoğrafçılık videosunda hem arkaplan hem de objelerin (@gamsizm ve @baris_ozkok) beyaz olmasının özel bir nedeni var mı? sanki iyi bir seçim olmamış gibi...
Nefis bir program olmuş Barış Özkök abi hoş geldin aramıza ilk programın olmasına rağmen çok iyiydin inşallah devamı gelir hoşumuza gitti bu ikli
@baris_ozkok Bey hoş geldiniz. Fotoğrafçılık şu güne kadar hiç ilgi alanıma girmedi. Belki sizlerle en azından işin temelleri konusunda bilgi sahibi oluruz. 55 dk gayet detaylı bir video olmuş. Teşekkür ederiz.
Gezmek için ideal.
Nikon olmaması tesadüf. İkimiz de Canon kullanıcısı çıktık. Ama ileride gelir sponsor olurlar iş değişir.
Barış Özkök'ü daha önce hiç dinlememiştim. Videoları çok keyifli izleneceğe benziyor, güzel ve yalın bir anlatımı var. Hayırlı olsun.
Murat Gamsız, Levent Pekcan, Özkan Erden, Mustafa Macid Beyhan, Can Akbulut, Çağrı Dinçer, Yunus Emre Şahin, Salih Çelen, Barış Özkök, kamera arkası ekibi ve Mono bir dergi gibi kadar ekibiniz oldu. Yakında Google'a Teknoseyir arama yaparken did you mean Teknoseyir iş başvurusu gibi şeyler çıkacak. Bu arada Barış Bey gayet iyi işi kotaracak gibi duruyor gerçi biraz alışkın değil belli. Olur öyle hem ilk seferde kim süper olmuş ki ............. Can Akbulut.
sony'nin SLR modellerinden hiç bahsetmemişsiniz. bak alındım şimdi. (evet sony'de hisse sahibiyim) 🙂
canon ile nikon arasinda tartisilmaz ciddi bir dynamic range farki var. tatil fotograflari genelde sert gunduz isigi altinda yapiliyor. ozellikle yeni baslayanlarin pozlama hatalari ve sert gunduz isik kosullarinda (RAW cekmek sarti ile) yapilan hatalari telafi etmekte dynamic range in cok onemli oldugunu dusunuyorum. Bu nedenle ozellikle yeni baslayanlara NIKON oneririm kesinlikle.
millet uzun uzun yazmış. hepsini okuyacağım ama kısa bir göz gezdirince bazı arkadaşlarla video ve barış bey hakkında aynı fikirde olduğumu söylemeliyim.
genede güzel bir girişim ve ilk video olduğu için bazı şeyler hoşgörülebilir. umarım stock lens le bilale anlatır gibi anlatırlar.
teşekkürler
videoya hayran kaldım şuan 22. dk dayım ama durdurup yorumu yazmak zorundayım@gamsizm beyaz zemin önünde beyaz kıyafetlerle sizi izlemek inanın yordu.buna değiyomu evet.
eğer konu işlenem şekli;
stock lensle portre çekimi
stock lensle ürün çekimi
stock lensle manzara
stock lensle spor karşılaşması çekimi(hareketli obje babında)
gibi ve benzeri şekilde yapılıp ve burda aperture ve shutter konuları iso ile harmanlanıp ortak olarak analtılırsa bence giriş için çok iyi olur ama bu benim fikrim. misafir umduğunu değil bulduğunu yer. gene de yukarıda bahsettiğim gibi çok güzel bir girişim umarım canon türkiye bu güzel fırsatı değerlendirir.
Bu çok iyi oldu ne tür lensler almak gerektiğinde iyi bir konu 😀
Yeni editörümüzün tek eksiği sadece bir altın kolye (:
bende çok merak uyandıran ancak sonuna kadar izleyemediğim, tek teknoseyir videosu.... Barış bey'in ilk videosu olması hasebiyle maruz görüyorum fakat eleştirmek gerekirse, Lafı çok uzatıyorsunuz, bir yerde dikkat ettim bir lafı 10 kere benzer kelimelerle tekrar ediyorusuz... ilk video heyecanına veriyorum... Bir diğer nacizane eleştirim ise, konunun başlığı ile sizin gittiğiniz yer çok farklı bir kaç defa Murat gamsız müdehale etmese konu bambaşka yerlere gidecekti.. valla uykum geldi...
http://teknoseyir.com/en-kucuk-dslr-canon-eos-100d-incelemesi
güzel bir proje devamını kesinlikle bekliyorum.
Video hakkında bir kaç kelam etmek için üye oldum. Öncelikle Barış Bey'e hoş geldiniz diyelim. Teknoseyir ailesinin büyümesi sevindirici. Umarım yurtdışı yayınlar kadar büyür. Kendisinin sohbeti de lezzetliydi. Yalnız nacizane videodaki videolarda normalden fazla hatalı bilgi yeralıyordu. Madde madde aklımda kalan hatalar hakkında :
- Asıl konu seyahat fotoğrafçılığı ama videoda neredeyse hiç seyahate özel ürün gruplarından bahsedilmemiş. Sürekli DSLR , büyük tele lens ve tam boy tripod hakkında bilgi verilmiş. Verilen bu tavsiyelerin seyahat fotoğrafçılığından çok "genel fotoğrafçılığı" kapsaması ilginç.
Tavsiye edilen her parça ürün büyüdükçe ve ağırlaştıkça buna "kısa süreli çözüm" büyük sırt çantasına kurtarıcı gözüyle bakılmış. Yani bir yeriniz ağroyonca oranın neden ağrıdığından çok "ağrı kesici" bir çözümmüş gibi aktarılmış. Durum seyahat fotoğrafçılığından çok "Ciddi fotoğraf seyahati" olmuş.
- Aynasız fotoğraf makineleri resmen adam yerine konmamış. Üstelik Seyahat Fotoğrafçılığının neredeyse günümüzde tek çözümü olan aynasızların özellikle 2. sınıf makine sınıfına konması üzücü. Birçok micro third modeli Fujifilm neredeyse her konuda bahsedilen giriş seviyesi DSLR dan sensör ve özellikle bakımından ilerde olmasına rağmen göz ardı edilmiş. "Fotoğrafçı içgüdüsü" diye bir kavram öne sürülmüş. İlginçtir ki içgüdü doğuştan olan "doğal" davranışlardır. Fotoğraf makinesi ise insan yapımı şeydir ve ancak bunlar için bir "alışkanlık" kazanılabilir. Bu da çok kısa sürede değiştirilebilir. El bakaca gidiyor ama bakaç yok ne yazık ki yeterli bir neden değil aynasızları ilk etapta elemek için.
- Marka ve modellere çok fazla takılma olmuş. Üstelik nedense TR'de çok fazla kullanılan 2-3 marka "piyasada en iyisi" diye bahsedilip geçilmiş. Makineler için Sony SLT serisi , Panasonic G serisi, GH serisi, Olypus OMD serisi lafı bile edilmemiş. Hele Tripod ve çanta konusu ne yazık ki buna en çok maruz kalan olmuş. Canon'un plastik lens bayonetine sahip olması bile avantaj sayılmış 🙂 (hafif denmiş ki o ince metal plakanın ağırlığı kaç gram bir ölçseydiniz keşke ) . Piyasada sanki 2 marka Tripod üretiyormuş, sadece 1 çanta markası varmış gibi davranılmış. Tripod olarak Giottos, Induro, Benro ve 3 Legged Thing gibi dünya standardında üreticiler var ve birçok modeli Manfrottodan daha iyidir.
Üstelik seyahat için çok daha mantıklı olan Gorilla Pod es geçilmiş tür olarak.
Crumpler ve Think Tank çantalar çanta değil midir? Biraz ezbere kaçmış markalar.
- Videoda ISO yerine bolca ASA kullanılmış. ASA film zamanında kaldı. Amerikan foto film üreticileri artık dijital makine üretmiyor.
- Dijital makinede ISO 100 den ISO 1600 'e geçince dijital makinede ışık duyarlılığı artar denmiş. Dijital makinede ışık duyarlılığı değişmez, sabittir. ISO ile sensörde değişiklik yapamazsınız. ISO sensorden sonraki analog işlemleri kapsar. Sensörden bağımsızdır. Işık
duyarlılığı değiştirmek istiyorsanız aynı filmde yaptığınız gibi sensörü söküp değiştirmeniz lazım.
- Sensördeki gürültülerin kaynağı pikseller arası titreşim denmiş. Sensörlerdeki pikseller titreşmezler çünkü onlar hareketli parça değildir. Işık gelir, ona uygun değerde sinyal olştururlar. başka da birşey olmaz.
- Diyafram konusunda F : 8-11 - 16 gibi değerlerin sanki illaki aşılmaması gereken sabit değerler gibi ezbere verilmesi pek olmamış. Fotoğrafın sabit değerler üzerinde kurallara bağlanması başlı başına doğasına aykırı.
- Filtre konusunda Polarize ve UV filtreler sanki sürekli takılı olması gereken, mutlaka alınması gereken filtrelermiş gibi üstünde az durularak geçildi. Gerek UV ve gerekse de Polarize filtre aynı diğer haze, skylight ve IR filtreler gibi "lazım" olduğu zaman kullanılır. Sürekli takılı durması fotoğrafa gerekli olmadığı durumlarda negatif etki verir. 2000 dolarlık lense gerekmediği zaman B+W de olsa polarize filtre takmak büyük hatadır. Forumlarda çokça görüyorum ekipman aldırılırken polarize filtre çokça aldırılıyor. Her işlem zamanı gelince güzeldir.
- Tele lens çok fazla dile getirilmiş. Seyahat için ne kadar gerekli diye yorum yapsam, çok çok ender durum dışında ben kimseye 200mm lens ve üstü tavsiye etmezdim. Bir de tele lens geçince illa "kuş fotoğrafçılığı" nın geçmesi de yine biraz ezbere kaçmış. Kuş fotoğrafçılığı tüm fotoğrafçılık dallarında belki de en yapılan 1-2 daldan biridir. Çevremde o kadar fotoğrafçı var biri de kuş fotoğrafçılığı yapmıyor.
- Makro lenslerin ismi geçmiş ama gönül isterdi ki 60 , 85 mm Macro/Macro lensler dile gelseydi. Seyahat için çok daha kullanım alanı olan başarılı prime lens aralıkları.
- Seyahat fotoğrafçılığında yedek bataryanın önemi, yedekleme ünitesi çeşitlerinden bahsedilseydi keşke.
Özetle; naçizane çok fazla marka ve ekipman içinde boğulmuş bir video olmuş. Her olumsuzluk veya avantaj ekipmanlara bağlanmış. Seyahat fotoğrafçılığındaki asıl unsur olan "çevre ve insan faktörü" dile getirilmemiş. Fotoğrafın ekipmanın değil fotoğrafçının çektiği unutulmuş. Bir de Murat bey de video boyunca hataları farkedip düzeltmeye girmek istiyormuş gibi tedirgin bir halde idi. Gözlerden kaçmadı bu durum.
Bir sonraki videoda konu daha fazla analiz edilip tüm diğer tecrübe edilmemiş de olsa ne varsa araştırılıp bahis edilir diye düşünüyorum. Zaten daha güzel olacağı Barış beyin sayfalarca hazırlanmasından belli. Bir tek sadece "kendi tercihlerini" çalışmış gibiydi, ama çok kolay telafi edilir diye düşünüyorum.
Kolay gelsin.
Yukarıda benimde uzunca yazdığım gibi paralel fikirlere sahibiz, ben teknik detayları kısa geçmiş diğer ayrıntıları yazmıştım, siz teknik detaylardaki ayrıntıları yazmışsınız. Yazımın tamamına sizin yazdıklarınızı da ekleyip altına imzamı atıyorum
@alfabetagama ISO’yu arttırınca olan algılayıcıda olduğu için algılayıcının duyarlılığı arttırılmış olmaz mı? Açıkçası ben de ISO’yu arttırınca algılayıcının hassasiyeti arttı diyorum zira teknik olarak daha doğru bir açıklaması olsa bile o kadar tekniğe girmeye gerek var mı bilemiyorum:) Şunu araştırarak ben kaleme almıştım ama aradan geçen zamanda ben bile detaylarını unutmuşum:)
http://www.bascek.com/4412/teknik-acidan-noise/
ISO’ nun sensorun ışığa hassasiyetini mi arttırdığı yoksa görüntü işlemcisinin fotoğrafı işlemedeki adımlarındaki etkisini değişirtirğini tartışmak biraz gereksiz bencede. Sonuçta ikisi beraber çalışıyorlar, aynı kapıya çıkıyor gibi bişi 🙂
SONY NEX 5 imle aramızı kimse bozamaaaaaaaz 🙂
hepsine sonuna kadar katılıyorum. umarım daha fazla yazarsınız 🙂
ama dostum bak adam pro oyle deme,buyuk makine olmadan guzel foto cekilmez ki.Ayrica sony`de neymis nikon varken
Hasta mısın lan
Aklında bulunsun bu gibi durumları düşünerekten o bakaçlara ek ayar koyuyorlar. böylece göz numaranı sıfıralabiliyorsun. Çok sanatsal çalışmalar yapmıyorsan, en kötü, odaklaman otomatik olursa pek çok netlik probleminden kurtulursun. Güzel bir poz yakaladığını düşünüyorsan farklı zoomlarda ve netliklerde 2-3 fotoyu arka arkaya çek ki kötü gelme ihtimaline karşı yedekleri olsun. Ve de son olarak mutlaka ve mutlaka çektiğin fotoğrafları zoomlayıp insanların yüzlerine, binaların sınırlarına vs iyice bak bulanık olan varsa yeniden çekebilesin 😉
yorumlarda barış beyin dikkate alması gereken çok güzel uyarılar var. belli ki çok tecrübeli ve hoşsohbet birisi. teknoseyire hayırlı olsun.
Bodruma gittim sergi için foto çekmiyom tatildeyim gidiyim biraz zevk alıyım dicem. burdaki tavsiyeye göre sigma 70 300 500 küsür gr aynasız olmaz hadi 550 d diyelim 500 küsür gram eeee tripotsuz olmaz en adisi 1,5 kilo oooo etti mi 2.5 kilo bodrumdayım zevk yapıcam sıcaklık 30 derece çektiğim fotoyada icat edenede saydırırım 😀
@baris_ozkok Barış Bey size ve Murat Beye @gamsizm bir sorum olucak Amerikada'yım ve bir ürünü araştırıyorum şu aralar Lytro illum isimli cihaz almayı düşünüyorum ancak cok fazla fikir sahibi değilim cihazla ilgili ve bir profesyonele danışmak istedim bu cihaz ile ilgili fikirlerinizi paylaşabilirmisiniz ? Daha çok kimleri amaçlıyor bu cihaz şu an için ön sipariş ile alınır mı ? + ları ve - leri nelerdir ? Fiyat performans açısından önerirmisiniz ?
ben atlıyım. şu an yazılım olarak gelişme evresinde. fotoğraf çeksenizde paylaşmak da zorlanabilirsiniz. biraz daha bekleyin 2 gün önce haber vardı lytro nun 500px gibi büyük foto paylaşım sitesiyle anlaştığı ve fotoğrafların internette kolayca paylaşılabilmesi için kendi dosya formatını geliştirdikleriyle ilgili. F/P ürünü değil bence.
Benim merak ettigim daha çok kendi fiyat aralıklarındaki DSLR ve SLR'lar için alternatif olabilirmi fotografta yeni ve orta seviyede olanlar için ? Çünkü Lytro illum baktıgımızda 30-250mm F2/0 lens görüyoruz ? Bu cihaz pazarda kimleri hedefliyor ve fiyat performans olarak profesyoneller öneriyor mu ?
İnceleme için teşekkürler uzunca da olmuş gayet doyurucu 🙂 Fakat konu gezi fotoğrafçılığı olarak ele alınıyorsa eğer Barış Bey'in de söylediği gibi büyük bodyler uzun süre taşındığında ciddi rahatsızlık ve yorgunluk vermektedir. Bunu A77+16-50 kullanmış birisi olarak sürekli 1,5 kg lık bir kamera taşımak gerçekten zorluyor.
Aynasızlar bu noktada en doğru tercih oluyor bu durumda şuanda A7 + 28-70mm kullanıyorum ve tüy gibi kamera ile 35mm kalitesini bir arada yaşıyorum. Tüy kadar çünkü muadili 6D-5DM2 vs. nin gövde ve lens ağırlıkları ortada.
Yine gezi + anı fotoğrafçılığı ise amaç Sony HX400V gibi Canon, Nikon markalarının SLR-Like süper zoom kameraları da birer alternatif bence.
seyahat fotoğrafçılığından ziyade fotoğrafçılığa giriş videosu olmuş
ekipman muhabbeti için 55dk iyi bile
Barış bey ekibe hoş geldiniz, teknoseyire ve bize çok şeyler katacağınız kesin. Emeğinize sağlık.
İlk programdaki herşeyi bilen biri olarak. 55 dakika sıkıcı geldi bu yüzden ilerlerine bakıp kapattım. Belkide seyahat fotoğrafçılığı nedir nasıl yapılır denilince ben fotoğrafçılık teknikleri üzerine beklentiye girerek videoyu seyretmiş olmamdır. Artık ilerki videolara bakacağız. ^^
Yeni program hayırlı olsun.
Videodaki kameraları sol baştan itibaren birisi sayabilirse çok iyi olur...
Barış bey en azında sorulan sorulara cevap veriyor. Başarılarınızın devamını dilerim