Baya vakit alsa da. Az da izlense inatla çekiyorum 😂😂
Yapay Zeka Gündem Değerlendirmesi (16 Ağustos 2024)
https://youtu.be/s2PUjibVZzQ
okan kılıçarslan
Kayıt tarihi: 12.05.2014
android 2.2 hayranı ..
Baya vakit alsa da. Az da izlense inatla çekiyorum 😂😂
Yapay Zeka Gündem Değerlendirmesi (16 Ağustos 2024)
https://youtu.be/s2PUjibVZzQ
Arşivci arkadaşlar Teknoseyirin Önemli serilerinin Archive.org yedeklerine aşağıdan ulaşabilirsiniz.
https://archive.org/details/tozlu-raflar (Kendi Uploadım)
https://archive.org/details/ts-gundem (tsopenteam)
https://archive.org/details/ts-bilim (tsopenteam)
https://teknoseyir.com/durum/1597378
#TSv3
Merhaba arkadaşlar, ilk ağızdan bir inşaat mühendisi olarak sizlere biraz bildiklerimi aktarmak istiyorum. Yazım hatalarıma lütfen aldırış etmeyin.
Öncelikle herkesin ağzında olan ve yüksek katlı binaların kötü olduğu hakkında zeminden, zemin altından ve zemin üstünden başlayarak tasarım hakkında bilgi vereceğim. Bazı noktalarda sinirleneceğim sebebi ise parası kıymetli müteahhit ve ev sahipleriyle yaşadığım deneyimler. Bazı noktalarda ülkemi eleştireceğim ekonomik zorlukların getirdiği çaresizlikler yüzünden yaşadığım deneyimler yüzünden.
Beni bilirkişi olarak kabul etmeyin kısa kısa biraz bilgi vermek istedim en azından ilahiyatçıdan değil bir mühendisden işin iç yüzünü öğrenebilelim diye anlattım . kafanızdaki yüksek katlı bina korkusunu yenmeniz doğru yapılaşmanın doğru tasarım ve işinin hakkını veren insanlarla olacağından korkmamanız ve öncelikle bir hayatın vebalinden korkmanız için yazdım bunları. Umarım ülkemde birşeyler değişir. Deprem değil, ekonomi öldürür.
Hasan AĞAOĞLU
E-Devlet'te yılda birkaç kez girip kontrol etmemiz gereken yerler: (Sürekli güncellenecek)
BTK Abonelik Sorgulama (Borç, alacak, abonelik vs)
Siyasi partiye üye olup olmadığınızı sorgulama
Sendikaya üye olup olmadığınızı sorgulama
Adınıza kurulmuş şirket sorgulama
Ekleme yapanlara teşekkürler.
#BirazMüzik
Yazik adamlar bizim milletten bikmis olacak ki yorumlari kapamislar 😀
japoncada suki yo = I like you demekmis
Ytd dememişler. Bence SPK haklı 😀.
https://onedio.com/haber/dolar-10-tl-olur-dedikleri-icin-yargilaniyorlardi-dolar-11-i-gecti-1018379
Google Cloud takımında çalışan Ahmet Alp Balkan, bugün YouTube kanalında yaptığı canlı yayında [1] herkese root erişim izinleri veren, içerisinde çeşitli araçların kurulu olduğu bir sandbox ortamı hazırladı. Bu ortamda yapmaya çalışacağınız şey bu sandbox içerisinden çıkıp, hesapdaki diğer container'lere ve hatta yapabiliyorsanız Google'ın kendi alt yapısına erişmek. Burdaki amaç Google Cloud'un ne kadar güvenilir olduğunu göstermekmiş. sudo rm -rf /
gibi komutlarla o anki container'a zarar verebiliyorsunuz ama konu o değil, o yüzden gerek yok. Zaten F5 yapınca yeni bir container'a geçiyor.
Kendine güvenen arkadaşlar için linki şuraya bırakıyorum: https://escape-the-sandbox-2wvlk7vg3a-uc.a.run.app/
Eğer açık bulursanız kendisine twitter üzerinden yazabilir [2] ya da hacklediğinizden eminseniz Google'ın ödül programına başvurabilirsiniz [3].
[1]: https://www.youtube.com/watch?v=zGZ9usJQjpM
[2]: https://twitter.com/ahmetb
[3]: https://www.google.com/about/appsecurity/reward-program/
Bir süre önce tease ettiğim 1More Quad-Driver E1010 kulaklığın incelemesini sonunda yapabiliyorum 🙂
En baştan audiophile falan olmadığımı söyleyeyim. Elimden onlarca yüzlerce kulaklık geçmedi. Ancak günde birkaç saatimi müziğe ayırdığımı ve dışarı çıktığımda kulaklığı kulağımdan çıkartmadığımı söyleyebilirim. Yani çok müzik dinliyorum ve buna göre yorum yapacağım.
1More ülkemizde pek duyulmamış bir marka. Bundan dolayı satışları düşük. Ancak buna rağmen Türkiye'de agresif bir fiyat politikası izliyorlar. Yurtdışında 150-170 dolar arası satılan bu kulaklık Türkiye'de 699TL. Evet sonda söyleyeceğimi başta söylemiş oldum, ancak bu kulaklığı alırken kararımı etkileyen şey bu özel fiyatlandırma oldu. İthal ürünlerin fiyatlarını hesaplarken doları 10 olarak almaya başladığımız bu dönemde bu markanın izlediği politika gerçekten beni mutlu etti. Ve aynı zamanda ülkedeki pahalılığın sadece kur ve vergiyle de açıklanamayacağını gösterdi. Elbette bu geçici bir indirim dönemi veya markanın Türkiye çıkışı için süreli özel fiyatlandırma da olabilir. Kulaklığı satın almadan önce okuduğum incelemelerde; Türk audiophile forumlarında bu kulaklığın 1000 liranın üstündeki rakiplerini eze eze geçtiği yorumlarını gördüm. Yabancı forumlarda da 200-250 dolar bandındaki kulaklıklarla yarıştığına dair yorumlar okudum. Gördüğüm her şey bu ürünün US fiyatıyla dahi bir F/P kulaklığı olduğunu söylüyordu ki TR'ye geldiğinde F/P oranı 2-3 katına falan çıkıyor fiyatlandırmasından dolayı. Açıkçası bu fiyatta bir kulaklık almayı hiç düşünmüyordum ancak F/P oranının bu kadar yüksek olması bütçemi çok fazla aşıp satın alma kararı vermemi sağladı.
İncelemeye geçmeden önce satın aldığım yeri de söyleyeyim. Miuimarket'ten aldım. Kargo sürecinde bir sıkıntı yaşamadım. Oldukça hızlıydı. Pakete sağlam koruma yapmışlar, birkaç tane de kahve eklemişler sağolsunlar 🙂 https://market.miuiturkiye.net/one-more-E1010
1More E1010'un kaliteli bir şey çıkacağını daha kutusunu gördüğünüzde anlıyorsunuz. Gerçekten özenilmiş ve hiçbir şey eksik bırakılmamış bir kutu. Mıknatıslı kapağı var.
Kapağı açınca sol tarafta çizimler sağ tarafta ise kulaklık ve aksesuarlar bizi karşılıyor.
Kulaklığın kendisine ek olarak deri kılıf, uçak yolculukları için aparat, 3,5mm jack'tan 2,5'a dönüştürücü aparat ve kulaklığın kablosunu kıyafete tutturabilmek için klips çıkıyor. Deri kılıf gerçekten çok başarılı. Oldukça sert bir yapıda, dayanıklı olduğunu belli ediyor ve hiç kokusu yok.
Kulaklığın üstünde 1 çift silikon kulaklık başlığı mevcut ve buna ek olarak 8 çift yedek başlık daha geliyor. Bunlardan 3 tanesi foam, 5 tanesi silikon. Silikon olanların ortalarında fotoğrafta görebileceğiniz üzere koruma için ek kısım var. Bir kulaklıkta ilk defa gördüm ancak mantıklıymış. Kulaklığın içinin kirlenmemesi için güzel bir detay. Foam olanlarda yok
Son olarak kutudan kullanım kılavuzları ve bir adet 1More çıkartması çıkıyor.
Kulaklığın jack'ı altın kaplama ve L şeklinde. Kulaklığın üstünde 3 tuşa sahip kontrol kumandası mevcut. Bu tuşlara üst ve alttaki tuşlar ses artırma/azaltma işlevine sahip. Ortadaki tuş tek basış için durdurma/oynatma, çift basış için sonraki şarkıya geçme ve 3 basış için bir önceki şarkıya dönme işlevlerine sahip. Aynı zamanda bu tuşla gelen aramaları da cevaplamayı sağlıyor. Kulaklığın mikrofonu da var.
Fotoğraflarda ne kadar gözüküyor bilmiyorum ancak kablosu yarı saydam. İçindeki kablolar gözüküyor. Hoş bir bordo/lacivert rengi var. Kablonun bir garip olduğunu söylemeliyim. Şu ana kadar kullandığım hiçbir kulaklığa benzemiyor. Aldığı şekli kaybetmemek için direnen bir kablo 🙂 Yine de pek fazla dolaşmıyor, kabloyu çözmeye uğraşmıyorsunuz. Bu ikisi aynı anda nasıl oluyor anlamadım şahsen. 1More kabloyu Oxygen-Free Copper olarak belirtmiş.
Kulaklığın kendisi, kontrol kumandası, jack'ı tamamen metal malzemeden. Alüminyum olabilir emin değilim ancak kaliteli olduğunu bağırıyor. Ve kulaklığın biraz ağır olduğunu söyleyebilirim.
Ses deneyimlerine geçmeden önce son olarak kulaklık başlıklarına değinmek istiyorum. Burada ilginç bir durum mevcut. Bugüne kadar kullandığım kulaklıkların hepsinin başlıkları benzerdi. Ancak bu kulaklıkta farklı. Buna sebep olan şey ise kulaklığın ses çıkış kısmının çok büyük olması. Aşağıdaki fotoğrafa bakınca sanırım ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Ve aşağıdaki fotoğrafta da Xiaomi Hybrid Pro HD modeli ile yan yana karşılaştırması var. (Bu fotoğrafta foam uçlar takılı ve foam'lara ortamdaki tüm toz resmen yapışıyor)
Gördüğünüz üzere ses çıkış ızgarası anormal diyebileceğimiz seviyede. Aslında kulaklığın ses çıkış şiddetini görünce neden böyle yapıldığını anlıyorsunuz ancak bu durum bende şöyle bir şeye sebep oldu, foam uçlar kulağımı ağrıttı. Silikon uçlarda böyle bir rahatsızlık durumu yok ancak foam'larda rahat edemedim. Fazla büyük kaldılar. İlk başta rahatsız etmiyor ancak 1 saat gibi bir süre taktığımda ağrıtmaya başlıyor. Merak edenler için foam uçları kullandığımda seste belirgin bir değişiklik fark etmedim. Zar zor hissedilebilecek şekilde tizleri biraz emiyorlar ve basslar azıcık daha fazla gibi ancak bunu normalde fark etmek pek mümkün değil. İki başlıkla da ardarda denemeler yaptığınızda ancak fark edilebiliyor ve varla yok arasında diyebilirim.
Uzunca bir yazı olacak olan ses kalitesi kısmına geçmeden önce son olarak Xiaomi Hybrid Pro HD ile yan yana fotoğrafları:
Kulaklığı ilk takıp müziği başlattığımda "bu nedir?" şeklinde tepki verdim. Hiç de bu para edecek kulaklık değil gibiydi. Ses seviyesi ve ses kalitesi olarak önceki kulaklığımdan farkı yok gibiydi. Ancak almadan önce bolca inceleme okuduğum için buna hazırlıklıydım. Bu kulaklığın burn-in'e ihtiyacı var. Daha önce hiçbir kulaklıkta görmediğim kadar. Çünkü şimdiye kadarki kulaklıklarımda burn-in'in çok az etkisini görmüştüm ancak bu çok farklı çıktı. -Burn-in'in ne olduğunu bilmeyenler için kısaca, kulaklıkların tam performansına ulaşması için bir süre çalışmaları gerekir. Bu sürece burn-in deniyor-
Burn-in yapmam gerektiğine hazırlıklıydım ancak bu kadar yapılması gerektiğini tahmin etmemiştim. Toplamda 50 saat kadar burn-in yaptım. Tabi 50 saat kesintisiz müzik çalmak kulaklık için pek sağlıklı olmadığından dolayı 1-2 saatlik aralıklarda kulaklığı 15 dakika kadar dinlendirdim. İlk önce daha düşük ses şiddetinde başladım ve süreç ilerledikçe ses seviyesini yükselttim. Toplamda 1 haftamı aldı bu süreç. Ve her aşamasında kulaklıktaki değişimi gördüm. Şöyle desem yalan olmaz, kulaklığı ilk kullandığımda benim için 200 liralık bir kulaklıktı, şu an ise parasının çok üstünde bir yerde 🙂
Kulaklığın ses performansı tek kelime ile inanılmaz. Ses profili tam dengeli. Ne bass'lar önde, ne tizler önde, ne midler önde. Her şey olması gerektiği gibi. Bunda muhtemelen 1 adet Dinamik Diamond-like Carbon sürücü ve 3 adet dengeli armatür olmak üzere toplam 4 sürücülü olması da etkili, Quad-Driver ismi de buradan geliyor. Hiçbir şey geride kalmıyor. Özellikle test için kullandığım bir parça var, maalesef kime ait olduğunu bilemiyorum çünkü Track 17 diye ismi var 🙂 Shazam falan da bulamadı. Her neyse, bu parçanın özelliği her şeyi içinde barındırması. Aşırı tiz, aşırı bass ve en önemlisi aşırı hızlı olması. Bu parçayı 1More ile dinlerken şunu fark ettim, Xiaomi bu parçayı çalamıyormuş. Şarkının bir yerinde ardarda ve gittikçe hızlanarak vuran bass sekansı var. İki kulaklığı ardarda takarak o sekansı dinlediğimde şunu fark ettim, 1More o sekansı 1x hızında geçiyorsa Xiaomi o sekansı 0.75x hızında geçiyor. Ve Xiaomi'de o yavaşlığa rağmen bas vuruşları birbirine karışırken 1More'da hepsi tek tek vuruyor. Yani Xiaomi'nin sürücüleri yeterince hızlı değilmiş. Elbette bunu 1More'u deneyene kadar anlamamıştım.
Bu bir bass kulaklığı değil. Ancak bassları yetersiz değil. Bazı şarkılarda kulaklığın titrediğini söylesem sanırım anlaşılır bass seviyesi. Ancak bu bass'ı sadece gerektiğinde veriyor. Şarkı bunu gerektiriyorsa. Her şarkıyı dinlerken kesintisiz gümbür gümbür bass beklemeyin, bu kulaklıkta hormonlu bass yok, ki öyle olması zaten tercih edilmez çünkü bass'lar, mid ve tizleri yok eder. 1More E1010'da her şey dengeli ve tamamen şarkıya göre. Ancak; şarkıda bass'ın ortalığı dağıtması istenmişse evet o bass'ı kafanıza kafanıza vuruyor. Bunu da tizleri ezmeden yapıyor. Taylor Swift'in Look What You Made Me Do parçasında basslar vururken sanki biri beynimi dürtüklüyormuş gibi hissettim. Bir yerde kulaklık öyle bir titredi ki kulağımdan dışarı doğru kaydı... Aynısı tiz için de geçerli. Şarkıda tizin ortalığı dağıtması istenmişse bu sefer kulağınızı çınlatacak kadar o tizi bir çakıyor ki sesi azaltma isteği duyuyorsunuz. Yellow Claw'ın DJ Turn It Up parçası da güzel bir test parçası oldu. Bir ara verdiği tiz yüzünden kulaklığın sürücüsü falan patladı sandım. Bunu yaparken bass'ı da gümbürdetebilmesi ayrı bir meziyet. E1010 şarkı ne istiyorsa o tarafa rahatça gidebilen bir kulaklık.
Bu kulaklığın bir incelemesinde şöyle bir cümle okumuştum, ki kulaklığı kullanmaya başlayınca hak verdim. "Bass, mid ve tiz'i yürüyen insan olarak düşünürsek, bugüne kadar kullandığım kulaklıklarda hepsi arka arkaya yürüyordu. Örneğin en önde yürüyen bass, arkasında tiz, en arkada ise mid var. 1More E1010'da ise bu 3 adam da yan yana yürüyor sanki. Bass, mid ve tizlerin aynı anda kulağıma geldiğini hissediyorum." Bu yoruma daha fazla katılamazdım. Kulaklıkta her şey mükemmel ve hiçbir şey birbirinin üstünde değil. Müzik keyfimi en çok artıran şeylerden biri de bu oldu. Bu arada 1More bu kulaklığın tune'unu Grammy ödüllü Lucas Bignardi'ye yaptırmış. Ses kayıt mühendisi.
Eğer gümbür gümbür bass isterseniz equalizer ile bunu kolayca yapabilirsiniz. Equalizer'a çok müsait, esnek bir kulaklık. Güzel tepki veriyor, nereye çekerseniz oraya hiç nazlanmadan gidiyor, ancak bunu da burn-in'den sonra yapıyor, belirteyim. Elbette buradan değinilmesi gereken en önemli konuya geliyoruz. Bu kulaklığı sürmek her cihazın harcı değil.
Ses performansı için çift dac'a sahip olan Meizu 16th telefonum var. Kulaklığı sürebildi. Hatta şunu söylemeliyim, normalde hep son ses dinlediğim ve ses seviyesi yetersiz gelen müzikleri bu kulaklıkla son seste dinleyemedim. Ses şiddeti çok yüksek. Kesinlikle memnun kalırsınız. Ancak Meizu 16th bu kulaklığı sürebilse de net şekilde sınırda olduğunu hissettiriyor. Özel bir ses çözümüne sahip olmayan bir telefon bu kulaklığı süremez.
Kulaklığı bilgisayara bağladığımda ses seviyesinin çok daha yüksek olduğunu ve bassların da daha yüksek olduğunu gördüm. Son seste değil bir altında bile dinlemek mümkün değildi. Adamı sağır eder. Yine de o seste dahi basslarda bozulma yoktu. Ama Meizu'da equalizer ile ekstra bass verince son seste bass bozulması duyuluyor. Aynı şekilde eğer ses seviyesi(Zaten fazla yüksek olmasına rağmen) daha da artırmak isterseniz sesler bozuluyor. Ancak PC'deki ses seviyesi bundan çok daha yüksek olmasına rağmen bozulma yok.
Bu tabloya göre Meizu kulaklığı süremiyor diyebilirdik ancak Meizu'da dahi son seste birkaç dakikadan fazla dinlemek mümkün olmadığı için Meizu sürebiliyor diyebilirim. Ancak tekrar vurgulamak istiyorum, sınırda. Ya Meizu gibi ya da LG gibi özel bir ses çözümüne sahip telefonunuz yoksa bu kulaklık size göre değil. Ya da harici dac ile kullanmanız gerekir. Şahsen LG v60 gibi bir telefonum olsa bu kulaklıktan daha çok performans alacağımı hissediyorum ancak bu hali de tamamen yeterli son seste zaten dinlemek mümkün olmadığı için... Bu arada bilgisayarımda Asus ROG Strix X570-F anakart var ve özel ses çözümü var. Standart Realtek çipi değil. Okuduğum bazı incelemelerde standart dizüstü bilgisayarların bu kulaklığa yetersiz geldiğini yazmışlardı.
E1010'da beni en çok şaşırtan şey açıkçası ses şiddeti oldu. 99dB, 32 ohm ve 5mW çıkış gücü olduğu belirtilmiş teknik özelliklerinde. Ve bu değerler önceki kulaklığım olan Xiaomi Hybrid Pro HD ile kağıt üzerinde aynı. Hatta ses frekans aralığı bile aynı. Ancak ses şiddeti arasında dağlar var diyebilirim. Audiophile değilim, teknik özellikleri aynı gözükmesine rağmen bu fark niye mevcut hiçbir fikrim yok ancak teknik özelliklerin çok da bir şey ifade etmediğini anlamamı sağladı. Xiaomi ile Spotify'da müzik dinlerken ses şiddeti az gelirdi. Yükseltmenin yollarını arardım, equalizer bile çok etki etmezdi. Bunda ise -daha önce on kez dediğim gibi- son seste dinletmeyecek kadar yüksek.
Spotify'da böyle bir fark oluşmasına şaşırdım çünkü Xiaomi ile harici bir player'la (Jet Audio ve Poweramp) dinlerken ses seviyesi düşük gelmiyordu, sadece Spotify yetersizdi ve ben bunu doğal olarak Spotify'a bağlıyordum. Ama demek ki kulaklıktanmış. Bu bağlamda harici player'lardan ziyade Spotify'daki müzik kalitesinin daha çok arttığını söylemem yanlış olmaz. Çünkü -hazır olun- Spotify'daki ses seviyesi şu an harici player'lardan daha fazla. Yani Xiaomi ile olanın tam tersi bir durum oluştu. Spotify'ın kulaklığın değerlerini algılayıp ona göre ses verdiğinden şüphelenmeye başladım. Teknik açıklamasını ben de çok merak ediyorum.
Yazının son kısmına doğru gelirken bu kulaklığın aslında eksi olmayan bir dezavantajını söylemek istiyorum. Eskilerden gelen bir mp3 müzik arşiviniz varsa durum kötü demektir. Kulaklık müzikteki her bir detayı sonuna kadar veriyor. Daha önce duymadığınız notaları, duymadığınız enstrümanları duymanızı sağlıyor. Ancak eğer ki şarkı dosyası kötüyse, onun da her bir detayını veriyor. Böyle birkaç parçam vardı, 128-192kbps mp3'ler. Xiaomi ile bir sorun olmazken bu kulaklıkta kalitesizliği iliklerinizde hissediyorsunuz. Özellik kasabın elinden çıkma bir şekilde bilgisizce 128kbps'ye downgrade edilmiş parçalarınız varsa bunları en kısa zamanda değiştirmelisiniz. Her bir bozulmayı kulaklık size aktarıyor. Düzgün 320kbps mp3'lerde hiçbir sorun yok ama. Evet bu kulaklığın hakkı flac şarkılar olabilir ancak bu kesinlikle "mp3 veya Spotify dinlenmez" demek değil. Eğer mp3'leriniz kaliteliyse hiç sorun yok. Eğer benim gibi eskilerden kalma 128-160-192kbps biçilmiş mp3'leriniz varsa en azından 320kbps olanlarıyla değiştirmelisiniz veya Spotify'a geçirmelisiniz. Flac şarkılarınız varsa onları da elden geçirmeniz gerekebilir. Benim bazı flac şarkılarım vinyl yani plak kayıttandı. Xiaomi'de bir sorun yoktu ama bunda plak'ın dönme sesine çok benzeyen bir dip ses duymaya başladım 🙂 Onları da dijital olanlarla değişeceğim mecburen.
Sanırım kulaklık hakkında söylenebilecek her şeyi söyledim. Gerçekten beni çok memnun eden bir ürün oldu. Kırdığım tek puanı kablosunun değişmemesinden kırıyorum. Ancak değişen kabloya sahip kulaklıklarda da kontrol çubuğu ve mikrofon genelde olmuyor. Bana da kesinlikle gereken bir şey kontrol kısmı. Çünkü kulaklığı çoğunlukla otobüste ayakta veya yolda giderken kullanıyorum, ki şarkıları değiştirebilmek için habire telefonu çıkarmak zorunda kalmak eziyet gibi. Zaten bu kalitede bu fiyat seviyesinde olup çıkarılabilen kablolu kulaklık da yok. Yine de çıkarılabilir olmayan kablo bir eksiklik midir evet.
Bu kulaklığı kimlere tavsiye ederim?
Sorularınız varsa alabilirim.
Dipnot: Kulaklıklar söz konusu olduğunda hifi forumlarında özellikle kulaklığın karakteristiği tartışma konusu olur ve kulaklığı alacak insanlar için bir kriterdir. İncelemede kulaklığın karakterine özellikle değinmedim, ancak dikkat ederseniz üstüne basa basa denge kulaklığı olduğunu belirttim. Buna değinmeme sebebim şu; "kulaklığın başarılı ve başarısız olduğu türler" şeklinde bir ayrımı bu kulaklıkta yapmak çok zor. Dengeli bir kulaklık ve ağır bastığı bir müzik türü yok. Esnek bir karakteri var ve parça neyi istiyorsa o tarafa doğru hemen kayan bir kulaklık.
Son gündemde konuşulan eski gündem podcastlerin bulunmaması hakkında; Tüm gündemleri bulabilirsiniz.
Maalesef görmeyen sayısı çok olduğu için tekrar paylaşma gereği duyuyorum.
Lazer Göz Operasyonum - iLasik Ameliyatı Hakkında Herşey
Merhaba arkadaşlar,
Not: Uzman değilim. Her rahatsızlık, her göz tipi benimle aynı değil. Bu nedenle uzmanına danışın lütfen. Ben sadece deneyimlerimi anlatıyorum. Başınızdan geçecekler veya olacaklar benimle aynı olmayabilir.
Bundan tam 5-6 sene önce kafaya takmaya başladığım uzağı bulanık görme sorunumdan dolayı çeşitli arayışlar içerisine girdim. Göz muayenesi oldum ve ardından gözlük kullanmaya başladım. Gözlük bileceğiniz üzere çok sıkıntı, sürekli buğulanma, tozlanma ve temas ettiğinizde parmak izi gibi şeyler yüzünden sık sık sıkıntı çektiğiniz bir araç. Kullananlar bilir. Bazı yerlerde de takmanız mümkün değildir. (Lunapark, havuz, spor vs) Aşağıdaki raporum 2017 ye ait fakat ondan 2 sene önce de yani 2015 yılındaki raporum da aynıydı. Yani göz derecemde ilerleme yok. 2017 de aynı raporu alınca lens kullanayım dedim. Fiyatı bana göre pahalı olmasa da ara sıra herkes maddi zorluklar vs yaşayabiliyor. Paramın olduğu zamanlarda "Acuvue OASYS" ve "Biofinty" lensleri kullanıyordum. Aylık kullanım olarak satın alıyordum. Fakat benim iki gözümde ufaktan farklı değerlere sahipti ve bu nedenle 1 kutu yerine 2 kutu almak zorunda kalıyordum. Buda 1 kutuyu 3 ay yerine 6 ay kullanmam demekti. (Kutuda 6 lens var). Kutudaki lenslerin değerleri farklı olduğu için sağ ve solu sürekli ayrı ayrı muhafaza etmem gerekiyordu. Derece aynı olsaydı emin değilim ama sağ sol farketmeyecekti sanırım.
2017 deki Rapor:
Her neyse, Durumu şöyle özetleyeyim hem astigmat (bulanık) var hem de miyop (uzakta sıkıntı) var. Şöyle özetleyeyim; Değerlerim düşük daha kötü olanlar var ama astigmat işi fazlasıyla bozuyor. Bu oyunlarda blur efekti var ya onun gibi. Baktığınız yer double gözüküyor ve açısıda gözünüzün bozukluğuna göre değiştiği için netlik olmuyor. 20 metreden bir aracın plakasını bile okuyamıyordum. Ya da 100 metreden bile yoldaki tabelaları seçemezdim. Hatta pc de ortalama 1 metre geriden standart windows 10 düzenindeki simgelerin isimlerini bile okuyamazdım.
Operasyona nasıl karar verdim? (20 Ocak 2020 de ameliyat oldum)
Youtube dan onlarca video izledim. Hemen hemen tedavi yöntemlerinin hepsinin artılarını eksilerini gördüm ve baktım bankada param da var (Çok şükür) dedim bir sene de telefonlara para vermeyeyim. Gittim Gözle ilgili bir hastahaneye.Yanımda bir tane arkadaşımla gittik.
Ameliyat öncesi ne yapılıyor? Ne yaptım?
Girişte hemen gişe var ve dakika bir muayene ücretini geçiriyorlar. Bu yukarıdaki göz raporumun dijitalini 2 makinayla size sunuyorlar ve siz bu rapor ile randevu aldığınız doktora gözüküyorsunuz. Doktorun yanına gidiyorsunuz size harfleri okutmaya çalışıyor. İşte net olanları vs söylüyorsunuz ona göre size birşeyler söylüyor.
Ameliyat günü aldığım göz raporum:
Resime tıklayıp büyütebilirsiniz.
Doktora sordum göz operasyonu olmak istiyorum. iLasik için uygunsam hemen başlayalım dedim. O da beni Lazer ameliyatına uygun olup olmadığımı anlamak için iki farklı cihaza yönlendirdi. Makinelerin adını bilmiyorum ama çanak anten gibi bir alete çenenizi koyuyorsunuz ve içinden kırmızı ışık veriyorlar. Sizden gözlerinizi kırpmamanızı istiyorlar. Her iki göz içinde yapıyorsunuz. Sonra tekrar doktora gidiyorsunuz. Operasyon için tarih ayarlamanız gerek fakat ben bir kaç kere ısrar ettim hemen olmak istiyorum dedim. O da gitti konuştu. Müsaitlik var şuan hemen halledelim dedi ve beni muhasebeye yönlendirdi. Orda direk işte şu kadar fiyat normalde kampanyamız var vs vs diyorlar. Neyse ödemeyi yaptık. Ameliyat odasının önüne geçtik. Orda ameliyat kıyafeti giydirdiler bone verdiler. Çekyata oturdum, bir şey damlattılar gözlerime. Biraz uyuşturdu gibi oldu vs. Tam emin değilim. Sonra vakit geldi ve geçtik ameliyat yatağına.
Gözleri açmak için bir aparat var. Adını bilmiyorum ama aklınıza gelir. Gözün üst ve alt kapağını tutuyor ve kapatamıyorsunuz. Acıtmıyor. Ama değişik hissediyorsunuz. Gözünüze bir şeyler sürüyorlar ve bir makine yaklaştırıyorlar. Dünyanın uydusu olan Ayın kaba taslat tüm evrelerini hayal edin. Bu gözünüze yaklaştırdıkları makinada sanki onun resimleri var. Onu görüyorsunuz ve daha sonra göz kapaklarını açtıkları aletin ortasına plastik(galiba) ortası delik birşey yerleştirmeye çalışıyorlar. Benim gözler küçük. Gözün üstündeki kemikle altındaki kemik arası gerçekten ufak. Bu plastiği sağ göze yerleştirdiler ama nasıl acı çekiyorum. Gözlerimden yaş geldi. (sizde olmayabilir tamamiyle benim göz yapımla alakalı.) Sağ göz biraz uğraştırdı sonunda yerleştirdiler. Sanırım öndeki saydam tabakayı burda kesiyorlar. Sürekli birşeyler sürüp döktüler bu arada. Plastiği yerleştirdiler ve kestiler. Az önce dediğim Ayın evreleri falan filan herşey yalan oldu. Hiçbir şey göremiyorum. Bir ara bembeyaz oldu ve sonra hiçbirşey yok. Renkler yok, beyazlık yok, her şey yok oldu.(Sol gözümü kapalı tutuyorum) Doktor söylüyor zaten hiçbir şey göremiyceksin korkma diye sürekli söyleniyor. Rahat ol. Gözünü zorlama, Kapakları zorlama vs. Sağ gözün işi bitti.(Lazer ameliyat diğer odada. Şuan hazırlık)
Neyse sıra geldi sol göze. Sol göze ne yaptı ne etti o plastik malzemeyi koyamadı. Bastırıyor da bastıyor canım çok yanıyor. Ellerim göbek üstüne kendimi sıkıyorum da sıkıyorum. Doktor bir şeyler söylüyor da duyamıyorum algılayamıyorum 😀
Bu acıyı nasıl tarif edeyim size: Gözün üstündeki kemik var ya heh oraya parmağınızı bastırın dayanabildiğiniz kadar. Okadar acıyor ama bunu sert bir cisimle yaptığı için elinizin verdiği acıdan daha fazla olacaktır. Bir de ben sabırlıyımdır, umurumda olmaz fakat göz yaşım çabuk gelir. Sonuçta canım yanıyor. Azı çoğu yok. Bir daha söylüyorum benim gözlerim ufak. Etrafımdaki insanların 100 de 80 daha büyük gözlere sahiptir yani.
Neyse plastik aleti bıraktı ve risk aldı sanırım. Direk ışığa bak dedi ve beni yönlendirdi az aşağı az yukarı vs bak diyip diyip durdu. Acı olmayınca çabuk anlıyorum. Makine zaten göz hizalanmadığında işlemi otomatik bırakıyor. Yani ters birşey olması çok düşük ihtimal .
Bu işlem bitti. Gözlerin önündeki saydam tabakayı kestiler biçtiler. Sıra geldi diğer odaya...
Diğer odaya geçtik aynı şekil yattım ve gözlerde zaten alet var ve sürekli açık. He bu arada önceki odadan buraya geçerken herşeyi görmeye başladım ama daha da bulanıktı. Oyunlarda sanki 100 hp den 10 hpye düşersiniz de etraf bulanır ya o anı yaşıyorum.
Yattık uzandık soyunduk 😛 Şaka şaka.
Gözlerimin önündeki tabaka kesik ve şöyle diyip acı vs yok tek acıtan şey gözleri açtıktan sonra plastik yuvarlar birşey koymaya çalışmaları. Ama şu var saydam tabakanın kesik olduğunu hafiften anlıyorsunuz. Nasıl ki parmağınızla birşeye dokunursunuz hissedersiniz ya gözün o tabakası da aynı. Acı yok ama rüzgarı ve havayı hissettiriyor. Orada açık bir yara var gibi algılıyorsunuz. Parmağınız kesildi ve yara kabuk bağladı. Bu kabuk üstünde parmak gezdirince ne hissediyorsanız onu hissettiriyor. Acı yok elbette. Lazeri yaklaştırdı. Rengi hatırlamıyorum kırmızı ve yeşil renk yanıyor. İkisinden biri. Sabit bir tanesi yanıyor ve göz bebeğine netleyince doktor kımıldama, kımıldatma gözleri diyor ve ardından rengin içinde diğer renk yanıyor. Bu arada yanık et kokusu geliyor hafiften. Acı yine yok. Diğer göze de aynı. Acı yine yok. Oldu bitti gitti. Doktor ve kızlar şakalaşıyor arada işte rapor vs veriyor birbirine. Normalde 8-10 dakika sürüyormuş ama benim ilk odadaki durumlar zorlayınca 15 dakika falan sürmüş.
Ameliyattan çıkıyoruz. Bir 10 dakika bekletiliyoruz. Bir makinada daha bakıyor gözlere. Başarılı geçti diyor. Gözlük veriyorlar. Rapor/Reçeteleri veriyorlar yallah gidebilirsiniz diyorlar.
Asıl olay burdan sonra başlıyor
Acaba kaç saat acı çekeceğim. Kaç gün sürecek. vs vs... iLasik yöntemi operasyondan sonra 5 saat acı çekmenizi garanti ediyor. Youtube videoların dan anladığım operasyon şekline göre farklı uzunlukta acı çekebiliyorsunuz. 12 saat - 24 saat - 48 saat vs vs... Tam net bilmiyorum elbette.
Ameliyat sonrası neler oldu?
İstanbul Bakırköyden Atladık taksiye Kapalıçarşı tarafına gidiyoruz. Ara ara gözleri açıyorum ve sürekli göz yaşı geldiği için her yer salya sümük. Etrafa bakıyorum şuan pek acı yok. Gözler kapalıyken gün ışığı pek etkilemedi açıkçası. Gün ışığına bile isyan edenler vardı. Taksici dayı avrasya tünel yoluna girdi trafik vardı 10-15 dakika orada oyalandık. 20 dakika sürecek yol 40 dakika falan sürdü Ve eve geldim. İlaçları aldırttım. 4 kutu damla var. Bunları saat başı damlatıcam. Bitene kadar da kullanmam gerektiği söylendi.
Eve girdim. Nekadar perde ışık vs varsa kapadım. Fakat kardeşim izinli ve pcde oyun oynuyor. Pc benim odada. Evdekiler de ameliyat olduğumu bilmiyor (hala da bilmiyorlar, kardeşim hariç) Bu yüzden diğer odalarda yatamıyorum. Ev disko gibi. Bütün donanımlar RGB nasıl kopuyor ev var ya anlatamam. Gözlerim kapalı ne oluyor ne bitiyor herşeyi görüyorum. O derece.
PC bu şekilde ve sürekli ışıklar vs yer değiştiriyor. Pc yi kapattıramadım. Girdim yorganın altına. Ocak ayındayız soba vs açık değil. Yaz kış farketmez vantilatörle yatarım ve sürekli odamda açıktır. Ev sıcak değil fakat kapalıyken ben sıcak hissediyorum. Yorgan altına girdim. Bacaklar yorgan dışında zaten klasik. Gözler bir yanıyor bir yanıyor üfff. Sürekli göz yaşım geliyor. 5 dk kapalı tutuyorum gözleri bir açıyorum çeşme gibi akıyor. Gözünüze toz kaçar ya o kadar ağrıyor. Rahatsız ediyor. He çok mu acıyor? hayır fakat açamıyorsunuz ki gözleri. Uyuyacağım uyuyamıyorum. Sıcak basıyor yorgan dışı aydınlanma yaşıyorum pcden dolayı. Saati soruyorum zırt pırt. Neyse arada dalmışım uyumuşum Allahtan. 5. saate girdik. Yani bitti bitecek. Gözleri açmaya başlıyorum. Tuvalete vs gidip geliyorum. Işık yine rahatsız ediyor. Göz yaşı yok ama hafif yanma var. Gözleri elbette sürekli açık tutamıyorum. Uykudan kalkarsınız da tek gözle bakmaya çalışırsınız ya heh işte o vaziyetteyim. Neyse yemek yiycez. La gözlerin ikisini aynı anda açmaya başladım. Ama bir türlü aynı yere baktıramıyorum. Uyuz oldum. Abi biri yukarı bakıyor biri aşşağı. Deli oldum. Terslik var dedim. Strese girdim. Allahtan o da düzeldi bir saate. Damlaları vs dökmeye devam ettim. Bu arada gözlerim kan toplamış. Evdekiler deli gibi soruyor ne oldu ne oldu. Hastahaneye gidelim vs. Yav yok diyorum bir şey. Az daha hastahaneye gidecektik akşam akşam. Gözlerimin resmi aşşağıdaki gibi. (Normal bir durum. Yabancı ve Türkçe kaynaklarda sıkıntılı bir durum olmadığı söylenmiş ve doktor da söylemişti.)
İki gözümde hemen hemen resimdeki gibi oldu. Ertesi gün kontrole gittim. 15 saniye göze baktı tamam olumsuz hiçbir şey yok dedi. Bol bol su iç 2-3 haftaya geçer dedi. 1 hafta sürdü. Neden? Bol bol su içmedim diye.
Şuan herşey çok güzel. Elbette astigmat olayım bitmedi. Fakat göremediğim herşeyi daha net görüyorum. 100 metreden tabela okuyabiliyorum. 15-20 metreden plakaları görebiliyorum. 1-1.5 metreden pcnin ekranını artık rahat görüyorum. Yazılara daha uzaktan bakıyorum. Evdeki tvnin alt yazıları dahi seçemezdim fakat şimdi hepsi çok net. Elbette istediğim sonucu vermedi. Tabi bu benim için öyle. Yani 100 metreden de plakayı okumak isterdim.
Gelelim kıs kısa cevaplara:
Neden gözleri farklı günlerde tedavi ettirmedim?
izinli olduğum gündü. Ertesi gün işe gitmem gerekiyordu ve bu sebeple hemen olsun bitsin istedim ve yukarıda anlattığım gibi gözümün ortasına birşey tepmeye çalışırken çektiğim acıyı ayrı ayrı günlerde çekmek zorunda kalsaydım muhtemelen ertesi gün gitmezdim. Bir de üşengecim dir. Yani birini tedavi ettirsem bile diğerine kim bilir nezaman giderdim.
Neden iLasik oldum?
Çok farklı yöntemlerle tedavi şekli vardı fakat hem operasyon süresi hemde iyileşme süreci diğerlerinden çok daha kısaydı. Operasyona uygunluğunuz var ise 10 dakika sürüyor. (Muayene vs hariç) Ardından iyileşme süreci ortalama 5 saat ki ertesi gün işe gitmem gerektiği için benim için büyük bir şans demekti.
Ameliyat acıtıyor mu?
Normal de benim kadar acı çekmeyeceğinize eminim. Fakat gözdeki saydam tabakayı kesmek istediklerinde göz kapaklarınızı kapatmayın diye bir alet kullanıp bir de ortasına gözün yuvarlağını belirlemek için bir cisim yerleştirmeye çalışınca üstüne benim gözlerin etrafındaki kemiklerin aralığı ufak olunca acı çekmeniz normal. Bu plastik cisimi göze bastırıp oturtmak zorundaydılar ama bir gözümde zor da olsa takıp diğerinde daha fazla acı çektiğimi doktor gördü ve bunsuz yapmayı risk alarak başardı.Etik midir bilmem ama çok şükür sıkıntı olmadı.
Ameliyat kaç dakika sürüyor?
Normalde 8-10 dakika arasında bitiyor.
Ameliyat sonrası ne kadar acıyor?
iLasik yöntemi ile ameliyattan çıktıktan sonra 5-6 saat içinde büyük oranda gözdeki ağrı sızı bitiyor. Kendim için söyliyeyim toz kaçması gibi birşey fakat 5-6 saat boyunca bunu hissediyorsunuz ve sürekli gözleriniz sulanıyor. Ahhh demeyeceğiniz bir ağrı. Ancak çok sıkıcı geçiyor. Hiç birşeyle uğraşamıyorsunuz. Uyuyamayacaksınız büyük ihtimalle. 5 saat bir oyana bir buyana kıvrılacaksınız. Ortam nekadar karanlık ise okadar rahat hissedeceksiniz.
Ameliyat sonrası gözler ışığa hassaslaşıyor mu?
Önceden ne ise şuan da o. Benim için durum böyle. Şöyle birşey var akşamları gözler aşırı bulanık gördüğü için sokak lambaları vs baş ağrıtabiliyor du. Şuan çok şükür geceleri daha iyi hissediyorum.
Ameliyat göz derecemi sıfırladı mı?
Yukarıda göz raporlarım var. Çok yüksek değiller fakat astigmat işi bozuyor. Uzağı görmem düzeldi. Operasyon astigmatı biraz daha düzeltti yada diğer kusurlar örtüldüğü için ben öyle algılıyorum. Fakat hala astigmatlığım var. Şuan operasyon sonrası göz muayenesi olmadım çünkü 5-6 ay geçmesini bekliyorum. O zaman ne oldu ne bitti anlayacağız.Astigmat var ve diğer kusurlarım düzeldi ise toric lens deneyeceğim ve bakalım daha da güzel etki edecek mi.
Ameliyat sonrası iş/yaşam nasıl?
20 ocak pazartesi 16:00 da randevum vardı. 16:30 gibi muayene ve operasyona girdim. 17:00 gibi çıktık sanırım. Ertesi günü yani salı 15:00-23:00 arası çalışmam gerekiyor. Ameliyat sonrası 5-6 saat geçtikten sonra herşey düzeldiği için normal yaşamıma geri dönmeye başladım. Gece uyumamda sıkıntı olmadı. Sabah uyandığımda göz damlalarını damlattım ve onlar da daha rahat hareket etmemi sağladı. Tüm gün operasyon geçirip geçirmediğimi bile hatırlamadım. Zaten hayatın kendisi öyle. Derdin varsa sürekli durur ve birgün o dert biter hatırlamazsın bile. Otelde uzaktan okuyamadığım herşeyi okudum. Misafirler kahvaltı yaparken yüzlerini bile seçemezdim ve onlar bile artık daha anlaşılır ve tanınır hale geldi. Gözlerimdeki kanlanma dışında herhangi birşey yoktu. Bu kan olayını da gözde çok ufak bir tuhaflık var gibi hissettim gibi birşey. Fakat hiç rahatsızlık vermedi.
Ameliyat olmak isteyenlere ne tavsiye ederim?
Göz dereceniz ilerlemiyor ise (son 2-3 sene içinde farklı muayene raporlarına dayanarak) Bir uzmana danışın. Muayene olun. Mümkünse iLasik dışında bir ameliyat olmayın. Bazıları operasyon sonrası 24 saat gibi bir süre vermiş ve benim 5 saatte yaşadığımı 24 saat çekenler olmuş. Yanınızda mutlaka bir arkadaş olsun. Millet gibi cümbür cemaat gitmeyin. Gereksiz hastahaneyi kalabalık yaptırmayın. Biri vardı 7-8 kişi gelmişti. Çoğu gelenler de böyleydi. 3-5 kişiler hep. iLasik olun diyorum ama elbette araştırmanızı yapın. Muayene sonucunuza göre doktorunuza sürekli soru sorun. Ben soruları vs sevmem. O yüzden muayene oldum. Doktora gözüktüm ve ilasik olcam dedim. Diğer muayenelerin ardından uygun olunca da hadi olayım diye tutturdum. Başka hiçbirşey sormadım/istemedim. Doktorun kim olduğunun pek önemli olduğunu sanmıyorum. Sonuçta cihazlar yapıyor. Doktorluk birşey yok. Kalkıp ta o doktor iyi mi bu doktor şöyle mi vs olaylarını iLasik için pas geçebilirsiniz. (bana göre). Siz sadece aklınızdaki soruları sorun, astigmatım var geçer mi? Miyopum geçer mi? Acır mı? Ağrır mı? Nekadar acıycak? Kaç güne geçer vs vs... Sizi muhasebeye yönlendirdiklerinde pazarlık yapın. Ben direk tamam dedim. Ya olurmu youtube da gördüm bir tanesi ... tlye olmuş vs deyin (1000-1500 tl altını söyleyin.
Ameliyat sonrası mutlaka mutlaka sıfır ışık olan bir yerde kalın ve serin olsun. Gözlerinizi arada bir açın ve oksijen almasını sağlayın. Damlaları 1 saatte bir dökün. Yanınızda kimse yoksa bile dökebilirsiniz. Çok basit. Ortam ışığını açın yada telefon flashı açın. Damlayı gözün üstüne getirin ve tersi yöne bakarak damlatın. Sıkıntı olmayacaktır.
iLasik ameliyat fiyatı nekadar? iLasik Fiyatları.
Bunun cevabını vericem fakat bu milletin yaptıklarına gerçekten uyuz oluyorum. Abi adam youtube da vs her yerde bilmem ne ameliyatı olmuş vs vs paylaşmış fiyat? fiyat yok? neymiş sizle ben aynı değilmişiz. Olum muhasebe bilmiyor ki ne olcak ne olmayacak? Doktor asistanlara sizi yönlendiriyor. Asistanlar muhasebeye gidiyor iLasik olcak diyor. Muhasebe fiyat söylüyor. Yav arkadaş tama organ nakli olursun, karnını deşerler, biçerler vs vs fiyat farklı olabilir de Lazer ameliyat neyine göre fark alcak? Benim gözümle sizin gözünüz bir değil. Yav nasıl değil. Aynısını yapıyor. Sana canon lens takıp bana nikon lens takmayacak ki 😀 E söyle gitsin işte. Neyse ben söyliyeyim. Muayeneye 380 tl gibi birşey verdim. Lazer ameliyata da 6800 verdim. Totalde de 7180 tl gibi bir para çıktı. Yani sen de gitsen en fazla vereceğin para bu. Çünkü ben muhasebeye ağlamadım ay şukadar yap, nolur bukadar olsun vs ayakları yapmadım. (Ağlamadım kısmını yanlış anlamayın rol kesmedim yani 😀 ) He yapsaydım 5500-6000 e kadar inerlerdi eminim. O an olsun bitsin modundaydım. Sorularla vs zaman harcayacak vaktim yoktu.
Biraz fazla uzun oldu farkındayım ama o günkü heyecan ile yazmak istedim. 26 Şubat 2020 tarihi itibariyle hiçbir sorunum şikayetim yok. Astigmat dışında herşey çok iyi.O da biraz azaldı gibi fakat bitmiş değil. Allah'tan derecesi düşük. Sormak istedikleriniz varsa seve seve yardımcı olurum. Teşekkürler.
Ben de hepsini izliyorum 😀
Teşekkür ediyorum
Hocam ağzınıza sağlık bir sürü sözde teknoloji editöründen daha iyi içerik yapıyorsunuz.
Teşekkür ederim 🙏