Armağan Arabul diye bir Türk girişimci Almanya'da Elektron markasıyla ultra yüksek performanslı egzotik spor araba üretecek bir startup kurmuş. Şimdilik sadece iki tane konsepti var, eğer yatırım gelirse birşeyler çıkabilir.

Aslında, TOGG filan hikaye, bizim bunlara ağırlık vermeniz lazım. Seri üretim daha zor, işin çoğunu da makineler yapıyor. Bunlar tek tek, elle üretiliyor, bizde de işçilik ucuz. Rekabet ortamı da daha farklı. Başarı şansı daha yüksek olurdu. Adam akıllılık etmiş, güzel başlangıç yapmış.

https://www.carscoops.com/2021/09/elektron-truva-is-a-1400-hp-electric-hypercar-which-will-allegedly-cost-less-than-700k/

Devrim Kunter yazmış ve çizmiş, baya baya güzel. Okuyun, okutun. Çizerin kendi sayfasından ücretsiz okunabiliyor ama yine de Türk çizgi roman sektörüne destek olmak için basılı versiyonu almak daha doğru geldi bana. Seyfettin Efendi serisinin tek sevmediğim yani çok kısa olması. Keşke daha fazla kitap, daha uzun hikayeler olsaydı. Gerçi belli olmaz, Devrim Kunter hikayenin devamını getirir belki.

FCA ve PSA gruplarının birleşmesinden sonra ilk iş Chrysler grubunun en keyifli arabaları geliştiren kısmı olan Dodge SRT bölümü kapatılmış. Bilmeyenler için, SRT bölümü Mercedes'in AMG'si veya BMW'nin M'i gibi, mevcut Dodge modellerinin daha güçlü ve sportif versiyonlarını tasarlıyordu. Hiçbir işi beceremeyen Chrysler'ın belki de tek "olması gerektiği gibi" çalışan departmanıydı. Güya mühendisleri kovmamışlar, başka projelerde aynı tarzda katkı sağlayacakmış eski SRT ekibi, ama öyle birşey olmayacak tabi. Şirket bürokrasisi içerisinde eritilecek o adamlar. Aynısı zamanında EA Bullfrog'u bünyesine katıp kapattığında da olmuştu.

Fransızlar öyle pis bir millet ki, kendileri beceremedikleri şeyi başkasının yapabilmesini de hazmedemiyorlar. Eminim yol tutan, gazına basınca gürleyerek hızlanan, Avrupalı rakiplerle pistte kapışabilen SRT modellerine tiksintiyle bakıp "oh, mon dieu, yol tutuyor bu araba, hem de baya güzel gidiyor, nasıl olur? Hemen bunu bitirmeniz gerekli!" demişlerdir. Böyle namlı bir alt markanın bitirilmesinin başka açıklaması olamaz.

316'ya M logosu yapıştıran cehenneme gidiyorsa, 516'ya M logosu yapıştırana ne oluyor? Yatacak yeri yok herhalde. Ayrıca, bizde 316 ve 516 bayide 320 ve 520 diye satılıyor, o zaman bayi ve distribütör de günaha ortak mı oluyor? Kafamda deli sorular...

Logitech MX518 mouse aldım 200 liraya. Sonra aklıma geldi, inceleme videosu izleyeyim dedim. Linus'un videosunda aynı Hero sensörüne sahip G502'yle arasında 10$ fiyat farkı olduğu söylenmiş. Amazon'a girip baktım, harbiden de MX518 67$, G502 78$. Burada ise aralarında büyük fark var, biri 200 lirayken diğeri 550 lira. 2.5 katı gibi birşey. Çok garip bir durum.

Peki Amerika'da 67$ olan şey burada nasıl 200 lira oluyor? Bizde bunların vergisi filan da yüksek Amerika'ya göre. Ben şimdi N11'de ufak bir satıcıdan alıyorum ama mesela birkaç hafta önce Amazon ve Hepsiburada'da 230-240 bandında satıldı bu. Yani ciddi satıcılar da satıyor böyle.

Aklıma pis bir ihtimal geliyor. Logitech bir ara defolu, ya da kalite kontrolden geçememiş ürünlerini Teknosa'ya veriyordu. Teknosa da indirim kampanya filan diyerek piyasanın yarı fiyatına satıyordu bunları (tabi kusurlu olduğunu söylemeden). O şekilde Teknosa'dan aldığım 3 Logitech ürününden ikisi bozuldu kısa süre sonra. Bunun da o şekilde defolu veya kontrolden geçememiş bir partiden olma ihtimali aklıma geliyor. Elektronik olan hemen herşeyin daha ucuz olduğu ABD'de 520 lira olan şeyin burada yarısından ucuza satılmasının başka bir açıklaması gelmiyor aklıma. #logitech #mx518 #g502

Arkadaşlar selam! Yaşıyoruz ölmedik. Bakın size Meric Drives kanalımda kimi getirdim @lawnmower ... #otoseyir #otomobil #test #vergiler #vergi

Ben bu TP-Link'e "en içten dileklerimi" gönderiyorum.

Evde modem ve router benim odaya göre çok alakasız bir yerde olduğu için powerline adaptörle odada ikinci bir router kullanıyorum, access point gibi işte. Bilgisayar da doğrudan powerline ile ana router'a bağlı. WiFi ile bir şekilde bağlanıyor (8dBi antenle filan) ama powerline hız ve ping konusunda çok daha stabil.

Önceden Linksys'in bir modelini kullanıyordum. Aldım, taktım, unuttum. Ne koptu, ne şaşırdı, senelerce ultra stabil çalıştı. Tek sıkıntısı yavaş olmasıydı. En eski teknoloji, o zamanlar kullandığım bağlantıda fark yaratmıyordu ama şimdi bağlantım daha hızlı ve o hız yetmemeye başladı. Ben de gittim TP-Link'in bana uygun (çift çıkışlı, biraz daha hızlı) bir modeline geçtim. Ekstra olarak kendi üzerinde access point de var, yani kablosuz ağı da genişletiyor. Geçmez olaydım.

Aletin teknik özellikleri tam benim ihtiyacıma göre. Hızı da eskiye göre baya iyi, daha hızlıları (AV1000) var ama bana bu yetiyor. Çok memnundum ilk başta. Sonra rastgele kopmalar başladı. Alet mükemmel çalışıyor, sonra birşeyler oluyor ve bir anda internet gidiyor. Ben ilk başlarda bunu powerline hattında evin eski elektrik altyapısı yüzünden olan bir kopma sandım. Sonra farkettim ki, internet gittiğinde içerideki ana router'da da bağlantı gidiyor.

Yabancı forumlara baktım. Bu arıza TP-Link'in tüm powerline ürünlerinde varmış, çünkü hepsi benzer chipset kullanıyormuş. İlk başlarda insanlar bunun cihazlardaki güç tasarrufu modu yüzünden olduğunu düşünmüşler. Sonra esas sebep belli olmuş. Aletin üzerinde DHCP hizmeti çalışıyor ve kapatılamıyor. Alet kendisi kafasına göre IP dağıtmaya kalkıyor. Subnet değiştirilemiyor ve alet router ile ortak IP havuzundan IP dağıtıyor. Arada çakışma oluyor ve o anda hem powerline adaptör, hem de router iptal oluyor, DHCP hizmetleri hata verip çöküyor, sonra tekrar başlayana kadar internet kesiliyor. Bu bazen gün boyu olmayabiliyor, bazen de saat başı olabiliyor, tamamen rastgele. Online oyun oynamak filan imkansız, her an internet gidebilir.

Bunu düzeltmek için benim ana router'da IP ayarlarını değiştirmem lazım (çünkü TP-Link buna izin vermiyor). Bu sefer router'a bağlı çalışan bir sürü şeyin saçmalaması ihtimali var. Tüm ağı en baştan kurmam gerekecek yani. O da kesin çözüm olmayabilir, yine bir şeylerle çakışabilir TP-Link.

Şimdi, bu bir hatadır, düzeltilir, geçer. Lakin denyo TP-Link bunu düzeltmiyor. Forumlarda 7-8 sene önce aynı sorundan bahseden mesajlar var, bu arıza çıktığında doğan çocuklar okula başlamış, arıza halen devam ediyor. Üstelik, TP-Link benim powerline adaptörünün yeni versiyonlarını yapmış bu esnada. Donanım sürümü bu, yani model numarası ve dış görünüş aynı ama içi farklı. Benimki V4, şimdi V5 var piyasada. V1'den beri aynı sorun var. Adamlar arızayı görüyor, hatta TP-Link'in kendi forumlarında yazılmış, firma temsilcileri ilgilenicez demiş, ama çözüm yok. Eminim şimdi gidip aynı aletin V5 olanını alsam yine aynı arıza olacak.

Ek olarak; benim V4 olan cihaz için ilk firmware 2018 tarihli, son firmware 2019 tarihli. V3 olana baktım, ona da destek 2017'de kesilmiş. Yani, bu uyanıklar yeni sürümü piyasaya sürünce eskisini yok sayıyorlar, hiç üretilmemiş, kimsede yokmuş gibi davranıyorlar. Bundan sonra destek V5 olana gelecek, V6 çıkınca o da yok sayılacak. TP-Link bu sorumsuzluğu ve beceriksizliği yüzünden LG ile birlikte bedava verseler almayacağım markalar listesine girdi. Kendilerini tebrik ediyorum. #TPLINK #powerline

Realme Buds 2 aldım, bugün geldi, denedim. Bu fiyata bu performans gerçekten çok iyi. Bass çok güçlü, deep bass baya iyi, orta frekanslar birazcık geride (ama duyulmayacak kadar değil), tizler de iyi, ama bass kadar ön planda değil. Sol tarafı biraz daha yüksek bir V şekilli ses grafiği var. Dengeli kulaklık isteyene, caz, akustik veya klasik müzik dinleyene pek gelmez. Bass ağırlıklı müziklerde, film ve dizilerde (özellikle bol patlamalı olanlarda), oyunlarda çok iyi. Ses seviyesi de yüksek, ekstra kulaklık amfisi olmadan telefonla bile yeterince güçlü ses verebiliyor. Üretim kalitesi süper olmasa da kötü değil, alakasız yerlerdeki birkaç çapak haricinde kusur göremedim. Elbette daha iyi kulaklıklar vardır, ama bu Amazon'da kargo dahil 47 lira. 47 liraya bundan daha iyisinin ancak boş kutusunu verirler. Bir dönem Xiaomi Piston 2'nin yakaladığı F/P oranını yakalamışlar. Tavsiye ederim.

En başarılı görünen firmalar bile bazen çok saçma mallıklar yapabiliyorlar. Bende Fiio M3K diye bir cihaz var. MP3 player, aynı zamanda USB DAC. Güzel alet, sporda kullanıyorum. Bu alet ilk çıktığında ekolayzır ayarları preset şeklindeydi, kullanıcı kendisi ayar oluşturamıyordu. Temel müzik dinleme işini herkeste olan telefonlar da yapabildiği için bu tip cihazların kullanıcıları biraz daha ses kalitesine meraklı. Öyle preset EQ kesmez yani. Haliyle forumlarda herkes isyan etti. Fiio da bir firmware güncellemesiyle alete custom EQ özelliği ekledi. En baştan olması gereken de buydu zaten. Yine de firmanın tüketicinin taleplerine uyarak isteneni vermesi güzel birşey.

Tüm bunlar geçen sene oldu. Gelelim bu seneye. Fiio yukarıda bahsettiğim ürünün yenisini çıkardı, ismi M3Pro. Kasa aynı, ön taraf komple ekran olmuş, ses çıkışı güçlenmiş. Farklı seri filan değil, aynı ürünün daha güncel yeni modeli işte. İncelemesini okudum. Custom EQ yokmuş yine. Yani bir önceki modelde eksik bıraktıkları için bir ton laf yedikleri şeyi yine eksik bırakmışlar. Bunun hiçbir mantıklı açıklaması yok. Elbette o özellik yine gelecek bir firmware ile, ama yani ne gerek var böyle garipliklere? Bu özellik firmaya ekstra maliyet getiren, yapması zor, geliştirmesi çok vakit alan bir özellik de değil.

"Firma bilerek öyle yapıyor, özellikleri sonradan ufak ufak ekleyerek 'ürünlerimizi hep güncel tutuyoruz, yeni özellikler ekliyoruz' imajı vermek istiyor" diyenler de olabilir. Tamam da, bunları alanlar incelemelere bakıyor, incelemeler de ürün yeni çıkmışken, ilk firmware ile yapılıyor. Çıktığı zaman hangi hatası, eksikliği, sıkıntısı varsa sonsuza kadar o incelemede yazıyor onlar, birkaç ay sonra düzeltilse bile. Eğer böyle düşünmüşlerse bu düpedüz aptallık. Tüm dünyaya ürün satan bir firmanın böyle hatalar yapmaması lazım.
#Fiio

Gears 5 büyük çöpmüş. Harcadığım kotaya acıdım. Az akıllı konsol oyuncuları için yapılmış. Konsol oyuncusunun kafası karışmasın diye elemanların koşmaları bile yavaş. Mazallah hızlı koşarsa oynayanın başı döner, midesi bulanır diye korkmuşlar. Tam Apple kafasıyla yapılmış oyun. Grafikler animasyonlar müthiş ama oyun oyun değil, zira kendi kendini oynuyor. Ha ama inanır mısın çok iyi oynuyor, şiir gibi oynuyor, ama biz oynamıyoruz. Esas olayı çatışma olmayan Tomb Raider'ın çatışmaları bile daha güzel. Gitti 70GB kota.