Windows o kadar ilkel bir işletim sistemi ki arayüzünde bilgisayarın kullanılmadığı durumda belli bir süre sonra kilitlenmesini sağlayacak bir ayar yok. İlla istiyorsanız grup ilke düzenleyicisinde bilmem kaç ayarın arasından bulup ayarlamanız gerekiyor ama tabi gpedit.msc artık devre dışı bırakılarak geldiği için önce onu açmanız lazım. 😀 Microsoft tam bir sirk ya.
Google’ın nasıl bu kadar aptalca hatalara düştüğünü aklım almıyor. Nasılsa cevabı aldım diye siteye girmeyen biri Evrim Ağacı kaynağını da görerek zırva bir bilgiyi bilimsel bir gerçek zannedecek.
iPhone’da ilginç bir şey fark ettik. Kız arkadaşımın telefonuyla benim telefonum yan yanayken Siri’ye seslendiğimizde iki telefon da uyanıyor ama hemen sonra ikisinden biri kapanıp diğeri dinlemeye devam ediyor. Ayrı odalarda denediğimizde ikisi de açık kalıyor, kapanan yok. Herhalde ikisi de aynı anda konuşup ortalığı karıştırmasın diye arkaplanda birbirleriyle konuşup içlerinden birine yol veriyorlar. 😀 Mağaraya selamlar olabilir. Çok vurmayın.
Dün belki de ölümcül olabilecek bir kazanın eşiğinden döndük. Bir arkadaşın nişanı için Megane kiralamıştık. İstanbul'a dönerken Adapazarı'na uğramamız gerektiği için D100'ü kullandık. Yol gece 3'te dönmeye pek uygun değilmiş. Zifiri karanlık ve virajlı, yerleşim yerlerinin içinden geçen ve çalışmaların olduğu yollar, sürekli daralan genişleyen şeritler vs vs. yüzünden hep temkinli gittim ama yol çalışmasının olduğu bir noktada az daha patlıyorduk. Çalışmanın yapıldığı yerde zannediyorum anayolu yan yola bağlamışlar ama asfaltın durumu fena. Yan yolun tekrardan kıvrıldığı bir noktada yol inanılmaz bozuktu ve tabela falan da göremedim, gördüğüm an frene basmama rağmen çukurlu yere paldır küldür zıplaya zıplaya girdik ve o an arabanın altından fena bir sürtme sesi gelmeye başladı. Aha dedim ya tamponu düşürdük ya da karter korumayı falan sürüklüyoruz. Yolun ortasında durup anında reflektörleri dizdik milleti uyarmak için çünkü herkes aynı hızda zıplaya zıplaya gidiyor. Aracın altına bir baktık ki stepne düşmüş, diğer taraf tuttuğu için yamuk vaziyette epey bir sürüklemişiz yerde. O an herhangi bir şeyi parçalamamış olmanın verdiği rahatlamayla stepneyi tekrardan takıp yola koyulduk ama şimdi düşünüyorum da ya o lastik yuvasından kayıp bizi havaya fırlatsaydı, bunu düşünmek dahi istemiyorum ki internette araştırdığıma göre böyle bir kaza da yaşanmış, adamcağız taklalar atmış. Yol boyu "ya yüksek hızdayken düşseydi ne olurdu" diye düşünüp durdum. Arabanın altında bombayla gidiyormuşuz da haberimiz yokmuş, nasılsa sıfır araçlar diye güveniyoruz.
Akışa baktım ama daha önce paylaşan görmedim. Paylaşıldıysa affola.
Haskoloğlu'na göre vergi indiriminde yerli telefon şartı biraz daha netliğe kavuştu gibi. Birkaç gün önce bu haberin kaynağı belirsizdi. Şimdi en azından bir Mehmet Şimşek ismi geçiyor.
Kayıtsız telefonda sim kart kullanıp, süresi dolunca e-sim'e geçmeyi planlayan varsa fiziksel sim kartın süresi dolup imei kullanıma kapanmadan e-sim'e geçişi tamamlasınlar. Ben ilk imei kapandıktan sonra e-sim'e geçtim ve çalıştırabilmek için kırk takla atmak zorunda kaldım. Tamamen çözümsüz değil sanırsam, illaki bir şekilde geliyor ama hiç uğraşmamak en mantıklısı. Gerçi hiç çözülmediğini söyleyenler de var ama bende tak çıkar, hat değiştir, sök tak, aç kapa falan bir şekilde çalıştı. 😀 Benim 4 ay dolduktan bir 10 gün sonra kapandı bu arada. Benim gibi dibini sıyırmayın. 😀
Ocak ayında taş düşürdüm. Acile gittiğimde ultrasona girmiştim, o zaman bana söylenene göre 5mm'lik bir tane düşürüyormuşum ve iki böbrekte de hala birkaç tane taş varmış. Hatta biri 6mm imiş. 5mm'ye kadar olanlar normal düşüyormuş da 6'da operasyon gerekebiliyormuş. Dün anca vakit bulup ürolojiye gittim. Tomografi istedi. Bu sabah sonucum geldi, rapor tertemiz. Taştan hiç bahsedilmemiş. Her şey normal görünüyor. Bu nasıl mümkün olabilir? Ultrasonda bu derece yanılma payı mı var? İki böbrekte de birkaç tane demişlerdi çünkü.
Alarmı ve sayacı gün içinde sık sık kullanan biriyim. Ama Apple'ın salak tasarımı yüzünden telefonu yaklaşık 4 aydır kullanmama rağmen sürekli yanlış butona basıp duruyorum. Olay şu: sayaç sona erdiğinde sayacı kapatma butonu, ekran görüntüsünde de göründüğü gibi üstteki büyük turuncu buton. Ama eğer alarm kurarsanız alarmı kapatmak için alttaki küçük butona basmanız gerekiyor. Eğer sayaçtaki alışkanlık yüzünden alarmı kapatmak için üstteki butona basarsanız alarm birkaç dakika sonra tekrar çalıyor. Halbuki sayaçta da sayacı yenileme butonu var. Yani işlev olarak ikisi de çok yakın, ama yerleri tam zıttı. Apple sen salak mısın? Yani bunu akıl edememiş olmaları beni hayrete düşürüyor, hayatımda gördüğüm en aptalca tasarımlardan biri gerçekten. Bir ara @ozgurg Apple'ın ux ve ui'ini eleştiriyordu. Dediği kadar varmış. 😀
Derdini seveyim butonu atacaklar uzak dursun. 😀
Herif Microsoft'dan gitti usta
Siteye baltalı uğramış sanırım, iki kişi daha gitmiş. 😀
niye uçtu bu şimdi 😀 2016 dan beri üyeymiş
ustte birisi ile atismislardi, o yorumda gitmis.
Beğenmeyen kullanmasın, beğenmediği sirke gitmesin diyorum ve çekiliyorum.