Dün belki de ölümcül olabilecek bir kazanın eşiğinden döndük. Bir arkadaşın nişanı için Megane kiralamıştık. İstanbul'a dönerken Adapazarı'na uğramamız gerektiği için D100'ü kullandık. Yol gece 3'te dönmeye pek uygun değilmiş. Zifiri karanlık ve virajlı, yerleşim yerlerinin içinden geçen ve çalışmaların olduğu yollar, sürekli daralan genişleyen şeritler vs vs. yüzünden hep temkinli gittim ama yol çalışmasının olduğu bir noktada az daha patlıyorduk. Çalışmanın yapıldığı yerde zannediyorum anayolu yan yola bağlamışlar ama asfaltın durumu fena. Yan yolun tekrardan kıvrıldığı bir noktada yol inanılmaz bozuktu ve tabela falan da göremedim, gördüğüm an frene basmama rağmen çukurlu yere paldır küldür zıplaya zıplaya girdik ve o an arabanın altından fena bir sürtme sesi gelmeye başladı. Aha dedim ya tamponu düşürdük ya da karter korumayı falan sürüklüyoruz. Yolun ortasında durup anında reflektörleri dizdik milleti uyarmak için çünkü herkes aynı hızda zıplaya zıplaya gidiyor. Aracın altına bir baktık ki stepne düşmüş, diğer taraf tuttuğu için yamuk vaziyette epey bir sürüklemişiz yerde. O an herhangi bir şeyi parçalamamış olmanın verdiği rahatlamayla stepneyi tekrardan takıp yola koyulduk ama şimdi düşünüyorum da ya o lastik yuvasından kayıp bizi havaya fırlatsaydı, bunu düşünmek dahi istemiyorum ki internette araştırdığıma göre böyle bir kaza da yaşanmış, adamcağız taklalar atmış. Yol boyu "ya yüksek hızdayken düşseydi ne olurdu" diye düşünüp durdum. Arabanın altında bombayla gidiyormuşuz da haberimiz yokmuş, nasılsa sıfır araçlar diye güveniyoruz.

BeğenFavori PaylaşYorum yap