Breakthrough Starshot: Hedef yıldızlara ulaşmak
Bilim dünyasını heyecanlandıran gelişmelerden biri bu hafta yaşandı. Daha önce gidilemeyen yerlere gitmek için, daha önce denenmemiş bir yöntem, saygın bilim adamları tarafından teorik olarak açıklandı. Pratik olarak uygulanması için de çalışmalara başlandı. Hedef, küçücük bir uyduyu ışık hızının %20'si kadar bir hızla fırlatmak. Biz de bu gelişmeyi detayları ile değerlendirdik.
Teknolojiye dair son haberleri kaçırmamak için ABONE olun ► https://goo.gl/z4MuvY
TeknoSeyir Ailesi Kanalları:
Oyun Kanalımız: Gamende ► https://goo.gl/MN4ExT
Otomobil Kanalımız: Otoseyir ► https://goo.gl/ZXgxLT
Sosyal Medya Hesaplarımız:
Twitter ► https://twitter.com/teknoseyir
Facebook ► https://www.facebook.com/TeknoSeyir
Very ilginç bir konu daha 😀
oooo bilim reis var izlenir.
ney? 😀
video 60fps süper..
görüntü yag gibi akiyor 🙂 hemen farkediliyor
Bize böyle şeylerle gelin 😀
Biz normal 720pyi zor izliyoruz bir de 60fps koymuşsunuz.
Ne güzel videolar, ne güzel konular. Teknoseyiri bu yüzden seviyorum
Gel de böyle önemli ve anlamlı videodan sonra 'HTC 10 mu Samsung S7 mi alayım' diyen adamlarla uğraş 🙂
@hkellecioglu gonderıyolar bı bakıyolar gezegen yok patlamış bunu soran yok mu ne olcak bosa para gıttı
Ama patlamamış olduğunu varaayacaklar, sonuçta patlamadıysa güzel veri alıcak, patladıysada ordan işe yarar veri çıkartılar neden patlamış vs gibi
Gezegenlerin ve yıldızların ömürleri o kadar uzun ki böyle bir olaya denk gelmemiz imkansıza yakın diyebiliriz. Ama diyelim ki oraya vardığımızda böyle bir durumla karşılaştık olayın ardında kalan artıkları incelemek bile çok fazla şey öğrenmemizi sağlayabilir.
O kadar küçük şey uzay boşluğunda nasıl duracak?
durmayacak hareket halinde ne çekebilirse çekecek
Yani uzay boşluğunda kaybolup giderse anlaminda sonuçta uzaydan bahsediyoruz
Reddit'ten bir yorum: "This time we probe the aliens" 😀
Siz buna lazer demişsiniz ama bu bildiğin DeathStar'ın atası.
Aynı şeyi yazacaktım 😀
#HamdiAbiFANClub
Death star yapak mı bi tane 😀
@hkellecioglu hamdi abi bu lazerleri uzayda kursak, atmosfer dışında yani; uzay istasyonuna kursak ya da ay üstüne kursak oradan fırlatsak olmaz mı ?
Atmosferin etkilerinden kurtulmak için güzel olurdu böyle bir yöntem, muhtemelen düşünülmüştür zaten. Ama böyle bir sistem kurmanın maliyeti çok yüksek olurdu. Onlarca uydu gönderilecek her biri belirli bir yörüngede tutulacak bakımı yapılacak vs. Bir de lazer için gereken enerjiyi sadece güneşten alabilirsin uzaydayken bunun için çok büyük solar paneller kurmak gerekir bunun da ayrı maliyeti çıkar.
Tabi belli olmaz bu seçenek her zaman var, ileride teknoloji gelişirse böyle bir yöntem de kullanılabilir neden olmasın.
İlerde uzay araştırmaları daha da ilerleyip daha çok enerjiye gerek duyulunca aslında bir tane enerji merkezi kurulup uzaydaki bütün çalışmalar için kullanılabilir.
@hkellecioglu
Bence onun sebebi maliyet degil tamamen politik.
Bunun icin Ay uzerinde koloni tarzi bir yapilanma kurmak gerekecek, bu da global bir siyasi kriz baslatir.
Sebebi de tahmin edeceginiz uzere, Ay kimin???
Yoksa 300-400 bin km uzakta bir yere simdiye coktan yerlesmistik...
Uzayda derken Ay'a böyle bir sistem kurmayı kastetmedi sanırım. Onun yazdığından ben yörüngede dönen uydular gibi anladım.
Kaldı ki Ay üzerinde bilimsel çalışmalar için böyle bir yapı kurulması kesinlikle aşılamaz bir sorun değil bence sonuçta Antartika kıtası da şu an Ay gibi kimseye ait değil ve politik kriz çıkmadan bir şekilde devletler orada bilimsel çalışmalar yürütebiliyor.
Antartika maalisef paylaşıldı bizimkiler anlamadıklarından karış parça bile alamadık 🙂
Bence ay üzerinde herhangi bir yapıya (koloni, tesis vs. )kimse ses çıkarmaz ama ne zaman ki iş "ya burada güneşten aldığımız enerji yetmiyor, H3' ü çıkarıp kullanalım" denildiği an, H3'ü işleyecek mühendisliği olan ülkeler birbirine girer. Biz de ancak haberlerde izleriz onları....
@fluorine Nano uydu uzayda olacak, lazerin merkezi dünyada olacak. Yani sürtünme vs söz konusu değil.
Yüzeyde bile sisteme enerji sağlamak sorunken yörüngede bu sistemin enerji ihtiyacını nasıl karşılayacaksın 😀
Teşekkürler 🙂 Teknoseyir farkı işte yine çok güzel güncel bi konu. Hamdi bey @hkellecioglu kozmik anafor sitesine bakmanızı tavsiye ederim. Uzayla ilgili çok güzel doyurucu bilgiler var.
Kozmik Anafor'a arada bir bakıyorum. Benzer bir site olarak Fizikist var orada da güzel içerikler oluyor.
Aynen orası da çok güzel 🙂
Hamdi Abi ne güzel gururla anlatıyor, ''insanlık olarak biz bunu yapabiliyoruz, şuan bu yöntemlerin bazılarını kullanıyoruz vb.'' bende bi ara kaptırdım ve aynı gururu hissettim ama acı gerçeği hatırladım. Elin yabancısı nelerle uğraşıyor, neler yapıyor biz anca övünüyoruz. Kimler nelere ne paralar harcıyor. bizdeki zenginler boğazda daha büyük konak peşinde, Elin bilim adamı oturup insanlık için ne yapabilirim derken bizdekiler ay sonunu düşünüyor. Ülkeyi yönetenlerin nelerle uğraştığı mevzusuna girmeyeceğim bile. Yazık vallahi yazık 🙁
Haklısın da dikkat edersen projenin başlaması bitmesi sonuca ulaşması için en az 30-40yıl var.Bizde yöneticilerde halkda kısa sürede bol kazanç peşinde böyle 30-40 yıllık proje için ne sabrımız var ne de projeye desteğin sürmesi için devamlılık
Sponsorumuz halk olacak inşallah 🙂
@gamsizm Plus? 😀
144p ile 1080p'yi kıyaslaman çok garip olmuş 😀 236mb'dan sonrasında farkediyor sadece, daha düşük çözünürlükte izleyene değişen birşey yok 😀 Seçenek olması, daha kaliteli versiyonun olması her zaman iyi.
tam bir hamdi kellecioğlu videosu 😉
Uzayla bu kadar uğraşıyorsun sonra giyme huniyi abi 🙂
Hamdi hocayi begenmiyordu bazi arkadaslar. Simdi bir daha dusunsunler.
Bunu en ince detayına kadar araştırmam lazım! @hkellecioglu aklımı aldın, şimdi takılırım buna ben... Alkışlıyorum sizi TS.
Hamdi Birkaç link verebilirsen sevinirim.
Breakthrough Initiatives sayfası burada konuyla ilgili detaylı açıklamalar var. http://breakthroughinitiatives.org/
Basın toplantısının tamamı da buradan ulaşılabiliyor. https://www.youtube.com/watch?v=c7VPHGjT8A4
Bizim maçlarda tribünden, o kadar metreden kalecinin gözünü tutturabilen adamları istihdam etsinler, makineden hassas adamlar.
Dün haberi okuduğumda oldukça heyecanlanmıştım. Bu gün de daha detaylı anlatımını Hamdi Bey yaptığı için çok sevindim. Bu bağlamda bilim dünyası ile ilgili gelişmeleri konu aldığınız için çok teşekkür ediyorum. Umarım Hamdi Beyi daha sık benzer konular ile ilgili ekran karşısında görürüm.
teknolojinin sesi olmaya devam ediyorsunuz çok güzel...
gönderilecek aracın uzayda bir cisme çarpmaması nasıl ayarlanıyor, herhangi bir aracın uzayda yol alırken bir cisme çarpıp parçalanma olasılığı var mı, gönderilecek cisim hızın etkisiyle kendi etrafında dönerek ilerlerse ne olur kendi kendini doğrulatabilecek mi*
Herhangi bir aracın uzayda bir cisme çarpıp parçalanma olasılığı elbette var ama uzay o kadar geniş boşluklara sahip ki bunun gerçekleşmesi ihtimali çok düşük.
Hızın etkisiyle kendi etrafında dönme diye bir şey olmaz. Kendi etrafında dönmesi için mutlaka o yönde bir kuvvete maruz kalması gerekir. Üzerinde bulunması planlanan küçük foton iticiler cihaza az da olsa bir manevra kabiliyeti kazandırıyor. Uzun mesafede kendisini bir şekilde dengeye getirecektir.
https://www.youtube.com/watch?v=LAdj6vpYppA
Fikir aslında yeni değil, videodaki gibi çalışmalar var.
teknoseyir hamdi abiyle çıtayı yükseltiyor
Hep yabancı sitelerden takip ettiğim konuları artık Teknoseyir'de görmek çok güzel. @hkellecioglu Harikasınız.
Bu cihazı gönderdikten sonra nasıl ilerleyecek ? Şöyle bir açıklama buldum ama pratikte belli olmayabilir gibi ifade var.http://khosann.com/nasadan-warp-drive-projesi-isiktan-hizli-giderek-yakin-yildizlara-iki-haftada-ulasin-veya-zamanda-yolculuk-edin/
1 hafta önceki cep telefonun sağlığa zararları videosunun formatında olacak sanmıştım. aslında bunun yanına o da olabilirmiş. hala geç kalınmış değil, o formatta da bu konu 5dk'da anlatılsa iyi olur.
Evet "insanlık olarak ilerleyelim" . Ama nasıl?
Uzaya çıkmadan önce kendi insanlık sorunumuz çözmek bence daha elzem.
Dünya gitgide yok oluyor. İnsanlık kaçabilecek gezegen arıyor 🙂 Gidip de oraları da kirletmek, yok etmek var tabi 🙂
"20:02 Barış içinde yaşamayı öğrenmiştir."
Aman diyim bu tür cümleleri pek sık kullanmayın. Zaman kötü.
Kazara Pandora'nın kutusunu da açmasak 😀
Yorum v1: Cern merkezine kablo çekicen. 🙂 İki tanede nükleer santrali kondurdun mu yanına. Tamamdır enerji olayını bak hemen çözdüm. 🙂 🙂 Çinde 40$ tabletçilere de bu uyduyu ürettirdin mi tamamdır. 🙂 🙂 🙂
Yorum v2: 100 milyon dolarla kim bilir kaç hastane, kaç okul, kaç tane hastane yapılırdı ya. Kim bilir Afrika da kaçtane su kuyusu açılırdı. 🙂
Şahsi yoruma geleyim: Fikierlerle başlar, sonra bir bakmışsın ki daha ilerisine kavuşmuşsun. Uzay yolu dizi veya filminde bir tek ışınlanma yapamadılar.. O zamanlar efsane idi. Şimdi sıradan mevzular.
Aslinda haftada bir defa bu tarz bir yayin yapilabilir. Cok keyifli ve bilgilendirici bir calisma olmus. Tesekkur ederiz.
İnceleme için teşekkürler. Bahsedilen ağırlıklar dikkatimi çekti. şu anda bahsedilen ağırlıklar mevcut değil bildiğim kadarı ile. Yani bir telefon kamerasının bile henüz gr seviyelerinde ağırlıkları. 1gram=1000mg. Böyle mg seviyelerinde parçalar mevcut olsa şu anda lider markalar bunları kullanırdı. Hele uzaya gönderilecek parçaların çok daha sofistike olması gerektiği düşünüldüğünde bu ağırlıklar önümüzdeki yıllarda planlanan ağırlıklar olması gerekir. Proje planlamaları daha çok teorik olarak başlamış görünüyor.
Today yazan kolon günümüzü gösteriyor. 370 mg gerçekten şaşırtıcı bir değer olsa da sunumda bu şekilde söylendi. Açıkçası bu konuda benim de kafamdaki soru işaretleri silinmedi. İleride daha fazla bilgi ortaya çıkınca umarım tatmin edici bir cevap alırız.
Bir de cihazın üzerindeki kameralar bizim fotoğraf çektiğimiz kameralar gibi olmak zorunda değil. Farklı tasarımlar söz konusu olabiliyor. Örneğin gözümüzle algılayamadığımız dalga boylarında çalışacak şekilde ayarlanarak daha sonra gelen veriyi işlemek üzerine bir mantık yürütülebiliyor. NASA da yıllardır bu şekilde çalışıyor zaten. Basına verilen resimler işlenmiş oluyor biz görelim diye.
hamdi bey anlatirken resmen orgazm oluyor. o kadar keyifle anlatiyor. bize de geciyor enerjisi hali ile. seni seviyoruz hamdi bey 🙂
Konuyla ilgili Kozmikbeyin yorumuyla güzel bir yazı: http://www.kozmikanafor.com/40-yil-icinde-yildizlara-ulasmamiz-mumkun-mu/
hamdikellecioğlu fan club was here
Bilim ve teknoloji iç içe geçmiş konular. Yenilikçi olması ve memleketteki açık sebebiyle insanların ilgisini çekiyor. Umarım daha çok ilgi çeker de video sayısı artar.
Arkadaş adamlar neyle uğraşıyor biz 100 Tl verdimiz internet hizmetin 720p izlemek için orta çemberi döndür baba döndür nereye kadar ...
İçerik doyurucu olduğu kadar 60 fps olması da çok güzel bir gelişme. Devamı gelir umarım.
çok güzel program olmuş zannedersem 2 sene önce ilk planlarını duymuştum. 2030 olmasada bence biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bu işe girsek ve 2023'te göndersek çok tarihi bir an olur. "İstikbal Göklerdedir" Mustafa Kemal Atatürk.
bu gazla "elite dangerous" oynanır.
Hamdi Abi ışığın beşte biri hızda fırlatılsa bile hız kaybetme ihtimali yok mu?(Biliyorum uzay boşluktan ibaret ama saf boşluk mu yani hiçbir şey mi) Birde yön değiştirmesinden bahsetmişsiniz ama o hızda giderken yön değiştirebilmek için çoooook önceden cismi görebilmek gerekmez mi minnacık sensör ve kamera ile bu olur mu?
Video çok iyi hazırlanmış elinize sağlık. @hkellecioglu
İlginiz çekebilir: https://www.ted.com/talks/stephen_petranek_your_kids_might_live_on_mars_here_s_how_they_ll_survive
Neredeyse hiçbir şey yok bu yüzden saf boşluk diyebiliriz. Yani yavaşlaması söz konusu değil.
Evet, yön değiştirebilmek için çok önceden görüp harekete geçmek lazım. Ama zaten bu çok küçük şeylerden kaçınmak için değil de gezegen gibi büyük nesnelerden kaçınmak için ya da istenilen yere gidip ölçüm yapmak için kullanılacak bir şey.
Bu sitenin sadece kuru bir "alet edevat" sitesi olmadığının çok iyi bir kanıtı olmuş bu video. Sizleri sevme nedenlerimizden biri de işte bu. Hangi ürünü alayım diye bakınmaktan öte, Dünya'da neler oluyor diye de bakınılacak bir yer burası. Emeğinize sağlık, İçinizden geldiği gibi devam edin, hitap ettiğiniz insanlar gereken değeri verecektir size.
Hamdi Bey Merhaba; Benim bildiğim (fazla bilgi sahibi değilim bu arada sadece meraklıyım :)) uzayda yer çekimi ve sürütme yaratacak hiç bir şey yok. bahsi geçen uydu neden hafif olmak zorunda onu anlamış değilim. yani daha ağır bir uydu olsa aynı hızda ilerleme sağlamaz mı? biraz araştırma yaptım ama tam anlamıyla bir bilgiye ulaşamadım. şimdiden teşekkürler bilim hakkında daha çok video yüklemeniz dileğiyle.
100GW gibi anormal bir güç kullanarak foton gücüyle 3gr aleti bu hıza çıkarabiliyorsun.
Videodan zaten böyle olduğu belli bunun farkındayım. Benim istediğim dünyada bile yer çekim Kuvvetine ve sürtünme kuvvetine çözüm bulunsa nerdeyse sınırsız güç oluşturula bilinir. Örneğin süper iletkenler. Uzayda bu tür de avantajlar yok ağırlığın ne tür bir sıkıntı oluşturduğunu merak ettim. Bilimsel örneklerle açıklama bilinirse sevinirim.
Evet bende varsaydım zaten. Ama imkansız diye bişey yoktur yapılmamıştır henüz.
20 yıl düzgün kontrol edemediğin bir uydunun bir şeye çarpmadan istenilen yere varması çok zor. Bence ışınlanma konularına eğilsinler tek çözüm bu.
@gamsizm
Peki abı bu senin konun. O hafiflikdeki uydunun üzerindeki kamera telefon kamerasından pek farkı olmayacak muhdemeden. Ayrıca o suratda dışarının nesnelerin uzun görüneceğinden bahsetdi Hamdi abı. Peki abı o suratda o kamera çekdiyi fotorafda süratdan dolayı bozulmayacakmı ?
Bugünün teknolojisi ile hadi oraya kadar gönderebildiğimiz bukadar küçük bir cihaz yapılabildi. O küçücük cihazın o küçücük verici lazerinden gönderdiği ışığı biz dünyadan nasıl yakalayacağız ve eksiksiz anlamlı bilgiye dönüştüreceğiz. Eğer bu miktarda ışığı yakalayabiliyorsak hala vücüdumuzdaki kanser hücresinin çapı nerdeyse 1 cm olmadan niye mevcut görüntüleme sistemleriyle göremiyoruz.
@hkellecioglu neden uzaylıları bizden daha gelişmiş olarak düşünüyoruz?uzaylılara göre biz daha gelişmiş olacağız belki, belkide onlar bizden korkacak?
eğer uzaylılar bizden çok daha ilkel varlıklarsa zaten biz onları ciddiye almayız. eğer onlar bizden çok daha gelişmişlerse onlar bizi ciddiye almaz . yürürken toprağın altındaki solucanı dikkate almadığımız gibi.
valla derileri güzelse insanlar uzaylı derisi ayakkabı,çanta bile yaparlar.
Benim aklıma çok daha farklı bir durum geldi. Bilmem kaç Gigawattlık lazeri 3-4 metrekarelik yelkene tutacağız. Bu lazer bu yelkene ya da uyduya zarar vermez mi? Yelken tabi yansıtıcı şekilde olacaktır ama yansıma oranı %99 bile olsa kalan %1'lik enerji hala hatrı sayılır miktarda.
Bence başka bir şey yapmak istiyorlar kılıfına uydurmak için sallıyorlar gibi geldi şimdi sen söyleyince.
Adamalar bilim adına çalışmak istemiş ve bir yerden başlamışlar, neticede bu çalışma yıllarca sürecek, süreç içerisinde edinilen tecrübeler ve teknolojik gelişimleride hesaba katarsanız bu projenin gerçekleşmesi en az 20-30 yıl sonra olabilir. ticarette kuraldır maliyetler senin elini belirler emeklerinde gidebileceğin noktayı temsil eder, bu ikisini yaptıktan sonra bile başarı gelmeyebilir ama başarmak için azmetmek lazım, adamlar bu noktada çalışıyorlar.
Benim fikrim baştan sonra sıkışıp kalacakları noktaları şimdiden yazsalar burdan plüton'a yol olur ama onlar azimle çalışıp taşı delmek istemişler.
Akıllı olan ticaret erbabları ise daha makul bir hedef seçip edinilen bilgiyi paraya çevirecek işe yönelmişler. yukarıdaki proje kağıt üstünde çalışanlar için harika bana göre ise ipe un sermek. ben blue origin ve space x'in yaptığı işlere yönelmek gerektiğini düşünüyorum. Bu iki firmada ileride umulmayacak kadar güçlü ve hakim bir pozisyona gelebilir zira uzay'a gidiş dönüş işini servis hattı hızına getirebilecekler. yukarıdakiler ise 4 değil 4bin ışık yılı ötesine gitseler bile dönmesi yüzyıllarını alacak işlere girişmişler.
Yukarıda haber için şu satırları yazdığım için bile zamanı israf ettiğimi düşünüyorum.
Belki ileri uzaylıların bizden haberleri yok ve bu şekilde üzerimize çekmiş olacağız bizi esir alacaklar belkide her zaman iyi bir şey olacak diye bir şey yok.
Harikasınız !!
Çok teşekkürler Hamdi abi. Yine süper araştırma, en ufak detaylara kadar yalın ve anlaşılır anlatım. Proje gerçekten heyecan verici görünüyor. Ancak aşılması gereken çok çok fazla mühendislik zorluk var. Tabii, yine de başlamak gerek; zira bu zorlukların çözümleriyle uğraşılması yeni teknolojilerin geliştirilmesini sağlıyor. Büyük çaplı projelerde bu hep böyle olmuştur.
Burada aklıma takılan birçok soru var. İlgili tabloda elektronik bileşenler ve uydunun ağırlıkları verilmiş. 370 mg gerçekten çok düşük bir ağırlık miktarı, bunu nasıl sağlayacaklar acaba? Güç konusunda ise radyoizotop üreteçlerin bahsinin geçmesi beni çok şaşırttı. Tabii ki güneş sistemi dışına gönderilecek bir uzay aracında güneş enerji panellerinin kullanılması söz konusu olamaz. Günümüz teknolojisiyle radyoizotop termoelektrik jeneratörler (RTG) kullanılıyor ancak bunlar çok büyük ve hantal bir yapıya sahipler; tabii ki bunların kullanıldığı uzay araçlarındaki bileşenlerin güç gereksinimleriyle bu "mikro" ölçekteki uzay "yelkenlisi"nin güç gereksinimi çok çok farklı. Bunu o denli minyatürleştirmek için, nesil sonrasındaki teknolojik birikime ihtiyaç duyulacak gibi geliyor bana. Lazer işi ise bambaşka br durum. Bir hedef verilmesi gerekiyor tabii ki ancak 2030 yılı bence bu işleri gerçekleştirmek için biraz erken bir tarih olacaktır. Yine de umarım gerçekleşir.
Başka benzer "yelkenli" projeleri de hali hazıda sürmekte, tabii ki onlar lazerden bağımsız; güneş ışığını kullanarak ivmelenen uzay yelkenlileri. Aklımda olanlardan birisi bu tür yelkenlilerin uzaydaki ilk başarılı denemesini gerçekleştiren Japonların uzay ajansı JAXA'dan: IKAROS. Deneysel amaçla yapılmıştı ve 2010 yılında fırlatıldı. Amacı kullanılan teknolojileri test etmek ve yelkenine düşen güneş ışığının yarattığı itme gücünü hesaplamak vs. En son geçen sene Mayıs'ta beşinci kez uyku moduna geçti ve şu sıralar o uykudan uyanmasını bekliyorlar. Amerika tarafında ise The Planetary Society tamamen bağışlarla yapılan yine benzer bir uzay yelkenlisini dünya yörüngesine göndermeyi planlıyor. Bir prototipi geçen sene yolladılar, testleri başarıyla tamamladılar. Bu sene yollanması planlanıyor. Böyle projeleri gelecekte daha fazla görebiliriz.
@hkellecioglu güncel bir olay değil ama seti@home ile ilgili bir bölüm cekseniz gerçekten çok iyi olur. bir iki kişi tav olup projeye katılsa o bile bir kazanimdir. 🙂
Bu kadar küçük bir cisim kütle çekim kuvvetlerinden etkilenmeyecek mi peki? @hkellecioglu
Küçük büyük fark etmez her şey kütle çekim kuvvetinden etkilenir. Bir şekilde o kuvvetler hesaplanır ona göre düzeltmeler yapılır.
Hepsi etkilenir tabi de koca koca gemilerin yanında bu çok daha küçük şeylerden bile etkilenmeyecek mi? Bu boyutta şeyleri zaten dünyadan görme şansımız bile yok. @hkellecioglu
Kütle çekimi çok zayıf bir kuvvet o yüzden küçük şeylerin etkisi çok sınırlı oluyor. Büyük şeyleri de görüp önceden hesap edebiliriz. Rotada beklenmedik bir bozulma olursa da üzerindeki küçük foton iticiler yön vermek için kullanılabilir zaten.
Anladım, teşekkür ederim.