Samsung Galaxy Note 20 Ultra 5G Değerlendirme
OnePlus 7T Pro’da Android 11 güncellemesi baya gecikince duruma canım sıkıldı, cihazı tercih etmemdeki önemli sebeplerden biri ortadan kalkmış oldu. İlk duyurulduğunda almayı pek de düşünmediğim Note 20 Ultra birdenbire aklıma düştü nedense. En son Note 4 kullanmıştım, o zamanlar cihazı donanım olarak beğensem de arayüz hoşuma gitmemişti. Ama hem yakın zamandaki incelemelerden, hem de eşimin uzun süre kullandığı Note 8’e bakarak arayüz işinin baya düzeldiğini gördüm. İyi ki de almışım, Aralık ayında Android 11 geldi, OnePlus ise Ocak ortalarında anca açık betaya geçti. Hatta Ocak başlarında Note 10’a da geldi Android 11.
Yalnız benim cihazımın özel bir durumu var. Ben bunu doğrudan şirketin sistemine bağladım aldığımda. Bu işlem Android Enterprise denilen bir sistemle oluyor ve ilk kurulum oldukça farklı. Samsung’un bir kaç tane uygulaması dışında hiç bir şey kurulmuyor, o da telefon uygulaması falan. Bixby mesela, izi bile yok 🙂 Açıldığında kurulu uygulama sayısı Pixel telefonlardan bile az. Bu nedenle telefonu açmadan kalemi çıkarınca direk not alma özelliği yok mesela, ama neyseki kalemle ilgili diğer özellikler var. Bu durum beni çok çok memnun etse de (Hem Note donanımı hem Pixel sadeliği), cihaz için inceleme başlığı altında bir şey yazmama engel, çünkü bir çok şey eksik kalır. Eksik olan bir çok Samsung uygulaması istenirse Galaxy Store üzerinden kurulabiliyor, ama sistem uygulaması olarak kurulduğundan bir daha da kaldırılmıyor 🙂 Denemek için takvimi kurdum, neyse ki o çok güzel bir uygulama da, pek pişman olmadım kurduğuma.
Bu uzun giriş sonrası başlıklar altında değerlendirmemi yapayım.
Tasarım ve Ekran
Bunlarla ilgili çok detaya girmeye gerek yok diye düşünüyorum, mağazalarda görülebiliyor zaten. Malum, Note serisi her zaman S serisine göre daha köşeli, benim de hoşuma giden bir tercih. Kamera çıkıntısı bir açıdan rahatsız etse de, endüstriyel bir hava verdiği için benim hoşuma gitti. Ama eğer kalınca bir kılıf kullanmazsam o kısım çizilecek mi diye endişe ediyorum. Ekran ile ilgili en önemli özellik tazeleme hızı. OnePlus’ta 90Hz kendini zaten kolayca hissettiriyordu, bundaki 120 Hz daha da bariz bir fark yaratıyor. Kullanım keyfini çok artıyor, ama hani 60Hz de bundan sonra çekilmez diyemem. Yine de bir kere yüksek tazeleme hızını görünce 60 Hz’in tadı baya kaçıyor. Ekran görüntü kalitesi, parlaklık falan zaten muhteşem, S21 çıkana kadar telefon dünyasının en iyisi buydu sonuçta. Kenarlardaki kıvrım da tadında bırakılmış, çerçeveyi çok ince hale getirecek kadar kıvrımlı ama bir rahatsızlık yaratacak kadar da çok değil. Ben OnePlus’ta bundan daha fazla olan kıvrımdan şikayetçi değildim, ama bu biraz daha kullanışlı bir seviyede olmuş.
Performans ve pil
Gelelim Samsung’un son yıllarda başını çok ağrıtan meseleye. Hani başını çok ağrıtan diyorum ama ortalama kullanıcının da umrunda olduğunu sanmıyorum, bizim gibi meraklılar için sorun olan bir durum. Çeşitli karşılaştırmalarda hem performans açısından, hem de pil ömrü açısından Exynos versiyon belirgin şekilde zayıf. Hatta performans açısından anca geçen senenin SnapDragon modeli, yani 855 seviyesinde falan deniyor. Bu nedenle baya tereddüt ettim almakta. Sonra düşündüm, elimdeki cihaz zaten 855 ve öyle fark edilecek şekilde yavaş falan değil 🙂 Hatta Samsung tabletim de 855li, yani bunun Samsung arayüzü giydirilmiş halinde de performansta sorun yok. O nedenle ben yine de alayım dedim, biraz içim buruk kalsa da.
Günlük kullanımda tabi ki performans çok çok iyi. Oyun da oynamıyorum, o nedenle o konuda bir şey diyemem. Pil performansı da ekran görüntülerinde olduğu gibi. Çok matah değil, benim için dert olacak kadar kötü de değil ama Note serisi bir cihaz daha iyi olmalıydı, orası da kesin. Bazen pilin fazla hızlı bitmesi canımı sıkıyor. Pil performansı ile ilgili hem kendi pil bölümünden hem de AccuBattery uygulamasından ekran görüntülerini ekliyorum.
Bir de cihaz 5G destekli. Buna özel başlık açmayayım, burada bahsedeyim. Cihazın 5G desteklemeyen versiyonu da satılıyor burada, fiyat farkı fazla olmadığı için ben 5G olanını aldım. İndirme hızı 700 Mbps seviyelerini geçebiliyor. 5G’de henüz upload olmadığı için 30-40 Mbps civalarında değerler görüyorum.
Kamera
Bu tabi ki cihazın çok güçlü bir yönü. Görüntü kalitesi konusunda öyle renk doğruluğu, sıcaklığı, detay seviyesi vs konusunda bir yargı verecek kadar bilgili değilim. Ama çektiğim hiç bir fotoğraf ve video beni üzmedi. OnePlus’ta bazen renkler belirgin şekilde tuhaf çıktığı falan olurdu, incelememde bahsetmiştim, bunda öyle şeyler olmuyor. 5X yaklaştırma da oldukça başarılı. Ancak belirtmem gereken bir şey var, sadece ışık çok iyi olursa devreye giriyor o kamera, diğer durumlarda ana kameradan crop yaparak yaklaştırıyor. Ana kamera da 108 MP olduğu için crop yaparak da tatminkar sonuç veriyor. S20 Ultra’da çok eleştirilen odaklama sorunu bunda halledilmiş, lazer odaklama eklemişler.
Yaklaştırma performansı ile ilgili iki ayrı sahneden fotoğraflar aşağıda. Sırasıyla geniş açı (0.5X), normal, 5X, 20X ve 50X. Son iki tanesi optik olarak 5X yaklaştırma yapan kamera ile yapılmış dijital yaklaştırma. 20X hiç fena değil, 50X ise bir fotoğraf olarak kullanılmaz ama orada ne varmış diye bakmak için dürbün niyetine kullanılır. Fotoğrafların TeknoSeyir'e yüklerken biraz bozulduğunu da dikkate alın. Bu arada ortamda güneşli ve gölgeli bölgeler olduğu için dinamik aralık konusunda da fikir verebilir.
Video da aynı şekilde gayet iyi. OnePlus’tan farklı olarak çekim esnasında farklı kameralar arasında geçiş yaparken bu geçiş gayet yumuşak şekilde oluyor, onda hiçbir geçiş efekti olmadan direk diğer kameraya geçiyordu. Lakin her kamera 60FPS çekmiyor, dolayısıyla böyle geçişler yapabilmek için 30 FPS (4K veya 1080p) çekmek gerekiyor.
Arayüz
Arayüz konusunda da ikonlar dışında bir şikayetim yok, hatta One UI ile başlayan, ekranın büyükçe kısmının başlık olduğu tasarımı çok mantıklı buldum. Bu sayede ekranın en üstünde kalacak bir yer ortaya kadar indirilip tek elle erişilebilir hale geliyor. İkonlar da o eskisinden çok daha iyi tabi ama bir numarası da yok. Cihaz Android Enterprise nedeniyle uygulama açısından çok sadeleşmiş olsa da, ayarlarla ilgili birşey değişmediği için Samsung’un sunduğu bir çok oyuncak yerli yerinde duruyor. Ekranla ilgili ayarlar, edge panel, jestler vs bolca kurcalanıyor. Ama varsayılan ayarlar güzel seçilmiş, bir çok özellik kapalı, bu kadar ıvır zıvır istemem diyen için de sorun olmaz. Mesela beni şaşırtan bir şey, always on screen bile kapalı geliyor. Hızlı kısayollara bunu açma kapama imkanı eklemişler, gerekli gördüğümde açıyorum, gereksiz durumlarda ve özellikle pil daha uzun gitsin dersem kapatıyorum kolayca. Bunun gibi güzel detaylar iyi düşünülmüş.
DeX çok güzel çalışıyor. Her ne kadar telefonun bilgisayar yerine geçebileceğine bir çok kişi pek şans vermese de Samsung’un bu işte ısrarcı olması bence çok güzel. Bu işe özel laptop şeklinde bir aksesuar yapsa ciddi ciddi iş görür. Bu tip üçüncü parti aksesuarlar var ve baya akla yatkın bir kullanım senaryosu mümkün.
Diğer
Kalemin yeri sola alınmış, belli ki periskop lensli kameranın kapladığı yer yüzünden. Ergonomik açıdan eskiye göre geri gitmiş, tabi solaklar için iyi olmuş.
Hoparlör sesi güçlü ve doygun, bir kaç yıldır Samsung cihazlar böyle.
Titreşim çok çok güçlü, varsayılan ayarlarda masada dururken titreşimin neden olduğu gürültü rahatsız edebiliyor, neyse ki ayarlanabiliyor.
Haptik geri bildirim iyi, bazı durumlarda baya parmağımın altında bir şey tıklıyor gibi. OnePlus da bu konuda iyi diye anlatılıyor ama bu ondan baya bir yukarıda.
Parmak izi okuyucu ultrasonik tip ve optik olanlara göre bir miktar daha yavaş, daha güvenli olduğu iddia ediliyor.
Good Lock ile kişiselleştirme imkanlarının sınırları neredeyse tamamen kalkıyor. Böyle ek bir imkanın doğrudan firmanın kendisi tarafından sağlanması ilginç. Fakat her ülkede mağazadan indirilmiyor. Ya apk kurulacak yada Amerika mağazasından indirmek için çeşitli taklalar atılacak. Neyse ki değiyor.
Sonuç
Genel değerlendirmede cihazdan memnunum. Pil performansı böyle üst seviye bir cihaza yakışmıyor. Bu konuya çok önem verenler için dikkat edilecek bir kusur. Ben hele bu zamanlarda genelde masa başında olduğumdan, seyahat edebildiğim zamanlarda da illa ki harici pil taşıdığımdan pil performansını genelde çok önemsemiyorum. Ama bu Exynos ve SnapDragon farkı meselesine de bir çözüm bulunmalı. Ha şunu da söyleyeyim, Exynos versiyonu 128 yerine 256 GB depolama ile geliyor. Bir de sanırım fiyatı daha da çabuk düşüyor. Amerika'da SnapDragonlu versiyonun çıkış fiyatı 1300 dolar, ben KDV hariç 930 dolara aldım. OnePlus 8 Pro alsam 850 dolar, bence bu cihaz çok daha iyi ve aradaki farka rahat rahat değer. Ha telefonların fiyatları neden buralara çıktı diyebiliriz tabi, o ayrı bir tartışma konusu, ben mevcut piyasa koşulları içindeki durumuna bakarak değer dedim.
Kullanıcı deneyiminin yazıya dökülmesi gayet iyi olmuş. Parmaklarınıza sağlık.
Android Enterprise sadece belli cihazlara mı özel, yoksa her telefonda kullanabiliyor muyuz? Geri dönüş imkanı veriyor mu?
Pandemi sürecinde site editörlerinin de çekim yapma şartları uygun değil diyerek bahane üretmesi yerine yazılı inceleme içeriği üretmelerini beklerdim. Hele ki geçmişte yazılı içerik döneminde bu konuda oldukça başarılı oldukları düşünülünce TS ye daha çok katma değer sağlayabilirlerdi. Kişisel görüşüm maalesef sadece uzun soluklu iki canlı yayın gecesinden öteye geçemediler. Canlı yayınlar siteyi bilmeyen yada sık sık uğramayanlara cihazların inceleme yazılarının tanıtımı için bir araç olarak kullanılabilirdi.
Teşekkürler. Burada Android Enterprise için tavsiye edilen cihaz listesi var:
https://androidenterprisepartners.withgoogle.com/devices/#!?device_categories=knowledge_worker
Tavsiye edilenler dışında aslında hemen hemen her cihaz destekliyor sanırım, burada olmayıp da kurulum ekranına geçen cihaza rastladım.
Ama kendi kendinize bunu kullanabileceğinizi sanmıyorum. Bu sistem cihazı bir şirket platformuna bağlamak için kullanılıyor, bunun için adres gibi bir şey giriliyor, sonra kullanıcı adı ve şifre vs. Zaten bazı sınırlamalar da getiriyor, mesela kendiniz apk kuramazsınız. Gerçi bunu kapatıp açmak şirketin kararı ama hiç bir şirket de buna izin vermez.
Yazılı içerik meselesine gelince, TeknoSeyir tamamen video odaklı bir girişim. Uzun sürmüş olsa da geçici bir durum için bundan vazgeçmemelerini anlıyorum ben. Buradaki sosyal kısım da sırf Hamdi Bey'in ekibe dahil olması ile kuruldu, bugün olsa yapmazlardı herhalde.
Öte yandan bence video incelemeler evden de devam edebilirdi ama o konuda ahkam kesmeyeyim. Özellikle Murat Bey bu tür kararları ince ince düşünerek alıyor, herhangi bir konuda soru sorulunca verdiği derli toplu cevaplardan bu kararların rastgele alınmadığı anlaşılıyor.
@emrah-ozturk Enterprise hakkında verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Linke vaktim olunca bakarım.
Sitede video içeriklere şartların elverdiği ölçüde devam ederken geçmiş birikimlerini çöpe atıp yazılı içeriğe bir fırsat vermemeleri üzücü. Bunda yazılı içerik nedeniyle reklam gelirinin neredeyse sıfır olması da elbette en büyük etken (üretilen içeriğin kolayca çalınabilmesi de var elbette).