Özgür yazılım ve açık kaynak nedir, ne değildir?
Linux incelemelerimizin ardından, açık kaynak kodu yazılım nedir, özgür yazılımdan ne anlıyoruz, konularına girip, bu yazılımların temelindeki düşünceyi açıklamaya çalışıyoruz.
Lisans tablosu
http://en.wikipedia.org/wiki/Comparison_of_free_and_open-source_software_licenses
Yaşasın Linux,yaşasın GNU
avatar-nick-entry uyumsuzluğu 🙂
Yaşasın Windows
Video için teşekkürler.
Güzel konu
Levent abi?? 🙂
LP açık kaynak sevmez pek 🙂
"LP açık kaynak sevmez" iddiasını neye dayanarak ortaya atıyorsunuz?
@leventp ozgur yazilimlari yillardir kullanan, islerini ozgur yazilimlarla goturen biri icin ozgur yazilimlari sevmez demek zor aslinda. Fakat bazi videolarda "ozgur yazilimlari genelde gonullu/amator programcilar gelistiriyor, bu yuzden ancak bu kadar oluyor" minvalindeki sozleriniz ozgur yazilimlara pek guvenmediginiz izlenimi olusturmus olabilir. Tabii ki bu sozleri sadece bahsi gecen, belki de basarisiz olmus projeler icin soylemis olabilirsiniz ama detaylara hakim olmayan kullanicilar icin bu ayrimi yapmak zor.
Açık kaynak ile özgür yazılım arasında yanlış bilmiyorsam şöyle önemli bir fark var. Açık kaynak bir süre sonra ücretli hale getirilebilir. Açık yazılım içinde özgür olmayan yazılımın da dahil olmasından kaynaklanabiliyor.
Ozgur yazilimlar da ucretli olabilirler. Bu acidan ozgur yazilim = ucretsiz yazilim demek dogru olmaz.
Videoyu henuz izlemedim ama ikisi arasindaki farki kisaca aciklayayim. (Umarim videodakileri tekrar etmiyorumdur.)
Ozgur yazilimlarin tamami acik kaynak kodludur fakat tum acik kaynak kodlu yazilimlar ozgur degildir.
Ozgur yazilimlar kullaniciya 4 ozgurlugu de sunan yazilimlardir. Bu ozgurlukler sunlar;
0- Yazilimi istedigi sekilde calistirmak,
1- Yazilimin nasil calistigini ogrenmek, istedigi sekilde degistirebilmek,
2- Yazilimi ozgurce yeniden dagitabilmek,
3- Yazilimi gelistirebilmek ve gelistirilmis halini herkesle paylasabilmek.
Acik kaynak kodlu ama ozgur olmayan yazilimlar bu maddelerden sadece bazilarini karsiliyor olabilir. Ornegin kodu gormenize ve duzenlemenize olanak taniyor fakat dagitmanizi engelliyor ya da calistirabileceginiz platformlara kisitlama getiriyor olabilir.
Duzenleme: Bunlar videoda anlatilmis ama yine de yorumu silmeyecegim burada yazili kalsin, Google gelsin indexlesin 🙂
macosx de unix tabanlı bu arada. türkiyede millet yazılıma para vermediği için zaten açık kaynak mevzularını kavraması zor. ama her alacağın yazılıma 50-60-100 dolar veriyor ol bakalım nasıl ararsın fellik fellik açık kaynak alternatif.
@mehmetkose Size tamamen katılıyorum. Windows'u korsan kullanırlar, ücretli olduğunu bilmezler bile, "oyuna para vermem" derler "APK" indirirler (iOS'te de Jailbreak ile imkan var sanırım ama iOS kullanıcısı adam zaten genelde alıyor oyununu) "Müzik İndirme Programı" ararlar, iTunes var deyince "o ne lan ?" derler. Daha sonra LibreOffice ücretsiz deyince "Office ücretli mi sanki ?" derler. Bu yüzden açık kaynaklı veya özgür yazılımların Türkiye'de " çok fazla bilinçlendirme yapılmadan" kesinlikle yeri yok. Pardus'u ilk çıktığında bunların olacağını düşünerek çok sevmiştim ve benimsemiştim ama daha 1 yıl geçmeden yüzüne bile bakmadılar. Devlet dairelerinde kullanıyoruz diyorlar, hangi devlet dairesine gitsem ya Windows XP, ya da Windows 7 var. Onların da lisanslı olduğundan çok şüpheliyim. Ortaokullarda daha Windows XP SP2 kullanılıyor. Lisanssız. Liselerde akıllı tahtalarda Pardus var, açan yok. Madem kullanılsın istiyorsun, Pardus'u standart ayarla boot seçeneklerinde, Windows'u isteyen açsın. Madem Pardus hiç açılmayacak, neden depolamadan çalıyorsun. Bunların cevabını hiçbir öğretmenden alamadım. Türkiye'de iyi, bilinen bir firma ortaya çıkmadığı sürece bu bilgilendirme, bilinçlendirme ve "ücretli yazılım alıyorsan ücretini öde" metodunu insanlara öğretmek ve zorunlu tutmak, bunun takibini yapmak, pek mümkün gözükmüyor.
"Son kullanici" tanimi cok genis ve 3A oyun oynamayan, Adobe yazilimlarini kullanmayan milyonlarca kullaniciyi kapsiyor. Dolayisiyla 3A oyunlarin Linux surumleri gelistirilmiyor ya da Adobe uygulamalari Linux'ta calismiyor diye Linux son kullaniciya uygun degil demek hatali bir genelleme olacaktir. Aksine Linux hem kolay kurulum ve kullanimi hem de uzun vadede bakim gerektirmemesi dolayisiyla diger isletim sistemlerine bagimli olmayan herkes icin daha iyi bir secenektir.
Bu dediginiz ben hep 50 liralik benzin aliyorum, zamlar beni etkilemiyor demek gibi olmus. Elbette firmalar isletim sistemini son kullanici fiyatindan almiyor fakat yine de kullandiklari sistemler icin (ozgur cozumler kullanmadiklari surece) ucret oduyorlar ve bu fiyati da son kullaniciya yansitiyorlar.
Videonun sonunda eksi olarak belirtilen sorumluluk almama ifadesi yanlis anlasilmaya musait, yasal bir uyari. Isin aslina bakilirsa profesyonel/kurumsal duzeyde kullanilan uygulamalar haric neredeyse hicbir uygulama cikacak sorunlardan kaynakli sorumluluk almiyor. Kaldi ki o uygulamalarda da bu sorumluluk kabulu yazilimlarin lisansinda degil, ayrica yapilan bakim anlasmalarinda yer buluyor.
Bugune kadar sistem hatalarindan kaynakli acilmaz hale gelen bircok Windows sistem gordum fakat Microsoft'un bir kisinin is kaybini, "format" parasini karsiladigini gormedim. Cunku Windows kurulumunda onaylanan EULA metni Microsoft'un boyle bir odeme yapmasini imkansiz kilacak maddeler iceriyor. *Microsoft'tan birisinin sizin dosyalarinizi bilincli olarak silmesi* dahil hicbir konuda sorumluluk almiyorlar. Imkansiz ama olur da bir acik bulup geri odemeye hak kazanirsaniz da en fazla 50$ odeme yapiyorlar. (Eski surumlerde bu 5$'di. Kimsenin acik bulamamasina guvenmis olacaklar ki, Windows 8'de 50$ yapmislar.)
Velhasili ayni sorumsuzluk durumu sahipli yazilimlar icin de gecerli. Ozgur yazilimlarin digerlerinden farki digerleri bunu kullanici sozlesmesinin icinde gizlerken acikca beyan etmesi.
Aynı bilgisayarın freedos ve windows kurulu olanları arasındaki fiyat farkı zaten işletim sistemi bedeli. Bi zahmet iki kere istemesinler.
Tum Linux dagitimlari kendi paket yonetim arayuzleriyle geliyorlar. Program adi aratma huyundan vazgecebilen kullanicilar (yani winamp yerine mp3 calar aratanlar) ya da daha once Windows kullanmamis kullanicilar kolayca ihtiyaclarini bu arayuzlerden giderebiliyorlar.
Bir isi yapacak uygulamayi arastirmak, websitesini/download linkini bulmak, indirmek ve kurmak sistemden tek tikla ulasilabilen bir arayuzu acip, arama yapip, tek tikla da uygulamayi kurmaktan daha basit degil.
Bence Linux'un yaygin olarak kullanilmamasinin en buyuk sebebi sadece cok eski Linux dagitimlarini duymus/gormus (hatta hic linux gormemis) insanlarin aklindaki "Linux zor/karisik" fikri. Henuz Linux'la tanismamis olanlar da maalesef kulaktan kulaga yayilan bu fikirlere inaniyorlar.
Arşivlik bir yayın olmuş.
Hafif "liberal" düşüncesindeki teknoseyir ekibinin gün geçtikte "özgür yazılım" ile evrilmesini izlemek zevk veriyor.
Biraz liberal kafasıyla baktığınız için bazı konuları anlayamamanız gayet doğal gözüküyor
@gamsizm'nin gunleri telif haklariyla ugrasmakla gectiginden olsa gerek lisans duyunca aklina yazilim yerine icerik geliyor. Dolayisiyla isin ozunu kacirmis, konuyu da bolmus, dagitmis. Icerik lisanslariyla ilgili soyledikleri dogru ama yeri yanlis olmus. Neyse ki @hkellecioglu iyi hazirlanmis da @gamsizm'nin mudahalelerine ragmen konuyu anlatabilmis.
kameranı aç lisansını görcem 😀
açık kaynak olayı hikaye. biraz palazlanınca paraya döküyolar işi alayı.MS gibi bi firma olduğu için şanslıyız.
🙂
En açık kaynak kod HTML 🙂 CTRL + U herşey karşında....
Videolarınızın birinde de Network Marketing (Nam-ı Değer Mega Holdings) hakkında da konuşmayı düşünüyor musunuz? Günümüz gençlerinin kolay yoldan para kazanma hırsıyla çoğunlukla başvurduğu bir sözde iş gücü olmaya başladı. Eminim bu konuda bizlere çok faydalı bilgiler verebilirsiniz @gamsizm @hkellecioglu
Videoda @hkellecioglu satin aldigi bir ozgur yazilimi dagitamayabilecegini soylemis. Daha dogrusu "oyle olmuyordur heralde" demis. Fakat oyle oluyor. Eger bir ozgur yazilim satin alirsaniz bunu tekrar dagitmanizin onunde hicbir engel yok. Dagitmak icin bir degisiklik yapmak gibi bir sart da yok. Ister oldugu gibi ister degisiklik yaparak dagitabilirsiniz.
Evet, bir anda soru o şekilde gelince insan emin olamıyor herhalde olmuyordur diye düşündüm ama GPL lisansına sahip bir yazılımı parayla almış bile olsanız başkalarına ücretsiz bir şekilde dağıtabilirsiniz bunun önünde hiçbir engel yok.
Yazılıma kendi tescilli logomu koyup ve yine tescilli markamın isimini vermişim diyelim. Hatta üstüne bir de başkasından lisansladığım, misal mp3-mp4 codec koymuşum. Bunu satıyorum. Bir başkası bunu benden alıp hiçbir şey olmamış gibi nasıl satabilir? Benim sormaya çalıştığım şey o aslında.
Bu durum tamamen yaziliminizda tercih ettiginiz lisansin kosullarina bagli. Ayrica kendi dagitim kosullarinizi tanimlamaniza da bir engel yok. Fakat daha kolay anlasilabilmesi icin yaygin lisanslari kullanmak tercih ediliyor.
Ornegin Firefox'un adi da logosu da tescilli. Fakat lisansi aynen dagitilmasina dair bir kisitlama getirmiyor ve istediginiz gibi dagitip kullanabiliyorsunuz. Diger yandan yazilimlarin sahipli olmasini hicbir sekilde kabul etmeyen bir grup da Firefox'u alip, tescilli logosu ve adini degistirip (iceweasel) dagitiyor. Firefox'un lisansi bunu da engellemiyor.
Ayrica her zaman yaziliminizin tum kodunu acmak zorunda degilsiniz. Facebook, Twitter orneginde oldugu gibi uygulamanizi kapali tutarken gelistirdiginiz bazi ozellikleri, kutuphaneleri vs. acabilirsiniz.
Yaziliminizda kullandiginiz 3. parti sahipli yazilimlarin dagitimi bu yazilimlarin lisanslarina bagli. Eger kullandiginiz 3. parti yazilim onu dagitmaniza izin veriyorsa kapali olarak dagitabilirsiniz. (Linux'lardaki kapali nvidia surucusu gibi). Eger yeniden dagitmaniza izin vermiyorsa, su kutuphane/yazilimi kullaniyorum, dagitmaya yetkim yok, suradan edinebilirsiniz demek yeterli olacaktir.
Yazilimin kaynak kodunu acmak genel olarak yazilim sureci ile ilgili bir durum. Yaziliminizin kaynak kodunu acarak hem diger gelistiricilere kendi uygulamalarinda kullanabilecekleri birsey (bu tek bir fonksiyon, kutuphane ya da tum bir uygulama olabilir.) sunmus oluyorsunuz, hem de baska gelistiricilerin sizin uygulamaniza katki saglayabilmesine olanak tanimis oluyorsunuz.
Siz olaya sadece calisir halde tum bir urunun tamamen paylasilmasi acisindan baktiginizdan olayi biraz farkli algiliyorsunuz.
Ornegin TeknoSeyir'de yaptiginiz gelistirmeleri ozgur olarak sunabilirsiniz. Bu herkesin tek tikla kendi TeknoSeyir'ini yapabilecegi hazir bir uygulama sunmaniz anlamina gelmiyor. Sadece wordpress ya da eklentiler/temalar uzerinde yaptiginiz degisiklikleri acabilirsiniz.
Boylece benzer bir uygulama gelistirenler @hkellecioglu ile ayni zorluklari yasamadan daha hizli ilerlemis olur. Size katkisi ise sizden aldigi eklentileri kullananlarin hata cozumlerinden, gelistirmelerinden daha sonrasinda sizin de faydalanabilmeniz olacaktir.
Ayni zamanda sitedeki sorunlari farkeden ya da yeni ozellikler isteyen kullanicilar bunlari kendi ortamlarinda cozup/gelistirip size iletebilir. Boylece @hkellecioglu tum sorunlarla tek basina ugrasmamis olur.
Sadece su son paragraf bile @hkellecioglu'nun neden ozgur yazilima ilgi duydugunu acikliyor 🙂 Bence TeknoSeyir'i ozgur hale getirmek istiyor ama @leventp'den cekindigi icin soyleyemiyor 🙂
Karışabilir, içeriğin nerede yayınlandığının bununla bir ilgisi yok. WordPress burada siz GPL lisansının gereklerini yerine getirmiyorsunuz diyor ama Theme Forest da GPL lisansı sadece yazılım kısmını kapsar resimler vs bunun içine girmez diyor. GPL lisansıyla ilgili bir herhangi bir sıkıntı yok sadece oradan farklı anlamlar çıkarılabiliyor.
Bilmem, karşıma hiç çıkmadı Red Hat araştırmalarım boyunca özel olarak anlatılması gereken bir konu mu var atladığımız?
Sanirim ucretli satilan ozgur yazilimlara ornek olarak soylemis arkadas.
Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes Forewer Windoes
Ozgur yazilimlari Windows uzerinde de kullanabilirsiniz. Ozgur yazilim sadece Linux demek degil.
Biliyomş Ben Linux a Karşıyım sadece. Sebebi ise sadece kullanım ve pratiklik son kullanıcı ürünlerinde ürünun felsefesiydi felandı hikaye bence. Kullanıcıya eziyet etmesin yeter. Linuxda eziyet. Bedava meselesi ise farklı konu onun öxzgür yaxzılım falanla alakası yok. o üründen para kazanma metodun sadece.
he heeeee hee haklısın sende aklısın deveye diken insan ..... yaraşırmış
@janparey Linux kullanmak bu dediklerin zaten.
@ozmo HAHAHA Keskee...
Pisi grubundan bir konuk ağırlayıp sunsanız. Çok merak ediyorum...:=)))
özgür yazılım nedir bilmeyen arkadaşlar lütfen önce bir kaç hafta linux kulanmayı denesinler yani korkutuyorsan linux sizi çogu insan zaten adı bile korku veriyor garipseniyor bilmemekden dolayı hani derler ya insan bilmedigi şeyin düşmanıdır yani para ile satılan işletim sistemlerinin yılarca kölesi olmuş milet oda yetmiyor windows kulanırken pdf bile açmayan bir sistem den bahsediyoruz normal şartlarda ofis dökümanlarını bile sadece kurlum yapınca açamazsınız oda yetmez sürücülerini tek tek el ile kurarsınız yani son kulanıcı durumu bu kadar kötü aslında lakin maddi menfat işin içinde olunca herkes microsofta çalışıyor linuxun o kadar artı yönü vardırki bunları ögrenmeniz lazım hamdi bey ve murat bey de burada lisans konularına girmeden önce linux dünyasını ve linuxun aslında ne oldugunu anlatmalarını beklerdim daha linusun ne oldugunu tam anlaşılmadan lisans konularına girilmesi mantıklı olmamış ayrıca windows bedava diyor murat ama öyle degil aslında elinizde lisans yoksa seve seve gidip satın almak zorunda kalacaksınız aslında anlatacak çok şey var kafam da ama konu çok uzayacak
hacı oyun varya oyun yok lınuxte bı battfıeld tıtanfall, csgo geldı oda 0 optımıze
@hasanemretonguc Bende CS:GO gayet stabil ve hızlı, bir tek Portal 2 çalışmıyor, onun da beta versiyonunu indirince çalışıyor sanırım, AKK yenilenince indirip deneyeceğim. Valve birazcık daha uğraşsa çok daha performanslı olacak Linux çekirdeği ama... Bekliyoruz bakalım.
@hasanemretonguc @serdarservet Microsoft Linux'a DirectX getirene kadar oyun işi biraz zor. .Net yavaştan geliyor DirectX de gelir. Sabredin.
@ozmo OpenGl'i ne kadar öteye götürecek? Oyun Geliştiriciler ne kadar benimseyecek? Bunlar Linux&Oyun ilişkisinin kaderini belirleyecek.
elit insan ufak değişiklik yapıp derleyebiliyorsa neden derlemiyor bf ler mordorlar oynamıyoruz?_
Güvenlik konusu kafamı karıştırır ?
Öncelikle Linux'un birkaç yüzyıl daha böyle kalacağını söyleyecek kadar durağan zaman algınızın karşısında şoka girdiğimi söyleyeyim. Teknolojinin evrimini yakından takip eden birisi yalnızca 20 yıl sonra bile çok radikal değişikliklerin olabileceğini bilir.Çünkü bugün mutlak geçerli ve yerinden edilemez sandığınız Microsoft Windows da yirmi-otuz yıldır insanların yaşamında yer tutuyor.Sizin yaptığınız on yıl önce Symbian ya da Windows Mobile'ın ebediyen geçerli olacağını söylemek gibi.Bugün geldiğimiz yer çok farklı. Doğal olarak bugün birçok kişinin gereksinimlerini karşılayan Windows belli başlı şeyleri karşılayamadığında yerini alternatifleri alacak. Doğal seçilim gibi bir şey. Linux'un ne olabileceğine gelirsek; hiç bir şey kesin değil, yok olup gidebilir ancak son yıllardaki gelişmeler öyle olmayacağını gösteriyor.Şuan milyarlarca mobil cihazda kullanılıyor.Mesela herhangi bir Linux dağıtımından çok daha kısıtlı olan fakat yine Linux çekirdeğini kullanan Chrome Os dizüstü pazarında azımsanamayacak bir yer tutabildi. Bunun zamanla gelişeceğini ve Windowsun sunduğu bir çok şeyi sunacağını düşünürsek,insanların alışkanlıklarından vazgeçmesi imkansız değil.
Oyun meselesine gelirsek Apple'ın çok ileriye gidememesi kendi politikalarıyla alakalı olamaz mı sizce de ? Bilgisayarlarını herkesin kullanacağı bir şey olarak anlamlandırmak yerine daha elit bir kitleye hitap etme gibi bir huyu olduğu içindir belki. Yaygınlaşmamasının nedeni Mac OS kullanabilmek için illa ki bir Mac bilgisayar almak zorunda olmamızdır belki de.
Toparlayacak olursak bugünden yarına çok büyük değişiklikler olmaz elbette ama işler ilerliyor ve çok şey değişecek, örneğin Steam oyuncuları Windows tekelinden kurtarmak istiyor, Steam OS şuan için kötü ve rekabet etmesi mümkün değil ama daha iyi olamayacağını nereden biliyoruz ? Kesin konuşmamak gerek.Ayrıca Linux bir çok donanım üreticisinin sürücüler konusunda sıkıntı çıkarmasına,ekonomik anlamda dar gelirlere rağmen çoğu gönüllü insanların kolektif çalışmasıyla gelişimini sürdürüyor,bir çok yerde en iyi çözüm haline geliyor.Karşılaştırdığımız Microsoft ise dünyanın en zengin şirketlerinden biri ve yılda on binlerce
dolar karşılığında çalıştırdığı mühendisleriyle aynı işi yapıyor,donanım üreticileriyle hiç sorun yaşamadan. Doğal olarak olanaklar bakımından arada dağlar var, o yüzden karşılaştırırken göz önünde bulunduralım.
İşin kapalısı açığı, özgürü kısıtlısı, ücretlisi ücretsizi umrumda değil. Ben geliştirici değil son kullanıcıyım. Hangisi işimi görüyorsa, hangisinin kullanımı kolaysa, hangisi sorunsuzsa onu kullanırım. O yüzden de linuxla, libre office ile filan işim olmaz. 15 yıldır bilgisayar kullanıyorum ve linuxun bir gram ilerlemediğini görmek beni üzüyor. Linux kurarsam işletim sistemiyle boğuşuyorum. Windows kuruyorum sadece ne yapmak istiyorsam onu yapıyorum. Parası neyse veririm yeterki düzgün çalışsın ve ihtiyaçlarımı karşılasın. Sadece kullandığım mousedaki bir tuşu ayarlayamamak için bile silerim linuxu fazla uzatmaya gerek yok. Onlar hayal dünyasında yaşıyorlar. Aynı ürünü aynı kalitede sun açık olsun eyvallah. Ama inanın yine kodlarının açık olup olmaması umrumda olmaz. Hatta kapalı olsunki millet açıklarını filan zor bulsun. Zebil gibi linux dağıtımı var. Herkes kendi kafasına göre takılıyor. Onbinlerce insan ayrı ayrı aynı şeyi yapmak için uğraşıyor. Bu kadar israfa nasıl göz yumuyorlar anlamıyorum.
@dilmac Kendin söylüyorsun adamlar sunucuda kullanıyor diye. Çünkü başka bir işe yaramadığı için gereksiz şeyler yok içinde. Hatta bomboş hiçbişey yok. Office yerini tutarmış güldürmeyin beni. Metin olarak yapıştır veya f4 bile yoktu daha geçen bi bakıyım dedim 5dk dayanamadım sildim. Sadece düz yazı yazacaksanız wordpad de işiniz görür. Tabloları bile yamultuyorki grafiklere hiç girmeyim. Resmi dairelerde ve üniversitelerde zorunlu olan bir yazı fontunu bile sonradan ekliyorsunuz. Evet 15 yıl önce de sunucular içindi hala öyle. Son kullanıcı için hiçbir şey sunmuyor. Dediğim gibi kullandığım klavyenin, mouse'un bir tuşunu ayarlayamazsam bile silerimki sadece donanımı tanısa tanısa çalışacak kadar tanıyor. GTX770m grafik akrtım var. Ne kadar performansını kullanabileceğim sizce linuxta? Doğru düzgün oyun yok, uygulama yok. İnternet, müzik film ve office sadece tüketim için, kullanacaksanız androidli bir tablet bile iş görür orası ayrı. Windowsun i harfindeki nokta olamaz linux. Oynayacağım 1 oyunu bulamazsam kullanmam, kullanacağım bir tane yazılımı bulamazsam kullanmam. 2. bir nedene gerek yok. Tüm donanımlar ve yazılımlar windows için yapılıyorlar. Mac os bile bu konuda çok kıt. Linux tam ölü. Son kullanıcı için hiçbir anlamı yok. Yeni aldığım tablette, bilgisayarda zaten windows var. Ne diye kendime eziyet etmeye çalışayımki durduk yere. 4-5 yıl önce 435 lira verdim windows 7 ultimate box sürüm aldım. 1000 lira olsa yine alırdım. Linuxla uğraşarak ömrümü tüketemem.
Bu hizla yorum yazmaya devam edersek LP ozgur yazilimin hit getirdigini gorup konuya isinabilir. 460 izlenmede 70 yorum fena degil.
TeknoSeyir'in en az izlenen videosu olmasın da 🙂
O zaman vay halimize. LP zinhar bir daha ozgur yazilimi videosu cektirmez.
- Açık kaynaklı sistemlere katkı yapabilecek insanların sayısı, toplam kullanıcı sayısıyla karşılaştırılamayacak kadar azdır. "Gerekiyorsa sistemi değiştirebilirsin, lazım gelen özelliği sen ekleyebilirsin" gibi şeyler teoride mümkün gözükür, pratikte ileri seviye mühendislik yetenekleri ve tecrübe gerektirir. Açık kaynak yazılımların pek çoğu, programcının serbest zamanlarında oluşturduğu C ve benzeri dillerin kodlarından oluşur. Bu kod yığınları genellikle oldukça düzensiz ve bugludur. Üstelik pek az Linux yazılımı daha basit dillerle özelleştirilmeyi destekler.
Doğal olarak, açık kaynaklı yazılımların mühendislik kalitesi oldukça düşüktür. Adam akıllı bir firmada bir kaç sene yazılım geliştirmiş biri dahi, açık kaynak herhangi bir yazılıma katkı yapmak için epey saç yolmayı göze almalı.
Hayaller iyidir de işin içine girildiğinde işler öyle yürümüyor pek. Benim gündelik olarak Linux kullandığım zamanlarda bir takım efsaneler, özendirici hikâyeler dolanırdı etrafta. "Bir cerrah, sürücüsü olmadığı için Linux'da çalıştıramadığı web kamerası için oturmuş iki günde sürücü yazmış. Bakın herşey ne kadar kolay aslında" vs. değil tabii ki.
- Linux'un doğuşu da pek çok muamma içerir. Aslen A. Tanenbaum'un Minix'inden türetilmiş, pek çok iyi yazılım mühendisi tarafından kötü tasarlandığı söylenen, GNU yazılımları sayesinde yaşamını sürdüren işletim sistemi çekirdeğinin adıdır.
Bazı dağıtımların isminde görebileceğiniz GNU/Linux ibaresi, mantıken tüm dağıtımlarda olması gereken bir prefixtir. Zira GNU Vakfı olmasaydı muhtemelen Linux'un bir işletim sistemi olması mümkün olmazdı. GNU, bir kaç yıl öncesine kadar bunun üzerinde özellikle duruyordu, son zamanlarda bundan vaz geçerek yalnızca özgür yazılımlar barındıran GNU/Linux yazılımlarını resmi olarak tanır oldu. Bu dağıtımların listesi şuradadır: https://gnu.org/distros/free-distros.html
GNU şemsiyesi altında geliştirilen yazılımlar linux çekirdeği vasıtasıyla çalışarak dağıtımın kendisini oluşturur. Ayrıca GNU Vakfı'nın on yıllardır üzerinde çalıştığı GNU/Hurd isimli bir işletim sistemi çekirdeği vardır. Bu çekirdek, şimdiye dek yalnızca Debian tarafından kısıtlı ir CPU mimarisi için kullanılmıştır (https://www.debian.org/ports/hurd/). GNU/Hurd temelde yine bir Unix uyarlamasıdır.
- Popüler Linux dağıtımları pek çok kapalı kaynak kodlu özel yazılım barındırırlar. Örneğin, adam gibi çalışan sürücülerin çoğu donanım üreticisinin sağladığı kapalı kaynak kodlu sürücülerdir. Açık sürücüler, spesifikasyonlardan uyarlanmaya çalışıldığı için genellikle sağlıksızdır. Bu da, çoğu dağıtımın içerisine kapalı kodlu yazılımların zorunlu olarak konmasını gerektirir. Bunun neresi kötü? GNU'nun çıkış noktası; kapalı kaynak yazılımların açık alternatiflerini üretmek ve günün sonunda en küçük ayrıntısına kadar paylaşılabilir, incelenebilir açık sistemler geliştirmektir. Linux dağıtımları, kapalı kaynak kodlu yazılımları bünyelerine kattıkça asıl anlayıştan uzaklaştılar. Doğal olarak GNU kadar keskin olmayan, farklı özgür ve açık kaynak yazılım anlayışlarının doğmasına gerek duyuldu. (Open Source Initiative)
Bu gösteriyor ki, GNU felsefesi her zaman dar bir programcı/mühendis kullanıcı topluluğu tarafından benimsenmiş olarak kalacak. Zira "kapalı yazılımları tümden reddetmek" gibi kesin hatları belirlenmiş, normal kullanıcı tarafından kolayca kabullenilmesi mümkün olmayan zorlukları var. Halbuki dünya teknik ayrıntılardan çok büyük oranda soyutlanmaya çalışıyor, doğal görülebilecek yüzeyselliğe doğru kayıyor.
- Linux, olağanüstü güvenli bir işletim sistemi değil. Linux'da güvenliğin derecesini; katkıcıların kalitesi, katkıcıları yöneten sistemin istikrarı ve dağıtımın kullanım oranları belirliyor.
- Linux, kimsenin bilmediği ezoterik araç gereçler sunup sizi fezâya gönderemez. Windows'ta yapamayıp da Linux'da yapabileceğiniz hiç bir şey yoktur. Ancak tam tersi durum Windows'da mümkündür. Windows; pazar payı ve donanım üreticileri üzerindeki hakimiyeti nedeniyle çok güçlü ve kararlı sürücülerle çalışır. Tüm donanımların kararlı çalışması neredeyse zorunludur. Linux dağıtımlarında donanımın temel işleri yapabilecek kadar çalışması çoğunlukla yeterlidir.
- Valve ve Khronos'un üzerinde çalıştığı yeni gelecek nesil grafik API'si (Vulkan) büyük ihtimalle sürücü ve dolayısıyla CPU temelli darboğazları ortadan kaldıracak. Böylece bir kaç sene sonra Linux dağıtımları üzerinde çalışan pek çok AAA oyun görmek mümkün olabilir. Bu, linux dağıtımlarının pazar payını artırabilecek önemli bir etken.
Ayrıca Valve'in Steam Box projesini de çok ilerilere götürecek bir gelişme.
Tüm bu gelişmeler yaşanmadan evvel Valve'ın Linux'da OpenGL ile sıkı sıkıya çalışmalar yaptığı biliniyordu. Zaten bu çalışmalar neticesinde pek çok Valve oyunu Linux'da çalışabiliyor. Tabi bu başarıda SDL'nin yaratıcısı önde gelen katkıcılarından Sam Latinga'nın payı yadsınamaz (Şimdi Valve'de çalışıyor).
- Açık kaynak dünyasının yazılım dünyasına ve iş modellerine katkıları yadsınamaz. Bu katkılar olmasaydı muhtemelen bugün çok daha farklı bir bilgisayar dünyasında yaşıyor olurduk.
Senin yaptığın eklenti, tema gibi şeyler WordPress türev ürünleri olarak kabul ediliyor ve ister WordPress'e gönder ister sen kendi elinle dağıt GPL lisansına sahip olmak zorunda. Başka yerde kodu gizleyerek satarım diyemezsiniz öyle olursa GPL lisansını bozmuş olursunuz ve WordPress ya da herhangi başka birisi size dava açabilir.
https://www.youtube.com/watch?v=GgTJvQ7UM3w
Ozgur yazilim sizi ozgur kilar. Nessus programi acik kaynak kodluydu. Pek cok yazilimci gelistirilmesi icin ugrasti. Fakat ozgur yazilim olmadigi icin simdi kullanamiyoruz. Acik kaynak kullanmanin boyle bir yan etkisi var.
Ozgur yazilim kullanmamak sizi bir ulkenin degil de bir firmanin somurusu yapar. Uzun surede her turlu zarara ugranir. Bilisim super next cilerle gelismeyecektir. Boyle bagimlilik gelisir sadece. Ozgurluk kolay kaybedilir zor kazaniliri. Biraz caniniz SIKILSIN varsin. Ozgur yazilimla biraz daha zor yapin. Evde ozgur yazilim kullanin. Yayilmasini saglayip yardim edelim.
Özgür yazılımın 2014 de ticari hacmi 20 milyar dolardan fazla olmuştur. En büyük yazılım şirketi de redhat'tır 2014 cirosu 1.5 milyar doların üzerindedir.
Video'nun sonunda bahsedilen sorumluluk alma olayında hangi yazılım şirketi kendi ürününde sorumluluk alıyor. Hatta sattıkları ürünler bile sizin olmuyor sadece size kullanım hakkı veriyorlar.
Yine aklımı okumuşsun 🙂 Sanırım ben hiç bişiy paylaşmayacağım :p
Bu çöp yazılım yüzünden millet birbirine giriyor incelemeyin silinsin gitsin piyasadan Linux ne ya Windows la osx varken bir örneği de Android bunun çöplük kısaca ikiside
Bedava diye sunuculara yüklenen sistemi millete son kullanıcı ve ticari işletmeler için en iyi desktop işletim sistemi diye satmaya kalkıyorlar
@cod4 Android Google yüzünden böyle. 2.2 Froyo kullandınız mı hiç ? 2.3.x'te kötüye gitti Android. Sadece sunucularda değil, en güçlü, Türkiye'de hükümetin dahi hayal bile edemeyeceği bilgisayarlarda kullanılıyor Linux çekirdeği. Gerçekten performanslı bir çekirdek. OS X'e birşey diyemem ama Windows, XP'den sonra gerçekten başarısızlığa yakalandı. NT kernel gerçekten ağır çalışmaya başladı. Kullanıcı için tabii ki. Birşey paralı diye illa ki iyi olacak diye birşey yok. Görüyoruz Samsung telefonları. En büyük örnekler bunlar bizim için. Benim Windows 8.1 sistemimde LibreOffice, Microsoft Office 2010'dan daha performanslı. Office kaç para ? Bilmiyorum. Çünkü Windows 8'in içinde gelen deneme sürümünü kullanmıştım. Ve doğrudur, ticari işletmeler için de iyidir GNU/Linux dağıtımları. İşinizi hızlı yapmanızı sağlar. Herşeyi çok hızlı bir şekilde halledersiniz. Her uygulama için tek tek güncelleme kontolü yerine tek yerden hem sistem, hem kernel, hem de uygulama güncellemesi yaparsınız. Yakında masaüstü bilgisayarlar için de daha kullanışlı olacağını umuyorum. Konsol kullanımı için de Steam OS'i bekliyorum. Debian tabanlı 🙂 Ve eğer illa ki para verip almak isterseniz, RedHat Enterprise Linux kullanabilirsiniz 😉
@cydia Adamlar alışmış Windows'a. Şimdi sana Mac OS X performanssız bir hale gelse, ben sana bundan daha iyisi var desem, ve bu gerçek olsa (varsayım sadece hemen alınma 😀 ), kolay kolay geçer misin ? Bence geçmezsin. İnsanlar bunu bilmiyorlar ve alışkanlıklarını değiştirmiyorlar. Terminal'i gören kaçıp gidiyor. Bu iş böyle olmaz. Tamam zamanında MS-DOS gerçekten başarılıymış ama Windows aslında şuan o kadar başarılı değil. Lisanslı, adam akıllı kullanan da fazla yok. Kullanım olmadığı için son kullanıcıya yönelik gelişme de fazla olmuyor. Ubuntu 12.04 ile 14.04 arasında çok fazla fark var. Çünkü gerçekten kullanıcı sayısı arttı. Ve geri bildirim yaptılar. Şu an Windows 10'u düşünelim. Technical Preview olmasa yine Microsoft bildiğini yapacaktı. Apple da birşeyler yapıyor ve bunları betalar ile insanlara sunuyor. Kullanım oranları yüksek olmasa, hem Windows hem de iOS pek fazla gelişmezdi sanırım. Ama Mac OS'i bunun içine katmıyorum. O çok fazla gelişmişti. Şimdi o kadar hızlı gelişmese de zaten mükemmel.
@cydia Ben zaten onlardan bahsetmiyorum. (Alınma diye de OS X'dan daha iyisi var dedim diye söyledim 😀 ) 15-20 kişi zaten 2 haftada sadece GNOME'u kullanarak en iyisi olamaz. Ama kendileri birşeyler yapan adamlar var. Mesela Mint. Mesela elementary (belki de Apple'dan esinlendiği içindir 🙂 ) Red Hat başarılı (ücretli ama). Ben bunlardan bahsediyorum. O en iyisi diyenler zaten sadece palavra yapıyorlar. Evet, masaüstü için GNU/Linux dağıtımlarının çoğunun hala pişmediğini biliyorum, kabul ediyorum. Ama Linux kernel'in 2014-2015 yıllarında NT kernel 6.3'ten daha hızlı ve başarılı olduğunu söylemeden edemiyorum. Benim insanlara anlatmaya çalıştığım şey bu zaten hocam. Mesela Mac OS X'in herkese açıldığını düşünsek, zaten kolay kolay Windows kullanan kalmazdı sanırım. Bunu da kabul ediyorum, ve edelim bence 😀
Özgür Yazılım ve Açık Kaynak olmasaydı milyonlarca satır kod tekrar ve tekrar yazılmak yüzlerce algoritma tekrar ve tekrar kurulmak zorunda kalacaktı. Bu önemsenmeyecek bir durum değil. Özgür Yazılım herkese ulaşmayı başaramasa bile var olmayı sürdürmeli bence. Böylece insanlar Amerikayı tekrar keşfetmek zorunda kalmaz.
@serdarservet "Mesela Mac OS X’in herkese açıldığını düşünsek, zaten kolay kolay Windows kullanan kalmazdı sanırım" Bu kısmına hiç katılmıyorum. Windows çok iyi bir işletim sitemi(bence öyle ama neyse) olduğu için değil Sadece Windows'da çalışan program sayesinde kullanılıyor. İşte bunlar hep .NET, C# , VB ve Visual Studio
@cevherkarakoc Son kullanıcı açısından dedim zaten. Geliştiriciler ayrı bir bölümde.
@fardin_temp Red Hat'le GPL konusuyla ilgili olarak hiç karşılaşmadım yoksa firmayı tabi ki biliyorum. GPL üzerinden para kazanma konusunda WordPress örneğini verdim çalışma mantığı benzer olduğu için izleyiciler anlamıştır işin mantığını.
Stallman olmasaydı bugün yasal ve ücretsiz yapmaya alıştığımız pek çok şey yasadışı sayılacaktı. Kapalı kodlu yazılıma radikal karşı çıkan bir kitlenin bulunması, o kitleyi takip etsek de etmesek de, bireyler olarak hepimizin yararına. Bazı şirketlerin cirosunu düşürüyor olması bizi o kadar da ilgilendirmemeli tüketiciler olarak.
Stallman ve FSF çok eleştiriliyor günümüzün her şeyi metalaştıran dünyasında ama katkılarını da unutmayalım eleştirirken.
Video için teşekkürler. @hkellecioglu
Aydın taşır desek daha doğru olur. Elit bahsetmediklerinize belki daha cok yakışır. Bencil de yakışır bilgisini üstün olmak adına paylaşmayan. İnsan hayatı için hayatını labaratuarlarda harcayanlar kendisine saklasalardı bilgilerini mesela. Diyelim katkısı yok ama sizin kadar zararı yok. Sistem sizleri olusturdu ne yazık ki.
Bazı yorumlar gösteriyor ki kimi insanlar özgür olmaktan gerçekten çok korkuyorlar. Özgür yazılım kullananları da illa ki o yazılımı geliştirmek zorunda olan kişiler olarak görenler de var ilginç.
Biraz araştırma özgür yazılımların, o çok konuşulan 2 kapalı işletim sistemi de dahil, ne çok gelişmeye ön ayak olduğunu açıkça gösterecektir. Linux sadece sunucular içindir diyenler acaba o sunucuların ne işe yaradığını biliyorlar mı merak ediyorum. Şu anda girdikleri site nasıl çalışıyor biraz düşünmek yeterli ve tabi internetin nasıl ayakta durduğunu. Bilim alanındaki kullanımları saymıyorum bile. Buzdağının görünen kısmında son kullanıcının bilgisayarındaki işletim sistemi olduğu doğru, peki buzdağının altındaki, o son kullanıcının kullanabilmesi için geliştirilen teknolojilerin, bilime katkının olmaması halinde son kullanıcılar acaba neyi kullanabileceklerdi?
Özgür yazılım konusunda "felsefe karın doyurmuyor" denmesini anlarım ancak bu, ortaya çıkan gelişmeleri yadsımayı gerektirmez. Bilgi paylaşılmadıkça faydalı olmaz.
Öncelikle video için Teknoseyir ekibine, yorumlar için de Teknoseyir üyelerine teşekkür ederim. Konu hakkında bildiğimi zannettiğim & yanlış bildiğim bir çok konuda bilgilenmeme vesile oldu video. Bu tür videoların Teknoseyir'de daha çok olması dileğiyle...
Açık kaynak demek, kaos demekle aynışey. Her önüne gelen kodu alıp kafasına göre yarım işler yapıp kimseyi tatmin etmeyen işler çıkartıyorlar. Boşuna iş gücü kaybı yaratıyor. Halbuki yazılımcılar birleşip tek bir hedefe doğru ilerleseler o zaman bişeyler çıkabilir ama bunca senedir çıkmamış bundan sonrada çıkmaz. Android konusu ayrı tutulmalı zira başında google var ve hedefleri belli bir iş yaparken. Elindeki yazılımcıları o hedefe yönlendirdiğinden bana göre ilk son kullanıcı için başarılı olmuş projedir Linux camiasında. Bunun gibi tek bir şirket yön vermediği sürece hiç bir şey olmaz. Win-Mac egemenliğinde devam eder bu piyasa.
google.com > versioning system
@aranelsurion google.comda bir linux mu demek istiyorsun?
Hayır, google 'da "versioning system" yazıp aratın demek istiyorum, özgür yazılımda her önüne gelenin kodu kafasına göre değiştirdiği bir kaos değil, genellikle çok düzenli ve kapsamlı projeler vardır.
teorik ve genel kültür çalışmaları çok faydalı oluyor. Teşekkürler. Benzer çalışmaların devamı gelir umarım.
Boyle konular teoriden ve genel kulturden uzak olan ve uzak kalmak icin direnen kullanicilari gormemize yardimci oluyor, engellenenler listemizi duzenlememizi sagliyor. Bu acidan da cok yararli. 🙂
Bugün bilgisayar kullanan insanların, bütün işletim sistemlerini önlerine alıp hangisi daha iyi diye karşılaştırıp sonra karar verdiğini mi sanıyorsunuz ? Milyonlarca insan bilinçli şekilde mi Windows kullanmayı tercih ediyor yoksa yılların alışkanlığından mı ?
Kişisel bilgisayarların ortaya çıkış dönemine gidelim.
Bilgisayar piyasası çoktan oluşmuş ve IBM pazarın lideri durumunda. Fakat henüz kişisel bilgisayar kavramı oluşmamıştı, IBM sıradan insanların bilgisayara ihtiyaç duyabileceğini düşünmüyordu. İlk kişisel bilgisayar girişimi Apple'dan geldi ve satışlardan üç yıl içerisinde 117 milyon dolar gibi bir gelir elde ettiler. Bunun sonrasında IBM de yarışa katılmaya karar verdi.İlk başta Apple'ı satın almaya çalıştı ama başaramayınca biri yazılım diğeri çip üretecek iki şirketle anlaştı ve kendi bilgisayarlarını üretmeye koyuldu.
Yazılım şirketi elbette işletim sistemi meselesini halledecekti ve şirket 75 000 $ karşılığında Gary Kindall'dan kendisinin yazdığı Qdos sistemini aldı ve belli geliştirmeler sonrasında MS-Dos adı altında IBM ile anlaşma imzaladılar.Şirket her bilgisayar satışından pay alacaktı.
'Personal Computer' adı verilen ilk bilgisayarlar 1981'in sonlarında tanesi 3000 $ fiyatla satışa çıktı ve büyük bir patlama yaşandı. İki yıl içinde 500 bin cihaz satıldı ve yazılım şirketinin gelirleri inanılmaz büyüdü. Pek çok şirket IBM uyumlu bilgisayarlar üretmeye başladı ve bu cihazlarda MS-Dos kullanılıyor,şirket her cihazdan pay alıyordu. Tabi ki 31 yaşında en genç milyarder olan şirketin patronu Bill Gates şirket de Microsoft'tu. (IBM'in anlaştığı diğer şirket ise bugün işlemci üretiminde tekel konumundaki İntel olacaktı.)
Microsoft'un başarısı ne özgün bir buluşun ne de yoğun bir çalışmanın ürünüydü. İşletim sistemi rakiplerine göre fazlasıyla sorunluydu fakat standartları IBM belirliyordu ve MS-Dos'la boğuşmak tüketicinin sorunuydu.
Bill Gates 1983 yazında Apple'ın grafik arayüzlü bilgisayarlar çıkaracağı haberini aldı.Bu şekilde bilgisayarlar çok daha kolay kullanılır hale gelecekti. Gates hemen benzer bir sistemin kendileri tarafından da hazırlandığını duyurdu.Fakat böyle bir hazırlık yoktu. Apple'ın atağına karşılık geliştirilen Windows adındaki grafik arayüzlü sistem Kasım 1985'te çıkabildi piyasaya. Tam bir fiyaskoydu. Microsoft kullanılabilir ilk Windows versiyonunu ancak beş yıl sonra çıkarabildi.
Başlangıçta IBM'in yardımıyla sonrasında da mali gücü ve ayak oyunlarıyla yazılım sektörünün önemli şirketleri arasına girdi.Bu yükselişte Microsoft-İntel işbirliği de rol oynadı. İntel, geliştirdiği yeni işlemcinin bilgilerini en önce Microsoft ile paylaşıyordu.
Büyük reklam kampanyaları hazırlandı. Örneğin Windows 95'in tanıtımı için dünya çapında bir program yürütüldü ve bu iş için 150 milyon dolar harcandı.Kampanya çerçevesinde Gates, Taksim'de kurulan dev ekrandan İstanbul halkına seslenmişti.
Windows 95 alıcılarına yeni sistemin öncekiler gibi kitlenmeyeceği vaat ediliyordu. Ancak bu vaadin gerçekleşmesi Windows 98 sürümüne kaldı fakat onda da Gates Windows 98'in tanıtımını yaparken sistem kameralar önünde çöktü.
Medya Gates'i parlatıkça parlattı:
O, sıfırdan başlayan ve yalnızca beyin gücünü kullanarak zenginleşen biri olarak, kapitalizmin hala bir fırsatlar cenneti olduğunun somut bir örneğiydi.
Kısacası Microsoft ne diğer şirketlerden daha iyi yazılım ürettiği ne de tüketiciyi düşündüğü için pazarın lideri haline geldi,tek yaptığı rakip firmaların yazılımlarının kötü kopyalarını çıkarmak ve IBM ile olan anlaşması sayesinde bu programları sisteminde önyüklü olarak sunmasıydı.
İnsanlar Windows'a alışmışsa da bunun sebebi başlangıçtan bu yana satılan cihazların içinden Windows çıkması ve yürütülen reklam kampanyaları. Sonrasında zaten insanlar alıştıkları şeyi terk etmediler. Ve Microsoft mali gücü sayesinde kendine çektiği yetenekli mühendislerle her alana el attı ve yayıldı. Özgür yazılımın arkasında ne IBM ne de İntel gibi şirketler vardı,devasa reklam kampanyaları yapacak mali güç hiç yoktu. Yoksa bugün Windows yerine bambaşka bir sistem de piyasaya hakim olabilirdi. Sonuçta bu bir ticari mücadele olarak şekillendi ve ticarette işe yarayacak kurnazlığı becerebilenler ekmeğini yediler.
Linus Torwald'a 'Linux neden pc pazarında büyük değil' diye sorduklarında en büyük nedenin bilgisayarlarda önyüklü olarak gelmemesi olduğunu söylüyor ki zaten haklı da.
Ayrıca özgür yazılım destekçilerinin bilişime yaptığı katkıları göz önünde bulundurup ;
--“Linux dağıtımları özgürlük sevdalılarının buluşma noktası değil yolu bozuk insanların herşey bedava olduğu için tercih ettiği bir platformdur.Açık kaynak özgür yazılım birilerinin kendini tatmin etmek için avutmak için ve ideolojisini insanlara empoze etmek için icat ettiği abuk sabuk bir fikirden öte birşey değildir.” --
ithamını tekrar düşünmeye çağırıyorum sizi.
Özgür Yazılım Vakfı'nın yaygınlaştırdığı özgür lisanslama yöntemleri ADSL Modemler gibi cihazların (Gömülü Linux gibi uygulamalar sayesinde) üst düzey performansı en hesaplı şekilde sunmasını sağlamıştır. Bu bağlamda Internet yazılımlarının (örneğin TCP/IP) 90'lı yıllarda Internet'in patlamasına yol açması gibi günümüzde ADSL, WiFi, GPRS/EDGE/3G cihazlarının milyarlarca insan tarafından benimsenip kullanılmasının da teknolojilerin özgür şekilde geliştirilip herkese açık şekilde sunulması sayesinde gerçekleşmiş olduğunu göz önünde bulunduralım.
Ozgur yazilim Linux demek degil ama yorumlar genelde bu cercevede ilerliyor. Linux esnek yapisi sayesinde diger sistemlerden daha fazla kisiye hitap ediyor olabilir ama yine de tum sistemler gibi 'herkese uygun' degil. Linux'un size uygun olup olmadigini gormek icin su yaziya bakabilirsiniz. http://www.itworld.com/article/2922426/linux/is-linux-right-for-you.html
Richard Stallman Der Geçerim 🙂
@hkellecioglu themeforest'daki temalar gpl lisansıyla satılmıyor zaten. orada da regular ve extended olarak iki lisans var ve temayı yapanları koruyan ve kullanım haklarnı anlatan şeyler. wordpress üzerine kendi tasarımlarını geliştirmiş şirketler var, kimse onlara diyemez ki bu temanın kaynak kodunu bana vermelisin vs. (hamdi abi bana teknoseyirin temasnı versene? sorusu nasıl duruyor mesela?) bir tema geliştiriyorum diyelim, içinde 5-6 tane php dosyası var. wordpress bu kod hakkında bana yaptırımda bulunamaz çünkü bu kodun hiçbir yerinde core wordpress kodu yok. bu tamamen benim ürettiğim birşey. bence bilgilerinizde eksiklik olabilir veya bakş açısında sıkıntı var. veyahutta themeforest, tek geliştiricinin bile milyon dolar paralar kazanabildiği çılgın bir pazar haline gelince birşeyler tutturabilir miyim diye şansını denedi. ama bence birşey çıkmaz öyleyse.
@mehmetkose konunun WordPress'in para göz olmasıyla ilgisi yok GPL lisansı bunu gerektiriyor. Evet, yazdığınız tema tamamen size ait olabilir ve içinde hiç WordPress kodu barındırmayabilir. Ama WordPress olmadığında o tema veya eklenti hiçbir işe yaramaz bu yüzden bu tür işlere türev (derivative) deniyor ve bunların da GPL lisansına sahip olması zorunlu. Bunu WordPress'in lisans sayfasındaki ikinci paragrafta açık bir şekilde görebilirsiniz. https://wordpress.org/about/license/ WordPress burada Drupal'in bir sayfasına yönlendirmiş soru/cevap şeklinde olan kısımda tema ve eklentilerin GPL lisansına sahip olması gerektiği açık bir şekilde söylenmiş (7. ve 8. sorular). https://www.drupal.org/licensing/faq/#q7
ThemeForest'da sadece WordPress teması yok başka içerikler de var ve regular ve extended lisanslar daha çok bunlar için geçerli oluyor. Lisansları ayrıntılı incelerseniz bazı ürünlerin bir kısmı GPL olabilir gibi bir bölüm var WordPress temaları bu alana giriyor.
"Hamdi Abi bana TeknoSeyir'in temasını versene" diyemezsiniz çünkü biz bu temayı dağıtmıyoruz veya satmıyoruz sadece kendimiz için kullanıyoruz ve bu yüzden de kodunu açmak zorunda değiliz, GPL bunu gerektirmiyor.
@hkellecioglu hmm oradaki kıstas "dağıtıyor" olmak. tamam bu cevap tatmin edici. benim geliştirme yaparken kullandığım repolar genelde apache lisanslı, ben bunları kullanma, dağıtma kısımlarını incelemiştim. diğer gpl ile alakalı kısımlarda sadece fikir yürütüyorum. yalnız, wordpress'in bu kadar kullanılmasının sebeplerini yüzdeye vurursak bunların içinde "hız" olduğunu sanmyorum mesela, çünkü wp inanılmaz yavaş bir sistem. çoğunluk tema çeşitliliği ve kalitesi olacaktır ki, bunların da büyük kısmı ücretli satılan işler. dolayısıyla wp böyle bir tavır takınırsa bence kendi ayağına sıkmış olur.
@mehmetkose işte ayağına sıkmış olur mu o kısım tartışmalı. WordPress parayla satmayın demiyor aslında gene satın ama içindeki bir parçayı örneğin bir resmi ya da CSS dosyasını farklı lisansla satamazsınız paketin tümü GPL olmalıdır diyor. ThemeForest ise GPL sadece yazılım tarafı için geçerli biz temayla birlikte gelen dosyaları farklı bir şekilde lisanslayabilriz diyor. Aslında tartışma GPL'in nasıl anlaşıldığıyla ilgili yoksa satış konusunda kimsenin itirazı yok.
Videoda lisanslama çok karmaşık anlatılmış ama sizin için basitleştirecek servisler var, mesela: http://choosealicense.com/ zannederim ki en popüler özgür lisans GPL ve LGPL (Lesser GPL) kendi yaklaşımınıza göre bunlardan birini tercih edebilirsiniz.
Bu 'Free' meselesi İspanyolca'ya çevrilirken de sorun çıkartmış. Çevirenler "Free" kelimesinin İspanyolca'daki karşılığı Gratis(ücretiz) mi Libre(Özgür) mi demişler. İspanyolca'da Libre Software diye geçer. 🙂 Bkz Libre Office.
Fransızca'da da Libre özgür demektir 🙂 Richard Stallman zaten genelde Free'den ziyade Libre kelimesini kullanmaya çalışır 😉 (yazılı iletişimlerde)
@cmlds Türk Halk Müziği dinler belki ama o kadar da değil ;P #hortistan
Belki de sulandirmak zorunda degilsiniz.