Bu yaştan sonra ghosting'i de yaşadık, ghosting nedir *mk? Doğru düzgün bir şekilde seninle konuşmak sarmıyor artık diye yaz gitsin işte. Ben sadece yeni nesil ergenler bu olayı yapıyor zannediyordum.

Bu yaştan sonra ghosting'i de yaşadık, ghosting nedir *mk? Doğru düzgün bir şekilde seninle konuşmak sarmıyor artık diye yaz gitsin işte. Ben sadece yeni nesil ergenler bu olayı yapıyor zannediyordum.
o7
Beyler nasıl sizce alınır mı?
The Flash filmi, şimdiye dek sinemada izlediğim en kötü film oldu. Bir DC hayranı olarak, filmi hiç beğenmedim. Hem paranıza hem de zamanınıza yazık.
Merhaba Arkadaşlar, bugün size içimi dökmek istiyorum. Sonuçta benzer düşünce tarzlarına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Yazım biraz uzun olabilir, fakat içimde tutmak istemiyorum. Belki birkaçınızın yorumu benim bakış açımı genişletebilir.
Ben, kendimi realist ve absürdizm karışımı bir görüşle ifade ederim, aslında kendimi sınırlandırmak istemem. Demek istediğim, bugüne kadar "aşk" kavramına inanmıyordum. İnsanların birbirlerine hissettikleri duyguların genellikle hafif bir cinsel çekimden ibaret olduğunu, bunu da abartarak aşk olarak tanımladıklarını düşünüyordum.
Konumuza geçelim. İş yerinde yeni bir kız çalışmaya başladı. Kızla ilk tanıştığımızda herhangi bir duygusal bağ hissetmedim; daha çok normal bir arkadaş gibi yaklaştım.
Sonrasında konuşmaya ve muhabbet etmeye başladık.
https://teknoseyir.com/durum/1640084
☝️
Bir önceki uzun yazımda,Türkiye'de 11 yaşına kadar yaşadığımı ve düşünce tarzımı anlatmıştım, hatırlayanlar olacaktır. Genellikle buradaki gurbetçi kızlarla fazla ilgilenmiyordum çünkü düşünce tarzları ve yaşam stilleri benimle pek uyuşmuyordu. Beni asosyal veya çekingen biri olarak düşünmeyin, çünkü bir kızla biraz konuştuğumda, yakışıklı olmamama rağmen genellikle ilgi gösteriyorlar. Ancak şu ana kadar kimse benim ilgimi çekmedi; başka bir deyişle, bu tür bir arayış içinde değildim. Kendime bile zaman ayıramayan birisi olarak, başkasına zaman ayırmam mümkün değildi. Karşıdaki kişiyi beklentiye sokmak ve sonuçta onu üzmek istemem. Kendi sorunlarımla başa çıkmak bana yeterli geliyor. Eğer evlenirsem, bu genellikle 30'lu yaşlarımda, mantık evliliği yapacağım biriyle olurdu. Bu kişi benim gibi olmayıp, bana zıt ancak mantıklı bir bakış açısına sahip olmalı ki, evlilik daha canlı ve dinamik olabilsin diye düşünüyordum.
Konumuza geri dönelim. Daha önce bahsettiğim yeni bir kızla tanıştığımı belirtmiştim. Kıza karşı başta herhangi bir duygusal bağ hissetmemiştim, çünkü öyle bir şey aklımda yoktu. Ancak birkaç gün sonra kızın bana karşı bir ilgi duyduğunu fark ettim. Gerçekten böyle bir şey istemiyordum, hatta kız bana bekar olup olmadığımı ve bir arkadaşının beni çok beğendiğini söyledi - bu tipik bir taktiktir, 'arkadaş' dediği genellikle kendisi olur.
Ben de nazik bir şekilde bir ilişkiye hazır olmadığımı, kendi dertlerimin bana yettiğini ifade ettim. Kız da benimle aynı düşünceye sahip olduğunu söyledi ve konuyu geçiştirdik.
Bu kızın düşünce tarzı benimkine çok benziyor; sadece düşünceleri değil, sevdiği ve sevmediği şeyler de benimkine benziyor, sanki benim bir yansımam gibi. Kendimi pek sevmem ama nedense bu kızı sevmeye başladım.
Akşam eve gidince birden kızı özlemeye başladım ve 'muhabbeti sardı, ondandır' diye düşündüm. Ertesi gün kızın gülüşü, duruşu çok daha çekici gelmeye başladı. Onun yanındayken hafif terlemeye başladım, sanırım sıcaklardan olmalı dedim. Normalde kıskanç biri olmamama rağmen, onun yanında başka bir erkek görünce hafif bir kıskançlık hissettim. Bu erkeğin ne b*k biri olduğunu ve kötü niyetli olduğunu bildiğim için içgüdüsel olarak kızı korumak istedim, ancak bu bir şey yapmadım, sonuçta ben kimseye karışamam.
Kendimi neşeli hissediyorum ama bu neşe biraz buruk. Acaba aşk dedikleri şey bu mu diye düşünmeye başladım. Kendimi hazır hissetmiyorum ama kızı da kaçırmak istemiyorum çünkü ileride bu konuda pişman olacağımdan eminim. Ama nedense eğer bir ilişkimiz olsa, kızın sonunda üzüleceğini hissediyorum.
Hatta kızı rüyalarımda bile görüyorum. Bu bir takıntı meselesi değil, genellikle bu tür olayları çabuk atlatırım, unuturum. Ancak sorun şu ki kız biraz saf, kolayca kandırılabilir ve manipüle edilebilir. Ben, kızın benimle olmasa bile mutlu olmasını istiyorum çünkü onun çok güzel bir gülüşü var. Yaşadığım bu olay, aslında çok güzel bir şey; çünkü bu durum platonik değil, duygular karşılıklı. Ancak ne yapacağımı bilmiyorum ve sıkıştım kaldım.
Kusura bakmayın, arkadaşlar. Sizi gereksiz yere sıktım, hepinize iyi geceler dilerim
🤠🤠🤠
Şu ana kadar ulaştığım en düşük tüketim oldu. 🙂 ( Normal sürdüm ekstra bir çaba sarf etmedim.)
@gamsizm a-abi bunları siteye ben çağırdım galiba, iki sene sonra aktif olduklarına göre. 🥰🥰🥰🥺👉👈
a-abi meşgul 👉👈🥺
Aşağıdaki yazıyı olabildiğince tarafsız ve siyasetten uzak tutmaya çalıştım. Umarım herhangi bir tartışma çıkmaz veya gönderi silinmez. Benim amacım, düşüncelerimi mümkün olduğunca basit ve samimi bir şekilde paylaşmak.
Arkadaşlar, 11 yaşına kadar Türkiye'de yaşadım. Ardından yurtdışına taşındım ve şu an 23 yaşındayım. Burada genellikle muhalif bir duruş sergilediğimi ve sarkastik yorumlar yaptığımı fark etmişsinizdir. Bunun sebebi, bir zamanlar sitede siyasi bir tartışma esnasında tanık olduğum bir durum. Meraklı adında bir kullanıcı, tartışmanın gidişatı onu zora sokunca, karşıdaki kişiyi, hiçbir neden yokken terörist olmakla suçlamıştı. Bu durum karşısında ironik bir yorum yapmıştım. Ancak meraklı kullanıcı, sarkazmı anlamamış ve yorumumu beğenmişti. Diğer üyelerin uyarısı sonrası yorumumu silmişti ve ben de bundan sonra sarkastik yorumlar yapmaya devam ettim.
Bu arada yurtdışından oy kullanılmasına karşı olduğumu belirtmek isterim. Burada yaşayan gurbetçi insanların aşağılık kompleksi nedeniyle bir kimlik arayışı içinde olduğunu ve bu kimliği, aşırı milliyetçi duygu mastürbasyonu yapan ve bağırmayı seven kişilerde bulduklarını düşünüyorum. Bu durum, buradaki gençlerin daha muhafazakar olmasına neden oluyor.
Gelecekte Türkiye'ye dönmeyi düşünen bir genç olarak, neden kendimi oraya (tr) ait hissettiğimi tam olarak bilemiyorum. Belki de çocukken orada yaşadığım için bu duyguyu taşıyorum.
İki hafta önce bir yakınımın vefatı nedeniyle Türkiye'ye geldim. Gözlemlediğim kadarıyla, Türkiye'nin durumu giderek kötüleşiyor. İnsanlar stres altında, dilenci çocuklar ve başıboş sokak hayvanları her yerde. Erken yaşta aşırı çöken yaşlıları ve trafikteki sorumsuz sürücüleri görüyorum. Sadece kırmızı ışıkta durduğum için kornaya basanlar.
Euro bozdurup çok daha fazla birim alıyor olmama rağmen, ürünlerin hem pahalı hem de kalitesiz olduğunu görüyorum.
11-12 yaşında ayrıldığım Türkiye'yi böyle hatırlamıyorum. Her yıl daha kötü bir hal aldığını hissediyorum. 2008 Avrupa Kupası'nın coşkusunu, dışarıda birbirine selam veren insanları, güleryüzlü insanları ve tek şikayetin Eurovision'da kazanamamak olduğunu hatırlıyorum. Belki çocuk olduğum için her şey daha renkli ve pozitif görünüyordu.
Belki de yanılıyorum ve 8 bin TL maaşla rahat bir yaşam sürdürülebiliyormuş. Belki de toplum, bağırıp çağıran ve gerektiğinde kutuplaştıran kişileri seviyormuş. Deprem, bir kadermiş ve ihmaller söz konusu değilmiş. Bizler, yani Muhalifler, yanlış bilgi sahibiymişiz. Bir defalık yapılan hataların bir sonucu olmazmış.
Süper spor arabalara binen, lüks villalarda yaşayan, vasıfsız yeğenler ve trolleri görünce sinirleniyordum. Bu durum zoruma gidiyordu. Ancak anlaşılan o ki toplum, bu kişilere karşı hoşgörülü ve hakkını helal ediyor. Asıl sorun, benim yurtdışından bu durumlara sinirlenmemmiş.
Anlaşılan o ki, durum uzaktan göründüğü kadar kötü değilmiş. Kusura bakmayın tekrardan, sadece düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. Hepinize iyi geceler dilerim. Umarım daha iyi günlere ulaşırız.
Ghosting ne ya ? lcd ekranda olan şey mi ?
Bende yeni öğrendim 😀 Gerizekalı gerizekalı işler işte
Gibi de gördük bunları hep 🙂
https://eksiseyler.com/love-bombing-gaslighting-ghosting-nedir
https://youtube.com/shorts/9VaKch2C6mE?feature=shared
Ghosting VA panellerde oluyor.... da her ne kadar konuyla ilgili olsada aslında hiç alakalı değil gibi.
"Sende de ping çok yüksek" yaz ona. 😀