Merhaba Arkadaşlar, bugün size içimi dökmek istiyorum. Sonuçta benzer düşünce tarzlarına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Yazım biraz uzun olabilir, fakat içimde tutmak istemiyorum. Belki birkaçınızın yorumu benim bakış açımı genişletebilir.

Ben, kendimi realist ve absürdizm karışımı bir görüşle ifade ederim, aslında kendimi sınırlandırmak istemem. Demek istediğim, bugüne kadar "aşk" kavramına inanmıyordum. İnsanların birbirlerine hissettikleri duyguların genellikle hafif bir cinsel çekimden ibaret olduğunu, bunu da abartarak aşk olarak tanımladıklarını düşünüyordum.

Konumuza geçelim. İş yerinde yeni bir kız çalışmaya başladı. Kızla ilk tanıştığımızda herhangi bir duygusal bağ hissetmedim; daha çok normal bir arkadaş gibi yaklaştım.
Sonrasında konuşmaya ve muhabbet etmeye başladık.

Bir önceki uzun yazımda,Türkiye'de 11 yaşına kadar yaşadığımı ve düşünce tarzımı anlatmıştım, hatırlayanlar olacaktır. Genellikle buradaki gurbetçi kızlarla fazla ilgilenmiyordum çünkü düşünce tarzları ve yaşam stilleri benimle pek uyuşmuyordu. Beni asosyal veya çekingen biri olarak düşünmeyin, çünkü bir kızla biraz konuştuğumda, yakışıklı olmamama rağmen genellikle ilgi gösteriyorlar. Ancak şu ana kadar kimse benim ilgimi çekmedi; başka bir deyişle, bu tür bir arayış içinde değildim. Kendime bile zaman ayıramayan birisi olarak, başkasına zaman ayırmam mümkün değildi. Karşıdaki kişiyi beklentiye sokmak ve sonuçta onu üzmek istemem. Kendi sorunlarımla başa çıkmak bana yeterli geliyor. Eğer evlenirsem, bu genellikle 30'lu yaşlarımda, mantık evliliği yapacağım biriyle olurdu. Bu kişi benim gibi olmayıp, bana zıt ancak mantıklı bir bakış açısına sahip olmalı ki, evlilik daha canlı ve dinamik olabilsin diye düşünüyordum.

Konumuza geri dönelim. Daha önce bahsettiğim yeni bir kızla tanıştığımı belirtmiştim. Kıza karşı başta herhangi bir duygusal bağ hissetmemiştim, çünkü öyle bir şey aklımda yoktu.

Bu kızın düşünce tarzı benimkine çok benziyor; sadece düşünceleri değil, sevdiği ve sevmediği şeyler de benimkine benziyor, sanki benim bir yansımam gibi. Kendimi pek sevmem ama nedense bu kızı sevmeye başladım.

Akşam eve gidince birden kızı özlemeye başladım ve 'muhabbeti sardı, ondandır' diye düşündüm. Ertesi gün kızın gülüşü, duruşu çok daha çekici gelmeye başladı. Onun yanındayken hafif terlemeye başladım, sanırım sıcaklardan olmalı dedim. Normalde kıskanç biri olmamama rağmen, onun yanında başka bir erkek görünce hafif bir kıskançlık hissettim.

Kendimi neşeli hissediyorum ama bu neşe biraz buruk. Acaba aşk dedikleri şey bu mu diye düşünmeye başladım. Kendimi hazır hissetmiyorum ama kızı da kaçırmak istemiyorum çünkü ileride bu konuda pişman olacağımdan eminim. Ama nedense eğer bir ilişkimiz olsa, kızın sonunda üzüleceğini hissediyorum.

Hatta kızı rüyalarımda bile görüyorum. Bu bir takıntı meselesi değil, genellikle bu tür olayları çabuk atlatırım, unuturum. Ben, kızın benimle olmasa bile mutlu olmasını istiyorum çünkü onun çok güzel bir gülüşü var. Yaşadığım bu olay, aslında çok güzel bir şey.

Ancak ne yapacağımı bilmiyorum ve sıkıştım kaldım.

Kusura bakmayın, arkadaşlar. Sizi gereksiz yere sıktım, hepinize iyi geceler dilerim

BeğenFavori PaylaşYorum yap