Readlang.com ve langbrowser diye site ve uygulama buldum. Güvenilirler mi bilemem. Hazır metinleri, videolardaki konuşmaları, sizin yüklediğiniz metinleri ya da sizin girdiğiniz linkteki metinleri okuyabiliyorsunuz. Bu metinlerde kelime ya da söz öbeği seçtiğinizde çevirisini yazıyorlar ve bunları başka bir sekmede listeliyorlar. Yabancı metin okumayı baya kolaylaştırıyor. Benzer mantıkta bir uygulama varsa lütfen önerin (Bulgarca için kullanacağım).

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Çeşitli dillerde metni sese dönüştüren siteler var. Gerçekçi seslendirmesi olan birine yabancı dilde çeşitli kelimeler, cümleler vs. yazıp tekrar tekrar dinleyerek kulak aşinalığı kazanabilir, kelimeleri vs. daha kolay hatırlayabilirsiniz.

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Yabancı dilde kitap okuma yöntemlerinden biri:
Kitap alınır.
Okumaya başlamadan bilinmeyen kelimeler listelenir.
Bu kelimeler, phrasel verb’ler vs. sözlüklerle çevrilir (bağlam ile çevirmek, doğruluğu arttırır)
Quizlet vb. bir uygulamada bu kelimelerin çalışma programı oluşturulur.
Kelimeler ezberlenir.
Kitap okunur.
Bilinmeyen cümle kalıpları, zamanlar vs. belirlenip not edilir.
Bu cümle yapıları, zamanlar vs. öğrenilir.
Kitap okunur.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 22
  • Johan @johan28

    Eğer yeteneğin de varsa sadece sözlükle dil öğrenebilirsin.
    Canlı kanlı kanıtı anneannem almancayı sadece sözlük üzerinden çözmüş ve öğrenmiş. Öncesinde başka yabancı dili var tabii ama yine de bana çok zor helen bir şey.

  • Johan @johan28

    @dolunay çook zor hem de nasıl cümle kurmaya başlamış (diger diller sayesinde) vs tabii o dönemlerde eğitici kaynaklar var. Bir de sözlük okumak bir sanat aslında bir çok detay oluyor çoğu okulda öğretilmiyor.

    Bu arada eş gectigim nokta şu 🤣 belli bir süre sonra da Almanya da yaşadığı için gelişim o şekilde tamamlanmıştır. Orayı herkes biliyor gibi yazmışım

  • Distor @distor

    @johan28 Grammer sonradan eklenebiliyor. Kelime bilmek bence en önemli kısım. Ancak kelime ezberlemeden önce o kelimelerle ilgili gramer hakkında biraz bilgi gerekiyor.

  • Höşelek @benvaryaben

    ben daha türkçe kitabı anlayamıyorum. ahahah ingilizce şurda dursun.
    tam bir anlama özürlüyüm gerçekten.

Present perfect continuous ve past perfect continuous kiplerinin Türkçe karşılıkları olduğunu biliyor muydunuz?
Not: Uzman değilim. Yanlış olabilir.

Have been -ing - -makta/-mekte
Had been -ing - -maktaydı/-mekteydi

Gitmekteyim.
Gitmekteydim.

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Kullanmadan konuşmayayım demiştim. Biraz tecrübe ettim ve fikrim değişmedi. Telefon ekranının tüm ön yüzü kaplaması saçma. Videoyu tam ekran yapınca kamera deliği/çentik görüntünün üstünde kalıyor. Köşeleri de radiuslu yapıyorlar genelde. Köşeler de gitti. Görüntüyü kötüleştiriyor. Pil vs. göstergelerini köşelere sıkıştırmaya çalışmışlar sığmamış. VPN açıyorum gözükmüyor. Parmak zor ulaştığı için ekranın en altı da kullanışsız oluyor. Ekran ve cam kenara çok yakın olduğundan sağlamlığı da çok azaltıyor. Üstte ve altta şeritler bıraksalar. Oralara kamera, stereo hoparlör koysalar bence daha kullanışlı olur. Arabanın bagajı devasa ama ortasında kolon var gibi olmuş. Büyük ama boşa büyük.

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Bir incelemede iOS 16 ile birlikte uygulama isimlerinin artık açık renk masaüstünde de beyaz kaldığını duydum. Adamın tahmini always on display çok pil harcamasın diye kullanıcıları koyu renk masaüstü kullanmaya teşvik*. Bu zorlamalar can sıkıyor. Wi-Fi kapatmak için her seferinde sigorta kutusuna gider gibi ayarlara giriyorum zaten.

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Selam. Geri bildirim olsun diye yazayım dedim. iPhone 13 aldım zamlardan önce. Pişman değilim, iPhone 7 gibi uzun süre memnun bir şekilde kullanacağıma eminim. Ama 16.000 civarına S22 alıp geçseydim de olurmuş dedim. Telefon sonuçta o da yeterdi. İnsan istiyor, kötü bir şey de yapmıyor ama telefonların parası da çok. Almadan önce iyi emin olun derim.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 23
  • Distor @distor

    @orcun Sağolasın. İlk spigen koruyucuyu takmayı beceremedim ama bu sefer olacak 😀 Çok tozluymuş ortam hiç dikkatimi çekmemişti daha önce. Koruyucu korumasını söküp telefonun üstüne koyana kadar iki tane iplik girmiş araya. Onları almaya çalışırken bantla daha beter ettim. Şimdi yeni aldım steril ortam bulup yapıcam. Geçici taktım yine de 7000 toz, 2000 hava kabarcığı var şu an ekranda 😀

  • Distor @distor

    @orcun Çamaşır makinesinin üstü olur aslında. O iki saniyede o toz nasıl geldi anlamadım. Küçük olsa kullanırdım öyle de bildiğin iplik. Örtüden uçmuş gelmiş. Az para da değil. Yıkamayı denedim, kolonyalı denedim. Hastayı kurtarayım diye her şeyi yaptım olmadı. Yapışkan yüzey temizlenmiyor bir türlü.

  • Vedat Şar @vedo

    Ben de S8'den Iphone 13 pro'ya geçtim, sevmediğim şeyler var, sevdiğim şeyler var. Ama öyle anlatıldığı gibi öyle süper böyle süper telefon diyemem. Aşırı kaba bir cihaz. Bu parayı haketmez ama ikinci elde iyi para ettiği için sorun yok.

    • Ufkabakan @ufkabakan

      Neredeyse aynı cihazları kullanmışız. Ben de S8 den önce iPhone11 sonrasında da 13 Pro ya geçtim ana telefon olarak. Aktif kullandığım ikinci (S20 FE), üçüncü (S8) telefonlarım hala Android. Hafta bir kaç kez sağlam sövüyorum halaen Apple ve iOS geliştirenlere. Eskiden daha sık söverdim ama sanırım iOS kısıtlamalarına, saçma sapan davranışlarına alışmaya başladım...

  • Distor @distor

    Şuna neden ayar koymamışlar mesela? İzin ver seçeyim yüksekliğini vs.Altta ova kadar boşluk koymuş.

Dil öğrenmek çok basitmiş. Geç farkettim biraz. Zaman alıyor tabi ama kolay. Hiç kendinizi korkutmayın, sık sık dil çalışın. Özellikle İngilizce aşırı işe yarıyor. En az B2 seviyesinde İngilizce öğrenin. Zaman alıyor ama oluyor. Ben yapamıyorum deyip kendinizi kandırmayın.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
  • Distor @distor

    Ayrıca bu dil öğrenme sürecinde dil bilgisinin azlığının düşünmeyi kısıtladığını farkettim. Yabancı dillerin yanında Türkçe de çalışmanızı tavsiye ederim. Özellikle bol bol yeni kelimeler öğrenin.

    • Distor @distor

      Çok fazla uygulama var. Özellikle kelime ezberlemede bu uygulamalar işi çok kolaylaştırıyor. Gramer anlatan siteler, YouTube kanalları var. Soru sorma uygulamaları, sohbet etme uygulamaları var. Bunların yanında kendi özetini çıkarmak çok işe yarıyor. Özet sayesinde tekrar etmek çok kolaylaşıyor.

    • geralt @geralt

      @distor Ben de çok uygulama kullandım fakat o kelimeler hiç aklımda kalmadı.

    • Distor @distor

      @geralt Zamanla oluyor işte. Bir kelimeye üç hafta çalıştığımı hatırlıyorum. Her seferinde unuttum. Ama tekrar ettikçe, kullandıkça kafama oturdu. Zamanla oluyor. Tekrar, tekrar... Dili kullanmak da öğrenme işini çok hızlandırıyor.

    • Distor @distor

      @distor Bu arada o kelime прозорец. Pencere demek.

    • 4ever @joe

      Surekli metin çevirerek kelime öğrenirsin. Oturup kuru ezberle olmuyor. Baka baka surekli yaparsan bir yerden sonra zihnine yerlesiyor. Digital sözlük asla kullanma bir de. Eski usül sayfaları karıştıra karıştıra. Kelimenin cümle içindeki anlamini görerek.

    • Mert Ahmet Altıparmak @m-ahmet

      @geralt google playde benim uygulmam var kelime öğrenmek için özel olarak yazdığım. https://play.google.com/store/apps/details?id=com.technowalker.wordbox
      İsterseniz bir deneyin. 🙂

    • protego @protego

      @distor @geralt Amaç İngilizce'de kelime öğrenmekse bakmanız gereken tek uygulama WordUp.

      @geralt Ben kendimden örnek vereyim, ne kelime çalıştım ne gramer. Zaten ezberim çok kötüdür. Önce Türkçe altyazıyla, sonra aynı anda hem İngilizce hem Türkçe altyazıyla yabancı dizi izleyerek İngilizce öğrendim. Başka da hiçbir şey yapmadım. Şu an yalnızca İngilizce altyazıyla dizi izliyorum. Önemli olan tek şey var, maruz kalmak. İngilizce'ye veya başka bir dile yeterince maruz kalmalısın. Günde yarım saat 1 saat kelime gramer çalışmakla öğrenemezsin. Beynin ancak ve ancak Türkçe'ye olduğu oranda o dile de maruz kalırsa o dilde düşünmeye başlar ve ezber yerine öğrenme süreci başlar. Sen Türkçe altyazıyla yabancı dizi izlediğinde bile farkında olmadan İngilizceyi öğreniyorsun çünkü sen fark etmesen de beynin okuduğun Türkçe altyazıyla duyduğun İngilizce konuşmayı birleştirmeye başlıyor. Bunun hiç farkında olmuyorsun. Ben bunun farkına, haftasonu 2 gün manyak gibi yabancı dizi maratonu yaptığımda fark etmiştim. Türkçe altyazıyla izliyordum. Gece İngilizce rüya gördüm 🙂 Ve normalde kuramayacağımı düşündüğüm, bildiğimi bile bilmediğim cümlelerle devam ediyordu rüya. 🙂 O zaman işte ne kadar geliştiğimi fark ettim ve çift altyazıya geçtim, İngilizce altyazıya da dikkat ederek izlemeye başladım ve sonrası çok hızlı oldu. Olay kısaca maruz kalmakta. Yabancı dil için yurtdışına gidin denmesinin sebebi bu. Sen bunu evinde de simüle edebilirsin yabancı dile maruz kalarak. Ama dediğim gibi, günde 1 saatle olmaz, EN AZ Türkçe ile eşit derecede İngilizce'ye maruz kalman gerek. Veya başka bir dil hangisini istersen

    • geralt @geralt

      @protego Ben ingilizce dizi açınca anlamadığım için sıkılıp kapatıyorum. TR altyazı ile yıllardır dizi izlerim hiç faydasını görmedim 🙂

    • protego @protego

      @geralt Sadece İngilizce olarak başlama zaten, İngilizce altyazının en azından yarısını anlamıyorsan ona geçme. Önce Türkçe altyazı, sonra çift altyazıya geçeceksin. Çift altyazı için PotPlayer kullanabilirsin. Türkçe altyazıyı okumayı bitirdikçe İngilizce'ye de göz atarsın hızlıca(Türkçe altyazı ekranın altında, ingilizce üstünde oluyor) Başta ikisine birden yetişemezsin ama alışınca ikisini de hızla okumaya başlayacaksın. Zamanla bu şekilde ilerleteceksin. Ben de 3 ayda öğrenmedim. Bir çocuk türkçe konuşmayı kaç yılda söküyor onun gibi düşün. Bu yöntem kolay ve ezbersiz diye öneriyorum. Ekstra bişey yapmana gerek yok. Sevdiğin dizileri izlemen yeterli. Hem hobinle uğraşmış hem ingilizce öğrenmiş oluyorsun. Yıllardır dizi izleyip faydasını görmüyorsan düzensiz yapıyorsun demektir. En önemli nokta; Türkçe'ye maruz kaldığın kadar İngilizce'ye maruz kalmak. Beynin anca o zaman İngilizce düşünmeye başlar. Türkçe düşünerek İngilizce öğrenilmiyor. Günde 1 bölüm diziyle olmaz yani. Benim asıl gelişme dönemim; her gün 1 sezon bitirdiğim dönemdi 🙂 Tabi boş zamanın olduğu ölçüde olabilir bu. Ama şöyle örnek vereyim, günde 45 dakikalık 10 bölüm dizi izlersen anca bişeyler olmaya başlar.

      Biraz ilerletip gramere bakmak istediğin zaman da Özer Kiraz'ı tavsiye ederim. Türkiye'de İngilizceyi en iyi anlatan kişidir kendisi. Youtube'da ücretsiz dersleri. Kitapları da var, onları tavsiye ederim biraz pahalılar ama, çok yardımcı olur. Çeviriyle öğren gibi değişik kitapları var, oldukça etkili

    • Distor @distor

      @protego Onla olmaz, bunla olur vs. bana saçma geliyor. Hepsi ile olur. Dil bilgisi de çalışılmalı, kelime de ezberlenmeli, sohbet de edilmeli, kitap da okunup dinlenmeli, film de izlenmeli.... Hepsi yapılmalı. Ayrıca ezberiniz kötü ise ezber ile ilgili her şeyi direkt terketmeniz gerekmez. Beş kerede ezberleyemezsin de on kerede ezberlersin.

    • protego @protego

      @distor Diğerleriyle olmaz demedim. Başlanması gereken yeri söyledim. Sen Türkçe'de önce grameri öğrenmiyorsun. Önce kelime ezberlemiyorsun. Onları en son, okula başladığında yapıyorsun. Kimse sana önce gramer öğretmeye çalışmıyor. Dili öğrenmeden grameri öğrenemezsin. Yabancı dil konusunda ise önce gramer ezberlenmeye çalışılıyor. Bu yanlış ve işe yaramaz. Bu yüzden kimse lisede İngilizce öğrenemiyor. Ezber dediğin şey sınava yöneliktir, unutulur.

    • Distor @distor

      @protego Bebekken gramer çalışamam çünkü. Gramer çalışırken film izlemek, kelime ezberlerken sohbet etmek yasak olmadığı için hepsini yapabiliriz.

    • protego @protego

      @distor Evet demek ki dediğiniz gibi 7 yaşında okula başlayana kadar gramer çalışamıyor ama su gibi konuşmayı öğreniyorsanız demek ki başlanması gereken yer gramer değil, kendiniz söylediğiniz için teşekkürler 🙂

      Kelime ve gramer çalışmayın demedim. Yazdıklarımı okuduysanız gramer çalışmak için de kaynak tavsiyesi verdim, kelime öğrenmek için de. Film izlemek zorunda değilsiniz. Yurtdışına gitmek de bir seçenek. Önemli olan o dile maruz kalmaktır. Ancak evet, dile gramerden başlamak yanlıştır. Dil öğrenmekteki en büyük yanlış gramer ezberlemeye çalışarak başlamaktır. Gramerden başlarsanız birisiyle konuşmaya çalıştığınızda kafanızda beliren ilk şey cümledeki kelimeleri sıfat zamir fiil özne zaman kipi diye sıralamaya çalışmak ve Türkçe'den İngilizce'ye çeviri yapmak olur. Ezberlediğiniz şey budur ve siz kafanızda bunu düşünürken cümleyi kuramazsınız. Halbuki dil doğal bir süreçtir. Hiçbir çocuk gramer bilmez ancak dili çok iyi konuşur, kafasında cümleyi nasıl kuracağını düşünmez çünkü dil gramerle öğrenilmez, doğal bir süreçtir. Dili doğal şekilde öğrendiğinizde kafanızda kelimeleri sıralamakla ve kafanızda söylemek istediğiniz cümleyi Türkçe'den İngilizce'ye çeviri yapmakla uğraşmak yerine direkt İngilizce olarak düşünür ve cümleyi doğal şekilde kurarsınız. Bunu istediğiniz dil bilimciyle tartışabilirsiniz, bundan farklı bir şey demeyecekler

    • Distor @distor

      @protego Dili bebeklere bir şekilde gramer ile birlikte öğretme şansımız olsaydı öğretelim derdim. Etrafınızdaki konuşmaları duyuyorsunuzdur. Dilini iyi öğrenmeyen biri ile iyi öğrenen birinin farkını görebilirsiniz. Ayrıca kalitenin yanında hız da kazandırır. Yalnız bir şeyle başlamanıza gerek olmadığı için hem film izleyerek, hem kelime ezberleyerek, hem gramer çalışarak, hem sohbet ederek.... başlanılmasını öneriyorum.

    • protego @protego

      @distor Tam tersine. Dili doğal olarak öğrenmeden gramer ezberi seni yavaşlatır, hızlandırmaz. Gramer ezberlediğinde şu olur: bir ingilizce cümle kurmak için önce onu Türkçe düşünürsün, sonra hangi zaman kipini kullanacağını düşünürsün, sonra o zaman kipiyle kelimenin hangi çekimini kullanacağını düşünürsün, sonra onları cümleye oturtup sonra ingilizceye çevirmeye çalışırsın. Dili doğal şekilde öğrenirsen, yurtdışına gidip insanlarla konuşa konuşa öğrenirsen veya ingilizce yapımlar izleyerek öğrenirsen bunların hiçbiri olmaz. türkçe düşünmeyi bırakırsın, nerde hangi zaman kipini kullanacağım diye düşünmezsin. Sadece İngilizce düşünmeye çalışıp nerde ne kullanacağını doğal olarak bilirsin. 7 yaşındaki bir çocuk sözde gramer bilmez ancak hiçbir zaman yanlış zaman kipini kullanmaz. Dili asıl öğrendiğin nokta budur, o dilde düşünmeye başladığın zamandır. Örneğin bir gönderinde ingilizce tense tablosu sormuşsun. 🙂 Tam olarak dediğim şey bu. Dili doğal olarak öğrendiğinde o tabloya ihtiyacın yok. Hangi cümlede neyi kullanacağını doğal olarak bileceksin zaten. 15 tane tense'in nerede kullanıldığını ezberlemenin anlamı yok. Dediğim gibi bunu istediğin dilbilimciye ve istediğin nitelikli ingilizce öğretmenine sorabilirsin hepsi başta gramer ezberlemekle uğraşmamanı söyleyecektir. Zira o ezber hiçbir zaman kalıcı değildir.

      Ayrıca gramer öğrenmekle konuşma, yazma kalitesinin pek bir alakası yok, karakterle, kişilikle ilgili bir şey.

    • Distor @distor

      @protego Bulgarca ders hazırlıyorum. Onda zamanları tablo olarak en iyi nasıl özetlerime güzel örnekler var mı diye sordum.