Hemen bir taraf olup kaçayım. 😀

Sedan araçlar büyük şehirlerimizin dar sokaklarını ve trafik yoğunluğunu da göz önünde bulundurduğumuzda süper gereksiz araçlar. Malesef şehir yapılanmamız çarpık olduğu için SW şaseli araçları ülkemizde sedanlara göre yollarda daha az görmemizin sebebi de bunlardan biridir.

HB araçların bagaj dezavantajını düşünmemiz şu yıllarda biraz absürt kaçacak. Artık birçok minik aracında bagaj kapasitesi artmakta. Bence HB ülkemiz koşullarında sedanlardan daha avantajlı. Gönül ister ki uzun şaseli araç alalım ancak trafikte, park esnasında artık koca koca arabalarla uğraşmamız biraz saçma.

Her iki segmentin de kendine göre avantajları var ancak burada kişisel kullanım daha önemli. Liftback bagajlı araçlar bana mesela daha alınası gelmesine rağmen ülkemiz şartlarında hala saçma arabalarla uğraşmamız kaderimiz olmuş.

Amacımız bagajsa kesinlikle SW araçlar tercih edilmeli. Ancak HB tasarımının bir avantajı da üst üste koymaktır ve kompakt yapı da olması giriş segmentindeki modellerden daha avantajlı hale getirmektedir. İnsanlar HB araç derken minik arabaları gözlerinin önüne getirdikleri için bu segmentteki modelleri yerden yere vurabilirler ülkemiz koşullarında bu çok normal.

Eğer uzun yolda konforlu seyahat diyorsanız kesinlikle sedan araç almak daha makuldur. Özellikle güvenlik açısından düşünürsek mini sınıf araçların bu konulardaki eksikliği yadsınamaz.

Kullanıcıların beklentilerine göre doğruyu almaları bu kadar çeşitlilikte gayet kolay. Bence bunları tartışmak yerine. Bu araçlardan ülkemiz ne şekilde verim alıyor bunu sorgulamamız gerek.

Yine geliyoruz zurnanın son deliğine, malesef ülkemiz koşullarında mevcut segmentteki araçlar hiçbir yönden dört dörtlük avantajlı değiller. Gerek vergilendirme, gerek akaryakıt fiyatları, gerek servis işçilikleri, gerek yolların mukavemeti, gerek trafik yoğunluğu bu tip birçok nedenden ötürü ülkemizdeki araç segmentasyonuna bir ayar getirilmesi şarttır.