Otomobil firmalarının teknik verilerde yaptığı hileler nedir?
Otomobil tanıtım ya da reklamlarında gördüğümüz birçok ifade, satışları desteklemek adına abartılıyor ya da bilerek çarpıtılıyor. Bu bölümde sık yapılan hileleri konuşuyoruz.
Benzer Videolar
CES 2019'dan Levent Pekcan'la: Kendi kendine giden...
Kia Cerato otomobil incelemesi
LPG'li araç kullanırken nelere dikkat edilmeli?
Volkswagen Jetta 1.4 TSI DSG incelemesi
BMW X3 sDrive20i İncelemesi
BMW 2-Serisi Active Tourer İncelemesi
Ford Tourneo Courier incelemesi
Isuzu D-Max 4x4 V-Cross İncelemesi
Peugeot 308 1.2 PureTech İncelemesi
Opel Meriva 1.6 CDTI incelemesi
İstanbul Auto Show 2015 değerlendirmesi
Mitsubishi Outlander incelemesi
Ford B-MAX 1.6 TDCi incelemesi
Mitsubishi Attrage 1.2 CVT incelemesi
Volkswagen Amarok Canyon 2.0 BiTDI incelemesi
Cenevre Otomobil Fuarı 2015: lüks arabalar
Ford Fiesta 1.0 EcoBoost Powershift incelemesi
Cenevre Otomobil Fuarı 2015 değerlendirmesi
Yeni Citroën C1 incelemesi
Arkadaşlar videoda bahsettiğimiz grafiği bu yorumun sonuna ekliyorum. Grafiği hazırlayan Hyundai'nin ABD şubesi. Consumer Reports bu grafiği kısmen yalanladı. Kısmen derken; CR grafiği kendilerinin hazırlamadığını söyledi (ilk başta böyle anlaşılmıştı çünkü) ama grafikteki verileri yalanlamadı.
Grafikteki veriler 2013 yılına ait ve sadece Kuzey Amerika pazarında satılan arabaları içeriyor. Avrupa ve Asya pazarlarında durum daha farklı olabilir yani. Yine de grafik üreticilerin nasıl yalan söyledikleri konusunda önemli bilgiler içeriyor. Consumer Reports tüm arabaları pistte test ediyor, üstelik ABD devlet kurumları tarafından kabul edilen standartlara göre ölçüm yapıyor. Yani buradaki fark normal kullanıcının göreceği farktan da küçük. CR verisi ile katalog verisi arasındaki %10 fark bizler gibi normal kullanıcılarla katalog verisi arasında en azından %15 fark olması anlamına geliyor. Katalog verilerini okurken (özellikle satın alma sırasında) bunları hesaba katmakta yarar var.
Videoyu izledikten sonra grafiğe bakınca şaşırdım açıkçası. Ben bu grafik en dürüst olduğunu söylediğiniz Mazda ile %90'da başlayıp aşağı doğru %60'lara kadar iner diye tahmin ediyordum. Oysaki grafikte hiç de dramatik bir durum göremedim. En dip noktasında Dodge örneğin fabrika verisi 9 lt demiş ise aslında 10 lt, 4,5 lt demişse aslında 5 lt tüketir sonucu çıkıyor ki buna can kurban. 5 lt, diyip 8 lt yakanlar nerde kaldı?
"Hatalar" 😛 😉
Konudaki dipsiz cehalet çukuruma lütfen birkaç taş bulayım.
İzleyelim.
Aslında marka bazında konuşmamak lazım. Araç, kullanım alanı ve şoförün kullanım tarzı önemli.
Ben çoğunlukla aracı sakin kullanan biriyim. Işıklara gelmeden yavaşlamaya başlar, çok gazlanmadan yumuşak kalkışlar yapar ve yumuşak vites değiştiririm.
İlk çıkan baz model makyajlı 1.4 Hyundai Getz'i (2006) aldığımda özellikle yakıt durumuna dikkat etmiştim. Aracın fabrika verisi; şehir dışı 5.5 lt/100 km, ortalama 6 lt/100 km ve şehir içi 8 lt/100 km idi. Ben İzmir-İstanbul yolunda sakin kullanıp (maksimum 80 km/s, radar nerede diye heyecan yapmayı sevmem) şehir dışı kullanım olarak araca 5.2 lt/100 km yaktırdım ve fabrika verisinin de altına indim. O dönem Türkiye genelinde Getz sahiplerinin buluştuğu bir forumumuz vardı, forumda tektim.
Şehir içinde ise (İzmir) ortalama 6 lt/100 km yakarak yine fabrikanın ortalama dediği değeri yakalıyordum. İstanbul'da 7.6 lt/100 km'ye kadar gördüm tabi o ayrı.
Siz aracı sakin kullanır, doğru hızlanır, doğru yavaşlar, doğru zamanlarda vites değiştirirseniz yakıt ekonomisi yapmak çok da zor değil. Biraz daha yavaş gittiğiniz için de (İstanbul için bahsetmiyorum, oranın durumu ayrı) geç kalmıyorsunuz, en fazla 1 saatlik yolculukta 5 dakika farkediyor.
Kadran sapması da Getz'te yüzde 9 civarıydı. Kadran 220 km/s gösterirken dyno verisi 202 km/s idi (rölantide 220 km/s fotoğrafım var tabi araç dynodayken 😀 ). Kadran sapması aslında gerekli bir şey bence. Bu sayede daha hızlı gittiğinizi sanarak kendinizi sınırların içerisinde tutmaya çalışıyorsunuz.
@hakan-3210 Tabi haklısınız. Kullanım alanı önemli derken yalnızca ticari/hususi farkı değil yol şartlarını da içine katmıştım, yazı zaten uzun olduğundan daha da uzatmamak için açıklamasını yazmadım. Zaten İstanbul'da kullanımın yükseldiği bilgisini de bu amaçla paylaştım.
Bu hafta bi bereket var sitede. @gamsizm abi aslında bu videoları YouTube'a yükleyip yayınlamasanız çok iyi olacak. Stok yapmış olursunuz.
sende taktın şu aralar bugatti'ye ha 😀
Emre abi ve Canın muhabbetini bir ayrı seviyorum. Otomobiller hakkında bilgim çok az ama severek izliyorum. Her şeyi en baştan anlatmaları falan çok güzel.
İyiki varsınız @lawnmower ve @can . 🙂
bende 2008 kia rio var.1.5 crdi fabrika verisi şehirdışı 4.1 lt/100km ben 4 kişi + bagaj + depo full bir şekilde istanbul - manisa arası 4.3 ortalma ile gittim. bence bahsedilen kadar abartmalar yok. en azından kullandığım araç için böyle. Sanırım benzinli araçlarda farika verisini tuuturmak daha zor.benzinlilerde fark daha fazla oluyor.
özellikle küçük hacimli turbo destekli motorlarda bu veriler çok sapıyor.
1.2 tsi alıp üzülen çok.
çok bılgılendırıcı olmus guzel bolumdu
güzel konu kolay gelsin
bu videonun arkasına bir de gündem ne iyi gider @lawnmower @can
masadaki otoseyir logosu daha önce varmıydı çok iyimiş
mercedes c serisinin rezaletinden sonra iyi oldu bu video...koskoca firma 8 litre dedi 11 litre çıktı...not : şifre işlemleri için 3 kere şifre degiştirdim ...her defasında hata verdi...
abi fiat'a biniyoruz neden her defasında kötülüyorsun bu arabayı can abi !!!!
Bir de şu var, araba 80-90 ile giderken az yakabilir. Ama sonraki hızlarda çok farkedebiliyor.
Clio ve Octavia'dan örnek vereyim. İkisi de şehiriçi hızlarda az tüketiyor ama ne zaman 120 ve üstü hızlara çıkıyorsunuz, Octavia'nın tüketimi bariz şekilde düşük oluyor Clio'ya göre. Aerodinamik sebebiyle de fark olabilir ama asıl fark Octavia'nın son vitesinin uzun olması.
Bu durum biraz da ağırlık/güç oranı ile alakalı. Örneğin çoğu kişi aksini iddia etse de eski Doblo'larda 1.9 JTD'ler 1.3 Multijet'ten daha az yakar. Bu durum dur-kalk için geçerli değil tabi ki ama seyir halinde 1.9 motor kasayı daha rahat taşıdığından yakıt sarfiyatı da düşer. Octavia ağırlığı nedeniyle düşük hızlarda Clio'dan daha fazla yakabilir ama daha yüksek hızlarda motor gücü ve aerodinami farkedecektir.
@hakan-3210 1.9JTD den eskiyince bir sonraki nesil 1,9 Multijete geçtim. Emin ol multijet az yakmıyor hem de JTD deki o şahlanıp direksiyonun yumuşama hissi varya multijette yok. Ne varsa o 1.9JTD de vardı kırsal mazotlada sorunda çıkartmıyordu. Nediye ilerleme sağlıyacaklarına geriler bu firmalar anlamıyorum.
Bu durumda motor gücü kadar vites oranları da etkili. Clio'ların vites oranları kısa seçiliyor, bu sayede araç şehir içinde seri oluyor ancak sürat yükseldikçe devir de yükseliyor ve yakıt tüketiminin artması kaçınılmaz oluyor. Örneğin Octavia 120 km/s ile giderken 2750 devir çeviriyorsa, Clio 3350 devir çeviriyor; bu da yakıt tüketimine ciddi etki ediyor.
Güç konusunda haklısınız ama güç konusu da biraz sürücüyle alakalı. 1.2 araç kullanırken, 1.6 araçlarla aynı hızda kalkış yapar, aynı hızda yokuş çıkarsanız elbette tüketiminiz 1.6 araçları geçecektir.Ancak siz aracınızın güçsüz olduğunun farkında olur, kalkışlarda en arkada kalır, yokuşlarda yavaş giderseniz düşük yakıt tüketimi elde edebilirsiniz.
başınız derde girecek 🙂
Farklar öyle büyük rakamlar değillermiş aslında. Ben grafiği görmesem videoyu bitirdikten sonra bu farkların %30-%60 felan olduğunu düşünürdüm. Piyasada şehir ici 6,5lt yazıp istanbul trafiğinde 9-10lt giren araçlar aklımda hep. Malum dur ve kalkama trafiği. 🙂
@korkutsa @berbat-ferhat Bu grafikteki oranlar Consumer Reports'un özel pistte profesyonel sürücüyle elde ettiği tüketim ile fabrika verisi tüketimin oranı. Yani esas olması gereken rakamlar bunlar. Normal kullanımda (yani bizlerin kullanımında) bu farklar daha da artacaktır. Açıklamada da yazdığım gibi, bu oranların üzerine bizim ideal olmayan koşullardaki kullanımımızdan doğan farkı da eklemek lazım. Bu da zaten sizlerin yazdığı "5lt derken 8lt oldu" noktasına getiriyor işi.
Video için teşekkürler. Söylediklerimin bir eleştri olduğu ya da yanıldığınızı söylediğim düşünülmesin. Sadece bir kaç şey eklemek istiyorum:
1. Şu ana kadar 3 adet sıfır km aracım ile tüketim değerleri olarak fabrika verilerini yakaladım ve hatta altına indim. Hatta dizel aracım ile fabrika verilerinin altına inmekte hiç zorlanmıyorum ve öyle yavaş falan da kullanmıyorum. Tasarruf prensipleri aslında gayet basit ve hem tüketimi düşürüyor hem de sürüş güvenliğini arttırıyor. Kısaca mümkün olduğunca sabit hızda git, yavaşlayacağını bildiğin yerlere yaklaşırken bir süre önceden ayağını gazdan çek; öndeki araca çok fazla yaklaşma, sıkışık trafikte anlık hızlanmalarda araca fazla yüklenme, sürekli gaz-fren döngüsü yerine mümkün olduğunda ayağını gazdan çekerek yavaşlamaya çalış; yokuş aşağı yollarda gaza basma veya daha az bas; hızlanırken ne çok yüksek ivme ile hızlan ne de çok düşük ivme ile... Seyir hızına çabuk bir şekilde çık ve sabit hızda seyret... Bu kadar basit.
2. Fabrika verilerinin genellikle detayları açıklanıyor. Örneğin şehir içi sürüş için "motor soğuk halde çalıştırılır ve maksimum 50 km hıza çıkılarak, ortalama 19 km ile 4 kilometrelik bir mesafede gerçekleştirilen test sonucu" olarak ölçülmüştür deniyor. Sizin gündelik hayatta buna uygun kullanma ihtimaliniz çok düşük, bu nedenle de elbette bazı sapmalar olacak. Ben Ankara'da trafiğe neredeyse hiç girmediğim için fabrika şehir içi tüketim verisinin çok çok altında değerler elde ediyorum; ancak öyle güzergahlar var ki; fabrika şehir içi tüketim verisinin %50 üzerinde çıkması bile gayet doğal. O yüzden bu değerleri "kesin veri" olarak almamak gerekiyor.
Firmalar bu konularda ciddi yalanlar söylüyor olabilir ancak benim kullandığım araçlar için firmaların verdiği değerlerin oldukça gerçekçi olduğunu söyleyebilirim. Sözüm meclisten dışarı; fabrika verilerinden %50 veya üstü saptığını söyleyerek, otomobil üreticisine küfürler yağdıran tüketiciler de bugüne kadar gördüğüm kadarıyla hep sürüş alışkanlıkları bozuk, aşırı sert ve hızlı, tehlikeli araç kullanan "denyo"lardı... Sadece Hyundai araçlarında fabrika verileri ile günlük veriler arasında ciddi farklar olduğunu gözlemlediğimi de eklemeliyim.
Size katılıyorum. Hyundai için ise doğru araç ve doğru şartlar denk gelmemiş diyebiliyorum.
http://teknoseyir.com/otomobil-firmalarinin-teknik-verilerde-yaptigi-hileler-nedir#comment-1443954
can ve emre abi haftalık gündem değerlendirmesi tarzı bir program yapar mısınız?ileriki zamanlar için.
Fabrika teknik verilerini en iyi tutturan firma Mitsubishi 'dir. Katalogda ne yazıyorsa onu yakar. İnsanları kandırmadığı için o firmaya hayranım.
Merhaba @can . Araçlarda frenleme sistemine elektronik olarak müdahale edebilir miyiz? Mümkünse 1-2 anahtar kelime yazabilir misin?
Maksat nedir?
Damperlerle ilgili yeni çıkan yasa kapsamında bir proje geliştirmeyi düşünüyoruz da, bilmeden düşünülmüyor 🙂
Frene servo eklemek mi maksat, ifade net değil; sen bir cümle tasarruf edeceksin diye buraya üç paragraf amaçsız makale yazmak istemiyorum. Anlatabiliyor muyum? 🙂
Haklısınız. Amacım paragraftan tasarruf değil, bilmeden iyice saçmalamak istemiyorum sadece. Araç belli bir hıza ulaşınca EBS sistemini uyarmak sorunu çözebiliyor anladığım kadarıyla. EBS sistemi her araçta var mıdır mesela? Bu sistemin nasıl çalıştığıyla ilgili de fikrim yok. Yazdığınız gibi servo eklemek daha mı sağlıklıdır sistem için?
Estağfirullah, acil fren çözümü kulağa çok parlak gelmiyor. Otomobillerde, nispeten hafif araçlarda işe yarasa da havalı fren kullanan ağır vesait için yüksek süratte mekanik frenler pek kullanılmaz. Gerçekten ihtiyaç duyulduğunda da nadiren işe yarar...
Retarder hidrolik sıkışma ile yavaşlama sağlarken buna alternatif elektromanyetik frenleme üzerine kafa yoruluyor bu aralar. Maksat sarf malzemesi olmadan aracı yavaşlatmanın yolunu bulmak.
Geçen yıl Avcılar'daki kazanın üzerine yasa çıkartılmış. #Turkiye Çalıştığım yerin yanında bir damper firması var, onlar böyle bir talepte bulununca ilk size sormak aklıma geldi. Biraz çalışayım konuyu, teşekkür ederim.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/02/20150222.htm