galaxy note 4 70.000 mah batarya modu

yıllar önce teknoseyir sayesinde tanıştığımız hemşerim maliye başmüfettişi hakan abinin talebi üzerine custom ve büyük ihtimal dünyanın en yüksek mah'ına sahip telefonu yaptık. 70.000 mah

yapılan işlemler:
+ orjinal bataryası 3200 mah idi. hakan abi buna zamanında zerolemon bataryalar almış. her bir zerolemon batarya 10000 mah ama aslında içinde 3 adet batarya vardı. bunlardan da elinde baya vardı. teker teker hepsini deşarj şarj edip deneyip ölçtüm. kapasiteleri düşmüştü lakin durumları iyiydi. denemeyi bu bataryalarla yaptık. bataryaların hepsini birbirine yapıştırıp bağlayıp orjinal tek bms üzerinden çalıştırdık. test bataryaları ile denedikten sonra sıra sıfır, kaliteli ve yüksek mah batarya almaya geldi. böyle işlerde ben genelde telefon bataryalarını kullanıyorum. çünkü hem kaliteliler hem de batarya kapasiteleri yüksek oluyor. dejiden xiaomi bataryası aldık. kasanın içini komple batarya doldurduk, kamera da iptal.

+ telefonun en benim anlamadığım noktası kasa idi. çünkü modellenip 3d yazıcıda basılması gerekiyordu. bu konuda bilgim sıfır. bu yüzden mimar bi arkadaşımdan rica ettim, kasa modelledi ve bastırdık. şansımıza tek seferde kasa cuk diye oturdu. orjinal şarj portunu kapattık kasada. ama ses açma, güç tuşları vs duruyor. telefonun ölçüleri dışına çıkılmadı. sadece kalınlık arttırıldı. 4.7 cm

+ yazılımsal bir çekincem var. telefon orjinal firmwarede android 6. artık iş görmeyeceği için mecburen custom rom atılması gerekiyor. android 11 attım. burada da sıkıntı şu. android cihazlar batarya bilgilerini sistem içindeki bir kaç modülden okuyor. stok rom olsa kolaydı, bir prop dosyasını değiştirip kullanabiliyorsunuz. bu sefer cihaz buna göre şarj/deşarj yapıyor. ama custom romlarda bununla ilgili kaynak bile yok. gerçi stok rom ile ilgili de bir kaynak yok. internette en fazla telefon kapasitesinin 2-3 katına çıkaranlar var. bizim gibi 25 katı çıkan yok. telefon zaten kendi üzerinden şarj edilmeyecek idi ama deşarj için önemliydi. buraya da yazmıştım. önemli olanın pil voltajı, telefonun da buna göre çalıştığını söylediler. şuanlık bir problem yok. ama ileriki durumlarda xda forumunda da bu konuyla ilgili bir post açacağım muhtemelen.

+ telefonu kendi portundan şarj etmekle ilgili bir problem var. bunu hala daha çözemedim zaten önemli de değildi ama merak ediyorum. telefonu kendi üstünden şarj edince bazen kafayı yiyor, pil durumunu okuyamıyor ve bir süre sonra sistem sürekli çöküp restart atmaya başlıyor. bizim için pek önemli değil çünkü kendi üzerinden şarj ettiğimizde 2 amperle şarj edebiliyor ve çok uzun sürüyor. ben de bunun için 65w şarj modülü aldım. orjinal şarj girişi gibi buradan şarj oluyor. telefon açıkken şarj etmiyoruz (güvenemedim), bu yüzden 65 şarj modülüne güç verildiği zaman batarya telefondan gücünü kesiyor. yani batarya dışarıda şarj ediliyormuş gibi çalışıyor. en sağlıklı yöntem bu.

 

aşamaları fotoğraflayamadım. oturup buna tam mesai harcamadık çünkü. parçaları bekledik, araya işler girdi vs. ama zaten bu deneme cihazıydı. asıl hakan abi bi tablet almış ona bu projeyi yapacağız. bu note 4'ün de hala ufak tefek işleri var. kasası deri kaplanacak, kasanın et kalınlığını arttıracağız vs. lakin dediğim gibi deneme cihazıydı, pek önemli değil.

nedenini sorarsanız, samimi söylüyorum bende bilmiyorum. ticari bir proje de değil.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 12

arçelik çelik robotu yapay zekalı robota çevirmek

yegenimin universite odevi ve bana yapismasi uzerine boyle bir robot yaptim.

normalde robot yapmaya gerek yoktu. sadece işlevini yerine getirse yeterdi. nihayetinde ünv ödevi.

ödevimiz de mikrofondan girdi alıp bir cümleyi istenilen dile çevirecek ve bunu hoparlörle çıkaracak bir cihaz.

bütçemiz 50 dolar.

ben hem işlevi hem de kozmetiği güzel olsun diye çocukluğumdan aklımda kalan hevesim olduğu 2 oyuncağı belirledim. ya opet gitt arabasını yapacaktım ya da çelik robotunu yapacaktım. 2 oyuncak da artık koleksiyon ayağına komik paralar istendiği için uygun olanından ilerledik. gitt arabasını uyguna bulamadık bu yüzden arçelik robotunu aldık. dolaptan aldık, kargo dahil 400'e falan geldi galiba.

sonra malzeme listemizi oluşturduk.

boyutu ve maliyeti kurtarmayacağı için düz pi almadık, pi zero 2 w aldık. 600 tl.

mikrofon ve hoparlör bağlayacağımız için usb ses kartı aldık. 50 tl

gücü yetmeyeceği için amfi aldık. o da 50 tl.

3 adet mikrofon aldık. 30 tl

batarya şarj modülü aldık. 15 tl

batarya ve hoparlör elimizde vardı. (hoparlörü paramparça olmuş bir gamepower kulaklıktan söktük.)

kalan parçalar da ya elimizde vardı ya da bir yerlerden söktük.

robotumuz kargodan geldi. tahmin ettiğimizden de büyük çıktı. boyu 30 cm.

içini açtık. pil kapağı geldiğinde de yoktu. normalde 3 tane ufak pille çalışıyor.

hoparlörü çürüdüğü için çalışmıyordu. başka bir hoparlör ve batarya takıp denedik, ses aldık. arçelik demek yenilik demek diyor 😀

elimizdeki batarya orjinal pil yuvasına tam oturuyor. yanlardan biraz törpülemek lazım sadece. kapasitesi de 2500 mah. bu projeye hayli hayli yeter.

pil yuvasının robotun iç tarafında kalan kısmını havyayla eritip çıkarttım. bunu hem dış tarafına plastik kaynak yapıp pil kapağı olarak kullanacağım hem de raspberryi vs. daha rahat oturacak.

 

ne sığar ne sığmaz ölçümlerimizi yaptıktan sonra robotu komple söktük. bıcı bıcı yaptırdık.

soldaki robotun orjinal kartı. sadece bi kaç sesi çalabiliyor. çaldığında da ağzını ve gözlerini oynatabiliyor. bizim projemizde oynatmayacak. aslında kafamda oynatmak vardı ama biraz uğraşmak lazımdı, bu kadarı bile ünv'ye fazla geldiği (sonunda anlatacağım) için yeğenim de istemediği için yapmadım.

 

usb ses kartının usb portunu ve plastiklerini söktük. direkt raspberrynin üstüne yapıştırıp, soket kullanmak yerine kablo lehimleyip böylelikle yerden tasarruf ettik.

batarya şarjı için yeni tip tp4056 şarj modülü ekledik. açma kapama düğmesi orjinal. bozmak istemedim. onun üzerinden açılıp kapanıyor. şarj soketi kafanın arkasında olacağı için modülü de buraya koydum. onun harici her şey gövdede. aslında gövdenin arkasından da şarj edebilirdim ama bu sefer orası çok karışacaktı. kafa boş diye burayı değerlendirmek istedim.

gömme tip type c soket kullandım. type c üzerinden şarj edilebiliyor. orjinalliği bozduğumuz tek yer burası. onun haricinde dış kasada kesme biçme vs yapmadık. gerçi bu da orjinal gibi duruyor.

mikrofonu gövdede ne işe yaradığını anlayamadığımız bir delik vardı. oraya koyduk. lakin yazılımdan sonra mikrofon yeterli gelmediği için 2 mikrofon daha ekleyip deliği genişlettik. o kısmı çekmedim ne yazık ki.

mikrofonların üstüne de hoparlörü ekledik.

 

görüntümüzü de aldık. cihaz çalışıyor. bundan sonrasında da yazılımımızı yazdık.

 

robotumuz bitti. video ekleyemediğim için gösteremiyorum lakin şöyle anlatayım. robotu açtığınızda size lütfen bir cümle söyleyin diyor. siz bir cümle kuruyorsunuz. sonra size hangi dile çevirmek istediğinizi soruyor. sonra robot o dile çevirip size söylüyor. çeviri robotu oldu yani. ödev de buydu.

ödev nisanın sonuna teslimdi. yeğenim şimdiden hocasına götürmüş. hocam bir eksik vs var mı diye. hocası sen zaten dersten geçtin, bunu güzelce boyayın okulun sergisine koyalım demiş. bu haftasonu da boyayacağız.  ben hala ağzını ve göz kapağını hareket ettirme taraftarıyım ama yeğenim uğraşmayalım diyor 😀

bu projeden de keyif aldığım için kendime furby oyuncak aldım. bu projeyi de kendime keyfi yapacağım. zamanında bunun üzerine bir deneme yapılmıştı. ben daha gelişmişini yapmayı düşünüyorum. bunun hakkında da ufak bir bilgi vereyim.

furby oyuncaklarını bilirsiniz. ilk furby oyuncakları 1998'de çıkıyor. benim aldığım model. gözleri ve ağzı hareket ediyor. yeni tip furbylerde göz, lcd ekran ağız da hareket etmiyor. 98'deki modeli daha orjinal durduğu için biraz araştırmayla 98'de çıkan modeli bulup satın aldım.

dışı kılıf gibi. dışını söküp yıkadım. içini açtım. lakin çağının çok ötesinde bir oyuncak ve çok karışık. toplayıp geri kapattım. müsait bir zamanda bunu projeyi de gerçekleştireceğim.

o zamana kadar diğer antika arkadaşlarının yanında dekor olacak.

 

sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 7 / 35

panasonic fz-b2 (modlayamama islemleri)

oncelikle cihaz cok saglam. su gecirmezligi denemedim ama cok yuksek yerlerden sert zeminlere defalarca dustu ve cihazin hicbir yerinde catlama bile olmadi.

simdi sikintilar basliyor.

android 4.4 kitkat kurulu cihazda. kullanmaya calistim lakin kullanamiyorum.

ben cihazi rf ve lokal peneterasyon testleri icin kullanmak istiyorum.

rom bakindim lakin bulamadim. cihaz genelde askeri kurumlarda kullanildigi icin pek bir sivil kaynak yok.

daha sonra cihazin islemcisine baktim. intel celeron n2930.
bu pc tabanli, zamaninda en ucuz laptoplarda kullanilan bir islemci.
yani bu cihaz bir tablet olmayabilir idi.
cihaza bir klavye baglayip acilista bildigim tum bios tus kombinasyonlarini denedim.
ve cihaz aptio bios acti.
cihaz aslinda bir bilgisayar.
windows usb yazdirip boot etmeyi denedim lakin secure boot hatasi verdi.

simdi cihazin sikintisi da burada basliyor.
cihazda secure boot ayari yok.
yani default olarak kilitli geliyor.
bu yuzden aslinda 2024'de bile baya is gorecek bir cihazi android 4.4'de kullanmak zorunda kaliyoruz.
biraz bakindim. bir yol buldum.
bios cipini sokup pcde okudum. daha sonra bunu uefi tool ile acip image verif. kismini dump edip ida ile actim. bu kisimda tikandim. cunku bu kisim en azindan benim icin ileri seviye olan reverse eng. kategorisine giriyor. idada bi noktaya kadar geldim bir yerde tikandim sonra devam ettiremedim. (hatta cipi soke taka yollardan birisin kopardim. tekrar riske atmamak icin programlayiciya kablo atip devam ettim.)

 

daha sonra aklima su geldi. cihazin ustunde 32 gb m2 sata b key bir ssd var. bu ssdyi ana pcme baglayip, ana pc uzerinden windows/linux kurup daha sonra panasonice geri takmak.

oncelikle m2 b key ssdyi kendi pcmde kullanabilmem icin bir cevirici almam gerekti. bunun icin de biraz kafa patlattik. cunku turkiyede sinirli secenekler vardi ve urunlerde fotograflar hep farkli urunlerdi. en son birine cok emin olup satin aldim. aldiktan sonra pcme bagladim lakin ssdyi okumadi. biraz bakindim. daha sonra ceviricinin ssd'deki bas kisminin 5 pin bizdeki ssdnin 6 pin oldugunu farketim. 20+5 pin ve 20+6 pin yani. bu sefer fotolardan pinleri sayarak bir cevirici aldim lakin aliexpresste bulabildim. onu bekliyorum. bu da simdilik kaldi. eger bu yol da olmaz ise mecbur biosu hacklemeye devam edecegim.

cihazi uzun sureli ve daimi kullanmak istedigim (biraz da ugrasmak istedigim icin) orjinal 3220 mah bataryasini 12000 mah'a yukseltmek istedim. burada da bir hack gerekiyor.
bataryalari, bms'ler yonetiyor. bataryanin icini acip, icindeki pilleri degistirmek olmuyor yani. boyle bms'lerde yonetim cipi oluyor. bataryanin tasarlanan kapasitesi, kalan omru, sarj dongusu, sicakligi vs buradan okunuyor. bu da hafizada tutuyor. bu verileri sifirlayip, tasarlanan kapasiteyi de 3220mah'dan 12000'maha cevirmem gerekli. diger turlu 100 bin mah batarya da taksam, bms 3220mah'a tanimli oldugu icin 3220'mahdan fazlasini sarj etmeyecektir.

bmsnin cipini nette bulamadim. avometre ile olcerek pozitif, negatif, sda ve scl kisimlarini bulup arduinoya bagladim. smartbattery uygulamasi ile actim. okudum lakin basarili olamadim. ch340 ve pl2303 ile bmsyi okuyamadim. baska bir modul daha var onu da siparis ettim, bekliyorum. bu sure zarfinda da elimde olan baska bir laptop bmssini hacklemeye calistim. onu sifirlayabildim. lakin aralarinda yil farki var. diger siparis ettigim okuyucuya daha cok guveniyorum. o da olmazsa arduino ile yapilan, bilgisayarlar tarafindan okunabilen bir bms projesi var. hic olmadi onu yapacagim. suanlik powerbankten devam.

daha sonra cihazin adaptor soketini degistirmek istedim. cihazin adaptoru 16 volt ve 3.3 amper.
yani pd sarj ile sarj olabilir. bu da duz hesap 55'watta denk geliyor. yuvaya tam sigan bir type c portu ariyorum. cihaz rugged bir cihaz oldugu icin ona gore bir port bakiyorum. baya gezindim lakin bulamadim. 3d printeri olan bir arkadastan rica ettim. musait zamanda bir port basacagiz.

boyle bir hikayeydi. eger bunlari gerceklestirebilirsem hem daha kullanmaya devam edebilecegim bir tabletim olacak hem de enteresan tecrubeler edinmis olacagim 😛

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 7

gasilhaneyi atölyeye dönüştürmek

merhaba. geçen gün paylaştığım gönderi üzerine hak verdiğim inanmayan -inanmak istemeyen-veya merak eden arkadaşlar oldu. bende tam bitmemiş de olsa önden gidişatı anlatmak istedim.

öncelikle ne iş yaptığımdan bahsedeyim. ben kıdemli siber güvenlik ve adli bilişim uzmanıyım ama çocukluğumdan beri istediğim bu tarz bir işe girmekti. yurtdışında scrap art olarak geçen hurda metallerden dekorasyon ürünleri yapıyorum.

şimdi neden gasilhane tuttuğumdan bahsedeyim. bu işi yaparken kullanılan makinalar çok ses çıkarıyor. bu mahalle arası veya cadde üstü bir dükkanda yapılabilecek bir iş değil. yerin 10 metre altı bodrum veya sanayi bölgesi bir dükkan lazım. sokakları gezdim, interneti karış karış dolaştım ama böyle bir dükkan bulamadım. evime yakın bir sanayi bölgesi de olmadığı için evime 100 metre olan bir camiinin gasilhanesini tuttum.

dükkana ilk gün arkadaşımla baktık. sen kafayı yemişsin buradan dükkan olmaz diyince hak verdim ama çok restorasyon videosu izlediğimden yaparım ulen diyip yeri tutum.

ilk olarak yerde olan betonu bir hilti ödünç alarak kırdım.

ilk fotoğrafta görünen arkadaşımın durduğu kısımdaki havalandırmayı söküp attım. orayı sökünce cam kısmı boş kaldı. sac ve profil alıp orayı kapattım. dükkandan içeri girince depo olarak kullanılabilir bir koridor var. sağ taraf da atölye kısmına giriş. o girişin  kapısı olmadığı için oraya da bir kapı yaptım.

 

daha sonra temizliğe ve toparlamaya geçtim. burada da bir yanlış yaptım. normal şartlarda önce her şeyin yapılıp en son gün boya yapılması gerekir. ben o sırayı karıştırdım. bu yüzden sonradan boya atmak gerekti. boya kısmına kadar da dükkana usta sokmadım. her şeyi kendim yapmaya çalıştım. mahalleden boya ustası bir abim benim de bi izim olsun diyerek geldi. beraber boyadık.

(ilk fotoğraflarda olan boruları da kestim tabii)

normalde ışığın kalmasını planlıyordum ama detaylı bakınca çok da kullanasım gelmedi. onu söküp attım ve gözüme batan kısımlar da dahil tekrardan boyadım.

kapının kilit için kullanılan l kısmı sonradan geldi. boyayı zımparayla söküp onu kaynaklamam gerekti ama tekrar boyandı. şuan fotoğraftaki gibi pis durmuyor yani 🙂

şimdi atacağım fotoğrafları az önce çektim. az bir kaç iş kaldı. varillerden koltuk ve masa yaptım. onlar bitecek. geriye kalan raf, mini buzdolabı vs gibi şeyleri de zamanla oturtmayı planlıyorum. gereksiz elektrik kablolarını vesaire zaten söküp attım. fotoğraflarda görünen kabloların çoğu artık yok. ışıkları yeniledim. yüksek amperli iş yapıldığından dolayı odaya gelen ana kablo da değiştirildi.

belirtmek istediğim bir şey var. ben 18 yaşındayım. kaynak makinasını, avuç taşlamayı daha elime alalı 2-3 ay oldu. tek başıma, sadece kendi kazancımla bu kadar yapabildim.illa ki benden daha güzelini yapan olur ama benim kalemim bu 🙂

atölyenin adı zade workshop. instagramdan veya shopify'den bu isimle bulabilirsiniz.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 22

Lumia 930, 2020 kullanım deneyimi

merhaba. sadece alo demek ve günlük ihtiyaçlarımı görebilmek için bir telefon arıyordum. kendime biçtiğim maksimum fiyat 250 liraydı. android tarafında galaxy s4 gibi seçenekler buldum ama hepsi çok kötü kullanıldığından 250 lirayı çöpe atmak istemedim. yeni 3310'lara bakayım dedim onlara da komik paralar istiyorlar. onun aşağısında bulduğum telefonlar ise sadece anneanne telefonları olmaya uygun idi. gezinirken lumialara denk geldim. incelemelerini çok izledim ama hiç kullanma deneyimim olmamıştı. kameralarının genel olarak iyi olduğunu ve stabil olduklarından haberdardım. uygulama eksikliği de var tabii. kararımı lumialarda kıldım. en son çıkan ve en güçlü lumia 950 xl. fiyat olarak günümüzün oneplus 7 parasındalar. yani direk pas geçtim. en alınabilir model olan 930'u buldum. 450 yazılan fiyatı 200 liraya indirip telefonu satın aldım.

telefon gelene kadar internette araştırmalar yaptım. uygulama durumu nedir, destekleri devam mıdır, kamerası günümüz için yeterli midir?

cevap vereyim. uygulama durumu sıfır. mağazada toplasanız 50 tane uygulama yoktur.

instagramın, whatsappın, facebookun, youtubenin resmi bir uygulaması yok. ama alternatifler var. tabii hepsinin değil. instagram için 6tag uygulaması var. eksikleri var. dm kısmına girilmiyor. hikayelere bakılmıyor ve atılmıyor. facebookun uygulaması kurulmuyor.  youtubenin resmi uygulaması yok, alternatif olanlar da kurulmuyor. whatsapp zaten yok. kurulu cihazlar kullanabiliyor ama markette yok.

uygulamalar için şöyle bir çözüm var. windows phone için çıkan uygulamaların çoğu marketten kaldırılmış. apk kurmak gibi bir çözüm var. tabii windows phonede apk denmiyor. xap deniyor. benim telefonum windows 10 yüklü geldi. 8.1'e downgrade edip whatsapp'ın son çıkan halini indirip, kurup çalıştırabilirsiniz.

stabillik konusunda zaten bir sıkıntı yok. cayır cayır akıyor telefon.

kamera kısmı ise en güzeli. ön kamerası günü kurtarır ama arka kamerası gerçekten güzel çekiyor. çekilen fotoğrafı gören eski bir telefonla çekilmiş demez. fotoğrafı göremez çünkü paylaşabilecek bir uygulama yok. telegram stabil kullanılıyor sadece.

sonuç olarak telefon güzel. 200 liralara evde yedek telefon yapmaya çok uygun. tuşlu telefon parasına bir akıllı telefon. tabii aklı çok kalmamış ama olsun.

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 9 / 11

PS One Raspberry Pi Zero Case Mod (yeni fotoğraflar eklendi.)

önceden de ps2 silver slim kasa almıştım bu kasa modu için yanlış yol çizdiğimden yapamamıştım. amacım da 8-16 bit oyunları rahatlıkla oynayabilmek idi. ps classic çıkınca ona kafa koymuştum ama o da 500-600 lira civarındaydı. ayda yılda bir açacağım dekorasyon amaçlı bir cihaz için o kadar para vermek de istemedim bende böyle bir kasa modladım.

maliyet olarak bir şey yok ps one'yi 50 liraya aldım, raspberry'nin fiyatı da belli zaten. onun harici 5-10 liralık kablo vesaire kullandım.

 

öncelikle komple anakartı söktüm. sıcak hava tabancası ile arkadaki güç soketini ve öndeki memory card, kol soketlerini de söktüm. kol soketleri ve memory card girişlerini hizalayarak silikon tabancası ile yapıştırdım.

normalde öndeki kol girişlerini usbye çevirip raspberry'e bağlayıp orjinal kolları kullanabilirdim ama elimde kablosuz f710 olduğu için onlara hiç dokunmadım.

arka portları 3d printer ile basacaktım. dc soket yerine micro usbye kalıp basıp oturtacaktım. onun yerine lehimleyerek raspberrye bağladım.

görüntü portu beni çok uğraştırdı. tam lanet olsun derken portun aslında kalıp içinde olduğunu farkedip portu söktüm. raspberrynin hdmi portunu zımparalayarak oraya oturtup yapıştırdım.

tek sıkıntı power tuşu kaldı. onu da raspberry pi zero stok haliyle sadece reset tuşu bağlanabildiği için yapamadım. aklımda usb kablosuna içeriden açma kapama tuşu ekleme fikri var.

işletim sistemi olarak da tabii ki retropie kullandım.

benim için keyifli bir gece projesi oldu. saat 2'de başlayıp 4:30 civarında bitirdim. okuduğunuz için teşekkür ederim.

BeğenFavori PaylaşYorum yap

çift xeonlu workstation kurdum

uzun zamandır masaüstü tarafında mac pro kullanıyordum. mac pro'larda ekran kartı meseleleri biraz sıkıntı olduğundan bir pc toplamaya karar verdim. mac promu kablolarından ayırıp, temizliğini yapıp önce yatağımın altına daha sonra da ilana koydum.

 

sistem toplarken önce kullanacağım soketi, daha sonra anakartımı belirliyorum. 1366 soketten gayet memnun olduğumdan bir workstation/server anakartı aramaya giriştim. kafamda asus z8na var idi. 6 ram slotundan dolayı benim için en son seçenekti. bir gece yatakta uyumadan önce internette gezinirken intel s5520sc'ye denk geldim. üzerinde iki adet x5560'da var idi. arkadaşla yazıştım. ücreti yolladım, kargoladı. anakart elime ulaştı. elimde soğutucu olmadığından intel 1150 stok soğutucusunu elimle bastırarak anakartı açtık. çalıştığına emin olduktan sonra kalan parçaları sipariş vermeye başladım.

işlemci tarafında 1366 soketin en üstünde x5690 var. bir altında da x5680 var. x5690 en tepe olduğundan fiyatı nerdeyse x5680nin iki katı. aralarında da tahmin edeceğiniz gibi bir performans farkı yok. geekbench'te 1k bile zor oynuyor. iki tane x5680 sipariş verdim. elimde gerçek 12 sanal 24 çekirdekli toplam tdpleri 260w olan bir işlem gücü olacaktı.

sonra kafama bir konu takıldı. mac pro'da da aynı işlemciden kullanıyordum ama mp full aliminyüm kasa ve sayısız fanla doldurulduğundan soğutma konusunda bir şikayetim yoktu. bu yüzden ilk başta normal 1366 soğutucusu düşünürken 2 tane intelin kendi sıvı soğutucularından sipariş verdim.

ram kısmında z8na'yı seçmememin sebebi udimm'de 24 gb ram desteklemesiydi. aldığım anakartta toplam 12 slot var ve 192 gb ram destekliyor. gayet yeteceğini düşündüğümden 6x16 96 gb ecc ram aldım.

ekran kartı konusunda kafamda 750 ti vardı. istediğim zaman dont starve oynatması, sessiz olması benim için yeterli olduğundan onu alacaktım. daha sonra gözüm 1070'lere kaydı. halen daha sistemde kullanacağım bir ekran kartı yok. görüntü vermesi için 780 takılı. büyük ihtimal 1070 alacağım. (aldığım zaman güncellerim yazıyı da.)

disk konusunda 500 gb ssd benim işimi görüyor olduğundan onu aldım. m2 toplarına hiç girmedim, düşünmedim bile. çünkü vereceği 3000mb/s hızlar benim bir işime yaramayacak. workstation/server anakartı kullanacağım nihayetinde. zaten dünyanın en hızlı ssdsini de taksam boota geçene kadar 30 saniye gidecek. dosya kopyalama v.s de yapmadığımdan sata 3 bana uygundu. hdd konusunda da elimde 4 tb hdd vardı. onları kullanmaya karar verdim.

şimdi sıkıntılar bu paragrafta başladı. bu anakart atx değil, e-atx. kasa olarak ebayden 2. dünya savaşında kullanmış ikinci el tanklara bakmaya başladım. özellikler kısmında destekleyip desteklemediğine dair bir şey bulamadığımdan cm'nin , corsair'in v.s kasalarına bakmaya başladım. bir kaç adet buldum ama onların da sıfır fiyatları 1700-1800 tl idi. yer mi ula karadeniz çocuğu diyerek ikinci el ilanlara girdim. aerocool xpredator'e denk geldim. öğrenci bir arkadaş satıyor idi. kendisiyle yazıştım. anakartın burdan boyutunu ölçüp ona boyutlarını yolladım. sığacağını söyledi. sorunsuz bir şekilde kargolattım. (şurayı atlamayayım. kasayı normal kargoyla değil turizm firmasıyla yollattım. gece 12 gibi otogardan alıp eve getirdim. odama koyup kutusundan çıkardığımda oda toz kir içinde kaldı.mecburen tüm elektronik kısımları söküp yan sokağımdaki oto yıkamacıya götürmek zorunda kaldım.)

ikinci bir sıkıntı şurada çıktı.anakart işlemcilere 8+8 pin güç istiyor. normal powerların hiçbirinde bu özelliği bulamadım. (en az 2 gün psu aradım diyebilirim.) çevirici ile kullanabilirdim ama böyle bir sistem kurarken çevirici falan toplarına girmek istemedim. yapmışken en iyisi olsun diye düşündüğümden zalmanın 1200w psuları önüme geldi. genelde miningcilerin kullandığı bir psu. anakartın da manualinde min. 670w istiyor. hesaplamamı yaptım. 1200w'a ihtiyacım olmadığına kanaat getirdim. internette bu anakartla kurulan sistem videolarına bakmaya başladım. genelde evganın bir kaç modelini kullandılarını gördüm. tr'de evga psuların sıfır satışını bulamadım. yine ikinci el aramaya giriştim. etilerde bir arkadaşta buldum. amazondan aldığını garantisinin hala daha devam ettiğini, kutu içeriğinin eksiksiz olduğunu söyledi. akşam uygun musun diye sordum. bir planı olduğunu, gece gelip gelemeyeceğimi sordu. gelebileceğimi söyledim. gece 12'ye sözleştik. herşey hazır iken şanssızlığım dolayısıyla çıkan sorunlardan gece 1:30'da orada olabildim. arkadaş ben gelemeden satmaktan vazgeçti, banane ya eve gidiyom ben, üşüdüm dondum dedi. zar zor ikna ettik. psu'yu da aksiyonlu bir şekilde aldıktan sonra eve geldim ve montaj kısmı başladı.

montaj sıvı soğutmalardan ötürü biraz uzun sürdü. dürüst olmak gerekirse tek başıma ikisini takmaya çalışırken kafayı yedim. herşey usülüne uygun yapıldı.

sonradan edit: şunu da belirteyim. bu sistem teknoloji olarak eski bir sistem. dolar kuru ve onu bahane eden firmalar yüzünden yeni nesile, ddr4'e yaklaşamadım. sadece 96 gb ddr4 ram kullanmak için bir anakart alsam sırf anakarta bi 10 bin lira verirdim herhalde. kendimce en mantıklısını topladım.

bu da kardeşiyle beraber:)

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 6 / 11

C2D E7500 5.2 GHz Overclock Dünya Rekoru

ofiste fena halde canım sıkıldığından bir oc sistemi dizdim. hedefim geekbench 4'deki en yüksek skora ulaşmaktı. en yüksek frekansa stabil olarak ben çıktım ama yazılımsal hile yapanlar olduğu için 1. değil 2.yim 🙂

sistem:

asus p5k se (p35 çipset)

c2d e7500 2.93 ghz

kingston 800mhz 2+2gb (tam model hatırlamıyorum.)

300w everest

soğutucu markasız 20 liralık soğutuculardan

ekran kartı hd 4600 serisi (doğrusunu söylemek gerekirse dikkat bile etmedim.)

500gb 5400rpm hdd

ilk önce g41 anakartta oc denedim. oc kabiliyeti o kadar dandik ki 3.7den sonrasına çıkamadım. voltaj veriyorum, umrunda değil. bu yüzden p35'e geçtim.

1.600 voltaj,  boşta 79 derece sıcaklık ile 5.2 ghz'de stabiliteyi yakaladım. sıvı soğutma da var ama intel aparatlarını kaybettiğim için kullanamadım. sıvı soğutmayla bu işlemi yapsaydım daha yüksek değerlere net çıkardım. bu sıcaklıklarla oyun oynanmaz tabii ki ama sıvı soğutucu da değil normal güzel bir soğutucu olsaydı 3. nesil i3 ile kafa kafaya idim. (aşağıdaki linkten geekbench profilime bakıp karşılaştırma yapabilirsiniz.)

geekbench: http://browser.geekbench.com/v4/cpu/7917453

başlık için şimdiden cevap: geekbench'i baz aldığım için, geekbench'e göre dünya rekoru bende 🙂

BeğenFavori PaylaşYorum yap
  • Shinsekuruza @shinsekuruza

    31 ve 41'ler O.C. konusunda berbat. Ufak sistemler için düşünülmüş kırpık anakartlar. Benim kasa da mATX mecbur öyle aldık işte. Belli bir FSB'ye varınca genellikle açılmıyor geçmek imkansız. 35 ve 45'in makas geniş. Neyse ki 1.8GHz'den 3'e sabitlemeyi başardım. Onu da PCI frekansını itekleyerek, yoksa olmazdı. P5 KPL modelinde 4'ü görmüştüm.

dünyanın en dengesiz sistemi vol. 1

elimde kalan, elimden geçmesine izin vermediğim parçalarla bir sistem toparladım. dışarıdan bakınca yakışıklı duruyor aslında. özellikleri hatırlayınca azdan içim burkulmadı değil. bir olayı yok sadece anımı sizlerle paylaşmak istedim.

sistem özellikleri:

intel pentium g2030

asus sabertooth p67 (50 liraya aldım. adam anakartın üstüne su mu dökmemiş, matkapla mı girmemiş neler yapmış neler. geldiğinde güç almıyordu. uğraşarak çalışır hale getirdim.)

msi r9 380 (şirket bana hediye etmişti.)

cooler master nepton 120xl (arkadaşım verdi sağolasın. ona da burdan çok sevgiler salamlar.)

240gb ssd (benim eski makinalardan birinindi.)

dark 400w power (buna para vermiştim.)

farkettiğiniz üzere sistem özelliklerinde ram yok. elimde 2gb ddr3 kingston var ama çalışmıyor. ram çözünce de benchmarkları da yapıp atarım.

böyle topladığım saçma sapan sistemleri zaman zaman atacağım, amaç muhabbet olsun.

BeğenFavori PaylaşYorum yap