Bodro işçilerin devletin yasalarca belirlediği kesinti ve ek ödemelerin hesaplanması ile oluşan maaş listesidir. Burada bodrolar oluşturulurken işveren evli/bekar kriteri, çocuk sayısı kriteri gibi kesintilerle brüt maaş üzerinden hesaplama yapar. Bu hesaplamanın bulunduğu çizelge bodro olup tüm çalışanlar önce genel bodroda gösterilir. Daha sonra çalışan özünde detaylı bodrolar çalışanların imzasına sunulur bu resmi işlemlerin tamamı bordrolama işlemidir.
İşverenler işçinin alacağı maaşın göstergesini hazırlayıp mali müşaviri aracılığıyla beyanını yapmaktadır. Günümüzde sıklıkla duyduğunuz bir tanımdan da konusu gelmişken bahsedelim. Bordolu çalışan adı verilen çalışan türüne genelde kişiler çok yabancıdır. Bordolu çalışan demek bahsini ettiğimiz devletin yasal olarak bildirdiği kesintiler sonu maaşını alan bu kesintilerinde açıkça beyanının bulunduğu çalışan türüdür. Kısaca yasal çalışan hatta devlette bildirilen çalışan diye biliriz.
Bordro Hesaplaması
Sürekli bahsettiğimiz hatta bahsetmeye yazımda devam edeceğim bordro hesaplamada devletin belirlediği kesinti oranlarını şöyle sıralamadan önce belirtmeliyim ki tüm hesaplamalar bürüt maaştan yapılır sonuçta net ödenecek maaşa ulaşılır.
1- İlk aşama bürüt maaşın %14‘ü alınarak içinin SSK pirimini hesaplamalıyız.
2- İkinci aşamada bürüt maaşın %1’i alınarak işçinin işsizlik sigorta primini hesaplamalıyız.
3- Hesapladığımız SSK işçi payı ile işsizlik sigortasının toplamı almalıyız. Alınan toplamı brüt maaştan düşmeliyiz. Bu işlemle Gelir Vergisi Matrahını hesaplamalıyız.
4- Damga Vergisini bulmak için bürüt maaşı 0,00759 ile çarpmalıyız.
5- 1.2.3. ve 4. Maddede hesapladığımız kesintileri toplamalıyız.
6- Son aşama işçiye ödenecek net ücreti bulmak için bürüt maaşından kesintilerin toplamını düşmeliyiz.
Bordro Programı Ne İşe Yarar?
Eski dönemde her bir çalışan için tek tek özlük dosyalarında yer alan bilgiler ve yasal hesaplama maddeleri dikkate alınarak hesaplama yapılmaktaydı. Çalışan sayısının 100 veya 1000 olması önemsenmeksizin her biri için ayrı ayrı yapılan hesaplama zaman kaybı ve yanlış hesaplamaya meyil vermekteydi. Çıkan bordo programı sayesinde kriterlere uygun bilgi ve tanımlamalar girilerek aynı anda 1000 kişinin bodrosu hazırlamak bile mümkün hale gelmiştir.
Eski dönem hesaplama günler almakta olup birde kontrol aşaması katılırsa zahmetli iş yükü oluşturmaktaydı. Yeni dönem program ile kısa sürede hazırlanan listeyi kontrol etmek sadece 1-2 günü almakta olup bu kontrol süresi çalışan sayısından kaynaklanmaktadır.
Bordro Programı Kullanmanın Avantajları Nelerdir?
Bordo programı kullanmanın birden fazla faydası bulunaktadır. Hem maddeler halinde sıralayalım hem de açıklayarak inceleyelim;
· Zaman faydası avantajı sağlamaktadır. Daha öncede belirttiğim gibi bir bordro oluşturmak eski dönmede bir haftalık süreç olup çalışan sayısı fazlalaştıkça bordro hesabı için çalışan muhasebe eleman sayısı da doğru orantıda artmaktadır. Her bir işlemin tek tek yapılması geçmişte ciddi zaman kaybı yarattığından günümüzde bordrolama programı bize bu konuda ayrı bir avantaj sağlamıştır.
· Maliyet faydası avantajı da sağlamaktadır. Geçmişte elle bordrolama işlemi yapılmakta olduğundan çalışan sayısı fazla olan işletmeler bordrolama için ek eleman almaktaydı buda yeni bir ek maaliyet demekti. Yeni çağla gelen bordrolama programı ile bu işlemi çalışsan sayısında ciddi artış oluşmadıkça tek bir personelle yürütülmekte olup maliyete avantaj kar olanağı sağlamaktadır.
· Doğru hesaplama avantajı sağlamaktadır. Daha önceden de belirttiğimiz üzere tek tek yapılan belirli hesaplamalarla hazırlanan bordrolama işleminde çalışan sayısında artış hesaplamada karışıklık getirebilmektedir. Bordrolama programında hesaplamaya tabi oran ve orantılar hazırda bulunduğundan girilen veriler sonucunda oluşan hesaplanan ücrette hata olması çok azdır.
· Çağa uygunluk pratikli avantajı da vardır. Eski zamanda hazırlanan bordolar vergi dairelerinde saatlerce beklenen sıralar sonrasında beyan edilip sorun ve aksaklıkların düzeltilmesi ile birlikte bir beyanın yapılması ciddi zaman almaktaydı. Yeni yasa ve gelişen bilim ile elektronik ortama bulunan e bordro sisteminden hazırlanan bordrolar sıra beklemeden vakit kaybetmeden oturduğunuz yerden beyan yapmanızda da bordrolama programı avantaj oluşturmaktadır. Programdan hazırlanan bordrolar e bordro sistemine entegre edilerek bu avantajı da işletme sahipleri kullanabilir.
Olayi yanlis yorumluyorsun. AB hakli olarak (serbets dolasim hakkindan dolayi) benim X'den aldigimi Y'de bloklayamazsin diyor. Gerisi hikaye.
Serbest marketin ve hatta AB'nin temeli bu. Adamlar kimseye bu konuda goz actirmamakta hakli. Sonucta ben istedigim AB ulkesinden istedigim mali kafama gore alabiliyorsam, oyunu da alabilmeliyim. Yerel fiyatlandirmaymis, oymus buymus hikaye.
Daha komigini vereyim ornek olarak: Finlandiya'da icki devlet tekelinde satilan, cok yuksek vergilendirilen bir sey. Oyle eve servis filan satis da yok. AMA Kafama gore Almanya'dan (ve hatta onumuzdeki ay Hirvatistan'dan) kolilerce icki getirebiliyorum. Koliyi de kapima teslim aliyorum. Devlet de ancak soylenebiliyor.
Sıkıntı yasak kalkınca Doğu AB ülkelerinin kötü etkilenmesi. Yasak teoride tüketici lehine ama pratikte aleyhine çalışıyor. Şirketler için çözüm çok basit, her yerde aynı fiyatı uygulayıp bu yasaktan sıyrılırlar ki zaten bunu yapıyorlar gibi duruyor. Olan Romanya'da yaşayana oluyor.
Yanlışın var.
AB içerisinde oyunlarda ülkeye özel fiyatlandırma yapmak yasaklanmış gibi bir durum değil bu.
Polonya AB üyesi; ama Euro Zone'da değil. Steam deki para birimiyse zloti ve yerel fiyatlandırma mevcut.
Aynı şekilde Nintendo Store, Epic Store, PSN falan da Euro Zone'da olmayan ülkelerde yerel fiyatlandırma sunuyor. Yani AB'nin yerel fiyatlandırmayı yasakladığı falan yok. Yıllardır bütün dijital mağazalarda olan bir şey bu.
Dava, bir oyun AB üyesi bir ülkede daha ucuza satılıyorsa bunun diğer ülkelerden satın alınabilmesinin engelleniyor olmasıyla alakalı. Yani bir oyun Letonya'da daha ucuzsa, bu oyunun Almanya'dan satın alınması; hatta bu bölgede yaşayan birine hediye edilmesi engelleniyor. Bu da AB sınırları içerisindeki serbest pazar ilkelerini ihlal ediyor.
Olay zaten Steam'in dijital mağazasında satılan oyunlar yüzünden çıkmıyor. Zira bir oyun Steam mağazasında Lüksemburg'da hangi fiyatsa Bulgaristan'da da aynı fiyat. Çünkü Steam'de Bulgar levası desteği yok. Euro fiyatları her ülkede aynı. Ancak bazı aktivasyon anahtarları bazı ülkelerde daha ucuza satılabiliyor. Dağıtımcıların dayattığı bölge kilitleri yüzünden de bu anahtarlar AB sınırları içerisinde başka bir ülkede kullanılamıyor.
Bu saçma durumun nedenlerinden biri; Steam'in Katar, Kuveyt, BAE, Kosta Rika falan gibi kimsenin yaşamadığı yerleri bırakarak götünü kaldırıp Euro Zone'da olmayan ülkelere para birimi desteği ve dolayısıyla yerel fiyatlandırma getirmemiş olması.
Epic Store'da mesela İsveç Kronu, Danimarka kronu, çek korunası, bulgar levası, macar forinti falan var. Yerel fiyatlandırma da sunuluyor bu bölgelerde dediğim gibi. Steam'de ise sadece Polonya var AB üyeleri arasında.
Sorunun ikinci ve en büyük nedeni; bölge kilidi saçmalığını dayatan oyun dağıtımcıları.
AB'nin isteği gayet makul ve umarım büyük dağıtımcılara çok çok daha büyük, devasa cezalar olarak devamı gelir. Kazanılan paraları düşününce verilen cezalar komik kalmış.
> Dava, bir oyun AB üyesi bir ülkede daha ucuza satılıyorsa bunun diğer ülkelerden satın alınabilmesinin engelleniyor olmasıyla alakalı. Yani bir oyun Letonya'da daha ucuzsa, bu oyunun Almanya'dan satın alınması; hatta bu bölgede yaşayan birine hediye edilmesi engelleniyor. Bu da AB sınırları içerisindeki serbest pazar ilkelerini ihlal ediyor.
Bu bölge kilidi yasağı zaten tüm oyunlar için tehlike oluşturan kısım, yerel fiyatlandırmayı kaldırıyor. Klasik AB regülasyonlarında olduğu gibi etraflıca düşünülmemiş bir yasak. Almanya'da bir vatandaş çok rahatlıkla Polonya Steam/PSN/Xbox hesabı açabiliyor. Bu durumda bölge kilidi de olmadığı sürece, dağıtımcılar doğal olarak her ülkeye standart fiyattan oyunu giriyor çünkü yerel fiyatlandırma yaparlarsa kimse Almanya Steam'i üzerinden almaz. PSdeals.net tarzı bir siteye/uygulamaya girerseniz bu durum çok net belli oluyor. PLN ile satılıyor ama EUR'a eşitlenmiş. Örnek olarak RE: Village %50 indirim ile 540 TRY PL'de. TR'de ise 174 TRY. Görünürde tüketici lehine bir karar ama gerçek dünyada tüketici aleyhine çalışacağı kesin.
Geniş açıklama için teşekkürler.
Bu soruşturma yine Margrethe Vestager'in işi; fakat ceza trajik. Belli ki Apple'a İrlanda tostu için kestiği 13 milyar Euro cezanın iptalinden etkilenmiş. Teknik olarak kesebilecekleri maks ceza bu olsa gerek. Küresel sermaye işini biliyor, 10 milyon dolar ceza çerez parası bir şey. Yapanın yanına kar başka bir şey değil.
#HaftalıkGündemeMalzeme
neyse ki, ingiltere AB den çıktı. ingiltere'den 1100TL ye alabilecegim oyunu, Turk Steamden 280 TL ye aldim 🤓
AB bu durumu mu kaldiriyor AB ulkelerinden simdi ? Ben oyle anladim 😐
Bölge kilidi olmaz dedikleri için AB içerisinde kalkmış. TR’yi ise dolaylı olarak etkileyebilir ileride.Tüketici lehine görenler var ama bölgesel kilit olmaması sadece fiyatları en pahalı noktada eşitler. Tüm AAA oyunlar minimum 2.400’den ve bölge kilitsiz çıksa çok daha iyi olacak gibi duruyor, tüketici bunu istiyorsa bunu vermek lazım 😀