Cyrix'in haklı olduğu bir nokta var. Sponsorun ürününü ne kadar eleştirebiliriz? Bu bir tüketici ve izleyici olarak çok haklı bir soru. Benim derdim, cevabına inanacak mı 🙂 Sponsor firmaları bazen biz buluyoruz bazen onlar geliyor. Mesela Wifi akademi fikri TP-Link'e ait. Zaten onların YT sayfasında yayınlanıyor. Eğitim içeriklerine karşı değiliz kabul ediyoruz. Reklamda oynamıyoruz o kesin kural.

Güç Kaynakları konusunda bir seri yapalım diyoruz. Sponsorsuz yapılabilir ama masraf bize yazar. Çünkü tüm serinin YT geliri olsun olsun 50 Dolar olsun ki mümkün değil.
O zaman GK firmalarına soruyoruz tek tek. İlgilenenle çalışıyoruz. Kimse ilgilenmezse ne oluyor? O bölümü yapmıyoruz. Plus fikrimizde o bölüm Plus kullanıcıları için yapılıp daha sonra genele gösterilecekti mesela. Bizim iki sene önce söylediğimiz bu fikri geçtiğimiz aylarda Vimeo bir ürün olarak satışa koydu.

Burada sizi ilgilendiren kısım nasıl anlaştığımız. Firmaya ne söz veriliyor firma ne istiyor. Olmazsa olmaz şartımız, içeriğe karışılmaması. Genelde firma ilk videoyu görmek ister. Çünkü neye benzediğini merak eder. Ama sonrasında onlar da sizinle beraber izler. Bu sayede zaten iş işten geçtiği için karışma şansları da kalmaz. Bazen hata yaptığımız da oluyor ama mükemmel olsun diye bir derdimiz yok. Firmayı karıştırırsanız o da olsun bu da olsun derler o daha kötü.

Diğer şartımız firma kaynaklarının kullanımı. FSP normalde inceleme için bir ürün gönderecekken, özel bölüm için ellerinde ne varsa yolladılar. Biz yapsak bu kadar ürün toplayamazdık. Misal Amiga bölümünde Amiga toplayamadığımız için LP'nin içine sinmedi. Yine de eldekilerle yapılacak. C64 gibi olamayacak.

Bir diğer önemli şart, program akışının belirlenmesi. O da bizden. Firma da fikrini söylüyor ama zaten biz başta program akışını hazırlamış oluyoruz teklifte. Firma genelde onay veriyor. Bizden iyi bilecek halleri yok yayıncılığı.

Rakip ismi geçmesi konusu da şu şekilde. Eğer anlatılan konuda geçen teknolojiyi bir başka firma bulduysa elbette geçiyor. Misal NVIDIA bölümlerine bakın AMD'den de bahsedildiğni göreceksiniz. Ya da Wifi akademide Asus Router adı da geçiyor.

Eğitim içerikli videolarda maksat eğitim olduğundan marka söylenmesin diye bir şey yok. İnceleme videolarında da kesinlikle rakip isminden bahsetmemek gibi bir şart yok. Sponsor bile olsa. Firmaların o konuda huylanması başlarına hukuksal bir bela açmamak için.

Ama firmaların bundan hoşlanmadığı da biliniyor. Firmanın ürününün olumsuz tarafı söylenebiliyor mu? Evet. Misal TP-LINK ara yüzünü Türkçe yapana kadar her ürününde bunu eleştirmeye devam edeceğiz.

İşte bu noktada şöyle bir tercih yapıyoruz. Bu şartları firma baştan kabul etmezde çalışmıyoruz. TS'nin geri çevirdiği firma sayısı, kabul ettiğinden fazla. Yalnız bunu yeni kurulan bir sitenin yapması çok çok zor. TS'nin takipçi sayısı bize ciddi avantaj sağlıyor. Bu mecrada olacaksan bu şartlara uyacaksın diyebiliyoruz.

Diğer dikkat ettiğimiz şey ise sponsor firmanın alanında çok iyi olması. FSP ATX'i Intel ile tasarlayan firma. Bu adamların kötü bir ürün ortaya koyması çok zor. TP-LINK kendi alanında bir dev. NVIDIA olmasa AMD olacak iki tane var zaten 🙂 WD ile çalıştık. Olmasa Seagate olurdu yine aynı durum.

Sponsor olmasa da kötü ürünlerle uğraşmak istemiyoruz. O yüzden bizim incelediğimiz ürünler zaten bir ön elemeden geçiyor. Ürününde kusur olduğunu bilen bizle baştan çalışmıyor. CM Storm'u getiren firma ile mekanik hisli klavye getiren firma aynı. TS'ye CM Storm'un 350 liralık mekanik klavyesi geliyor.

Geçen zamanda firmalar ilginç bir şekilde organik içerik denen gerçek içeriğin değerini öğrendiler. Bazen bazı firmalar 'gerçekten inceleyin olur mu' diyorlar bize 🙂 Yıkama yağlama incelemelerin bir şey getirmediğini zor yoldan öğrenmişler. Ama hala azınlıktalar. Orda da şu var misal Vodafone Smart 6'yı önce sosyal ağlardan kiraladığı ünlüler üzerinden pazarlıyor. Bana da en son iş işten geçtikten sonra geliyor. Kamerasının sanat eseri değil gayet orta seviye bir kamera olduğunu söylemem, kiralık adamların sözleri kadar etkili olmayacak.

Uzun lafın kısası, gerçek içerik sunabilmek ve bunu da bir yandan siteyi açık tutarak yapmak için sürekli bir savaş halindeyiz. Çünkü savaştığımız canavarın yumurtasını yiyerek besleniyoruz. Hem onu öldürmemek zorundayız hem kendimizi öldürtmememiz gerek hem de o yumurtayı almak zorundayız. Bir gün köylü bizi beslemeye başlarsa canavarla daha rahat mücadele ederiz.