Teknoloji ve bilim notları 2017/5
Geçtiğimiz günlerde teknoloji ve bilim dünyasından gözümüze çarpan gelişmeleri derledik.
00:00:30 - BEPAM tarafından yapılan araştırma Türkiye’de bilimsel hırsızlık oranını ortaya çıkardı.
00:04:31 - Türk üniversitelerden çıkan makaleleri ve aldıkları atıfları karşılaştıran bir araştırma.
00:09:12 - Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması 2017 raporu yayınlandı.
00:11:56 - Halkın bilime ve bilim insanlarına olan inancı nasıl artırılabilir? Pew Araştırması
00:18:40 - NASA, aralıksız 20 yıldır Mars yüzeyini izliyor.
00:21:32 - SpaceX, ilk defa rakiplerini geride bıraktı.
00:23:35 - Elon Musk’ın tünel kazma makinesi LA tünelinin ilk bölümünü bitirdi.
00:27:42 - Japonya, 2030 yılında Ay’a astronot gönderme planını açıkladı.
00:30:22 - Cep telefonları kapalıyken bile dikkat dağıtıyor.
00:31:58 - Çin, denizin altına üs kurmaya hazırlanıyor. Dünyanın en hızlı süper bilgisayarı takıntı
00:39:05 - Günde 100 bin ağaç dikebilen drone sayesinde yok olan ormanların önüne geçilecek.
00:41:34 - Başkaları ne düşünür diye neden bu kadar önemsiyoruz? Çıplak ayak koşma hakkında birkaç kaynak: 1 2 3
00:47:37 - Bilim insanları Alzheimer hastalığı ile kanser arasındaki ilginç ilişkiye dikkat çekiyor. Parkinson hastalığı ile melanoma arasında da bir bağlantı olduğu düşünülüyor.
00:49:39 - Mamut ırkını geri getirmenin önündeki engeller.
00:55:53 - 2019 yılına kadar içten yanmalı motorları bırakacağını söyleyen Volvo’nun sürücüsüz arabalarının başı kangurularla dertte.
01:05:47 - İlk Tesla Model 3 7 Temmuz’da üretim bandından inecek. Volvo’nun açıklaması Tesla hisselerinde ciddi düşüş yaşanmasına neden oldu.
01:12:05 - Beyaz ekmek ve tam buğday ekmeğinin vücut üzerindeki etkisi kişiden kişiye değişiyor.
01:14:40 - Neden bazı hayvanlar kendi dışkılarını yer?
Podcast olarak dinle
Dosya olarak indir - iTunes - Spotify - RSS
Oh be 😁 @hkellecioglu
Geç olsun gün olmasın 🙂
Sonunda 😀 sevindik 😀 yatakta dinleyeceğiz artık reiz 😀 şimdiden emeğinize sağlık.
yiiihaaaaaaaaaaaaaaaaa
Erken gelmiiiiiş
Tam yatıyodum ya! Neyse, cumadan sonra tek atarım ben buna.
Üniversitelerin özelleşmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmış.
Gariban vatandaş evladını nasıl okutacak?
@zirkenyum mevcut şartlarda dört yıllık bölümlerde kontenjan azaltılması ve pek çok bölümün kapatılması taraftarıyım. Ama bu benim yukarıdaki sorumun yanıtı değil.
@arandur Normal bir ülkede üniversiteye gidilmesi şart değil ama gidemeyene de adam gibi eğitim verilmesi şart. Özellikle meslek eğitimi konusunda meslek liselerini adam etseniz yeter. Ama bizde hep daha kötüye gitti.
@arandur Çok sığ düşünüyorsunuz. Gariban vatandaş zeki biriyse üniversiteler %20 den 100 e kadar burs veriyor. Çok başarılıysa üstüne para bile veriyor yeter ki gel burada oku diye. Normal başarıda bir öğrenci parası yoksa kredi alacak onu da göze alamıyorsa okumayacak bu kadar basit. Herkes üniversite okuyacak diye birşey yok. Devlet üniversitesinde ortalama bir öğrencinin yıllık 10bin TL maliyeti var. Bu parayı vergi olarak zaten ödüyorsunuz. Bunun üzerine aileler başka şehirlerde çocuk okutmak için aylık en az 1000TL para harcıyor. Üstelik bunların çoğu istemediği bir bölümde okuyor. Üstüne adam bedava okuyorum diye boş beleş bir üniversite hayatı geçiriyor ya da terör grupları, cemaatlere bulaşıyor. Boş bir eğitim hayatı geçirdiği için geliyor 25-26 yaşına o saaten sonra meslek de öğrenemiyor. Al sana üniverisiteli işsiz. Millet vergileriyle sizin ortalama zekalı çocuğunuzu mühendis yapmak zorunda değil. Sonra da neden arabadan bu kadar vergi alınıyor diye zırlıyorsunuz. Ankara Üni Cebeci kampüsüne git tam rezillik. Bilkentte, Koç ta niye görmüyoruz saçma sapan solcu grupları? Hızlı yazılmış. Biraz dağınık, düşük cümleli bir yazı oldu ama söylemek istediğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum
@emrahkaracam sizin tam kapitalist tarzınızı onaylamak zorunda değilim, sosyal devletten yanayım.
Ortalama bir adamın vasat bir üniversitede eğitim alması hem eğitimi veren, hem alana zarar verdiğini detaylıca anlattım. Hala 60 ların kafasıyla gorobon votondoş çocoğono nosol okotocok? sosyol dovlot ostoyoruz diyor. Leş gibi yeşil parka koktu.
Sitede 2 gundem cikinca daha iyi oldu 🙂 ellerinizse saglik
@hkellecioglu Su gundemi gamsiz ile sunsaniz daha iyi olacak , Can in laf salatasindan ve janjanli konusma cabasindan konulari anlayamiyorum
MG de çok ilgisiz duruyordu, bence Can bu formatta daha iyidir.
Aynen mg ilgisiz biraz. Can ile çok daha iyi.
Bence de Can'la daha iyi.
Bence de Can'la daha iyi.
Canla mutluyuz
Teknoseyir ekibinin tamamı işini iyi yapıyor. "O kişi ilgisiz, bu kişi daha iyi" demek kanımca yersiz. Hepsi işini çok iyi yapıyor. Kişisel fikirler tabi ki değişir ama eleştiriler yapıcı olmalı. Teknoloji gündemi LP ve Murat Gamsız ile; Bilim Gündemi de Hamdi Kellecioğlu ve Can ile güzel. Değişseler bile güzel kalacaktır lakin ekip şu haliyle iyi iş çıkarıyor.
Gamsız fazla ilgisizde Can ise tam tersi fazla ilgili insanı konudan uzaklaştırıyor bilgi birikimi ve çıkarımları güzel fakat olay örgüsü konu bütünlüğü bozuluyor. Kısaca Can konuya yorum yapsa süper olacak
Bence de Can’la daha iyi.
iTunes'da niye yok? Dışarıdayken dinleyemiyoruz 🙁
Teknoloji ve bilim notları diye arayın bu bölümün podcast kanalı farklı.
Bene beyaz ekmeğin en önemli sorunu kepeği alınmış undan yapıldığı için kabızlığa neden olabilmesidir. Ayrıca beyaz ekmeğin seker seviyesi yüksek olduğu için, porsiyon kontrolu yapmak zorlaşıyor.
Vay Can bey Votka kola ... afiyet olsun. EEEEE bu konuları türkiyede olup konuşmak anca o kafayla gider.Bizim hala olayımızın baş örtüşü olduğunu düşününce içmeden konuşulmaz bu videolarda 🙂
Limonlu cay.
Bence Highland yöresinden bir single malt. @can
Şahane bir gündem. Bayılıyorum bu yeni gündeme. Teşekkürler.
Profesörlüğün en ele ayağa düştüğü ülkelerden biriyiz. İntihalde %34 lerde olmamız şaşırtmadı. Belki adam gibi incelense oran daha yüksektir.
Hazır bu kadar üniversitelerden bahsetmişken bir de sizlerin üniversite bölümleri arasında gelecek gördüğünüz bölümler siz editörlerce hangileri? @leventp @gamsizm @hkellecioglu
Üniversiteye kaldıysanız çok geç kaldınız demektir. O soruyu orta okulda sorup lisede çoktan yönlenmiş olmanız gerekiyor.
@gamsizm Ben zaten yolumu belirledim ve uzun zamandır o konular üzerine yönlendim.Sadece sizin düşüncelerinizle uyuşuyor mu diye kontrol etmek istedim.
Ekmek yemeyeceksin abicim 🙂 En güzeli.
Tesla konusunda hep şunu merak ederim. Biliyoruzki pillerin belli bir ömür süresi var. Arabadaki pillerin ömrü bittiği zaman nolacak? Pil olayı çok pahalı bir olay. Pilin değişme zamanı geldiğinde arabanın anahtarını sanayide bırakıp gider miyiz? Yoksa pil olayı ilerde ucuzlar mı?
güzel bir bölüm daha olmuş, Sohbet güzel
Şu dilimiz döndüğünce lafını bi bıraksan artık
Bizden de selamlar. Aynen devam.
Hamdi bey masallah döktürüyor su son kac haftadir 🙂 Cok güzel binde bir geliyordu simdi haftalik dizi gibi oldu. Umarim araya birsey girmeden böyle devam eder :))
Turn It In cidden güzel bir program . Bizim okul eğer ufakta olsa bir makale veya rapor teslimi gerekiyorsa Turn It In'e yüklüyor önce ve %20'den fazla benzerlik olursa sistem kabul etmiyor . Koca tez yazıyorsun insan gider bir şekilde Turn It In'den kontrol eder en azından YOK'un son aşamada kontrol etmesi lazım . Bu kafayla bu ülkede bilim gelişmez .
Bizim yazdığımız bitirme tezlerini kontrol ediyorlardı. Dediğiniz gibi %20 üstü kabul edilmiyor.
Çin malı işte 😀
İçinde olduğum akademik camiadaki hırsızlıklardan biraz da ben bahsedeyim ki iyice soğuyun ortamdan 🙂 Zaten her alanında hırsızlığın standart olduğu bir ülkede bunun üniversitelere de uğramaması hayal olurdu.
Son yıllarda Turnitin, iThenticate gibi hırsızlığı tespit eden yazılımlar bu işi bir nebze azalttı. Düzgün üniversiteler bu yazılımların yıllık lisanslarını satın alıp tüm akademisyenlerin kullanıma sunar. Hatta tüm tezlerin bunlarla taratılıp, tarama raporunun da tez ile birlikte arşivlenmesini zorunlu kılar.
Ancak bu yazılımları atlatma da çok zor değildir. Bir bölümü kopyala/yapıştır yapmak yerine o metni eş anlamlı bir halde hızlıca değiştirirseniz (İngilizce de paraphrase denen işlem) bu yazılımlar hırsızlığı tespit edemiyorlar. Bir diğer yol da tezlerin dijital kopyalarının mevcut olmadığı, daktilo ile yazıldığı zamanlardan bir tez bulup onu klonlamak. Orijinal tez, dijital veri tabanında metin tabanlı saklanmadığı için bu hırsızlıklar da yazılımlarla tespit edilemiyor. Bu hırsızlık için milletin kafasında 40 tane tilki dolaşıyor. Bazı tipler var ki bu hırsızlık işine ayıracağı zaman ve enerjiyi bilime harcasa zaten sorun çözülecek.
Size daha uçuk bir örnek vereyim. 🙂 Konu şurada hortlamıştı: https://eksisozluk.com/cukurova-universitesinin-tek-yumurta-ikizi-tezleri--5312760
Tezler de şurada:
1. tez: Pastörizasyon sıcaklığının Kozan yerlisi ve Hamlin portakallarından üretilen meyve sularının kalitesi üzerine etkisi
2. tez: Pastörizasyon sıcaklığının Valensiya ve Kozan misket portakallarından üretilen meyve sularının kalitesi üzerine etkisi
YÖK veritabanı arama sayfası: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jspBuradan aratınca çıkıyor.
Meraklısı için tezleri ben indirdim, şuradan bulabilirsiniz:
1. tez: http://dosya.co/rdwwpxr9aykn/244180_(1).pdf.html
2. tez: http://dosya.co/4giemguxhhiu/244188_(1).pdf.html
Hala YÖK veri tabanında bulunan bu iki tez öyle bir kopyalanmış ki, 1. tezi kopyalayıp 2. tez haline getiren arkadaş tezin teşekkür kısmını değiştirmeye bile tenezzül etmediği için kendi tezinde kendisine teşekkür etmiş. 😀 Gülüyoruz ama bu bir skandaldır, rezalettir. Muz Cumhuriyeti'nde bile bu tezi verenler, bunu onaylayan danışman, jüri, enstitü yönetim kurulu vs. komple görevden alınırdı. Ancak bizde "arkanız sağlam" ise her şey mümkün. Mesela bir akademisyenin en ızdıraplı sınavı olan doçentlik sınavında jüri ile çay içip ünvan alan da var, iki kelime İngilizce bilmeden YDS denen muhteşem sınavdan 98 alan da var. Bunların hepsine şahit oldum.
Bana kalırsa ülkedeki her şey gibi tüm akademik camia da resetlenmeli. YÖK kapatılmalı. Her kurumun başına beyni olan, bu işi bilen, tek amacı bilim olan kişiler konulmalıdır. Doçent olana kadar kimseye kadro garantisi verilmemeli. Bölüme yardımcı doçent olarak kapağı atıp emekli olana kadar bilim namına bir çivi çakmadan yaşayan çakma akademisyen var bir sürü. Tüm bu düzenlemeler de gerçekleşmeyeceği için bizim ülkede bu işler değişmez. Ülkede 4-5 vakıf ve 4-5 devlet üniversitesi hariç üniversite yok. Hepsi benim gözümde hormonlu lise.
Bazı üniversiteler, turnitin ile tezi taratıyor, %20 yi geçtiği anda başarısız diyor. Ama raporu vermiyor. Yani enstitüden yapılan imzasız, sadece bir exel tablosu ile ne kadar intihal yaptığınızı görüyor ve buna göre düzeltmeniz isteniyor. Doğal olarak elde detaylı raporda olmayınca öğrenciler kalıyor. Bu da üniversite için sıcak para demek.
Turnitin gibi programları şahsen çok tehlikeli buluyorum şu açıdan:
Herhangi bir XMAHMUT ÜNİVERSİTESİ bu programa giriş yapabilen biri ile anlaşıp üniversitesindeki tezsiz programdaki projeleri de bu programda taratıyor. Doğal olarak akademik hiçbir katkısı olmayacak olan, tezlerin 4'te 5'te 1'i kadar az yazılan bu yazılar, herhangi bir tezin önünü tıkayabiliyor. Çünkü bu programa tarattığınız yazıyı program veri tabanına işliyor ve gelen yeni girişlerde yenilenen veri tabanı üzerinden tarıyor....
Burada XMAHMUT üniversitesinin anlaştığı kişi tarattığı yazıyı veritabanından silmesi gerekmekte fakat silmiyorlar. Ve turnitin benzeri programlara kaynakçalarıda zorla, baskıyla atıp intihal oranını tavan yaptıran çakal XMAHMUT ÜNİVERSİTESİ yöneticileri var. Siz siz olun, köklü üniversitelerden vazgeçmeyin, sırf o diploma için binlerce çakma akademisyene ve binlerce işi bilmeyen üniversite çalışanı/yöneticileriyle muhattap olmak zorunda kalıyorsunuz.
Gitmeyin, şu tabela üniversitelerine, gitmeyin şu xyzmahmutesentepeyurtiçitırtdışı üniversitelerine. Onlar tercih edilmedikçe azalacak ama ülkedeki eğitim seviyesi artacak.
@hkellecioglu intihal sorununun tezlerde özellikle yüksek lisans tezlerinde yoğun şekilde görülmesindeki birincil neden öğrencilere bilimsel olarak nasıl atıf yapılacağının gösterilmesindeki eksiklikten kaynaklanıyor ayrıca doğrudan-dolaylı alıntılama farkları iyi bir şekilde öğretilmiyor.bu yüzden kervan yolda düzülmüyor.
atıf konusunda ise, özellikle uluslararası arenada ciddi bir mücadele var. editörler dahil herkes atıflar üzerine kurgu yapmış durumda. çin gibi atıf kapasitesi yüksek ülkelerin bilim adamları burada bir adım öne geçiyor.hesaplamalar da bunu destekler nitelikte. var olan modellerde minik değişiklikler yapıp yayın yapma eğilimi artıyor. kısaca tek sorun intihal ve alıntılama değil maalesef.
ülkemizde bilimsel metin yazma-üretme ile ilgili çokça sorun var ama buraya sığması güç
En sevdiğim ikili.
Videoda birkaç kez geçiyor. Ben Gebze Teknik Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Şuanda yine aynı bölümde yüksek lisans yapıyorum. Yakında tercih sürecine girilecek, sorusu olan arkadaşlara yardımcı olabilirim. 🙂
Güzel bölümdür, 5 tane filan arkadaşım oradan mezundur. Neredeyse ben de lisansımı orada okuyordum.
Teknoloji ve bilim notlarınıda podcaste koysanızda iphoneden dinlesek 😊
Teknoloji ve bilim notları diye arayın bu bölümün podcast kanalı farklı.
@hkellecioglu refresh yapıp duruyordum bende. iyi olduğu yazdığınız
Can style. Ben de kaçırmadım 😀
@hkellecioglu, tam da ne güzel h-index konusu açıldı diyordum ki, h-index için "ayrıntılarına girmiyorum, biraz karışık bir yöntem" deyince üzüldüm açıkçası. hesabı falan yok aslında, basit bir mantık üstüne kurulu. örneğin aziz sancar'ın h-index'i 91 demek, 91 makalesinin en az 91 atıf almış olması demek. bu araştırma akademisyenler ve üniversiteler bazında yapıldığı gibi ülkeler bazında da yapılıyor. ilk 5 beklendiği gibi abd, birleşik krallık, almanya, fransa ve kanada iken türkiye ise bu sıralamada 339 h-index ile güney afrika ve meksika'nın ardından 36. sırada yer alıyor:
http://www.scimagojr.com/countryrank.php?order=h&ord=desc
Evet, çok karışık değil ama örneklerle açıklamak gerekiyor konu fazla uzamasın diye ayrıntıya girmedim. Paylaştığımız bağlantıda örnekleriyle çok güzel anlatılmış h-index nedir nasıl hesaplanır. Merak edenler oraya bakabilir.
turnitin bizim üniversitede bölümümüzde ödevlerde kullanılıyor. Erciyes Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
Hamdi abi ve Can 10 numara oldunuz sakın bozmayın
@hkellecioglu bilim diyoruz tıp diyoruz, internette gezen zırvalar bir yana bir çok tıp uzmanı profösörü henüz bir çok konuda anlaşamıyorlar. Sık sık yemek yemekmi 3 öğün mü ? Kolesterol bir yalan mı ? D vitamini? B12 ? Örnekler vermekle bitmez... Bilim denilendede özellikle tıpta bir anormalli var...
Para para para. Tip sadece bilim icin degil, bir cok sirket icin zenginlik kaynagi. Saglikli olman sirketlerin umrunda degil, asil hedef para kazanmak.
ağaç dikebilen drone aslında, tohum ekiyor, uçan birşey olması (maliyetleri düşünmüyoruz) çok mantıklı orman arazileri ulaşılması zor alanlardır, ağaçlandırma sahalarına ulaşmak için çoğu zaman mevcut ormanda yol açmak yada fazla hafriyat gibi ağaçlandırmanın masrafını kat be kat artıran ve orman toprağına zarar veren yöntemlere ihtiyaç duyulur, evet gene ağaçlandırılan sahalara bakım ve üretim için o yollara ihtiyaç duyulacaktır ama hiç değilse ilk yatırım maliyeti düşer, birde tohum ekimi yada fide dikimi için toprağı en az sıkıştıran yöntem insan ile bunun yapılmasıdır, onun dışındaki tüm genel iş makineleri toprağı fazla ezer yada yüksek eğimden dolayı çalışamaz, walkingmachine tipi makineler bu konuda en avantajlı olsada maliyet ve diğer sebeplerden çok yaygınlaşamadılar. bu konsept çok güzel gözüksede -burada kafanızı şişirmemek için yazmayayım- çok fazla potansiyel sorun geliyor aklıma mevcut drone teknolojisi ile olur gibi gözükmüyor, ağaç ekebilirler ama ormanlaştırma çok zor, belki Can Beyin dediği gibi yangın yatakları gibi çok uygun sahalarda insandan daha hızlı ekim için kullanılabilir.
Abi şurda dediğiniz yerdeki robotu çalarlar sökerler mutfak robotu yaparlar 😀 https://youtu.be/9TapIT7-a4M?t=2466