GameSir G4s Kablosuz Gamepad İncelemesi

 

Hem telefonlarla hem de PC ile uyumlu kablosuz gamepad, GameSir G4s'i inceliyoruz.

Satın alma linki.
GearBest'in 4.yıl kampanyası ve fırsat sayfası
GearBest'in 4.yıl çekiliş sayfası.
GearBest indirim kuponları.

Teknolojiye dair son haberleri kaçırmamak için ABONE olun ► https://goo.gl/z4MuvY

Web Sitemiz: http://teknoseyir.com/

TeknoSeyir Ailesi Kanalları:

Otomobil Kanalımız: Otoseyir ► https://goo.gl/ZXgxLT

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Twitter ► https://twitter.com/teknoseyir
Facebook ► https://www.facebook.com/TeknoSeyir
Instagram ► https://www.instagram.com/teknoseyir/
iTunes ► Haftalık Gündem Değerlendirmesi http://teknoseyir.com/podcast_hgd
iTunes ► Teknoloji ve Bilim notları https://teknoseyir.com/podcast_tbn

TeknoSeyir kanalı, Türkiye’nin yeni nesil teknoloji platformu TeknoSeyir.com’un YouTube hesabıdır. En güncel ürün incelemelerine ve teknolojiyle ilgili son gelişmelere bu kanaldan ulaşabilirsiniz.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 39

Tasarımdan üretime 3D yazıcı devrimi ve 3bfab

3bfab firması ile 3D yazıcı dünyasının inceliklerini konuşuyoruz. Örnek bir cihaz ile baskı yaparken, bir yandan da diğer modellerin sunduğu olanakları ve çalışma prensiplerini öğreniyoruz.

3bfab firmasının sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Teknolojiye dair son haberleri kaçırmamak için ABONE olun ► https://goo.gl/z4MuvY

Web Sitemiz: http://teknoseyir.com/

TeknoSeyir Ailesi Kanalları:
Oyun Kanalımız: Gamende ► https://goo.gl/MN4ExT
Otomobil Kanalımız: Otoseyir ► https://goo.gl/ZXgxLT

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Twitter ►https://twitter.com/teknoseyir
Facebook ► https://www.facebook.com/TeknoSeyir

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 64

Corsair Carbide SPEC-ALPHA kasa ve RM850i güç kaynağı incelemesi

Corsair'in Carbide serisinden SPEC-ALPHA model kasasını inceliyoruz. Güç kaynaksız gelen kasaya yine Corsair'den RM850i güç kaynağını takarak onu da incelemeye dahil ediyoruz.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 6 / 63

Yurt dışı alışverişlerde yeni gümrük kuralları ne getiriyor?

1 Haziran 2016 tarihinden itibaren geçerli olan gümrük yönetmeliği değişiklikleri nedeniyle, 75 Euro sınırını aşan gönderilerde özet beyana eklenmesi zorunlu bilgiler getirildi. DHL'sin sitesinden aldığımız açıklama aşağıda. Peki bu durumda yurt dışından alışveriş edecekler nelere dikkat etmeli ? Örneklerle açıklıyoruz.

Videoda bahsettiğimiz GTİP sorgulama sitesine bir örnek.

 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yayınladığı gümrük yönetmeliğine göre (07.10.2009 t. 27369 s. R.G.- Ek-10),
1 Haziran 2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yurtdışından gelerek Türkiye'ye giriş yapması beklenen 75 Avro üstü değerde ve/veya gümrüğe tabi gönderilerin Özet Beyanı'nda aşağıdaki bilgilerin yer alması zorunlu hale gelmiştir.
Gönderinin içeriğine ait GTİP kodu/ HS Code (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon numarası/ Hormonized System Code): 4’lü GTİP kodu belirtilmesi zorunludur ancak 6’lı GTİP kodu yazılması tavsiye edilir.
Alıcı:
- Firma ise; Vergi Dairesi Numarası (VAT Number)
- Şahıs ise; TC Kimlik Numarası (TR ID Number)
- Yabancı şahıs ise; Pasaport Numarası (Passport Number)

Yukarıda belirtilen bilgilerin yurtdışındaki göndericiniz tarafindan konşimentonun ilgili bölümlerine yazılması talep edilmektedir, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise faturada belirtilmesi gerekmektedir. Bu bilgilerin eksiksiz olması halinde Özet Beyan hazırlanarak, gönderileriniz gerekli gümrük sürecine girecektir.

Yurtdışından gelecek gönderilerinizin Özet Beyan işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için; göndericilerinizle Vergi Dairesi Numaranızı paylaşmanızı ve bu bilginin konşimento üzerinde yazılmasının faydalı olacağını bilgilerinize sunarız. Vergi Dairesi Numarası; alıcısı tüzel kişi olan gönderiler için istenmektedir. Alıcısı şahıs olan gönderilerde; Türk vatandaşları için TC Kimlik Numarası, yabancı uyruklu kişiler içinse Pasaport Numarası istenmektedir.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 6 / 77

Bondic sıvı plastik yapıştırıcı incelemesi

Kırık objeleri yapıştırıcılarla yapıştırmak çoğu zaman çözüm olsa da, özellikle kırık parçaların bütünlüğünü kaybettiği durumlarda, dolgu malzemesi gerekiyor. Hatta bazen kırık parçanın eksik kısmını yeniden üretmek şart oluyor. Bondic bunun için piyasada olan çözümlerden biri. 4 saniyede UV ile donan sıvı platik olan Bondic, yapıştırıcı yerine geçmiyor ama birçok şeyi tamir etmenize imkan tanıyor.
Teknolojiye dair son haberleri kaçırmamak için ABONE olun ► https://goo.gl/z4MuvY

TeknoSeyir Ailesi Kanalları:
Oyun Kanalımız: Gamende ► https://goo.gl/MN4ExT
Otomobil Kanalımız: Otoseyir ► https://goo.gl/ZXgxLT

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Twitter ► https://twitter.com/teknoseyir
Facebook ► https://www.facebook.com/TeknoSeyir

TeknoSeyir kanalı, Türkiye'nin yeni nesil teknoloji platformu TeknoSeyir'in teknolojiyle ilgili son gelişmeleri verdiği YouTube hesabıdır. Teknolojik ürün incelemelerine, teknolojiyle ilgili son gelişmelere bu hesaptan ulaşabilirsiniz.

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 64

Kütleçekimsel dalgalar ilk defa gözlemlendi

Einstein'ın 100 yıl önce öngördüğü uzay-zaman dalgalanması (Gravitational Waves) ilk defa gözlemlendi. Bilim dünyasını kökten değiştireceği söylenen bu gelişme tam olarak nedir? Bilim insanları neyi ölçtüler? Bu önemli gelişmenin bilime ve günlük hayatımıza yansımaları ne olacak?

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 164

Tüketici hakları ve hakem heyeti ile hakkımızı nasıl ararız?

Konuğumuz Niyazi Saral ile tüketici olarak sahip olduğumuz hakları ve bu hakları nasıl korumamız gerektiğini konuşuyoruz. Özellikle bizlerin mahkemeye gitmeden sadece hakem heyeti ile çözebileceğimiz sorunlara örnekler sunuyoruz.

Bazı konu başlıkları şöyle.

Tüketici hatası hangi hallerde geçerlidir?
Kargodan bozuk ya da kırık çıkan ürünler için ne yapılabilir?
Tüketici hakem heyetlerine kim baş vurabilir?
İthalatçı garantili nedir?
Bir firma kapanırsa mallarının garanti süreçleri nasıl devam eder?
Ürün iade hakkımız hangi hallerde geçerli?
Ölü piksel garantisi nedir?
Serviste hasar gören ürünlerle ilgili ne yapılabilir?
Kendi sistemimizi toplamak hangi riskleri barındırır?
Arızalı ürünleri kime teslim etmek bizim için daha avantajlıdır?

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 187
  • Eylem Dalgıç @dalgiceylem

    Bu videoyu izledikten sonra Tüketici İl Hakem Heyeti'ne başvuruda bulundum. Satıcı firma batmış durumda ithalatçı firma da neredeyse öyle üretici firma olarak Samsung Electronics İstanbul Pazarlama ve Ticaret Limited Şirket'ini bildirdim ancak üretici firma olmadığını iddia etti ve talebim reddedildi, şimdi ne yapmam gerekiyor muhatap bulamıyorum.

  • Çelik Murat @celik-murat

    Mrb. Ben eve internet çektim. İlk 3ay ücretsiz. Kurulum gerceklestikten sonra sorunsuz kullandım ama 1hafta. Ve şuan 1 aydır eve çektiğim interneti kullanamıyorum. Ve digi arızadan dolayı. 1 ay içerisinde defalarca Msteri hizmetlerini aradım. Bahane üretiyorlar yada öyledir. Nyse 1 aydır arıza giderilmedi. Ne yapabilirim. Tahattut var yani anlaşma galiba 2yil. Hakli olarak tahattut u fes edeblirmyim. İptal ettirmek istiorm ama ceza gelir ni. Bilen bir yol gösterir mi lutfen

  • Behiye Eliş @behiye-elis

    5 ay önce dogtastan mobilya aldım koltuk kumaşı hasarlı geldi duzelticez dediler daha kötü yaptılar en son kumaşı degistiricez dediler ama ben koltugun değişmesini istedim çünkü hata onların ben yeni aldığım ürünü tadilat yaptırmak istemiyorum ama onlar bunu kabul etmiyor tüketici haklarına basvursam sonuç alabilir miyim

  • TC YILDIRAY CENGİZ @yildiraycengiz2

    Bilgisayar almıştım garantisi devam ediyor bozuldu servis değişim ve para iadesi dedi ama aynı bilgisayar yok bana para iadesi veriyor ama 1 5sene oldu o paraya bilgisayar yok artık ne yapa bilirim

TeknoSeyir için sıfırdan tasarlanan kasa TeknoKüp Mod 1

TeknoSeyir'in en sıkı ve yetenekli müdavimlerinden İsmail Ozan İzci, TeknoSeyir için bir kasa tasarladı ve kendi elleri ile üretti. Bu bölümde Can ile kasanın yapım aşamasını ve üretim tekniklerini bize anlatıyorlar. Daha sonra içine sistem de kurulacak.

Asaltek'e ulaşmak isterseniz link burada.

Teknolojiye dair son haberleri kaçırmamak için ABONE olun ► https://goo.gl/z4MuvY

Web Sitemiz: http://teknoseyir.com/

TeknoSeyir Ailesi Kanalları:
Oyun Kanalımız: Gamende ► https://goo.gl/MN4ExT
Otomobil Kanalımız: Otoseyir ► https://goo.gl/ZXgxLT

Sosyal Medya Hesaplarımız:
Twitter ► https://twitter.com/teknoseyir
Facebook ► https://www.facebook.com/TeknoSeyir

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 6 / 235

Langana, İngilizce'den Türkçe'ye ideal çeviri motoru çalışması:
http://tekne-techne.blogspot.com.tr/2015/11/english-turkish-translation-engine.html

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Çağrı Gürkanlı çok değerli bilgiler paylaşmış. Saklayıp kenara koymak lazım.
@rind

Bahsi geçen soruşturmayı yürüten Rekabet Kurumu, özel kanunu (4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun) ile kurulmuş; idare hukuku çerçevesinde bağımsız idari otorite olarak adlandırılan bir kamu kurumu. Kurum ve ilgili kanundan maksat, en geniş ve temel anlamı ile ifade edecek olursak “teşebbüslerin [teknik dilden uzaklaşacak olursak; firma, şirket vs…] mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşma veya uygulamalarını” önlemek ve bu hususta gerekli düzenleme ve denetimi yapmaktır.

Gündemde yer alan soruşturma, yukarıda adı geçen 4054 Sayılı Kanunun m. 4 hükmü çerçevesinde yürütülecek bir soruşturmadır. En mühim ifade tarzı kanunun kendi olduğu veçhile, 4’üncü maddenin metnini okumakta fayda var: “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama [yani, rekabeti sınırlama] amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” Kaynaklarda pek çok kere “kartel hükmü” olarak da adlandırılan bu hüküm, birden fazla teşebbüsün bir araya gelerek kendi aralarındaki veya başka teşebbüslerle aralarında olan serbest rekabeti sınırlamaya yönelik davranışlarını yasaklar. Bu hükmün kapsamına girecek davranışlar pek çoktur. Çok yüzeysel bir örnekle, A şehrinde elma satmakta olan B ve C teşebbüsleri, aralarında anlaşarak “B teşebbüsü X semtine, C teşebbüsü Y semtine mal satacak; kimse de diğerinin bölgesine ilişmeyecek” derlerse ağır bir rekabet hukuku ihlali yapmış olurlar ve cezalandırılmaları gerekir. Her ne kadar sebepleri üzerine çok tartışma varsa da, bu davranışın cezalandırılıyor olma gerekçesini şöyle basitçe izah edebiliriz:

Bölge (semt) paylaşımı yapıldığı anda, iki teşebbüsün de satacakları elma miktarı üç aşağı beş yukarı sabit hale gelecektir. Bir semtte oturan insanlar sadece tek bir teşebbüsün sunacağı elmaya mahkûm olacakları için, daha iyi ve/veya ucuz olacak bir alternatifi tahayyül edemeyeceklerdir. Halbuki, bu iki teşebbüs tüm şehirde normal rekabet koşulları altında mallarını satmaya çabalasalar, birbirlerini geçmeye çalışarak daha fazla tüketiciye ulaşabilmek adına belki fiyat kıracak, belki sundukları elmaların kalitesini arttırmaya çalışacak yahut elma teslim altyapılarını geliştirerek tüketicilere daha taze elma sunmayı deneyeceklerdir. Hal böyle olunca, iktisadi manada ekonomik verimlilik ve hatta inovasyon sağlanacak, tüketici refahı artacaktır. İşte bahsi geçen iki teşebbüsün rekabeti sınırlayıcı faaliyetleri, bu yararlı sonuçların oluşmasını engellediği ve hem iktisadi verimliliği hem de tüketici refahını olumsuz etkilediği için yasaklanır. Elbette, bu bahsedilen örnek, kanunun m. 4 hükmünde yer alan davranışlardan yalnızca birisini oluşturur; en başta da belirttiğim üzere bu hükmü ihlal edebilecek sayısız yöntem akla gelebilir.

Bu genel açıklamalardan sonra esas konu olan soruşturmayla ilgili, gündemde konuşulanları da dikkate alarak söylenebilecekler şunlar olur:

1) 4054 Sayılı Kanunun m. 4 hükmünün yasakladığı en tipik ihlal, fiyat belirleme (price fixing) ile oluşur. Senaryo basittir: Normalde birbirleri ile rekabet ederek tüketici için daha düşük fiyatlar yahut inovasyon sağlayacak olan teşebbüsler bir araya gelerek “Aman abi, birbirimizi kırmayalım durduk yere; efendi gibi koyalım bir fiyat, herkes ondan satsın. Kârımıza bakalım biz.” derler. Böyle bir durumun varlığı, pek tipik ve ağır bir rekabet hukuku ihlalidir. Şayet Aral’dan mal almakta olan teşebbüslerin yöneticileri, bir akşam JW Marriott’ta ortak bir arkadaşlarının düğün yemeğinde sohbet ederken “Arkadaşlar, Aral’dan X fiyata almakta olduğumuz ürünleri Y fiyata satalım; ortalıkta zaten bizden başka kutulu oyun satan hatırı sayılır firma yok, birbirimizi üzmeyelim” derlerse rekabeti sınırlayıcı bir anlaşma yapmış olurlar ve bu bir ceza gerektirir. Rekabet Kurumunun yaptığı açıklama da, böylesi bir olası davranışı kapsar durumdadır.

2) İkinci ihlal edici davranış, biraz daha kompleks bir yapıda olabilir. Girişte verdiğim elma örneğine dönelim. B ve C teşebbüsleri ‘aynı piyasada’ bulunan ve elma satımı noktasında ‘aynı işlemi yapan’ teşebbüslerdir. Bir başka deyişle, aynı seviyededirler. Bu duruma ‘yatay rekabet’ adı verilir. Şimdi B ve C teşebbüslerine elma veren ‘dağıtımcı’ bir D teşebbüsü olduğunu düşünelim. D, dağıtımcı konumundadır ve B ile C’den bir seviye yukarıdaki bir pazarın oyuncusudur (kendisinin de son tüketiciye örneğin internet üzerinden elma satması bu hususu değiştirmez). Bu durumda, D ile B ve C arasındaki ilişki ‘dikey’ olarak adlandırılır. Rekabetin yatay olarak sınırlanması yasak olduğu gibi, dikey olarak sınırlanması da mümkün değildir. Örneğin D, “yahu, senin genelde satış yaptığın X semtinin müşterisi zengin. Orada bu elmaları daha pahalıya satalım, fazla parayı da kırışırız” derse B’ye; rekabet hukukunu ihlal etmiş olur. Yahut son tüketiciye elma satmak isteyen bir başka E teşebbüsü, B’den düşük fiyatla X semtinde işe atılmak istediğinde dağıtımcı D ve satıcı B, ona, ‘kardeş, biz burada bu elmaları bu fiyattan satmıyoruz; fiyat kırma, mal alamazsın’ derlerse; E de, ‘eyvallah abi, bilmiyorduk, affola’ deyiverirse yine bir rekabet hukuku ihlali oluşur. Hele hele, bir başka F firması ‘biz artık elmaları internetten satacağız, o yüzden de sen ne koyarsan koy fiyatı; biz ucuza satmak istiyoruz’ dediğinde D, B, C ve E bunu engellemek adına D’nin F’ye mal vermemesine karar verirlerse, ihlal katmerli olur. Bu tip davranışlara örnek olarak, GSM ve telefon şirketlerinin bayilikleri ve satıcıları ile beraber yahut onlara karşı uygulamaları (ki esasen m. 4 değil, m. 6 konusu olurlar – aşığıda değineceğim) ile alakalı kararları çoktur Rekabet Kurumunun. Levent Beyin örneği de, bu bağlamda fazlası ile yerinde; lakin bir eksiği mevcut: Bu kural, öyle bazı piyasalara özgü bir kural değildir, tüm piyasalarda vardır; yalnızca kamu eliyle düzenlenen kimi istisnai piyasalarda mevcut değildir.

Velhasıl Aral, diğer dört teşebbüsü karşısına alıp “abiler, gelin birlik olalım, gün rekabeti kısıtlayarak fazladan kar etme günüdür, haydi el ele tutuşup fiyatları yukarı çıkaralım” dedi ise yine bir ihlal ile karşı karşıyayız demektir.

3) Üçüncü bir ihtimal, adına “uyumlu eylem” denilen bir ihtimal, ki, yukarıdakinden daha da zordur kavranması. Öz bir tanımla uyumlu eylem, teşebbüslerin açık veya örtülü bir anlaşma olmaksızın aralarında bir işbirliği/danışıklılık doğurmak suretiyle rekabeti sınırlamalarıdır. Şayet bir piyasadaki iktisadi görünüm, rekabetin kısıtlanmış olduğu bir piyasadaki görünümü andırıyor ve fakat herhangi bir anlaşma veya karar mevcut değilse, teşebbüslerin bir uyumlu eylem içinde olduğu varsayılır ve kendilerinden bunun aksini ispat etmeleri istenir. Uyumlu eylem halinde, teşebbüsler birbirleri ile temasa geçmeden paralel hareket ederek rekabeti kısıtlamış olurlar. Bir örnek vermek gerekirse: İki veya üç teşebbüsün var olduğu piyasalarda, teşebbüslerden birisi “zam yapacağım… yapıyorum… yaptım…” şeklinde bağıra bağıra konuşan bir yol tutar da; diğerleri onu bu zamda izlerlerse; ortada bir uyumlu eylem olduğundan bahis mümkündür.

Rekabet Kurumunun konumuz olan soruşturmada nereden bir uyumlu eylem yakalayabilecek olduğu pek aklıma gelmiyor. Bir ihtimal, Aral’dan oyun olan diğer dört teşebbüsün bir şekilde, diyelim ki D&R’ı son kullanıcıya satış fiyatı hususunda takip etme pratiği geliştirmiş bulunmaları olabilir. Yahut Aral’ın kendi sitesinde uyguladığı fiyatların da bu işlevi görüyor olması ihtimal dahilinde.

4) Dördüncü ve son olasılık, hakim durumun kötüye kullanılması. Hukukun inceliklerini bir yana bırakarak hukukçu olmayan biri için kısaca anlatmaya çalışacağım.

Yukarıda parantez arasında da bahsettiğim üzere, 4054 Sayılı Kanunun bir de m.6 hükmü var çeşitli ihlal durumlarını düzenleyen. Maddenin giriş şöyle: “Bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması hukuka aykırı ve yasaktır.” Buradaki mesele, hakim durumda olan bir teşebbüs (ya da birlikte hakim durumda olan teşebbüslerin) tek taraflı bir takım davranışları ile rekabeti sınırlayıcı davranışlar içerisine girmesidir. Hakim durumda olmak, piyasanın ağırlıklı dominant gücü olmayı gerektirir. Tek ölçütü pazar payı değil ise de, en önemli ölçütünün bu olduğu söylenebilir. Örneğin, Rekabet Kurumunun kararlarıyla tescillenmiş olduğu üzere Efes Pilsen, kendi piyasasının %85’inden fazla bir kısmına sahiptir ve piyasada hakim durumdadır. Bir teşebbüsün hakim durumda olması demek (ki bu tekel ile aynı şey değildir, tekelde; adından da anlaşılacağı üzere “tüm pazarın tek bir oyuncuya ait olması” durumu vardır), tüketicinin alacağı mal ve hizmet hususunda o teşebbüsün kararlarına fazlasıyla bağlı olması demektir. Bunu şöyle bir örnekle izah edelim: Şayet bir pazarda hakim durumda iseniz, zaten yeterince iyi kar elde ediyor yahut ürün satıyorsunuz demektir. Dolayısıyla, ar-ge çalışmalarına yeterince bütçe ayırmak, sizin için manasız gelebilir. Şayet bu davranışınızla, normal koşullarda rekabetçi bir piyasadaki bir oyuncudan beklenebilecek inovasyonu sağlamıyorsanız tüketicinin zararına teknik gelişimi kısıtlamışsınızdır demektir; hukuku çiğnemiş olursunuz. Veya çıkıp da, “zaten herkes benim ürünlerimi/hizmetlerimi alıyor; üç kuruşa değil de on kuruşa satayım’ diyemezsiniz. Pazardaki payı %2 olan bir oyuncu, canı isterse beş yüz kuruşa da satar elbette; ama piyasanın dinamiğini yönlendiren, tüketici davranışını belirleyen; hele hele de tüketicinin bir şekilde size mecbur olduğu hallerde dilediğiniz fiyatı çekemezsiniz; bunun bir sınırı olur. Yani Murat Beyin ifadelerinin bütün teşebbüsler açısından hukuken isabetli olduğunu söylemek mümkün değil.

Gelgelelim, mevzubahis soruşturma Kurumun ifadesine göre “m. 4 üzerinden” açıldığı için olayda bu gibi bir pürüz olmadığı söylenebilir. Yani aslında bu son ihtimal, halihazırda zaten ihtimal olmaktan çıkmış durumda; ancak Teknoseyir kullanıcılarını bir miktar daha bilgilendirmek adına bu meseleye de değindim.

Son olarak önemle eklemem gereken şeyler var:

Elbette, bu yazı ve örnekler tamamen anlatım ve bilgilendirme amaçlıdır. İhtimaller üzerine genel geçer yorumlar ihtiva etmektedir. Hukuken bazı ifadelerin de bir hayli noksanı vardır; lakin bu meseleleri bu kadar kısa bir alanda rekabet hukuku hususunda uzman bilgisi bulunmayan ve hukukçu olmayan bir kitleye izahın başka bir yolu da yoktur. En ehemmiyetli husus ise elbette şu: Bahsi geçen teşebbüsler ve bunların piyasaları hakkında hiçbir fikir sahibi değilim ve asla soruşturmanın nasıl sonuçlanacağına dair bir öngörüde bulunmuyorum. Aslolan, kusursuz olmaktır; kusur, varsa ispat edilir. Haliyle, an itibarıyla benim nazarımda kusursuz bulunan, her biri alanında saygın ve yüz binlerce tüketiciye ulaşan bu teşebbüslerin vaziyetini ve işin doğrusunu Rekabet Kurumu ve olası bir başvuru halinde Danıştay takdir edecektir.

Epeyce uzun bir yazı oldu. Umarım açıklayıcı olabilmişimdir. Buraya kadar okuma zahmetinde bulunanlara teşekkürü bir borç bilirim.

Tüm Teknoseyir camiasına en iyi dileklerimi sunarım.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 6 / 9
  • Erman Arslan @arslanerman

    Elinize sağlık çok değerli bi paylaşım olmuş.

  • Halil Sönmez @halilsnmz

    %15-%20(bizde %18) vergi sistemi olan ülkelerde 40 dolara 45 dolara satılan oyunlar yada yazılımlar bizde 100 dolar(2 ay önceki kur) civarında ise burada sorun vardır. Bahsettiğim ülkelerde kendi dillerinde oyun oynuyorlar. Peki bu ülkelerin toptancıları sizce üreticiden bizden daha ucuzamı alıyorlar. Tabikide hayır. Bizimkiler Üzerine insafsız kar koyuyorlarmı evet. Rekabeti ben bilemem. Ezbere konuşmuş olurum. Ama rekabet olsa böyle faiş fiyatlara isteselerde satamazlar.

    • Murat Gamsız @gamsizm

      Rekabet yok zaten ki bu da ilginç bir durum aslında. Misal bir markanın birden fazla dağıtıcısı olabilir. Asus'u iki firma getiriyor yıllardır. Ama oyun işinde Aral yalnız kaldı. İstediği fiyatı çekebiliyor. Nedense dağıtıcı firmalar oyun işine girmekten çekiniyor. Yeterince karlı olmadığı için herhalde.

  • Çağrı Gürkanlı @rind

    @gamsizm Yazıyı buraya da taşımışsınız, teşekkür ederim, teveccühünüz Murat Bey. Aral’la ilgili olarak rekabet yok diyorsunuz, haklısınız. Zaten bu da, meseleyi ilginç kılan bir başka husus. Her ne kadar bu işin analizi çok ciddi bir iktisadi mesele ise de, Aral, piyasada hakim durumda imiş izlenimi veriyor konu ile ilgili bulunmayan insanlara. Yalnızca dağıtımcılıktan öte, mühasırlık hakları da oluyor bazen. Şu halde, Rekabet Kurumunun m. 4 çerçevesinde teşebbüsler arası bir işbirliği veya uzlaşı aramasından ziyade, m. 6 üzerinden doğrudan doğruya Aral’ın muhtemel hakim durumuna ve fiyatlarına (veya başka oyuncuları pazara sokmamaya yönelik olası çeşitli davranışlara) yönelik bir soruşturma başlatmış olması akla daha önce gelirdi. Hakim durumda olmanın kendisi hiçbir zaman yasak değildir, ancak bunu herhangi bir şekilde kötüye kullanırsanız, hukuku ihlal etmiş olursunuz. Tüketici zararına yüksek fiyatlama da, pek tipik bir hakim durumun kötüye kullanılması teşkil eder bu bağlamda. Ancak burada, belki Aral’ın kendisinin de internet üzerinden son kullanıcıya satış yapıyor olmasının etkisi vardır; yani Aral’ın tek başına akıldışı yüksek fiyat uygulaması bulunmuyor ve fakat diğer satıcı teşebbüsler ile anlaşarak hepsinin beraberce bir fiyatta karar kılması durumu mevcut olabilir. Hatta ve hatta, konu belki de fiyata ilişkin dahi değildir; bölge paylaşması, pazarlama kısıtlaması veya yatırım kısıtlaması söz konusudur. Velhasıl, şu an ne konuşsak boş olur. Soruşturma tamamlandığında olur da konu Rekabet Kurumunun önüne gelirse, o zaman meselenin içeriğini hakkıyla tayin edebilecek noktada olacağız.

    Burada şu an için önemli olan şu hususun bilincinde olmak: Adına serbest piyasa dediğimiz şey, iktisadi teknik tabiri ile piyasa üzerinde hiçbir regülasyon (düzenleme) yahut müdahalenin olmadığı bir “laissez-faire” (“bırakınız yapsınlar”) sistemi değildir. İster tüketici yararına diyelim, ister iktisadi verimliliği sağlamak adına; piyasalar çeşitli oranlarda düzenlenir ve rekabet korunur. Bunun sağlanması için de, ürün veya hizmetin fiyatı dahil her türlü ekonomik parametre denetim ve gözetim altındadır; müdahale edilebilirdir. Rekabet Kurumuna şikayette bulunmak için de herhangi bir hukuk bilgisi sahip olmaya hacet yoktur. Şu linkte bulunan bilgiler dairesinde, rekabetin doğal olmayan yollardan kısıtlanmış olduğunu düşündüğünüz piyasalar/teşebbüsler hakkında yapabileceğiniz bir şey var vesselam: Kuruma bir vatandaş olarak şikayette bulunabilirsiniz. Kurumun böyle şikayetler ile ortaya çıkmış pek çok ihlal kararı verdiğini de buraya not düşeyim.

    Ben de, bu soruşturma süreciyle ilgili olarak veya başka bilgimin olduğu hukuki meselelere dair Teknoseyir kullanıcılarını elimden geldiğince bilgilendirmeye çabalarım.

    Konu ile ilgilenip yazdıklarımı okuma zahmetinde bulunan herkese tekrardan teşekkürler.

    • Murat Gamsız @gamsizm

      Evet burada bir de o durum var. Aral'ın fiyatına müdahale edebildiği, bir iki marka var. Ubisoft bunlardan en büyüğü. Aral Ubisoft'un resmi dağıtıcısı. Dolayısıyla x bir şirket istese de Ubisoft'un dağıtım işine resmi olarak giremez. Ubisoft isterse ikinciyi atayabilir. Ki o bile aralarındaki anlaşmaya bağlı. Bazı dağıtıcılar tek dağıtıcı olmak kaydıyla anlaşma imzalar. Aral ben tek olacağım dediyse ve Ubisoft kabul ettiyse ikinci bir yasal dağıtıcı olamaz. Öte yandan paralel ithalat yasal ama resmi dağıtıcının birçok avantajına sahip olunamıyor.

      Çokça adı geçen Bilkom ve CD Project firmaları kendi aralarında anlaşıp Witcher 3'ü süper bir fiyattan satışa sundular. Bu yüzden gençler Bilkom'a övgü yağdırdı ama o gençler aynı Bilkom'un Apple'ın tek temsilcisi olduğunda fiyatları aynı Aral gibi nasıl yüksek tuttuğunu bilmezler. Apple kullanıcıları lanet ede ede alırdı. ABD fiyatı çarpı iki olarak hesaplanırdı hatta. Ama aldıkları için de fiyatlar inmezdi. En sonunda Apple Türkiye'ye geldi ve fiyatlar birden normalleşti. Çünkü Bilkom sadece dağıtıcı konumuna geldi fiyatları belirleme yetkileri ortadan kalktı.

      Her ne kadar serbest piyasa kuralsızlık değilse de, firmalar ürünlerine piyasa koşullarına göre fiyat koymakta özgürler. Aral bugün 250 liraya oyun satıyorsa, piyasa bu fiyatı satın aldığı için yapabiliyor. Burada atlanan nokta Ubisoft'un da bu işten para kazandığı. Ya kusura bakmayın Aral fiyatları düşürmüyor derken, arka planda paraları cebine atıyor. CD Project firması Türkiye'ye özel muamele yapmasa Bilkom da fiyatı düşüremezdi bu kadar. O yüzden bu fiyat konularında bir de ana firma ayağı var. İşi daha karışık hale getiriyor.

  • YilmazOnline @yilmazonline

    Rekabete inanmıyorum ama bir kurul var.