Logitech G602

Logitech G602 İncelemesi

G700'ün defalarca içini açıp sol tıklama mekanizmasını onarmama rağmen artık tedavilere cevap vermeyip can verince yeni bir fare arayışı başladı. Logitech'ten ürün dayanıksızlığı konusunda çok çekmiş olsam da istemeye istemeye yine ürünlerinden birini aldım.

Diğer markalarda istediğim gibi bol tuşlu, ergonomik, hem ofis hem de oyun odaklı bir ürün beğenemedim, belki de yılların G700 alışkanlığı da etkili. Veryansını kesip incelemeye geçeyim artık.

G700'den G602'ye geçince tutuş ve ele oturuş anlamında hiç yabancılık çekmedim desem yeridir. Hatta daha da iyi olduğunu söyleyebilirim. Tuşların yerleşimi başparmak ve işaret parmağı ile etkileşimi çok rahat kılıyor, kesinlikle yanlış basma, zor basma, ulaşamama gibi bir sorun yaşamadım (Ellerimin büyük olduğunu da belirteyim).

İşaret parmağına denk gelen hassaslık/sensitivity tuşlarının basımı çok rahat, G700'deki saçma sapan sertlik ve kalitesizlik hisi yok, yumuşak ama yanlışlıkla basmak pek mümkün değil.

Başparmağa denk gelen altı adet tuş G700'deki hassaslık tuşlarının yapısında ve basım hissi andırıyor ama başparmağa denk geldiği için sorun yaratacak bir durum yok, basımı rahat. Tuşları algılamak, ayırt etmek ve kullanmak sorunsuz.

Sol ve sağ tuşlar farklı uzunlukta olsalar da her türlü ele uygun ve konforlu, birbirinden ayırt edilebilir tıklama hissine ve sesine sahipler. İster uzun parmaklarla ucundan, ister kısacık parmaklarla en başından tıklayın sorunsuz kullanılabiliyorlar.

Toplamda 11 adet tuşu var ve hepsine ayrı ayrı isteğinize göre farklı fonksiyonlar, makrolar atayabiliyorsunuz. Logitech'in yazılımı çok kullanışlı, detaylı ve anlaşılır bir arayüze sahip.

Farenin altındaki kaygan yüzeyler, skatezler ise bol miktarda ve kullanıma çok olumlu etki ediyorlar.

Tekerlek ise G700'den sonra hayal kırıklığı ama kötü değil, bilerek aldım. G700'deki bir düğmeyle serbest dönüşe geçen sistem kullanılmamış (Uzun dökümanlar veya uzun web sayfalarında hızlıca altlara inmek için çok işe yarayan bir sistemdi). Ayrıca sağ ve sol kaydırma özelliği de kaldırılmış ne yazıkki. Tekerleğin hissiyatı güzel, G700'e göre daha yumuşak bir dönüşü var ama biraz daha dirençli dönüşler yapsa benim için daha iyi olurdu.

Hassaslık/sensitivity en yüksek 2500 dpi ve bence fazlasıyla yeterli. Yıllardır oyun oynarım daha 2000'in üzerine çıktığımı hatırlamıyorum. Kullanılan yeni optik sistem kullandığım tüm zeminlerde sorunsuz bir deneyim sağladı, Lazere göre bir dezavantıjını göremedim. G700'den kötü diyebileceğim bir deneyim yaşatmadı, fark varsa bile ben farkedemiyorum.

Tek tuşla Performans ve Dayanıklılık modları arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Dayanıklılık modunun polling rate yani sainiyedeki bildirim sayısı 125 ve değiştirilemiyor, performans modunun ise 500 ve istenirse 250 olarak da ayarlanabiliyor. Performans modu 250 saate kadar kullanım ömrü vaat ediyor, dayanıklılık modu ise 1400 saat civarı.

Dayanıklılık ve performans modu arasında hassaslık ve doğruluk açısından bariz bir fark var ama kesinlikle dayanıklık modunu oyun dışında sorunsuz kullanabilirsiniz. Tamamen kişisel zevke ve beklentilere bakıyor.

İki adet normal kalem pil ile geliyor ve bu nedenle yukarıda yazdığım uzun saatlere ulaşabiliyor. Ayrıca kullanılan yeni optik algılayıcı da lazere göre çok daha tasarrufflu; polling rate için 1000 yerine 500 kullanılması da etkili tabi.

İstenirse tek pil ile de kullanılabiliyor, ağır bulanlar için güzel bir ayrıntı. Ben ise ağırlığından memnunum, iki adet pille kullanmaya devam yani. G700'ün 3-6 günlük pil ömrünü kıyas bile kabul etmez.

Tasarımı gösterişli ve güzel, spor araba tadında diyelim. 🙂 Avuç içine denk gelen yerde desenli, yumuşak ve tutunmayı arttırıcı bir yüzey, tüm tuşların dışında kalan ve başparmağa da denk gelen diğer yüzeylerde ise pürüzlü sert plastik kullanılmış. Genel olarak malzeme kalitesi iyi görünüyor, G700'den daha hoş.

Hem oyun hem ofis kullanımı için bolca programlanabilir tuş ve çok iyi ergonomisi ile tereddüte yer bırakmayan bir ürün olmuş. İşlevsellik ve performansı harika bir uyumla birbirine kenetlemişler. Tekerleği dışında şikayet edeceğim herhangi bir kusuru, sorunu veya eksi bir yönü bulunmuyor.

Şimdiye kadar kullandığım tüm Logitech marka fareler arasında en iyisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tek beklentim beni Logitech markasından soğutan, bence büyük sorunlarından biri olan "çift tıklama" sorununu en azından bir üç sene görmemek.

#Akış #Logitech #LogitechG602

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 9 / 13
  • Tuna @tunakaner

    Merhaba, "çift tıklama" sıkıntısı çeken g500 farem için yazdığım bir mail sonucunda bana ücretsiz g502 proteus core gönderdiklerini anlatan yazımı okumadınız sanırım 🙁 kronik bir arıza olduğundan bu cihazdan yolluyorlar özür dileyip.

    • ledzep @ledzep

      Ben 4 tane Logitech fareyi garanti süresi içinde aynı soruna kurban verince o müthiş müşteri hizmetleri kıvırmaya başlıyor. İyi niyetli ve dürüst olduğunuzu anlamaları için çok dil dökmeniz lazım, ayrıca karşınıza çıkan müşteri hizmetleri görevlisine göre de tavırları değişkenlik gösteriyor.

      İyi niyetli ve bilgili birine denk gelirseniz mantıklı gerekçelerle ikna olur ve hemen değiştirirler ve benim iki defa ürünüm bu şekilde değişti ama farklı zihniyette ve ön yargılı birine denk gelirseniz işleri yokuşa sürüyorlar.

      Eskiden neredeyse sorgusuz sualsiz herkesin ürününü değiştrirlerdi ama çok fazla suistimal edildiği için tavırları Türkiye'ye özel değişkenlik gösterdi.

      Şu an için diyelim müşteri hizmetleri eski günlerine dönüş yapmış ve harika çalışıyor olsun, bu Logitech'in genel olarak donanımlarının bazılarında, bazı serilerinde kronik sorunlar ve zayıf kalite kontrol olduğu gerçeğini değiştirmiyor ne yazıkki. K800 klavye ve bazı başka ürünlerde göstere göstere yaptıkları yeni sürümlerdeki donanım kısıtlamaları ve bu nedenle forumlarında kopan büyük gürültüler gibi nice ilginçliklere imza atmış bir firmadır.

      Neyse çok dallanıp budaklanacak bir konu. Elimiz mahkum kullanıyoruz diyelim. Bir zamanlar da baş tacı yapıyorduk.

  • protego @protego

    Bende de G700s var. Nefret ettim resmen. Yapabilirsem iade yapacağım. Garantisi duruyor daha. Asus Spatha çıkacak. Gözüm onda. Çok sağlam alet olmuş. 3. çeyrek diyorlardı, bakalım..

  • T.C. TURGAY GÖK @turgaygok84

    Merhaba Bende G602 Satın almayı düşünüyordum. Acaba siz kullandığını memnun kalan tavsiye eder var mı? Bende elimde ki Logıtech darkfield 10 yılda beri kullanıyorum hiç bozulmadı surekli onu kullanıyorum. Gayet çok memnun kaldım. Fakat G602 ve G603 ve G700s üçününde kararı vermedim.
    @protego Merhaba G700s var. Nefret ettiğini için bir açıklayabilir misin? Sorun nedir? Herhangi birşey sıkıntı yaşadığını var mı? Eğer memnun kalmazsan bana satabilirsiniz. Ben satın alabilirim ve deneyebilirim.

    • protego @protego

      Pili max 2 gün gidiyor yoğun kullanımda. Pilini defalarca değiştim, pilden kaynaklı bir sorun değil, pili emikliyor resmen. Bazı tuşları bozuldu, Logitech destek vermiyor. Garantisi bittiği an hiçbir servis alamıyorsunuz. Çünkü adamların servis desteği yok. Birebir değişim yapıyorlar sadece. Garanti içinde bozulursa değiştiriyorlar sorun yok ama garanti bittikten sonra tamir bile yapmıyorlar. Elinizde kalıyor alet. Bunun dışında sensörünün yerleşimi yanlış. Ortada olması gerekirken mouse'un ön tarafına yakın konumlandırmışlar. Bileğinizi sabit tutarak mouse'u sağa sola hareket ettirdiğinizde bu sabepten kavisli bir hareket yapıyor imleç. Bazen uygulaması kendi kendini sıfırlıyor tüm ayarlar gidiyor vs. Sonuç olarak bir daha Logitech almam

  • T.C. TURGAY GÖK @turgaygok84

    @protego Anladım şimdi sende herşey iyi tavsiyeli öğrendim. Çok teşekkür ederim o zaman bende G700s almayı vazgeçtim. Peki Sen hangi marka mause kullanıyorsunuz.?

    • protego @protego

      Şu an hala G700s kullanmaya devam ediyorum. Çok tuşu olan mouse lazım bana, beğendiklerim de çok pahalı, bir süre daha idare edeceğim bununla

    • T.C. TURGAY GÖK @turgaygok84

      @protego Anladım Tamam Siz bilirsiniz. Bende elimdeki Logıtech Dark field ve Klavye'de Logıtech K800 kullanıyorum. Klavye yeni ikinci el aldım. Mause Logıtech DARKFIELD 10 yılda beri kullanıyorum Çok memnun kaldım genelde Piller arada usb şarjı ediyorum idare ediyorum. 🙂 İlgilendiğini için teşekkür ederim 🙂

The Crew

The Crew Detaylı ilk bakış

Ubisoft'un en eli yüzü düzgün işlerinden biri diyebilirim rahatlıkla. Ne özlemişim bu oyundan aldığım tadı, nefis. Oyunun tarifini söyle sunabiliriz:

- İki kaşık Test Drive Unlimited 2

- İki kaşık NFS Underground 2

- Bir çay kaşığı Hızlı ve Öfkeli

İki oyunun en güzel yönlerini güzelce harmanlayıp, süsleyip sunmuşlar. Sunumda hijyen ve dikkati elden bırakmamışlar ve nerdeyse tamamen sorunsuz bir deneyim yaşatmayı ilk günden başarmışlar. Ne yalan söyleyeyim aslında büyük sorunlar, hatalar, abartılmış bir oyun, vs. yani Ubi'ye özgü sorunlar silsilesini bekliyordum ama fena utandırdı beni, bir an kendimden bile şüphe ettim, "acaba Uplay yerine başka bir uygulamayı mı açtım" diye. 🙂

Oyunu dört saat kadar oynadım (başından kalkamadım), gözlerim sulanmaya, kızarmaya başlayınca silkinip, ellerim titreye titreye çıktım oyundan. Neyse, abartma faslına son verip detaylara geçelim (incelemeden ziyade fikir vermesi için):

- Görsellik iyi, abartı da değil, kötü de değil, tam kararında yeni nesil bir oyun için. Manzaralar keyif verici, devasa harita ve mekan çeşitliliği çok iyi.

- Performansı ve stabilitesi iyi, anormal fps düşüşleri ve "stuttering" pek yaşatmadı. Sadece haritada çokça yakınlaştırma yapınca ve çok nadiren hızlı araba sürerken yaşadım. Tüm ayarlar ultra ve 4x TXAA ile 60 fps'nin altına düşmedi hiç. Oyunda 30 ve 60 fps limiti var, 60 üstü veya tamamen kapatma yok.

- Oynanabilirlik şimdilik harika, ana konu ve ona bağlı görevler klişe ama keyifli. Yan görevler ilerde bayar mı bilmiyorum ama "free roam" modunda oraya buraya serpiştirilmiş minik yan görevler de şimdilik oldukça keyifli. Ana görevler olsun, yan görevler olsun ödüllendirme sistemi insanın hırsını arttıran cinsten. Uzun ömürlü ve bırakması zor bir oyun olmuş gibi görünüyor şimdilik. Misal offroad'dan çıkıp, hop sokak yarışına geçiş yapmak sıkılmayı azaltan faktörlerden.

- Co-op ve çoklu oyuncu modları sorunsuz geçti benim için. Haritada bulunan diğer kişilerle yarışmak zahmetsiz ve keyifli. Oyun saat 1'de açılmasına rağmen tüm oynama sürem boyunca defalarca diğer oyunculardan davet aldım, benim çağırmama pek gerek kalmadı. Şans mıdır artık bilemiyorum ama hepsiyle de sorunsuz ve keyifli yarışlar, görevler yaptık. Bu yüzden tek kişilik modda pek ilerleyemedim daha.

- Videolarda görülen o janjanlı modifiye anmasyonları ve ekranı aynen var ve çok hoş olmuş. Modifikasyon seçenekleri geniş gibi (gibi diyorum çünkü tek arabam var şu anda). Araba tipine ve mağazasına göre modifikasyon seçenekleri daha da artar diye tahmin ediyorum. Artmasa da az değil kesinlikle. Görsel, performans odaklı bir dolu geliştirme seçeneği ve kombinasyonları var.

- Araçların sürüş keyfinden ve kontrollerinden memnun kaldım, çok rahat. TDU 2 ile kıyaslarsam ondan çok daha iyi tepki veriyor ve daha kolay. Tam bana hitap eden bir "Arcade" kontrol stili kullanmışlar. Klavye ile denemedim, tüm deneyim Xbox kontrolcüsü ile gerçekleşti.

- Kamera çeşidi iyi, kokpit kamerası da var. En çok hoşuma giden özelliklerden biri de kokpit kamerasında iken dönüşlerde kameranın da dönmesi yani karakterin görüş açısının paralel olarak değişmesi. Bu özelliği ayarlardan istediğinizi gibi kısıtlayabiliyorsunuz.

İnceleme olmayan bir yazıya göre çokça uzattım sanırım ama değer. Uzun vadede fikrim ne kadar değişir ya da değişir mi belli değil ama oyun tek kelimeyle olmuş. NFSU tadını o kadar özlemişimki coştukça coştum methiyelerde.

Oyuna, satın almanın dışında Nvidia Maxwell ekran kartı alarak da sahip olabilirsiniz. Kartı aldığınızda çıkan kupon ile Nvidia'dan üç oyun arasından tercih yaparak bu oyunu seçebilirsiniz. Diğer oyunlar da Far Cry 4 ve AC Unity. Ben FC4 ve The Crew arasında seçim yaparken çok gel git yaşadım ve sanırım doğru seçimi yapmışım.

#Oyun #Ubisoft #PC #Multiplayer

The Crew - Launch Trailer

The Crew is finally here. With the massive re-creation of the United States now open for the exploring, drivers everywhere are stockpiling their new cars, customizing them and taking these beasts out...
BeğenFavori PaylaşYorum yap

Nvidia 3D Vision

Pasif 3D destekli LG TV'lerde Nvidia 3D vision ile 1080p@60Hz rehberi ve incelemesi

3D Vision deneyimini keyifli yaşamak için illaki 120, 144 Hz monitör veya DLP Projektör sahibi olmak zorunda değilsiniz. 3D LG TV (pasif gözlüklü) ve Nvidia ekran kartı sahipleri de bu keyfi 720p çözünürlüğe mahkum olmadan ya da 1080p@24Hz rezilliğiyle uğraşmadan aktif gözlüklü modellere yakın, hatta kimi zaman daha iyi bir 3D deneyimi yaşayabilirler.

Bu yöntemde 3D Vision destekli ekran kartınızın 3D sinyalini sınırlayan veya düzgün ulaşan sinyali hatalı yorumlayan 3DTV'lere "interlaced ve interleaved" yöntemlerini bir arada kullanarak ve LG TV'mizi kendi yazılımındaki hatadan faydalanarak olması gereken 3D'ye en yakın deneyimi yaşamaya çalışacağız.

LG LW5500 sahibiyim ve aşağıdaki yöntemin LW4500 ve daha yeni modellerin bazılarında sorunsuz çalıştığını söyleyebilirim. Her LG marka pasif 3D'li TV'de düzgün çalışmayabilir. Diğer marka pasif TV'lerde de çalışıp çalışmadığını araştırarak veya kendiniz deneyerek bulmak zorundasınız.

Bu yöntemin esprisi nedir, ne avantajları vardır, 120 Hz'lik monitör varken bunlarla niye uğraşalım? Kısaca açıklamaya çalışayım:

Oyunlarda yaşanan stereoskopik 3D deneyimi doğru ayarlarla 3D filmlerde aldığınız keyiften kat be kat fazladır. Derinlik/Depth ve Convergence ayarları ile ister görüntüye muazzam bir derinlik ve gerçek 3D algısı kazandırır, isterseniz oyundaki karakterin ekrandan dışarı çıkmasını (pop-out) sağlayabilirisiniz ya da her ikisinin karışımı bir seviyeyi tutturabilirsiniz. Bunları yapabilmek için ise şu anki teknolojilerin ve firmaların zorunlu veya keyfi kısıtlamaları nedeniyle çeşitli keyif bozucu durumlar yaşanır:

- Aktif gözlüklü 120 veya 144 Hz Monitör veya TV'ler ile 1080p çözünürlük elde edersiniz ama gördüğünüz görüntü aktif gözlükler nedeniyle çok karanlıktır ve seyir keyfini düşürür, ayrıca gözlüklerin teknolojisi nedeniyle yaşanan "flicker/titreşimler" seyri katlanılmaz hale getirebilir. Bunu iyileştiren teknolojiler olsa da halâ karanlık. (Nvidia 3D Vision 2 ve Light Boost teknolojisi daha aydınlık görüntüler veriyor ya da bütçe sıkıntı değilse en iyi 3D görüntüyü veren DLP projektörler ve kaliteli gözlükler mevcut)

- Pasif gözlüklü TV'lerde ise 3D oyun keyfi için 720p@60 Hz veya 1080p@24 Hz seçeneklerini zorunlu. 24 Hz modunda 1080 görüntü olsa da 24 fps'de oyun oynamak işkenceye döndüğü için hiçbir anlamı yok. 720p'de ise düşük çözünürlüğün üzerine bir de 3D modu aktif olunca düşen çözünürlüğü eklyeince tadı tuzu kaçmış bir görselle karşı karşıya kalıyorsunuz.

Bahsettiğim yöntem ile yukarıdaki sıkıntıların bir nebze önüne geçerek, aktif gözlüklerin verdiği çözünürlüğe yakın bir görüntü ve pasif gözlüklerin sunduğu çok daha aydınlık ve titreşimsiz görüntüleri elde etmeniz mümkün.

Bu yöntem bana ait olmayıp, linkini vereceğim kaynaklardan alıntıdır:

http://3dvision-blog.com/forum/viewtopic.php?f=13&t=2042&sid=8cd24819c0c9f2c47a067eca43fe3967

Nvidia 3D Vision – Huge Improvement on Passive 3DTVs (EDID Override)

Yöntemi iki basamakta açıklayabiliriz:

- İlk olarak "EDID Override" yöntemiyle LG pasif 3D TV'mizi bilgisayarımıza Acer Pasif 3D monitör olarak tanıtmamız lazım ve bu sayede normalde aktif olmayan interleaved 3D'nin aktif olmasını sağlayacağız.

- İkinci adımda ise LG TV'nin bu tekniğin düzgün görüntülenmesini sağlayan ama Lag/gecikmeyi arttıran yazılımının içerdiği "bug/hata" ile TV'nin "Oyun" giriş etiketinde çalışmasını sağlayarak Lag'ı düşüreceğiz.

Yukarıda linkini verdiğim konuda TV'nize göre düzgün bir ayar bulmak için gerekli yazılımlar ve adımlar anlatılmış. Tam kontrol istiyorsanız o adımları takip edebilir ya da basit olan ama her pasif TV'de kesin sonuç vermeyebilecek sıradaki açıklamaları takip edebilirsiniz.

Yapacağımız işlemler çetrefilli gibi gözükse de aslında basit ve ilk seferden sonra dert edilecek bir durumu kalmayacak, zaten ilk adım tek seferlik. Detaylı adımlara geçelim:

1- "EDID Override" yani TV'nin bilgisayar sürücüsünü değiştirip Acer Monitör olarak göstermemizi sağlayacak sürücüyü alttaki linkte ilk mesajın en altındaki linkten indirin.

http://3dvision-blog.com/forum/viewtopic.php?f=13&t=2042&sid=8cd24819c0c9f2c47a067eca43fe3967

Linkteki sürücü HDMI üzerinden ses akışını devre dışı bırakıyor 3D'nin sorunsuz çalışması için. İllaki HDMI üzerinden ses almanız gerekiyorsa linkini verdiğim konudaki yönergeleri takip etmeniz lazım.

2- Zip dosyası içeriğini bir klasöre açın.

3- Başlangıç Menüsünden Aygıt Yöneticisini açıp "Mönitörler/ekranlar" kategorisini üzerine çift tıklayarak genişletin.

4- TV'nizin adı üzerine sağ tıklayıp " Sürücüyü Güncelle" ye tıklayın. "Sürücü Yazılımı için bilgisayarımda ara" - "Ben seçeyim" - "Diski var" seklinde giderek klasöre çıkardığınız "inf" uzantılı sürücüyü seçerek yükleyin. (İngilizce W7 kullandığım için tercümelerim aynı olmayabilir idare edin. 🙂 )

5- İmzasız sürücü uyarısı çıktığında "yine de kur" diyerek kurulumu bitirin.

6- Bilgisayarınızı yeniden başlatın.

Nvidia Kontrol Paneline girip soldaki "Stereoscopic 3D'yi ayarla" kısmına girin ve "Stereoskopik 3D'yi aktif et" e tıklayın, 3D sihirbazı çıkarsa takip edin. Monitör seçenekleri arasında "Acer GD235HZ 3D LCD veya "Acer Passive 3D LCD" seçeneklerinden birini görüyorsanız sürücü düzgün yüklenmiştir.

Bir oyun çalıştırıp 3D'yi test edelim. 3D sorunsuz görünüyorsa işimiz tamam ve kozmetik ayarlara geçeceğiz ama 3D gözlüğü sanki ters takmışsınız gibi gösteriyorsa regedit'den kayıt ayarlarıyla oynamamız ya da daha basit ve sorunsuz olan gözlüklerin camlarının yerlerini değiştirmemiz gerekiyor.

Regedit yöntemini tavsiye etmiyorum, kayıt dosyalarını kilitlediği için Depth ve Covergence ayarları yapmanıza engel olabilir, bu da 3D'nin tadını tümden kaçırabilir. Yapmak isteyenler varsa da yukarıda linkini verdiğim ikinci kaynaktan yönergeleri takip edebilirler.

Gözlüğün camlarını değiştirmek çok basit bir işlem; gözlük iki adet plastik parçanın üst üste tırnaklar vasıtasıyla bir arada tutturulmasından ibaret. Sökmek ve takmak çok kolay.

Sırada kozmetik ayarlar ve Lag çözümü:

- 3D aktifken oyun sırasında abartı miktarda "ghosting/gölgelenme/colourbug" etkisi görüyor iseniz bilgisayarınızın TV'ye bağlı girişinin etiketini "Oyun" veya "HD DVD" olarak değiştirin. Bunu yapınca "uzman" görüntü ayarlarında "PC" etiketinde aktif olmayan ayarların açılmasını sağlayacağız.

Menüden görüntü ayarlarına girip "uzman" seçili değilse seçin ve "H keskinlik" ve "V keskinlik" değerlerini 55'e ayarlayın. Bu ayar büyük oranda "ghosting/gölgelenme/colourbug" hatalarını düzeltecektir, çok az bir miktar ghosting kalacaktır ama bu kadarı zaten 3D teknolojisinin kendi kusurlarından ama bunu da minimize etmek için diğer ayarlara da deneme yanılma yoluyla ince ayarlar çekebilirsiniz. Tavsiyem "Trumotion" ve benzeri birçok gereksiz ayarı devre dışı bırakmanızdır.

- "Oyun", "HD DVD" gibi etiketlerde "uzman" ayarları seçildiğinde ne yazıkki Lag değerleri çokça artıyor, bu Lag değerlerine sorun olmaz derseniz başka ayara gerek yok ama daha da düşürmek istiyorsanız LG'nin yazılımndaki açıktan faydalanarak bunu düşürüceğiz:

1)İlk olarak 3D destekli oyunu başlatın, "giriş" etiketini "HD DVD" etiketi olarak değiştirin ve "uzman" ayarlarına girip keskinliği 55 veya 56'ya getirin ve 3D oyundaki görüntü düzelmesini gözlerinizle teyit edin. (Gözlüğünüzü takmayı untumayın :p )

2) Girişin "HD DVD" etiketini "PC" olarak değiştirin.

3) Kumandanız üzerindeki en tepedeki "AV MODE" tuşuna basın ve "GAME" olarak seçin.

4) INPUT/Giriş etiketini "PC" den "HD DVD" ye getirin (Önemli Not: etiket geçişlerini tek seferde yapmalısınız, yani "PC" etiketine en yakın sağ veya soldaki etikete geçiş yapmalısınız ve bu nedenle "HD DVD" kullanın diyorum).

5) Menü tuşuna basın, görüntü ayarlarına girin ve "uzman" ı seçin.

6) Kumandadaki çıkış tuşuna basın.

7) Tekrar girişi "HD DVD" etiketinden "PC" etiketine değiştirin.

Yukarıdaki basamakları düzgün gerçekleştirdi iseniz oyundaki lag'ın ciddi olarak düştüğünü ve çok daha oynanabilir kıvama geldiğini aynı zamanda PC modunda iken tüm görüntü hatalarının büyük oranda düzeldiğini görebilirsiniz.

TV'nizi kapatıncaya veya giriş değiştirinceye kadar bu yöntem geçerliliğini korur. TVyi kapatıp açtığınızda aynı yöntemi tekrar uygulamalısınız.

Halâ lag varsa veya PC modunda iken hatalar duruyorsa tüm adımları tekrarlayın, etiket ve ayar geçişlerinde tek seferde geçiş yapmaya ve başka ayarı yanlışlıkla seçmemeye özen gösterin.

Lag düzeltme için kaynak: http://www.avsforum.com/t/1344018/passive-fpr-3d-ghosting-problems-in-interlace-and-checkerboard/450#post_21513340

Bu lag düzeltme aslında LG TV'lerin genel bir sorunu olan farklı mod veya etiketlerdeki ayarların geçişler sırasında diğerlerine taşınması ile oluyor. LG PC modunun üstüne yeteri kadar düşüp düzgün ayarlamış olsa idi bunlarla uğraşmamamıza gerek olmadan çoklu ayar seçeneklerine sahip olabilirdik.

Denediğim oyunlar:

- Just Cause 2

- Skyrim

- Sherlock Holmes vs Jack the Ripper

Uzun süredir aktif gözlüklü 3D monitör kullanan, "checker board/dama tahtası hack", 110 Hz/ 100 Hz modları ile aydınlığı arttırma çabaları ve türlü türlü aktif ve pasif 3D yöntemlerini, 720p veya 24Hz pasif 3D, vb gibi yöntemleri de denemiş biri olarak kıyaslama yaparsam şu ana kadar en keyif verici 3D deneyimi olduğunu söyleyebilirim. Oculus Rift çıkana ve yaygınlaşana kadar stereoskopik 3D oyun meraklılarını tatmin edecektir.

Ben ne kadar konuşsam boş tabi, kişisel zevk ve algı en önemlisidir. Deneyip size uyup uymadığını görebilirsiniz. 🙂

Not 1: 3D Vision yazılımını kullanabilmek için illa "3D Vision Kit" sahibi olmanız gerekli değil, Nvidia bu 3D Vision lisans satışı da yapıyor. Gerekenler 3D destekli TV veya monitör, Nvidia ekran kartı ve 3D Vision yazılımı.

"3D Vision Kit" sahipleri ise emitter bilgisayarlarına bağlı olduğu sürce 3D Vision sürücülerini ücretsiz kullanabiliyorlar doğal olarak.

Not 2: Yazdıklarım kendi deneyimlerim ve tercümelerimin bir karışımıdır. Daha detaylı bilgiler, diğer markaların uyumluluğu ve diğer kullanıcıların yorumlarını görmek için verdiğim 3 adet linke göz gezdirmenizi tavsiye ederim.

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Logitech G19

Logitech G19 v1 İncelemesi

Yedi senelik G15 v1'in yavaştan ömrünü doldurması (ledlerinin gün geçtikçe zayıflaması, tuşlarına basımın giderek zorlaşması) nedeniyle birkaç ay önce klavye arayışına başladım. G15'in hakkını yemeyeyim şimdiye kadar kullandığım en dayanıklı ve kaliteli Logitech ürünü idi ve saydığım sorunları dışında sorunsuz diyebilirim (Son birkaç yıldır Logitech'in ürünlerinde kalite düşmüş durumda, bu kalite farklılığı ürüne ve üretim bandına göre değişmekte.).

Yeni alacağım klavyede olmazsa olmaz şartım LCD ekranı olması idi ve bu şart nedeniyle seçenekler bir hayli azalıyor. Hele mekanik klavye istiyorsanız içiniz buruk kalıyor, çünkü LCD ekranlı mekanik klavye yok (Türkiye için böyle) ve olsa da fiyatının abartı olacağı kesin.

G15 v1'e olan büyük benzerliği nedeniyle almak istediğim ürün aslında G510 idi. Fiyat araştırması yaparken G19 v1'deki büyük indirimleri (yarı yarıya diyebilirim) görünce zamanında çokça ve sert eleştirdiğim ve yüksek fiyatı nedeniyle "kesinlikle almam" dediğim G19'a aklım kaymaya başladı.

Çokça inceleme, yorum okudum ve izledim. Tasarım olarak güzel bir ürün olsa da çok fazla olumsuz yorum alan ve bolca sorunu olan bir ürün olması nedeniyle sonunda binbir tereddütle siparişi verdim. (230 TL'ye aldım, normalde 400-500 TL arası fiyatlardaydı).

Şu ana kadar bahsedilen bariz sorunların hiçbirini yaşamadım ama ilerde yaşamayacağımın garantisi yok. Genel olarak üründen memnunum, bu memnuniyetin en büyük sebebi ne aldığımı ve nelerle karşılacağımı bilerek almam idi.

Ürünün artılarını ve eksilerini kendime göre sayarsam:

+ Arka ışık seviyesi klavye tuşlarından bağımsız ayarlanabilen ve en yüksek parlaklığı gündüz kullanım için iyi olan, boyutu biraz küçük ama G15'e göre yüksek olan çözünürlüğü nedeniyle işimi en çok gören ve alma sebebim renkli LCD ekranı (Ekranın ne işime yaradığını ve yaramadığını daha da açıklayacağım).

+ Ekranın açısının ayarlanabilir (hareketli) olması (G15 v1 kadar hareketli değil ve tamamen yatırıp kapatma gibi bir imkan yok ama işe yarıyor)

+ Multimedya tuşları G15 v1'e gore daha kullanışlı.

+ Klavye tuşlarının basma hissi G15 v1' göre daha iyi, daha yumuşak. Mekanik klavye severleri memnun etmeyecektir (bence belirtmeye gerek olmayan ve mekanik klavyelerin yanında komik duran ama bazı klavyelere göre üstünlük sayılabilecek aynı anda 5 tuşa basabilme imkanı).

+ İstediğiniz rengin seçilebildiği, ışık seviyesinin ayarlanabildiği LED aydınlatmalı tuşlar. Profillere göre renk atayabilme seçeneği.

+ Tuş başına 3 makro ayarlanabilen ve benim çok kullandığım 12 adet G tuşu.

+ İki adet USB 2.0 portu (aldırma sebebi değil ama bu portları da çok kullanıyorum)

+ Klavyede profilleri kaydetmeyi sağlayan dahili hafıza olması (bu klavyeyi fare misali yanınızda pek gezdireceğini sanmıyorum, özellikle güç adaptörü olması nedeiyle ama olması yine de iyi)

Olumsuzluklar:

- Renkli LCD ekran ve USB 2.0 portlar nedeniyle USB'den bağlantı haricinde bir de adaptör kullanma zorunluluğu (İki adet kablo nedeniyle çok kaba görünen ve sert bir kablosu var). Yakınlarınızda priz yoksa işiniz zor ama kablosu uzun. Adaptör yerine toplamda iki USB portu kullanacak şekilde yapılsa güç ihtiyacı için belki daha pratik olurdu bazıları için.

- Kablo çıkışının ve USB girişlerinin bulunduğu bölge ısınıyor, el yakacak düzeyde değil ama şüphe uyandırıcı. Logitech yetkileri bu duruma normal diyorlar, klavyede ARM işlemci olduğu içinmiş.

- Klayvenin görünüşü güzel olsa da malzeme kalitesi G15 v1'den düşük. Çin malı klavyeler gibi değil ama yine de düşüş yer yer belirgin.

- Ses tuşu kullanışlı gibi görünse de kullanınca anlıyosunuzki çok kalitesiz, her an bozulacak veya içeri göçecek hissi veriyor ama şimdilik sorunsuz çalışıyor. 🙂

- LCD ekrandaki uygulamalar arasında geçiş, ayar yapılması ve başka türlü özelliklerin kullanımını sağlayan ekranın solundaki tuşların yerleşimi güzel ama sert basmak gerekiyor. Yumuşak bastığınızda "tık" hissi veriyor ama bazen algılamıyor ve bu nedenle arada sert basmak gerekiyor. G15 v1'deki kullanımı rahat tuş tekerleğini ve basımı rahat ve sorunsuz olan fonksiyon tuşlarını aratıyor.

- Klavye tuşlarının arka aydınlatması her tuşa özel led şeklinde değil, alltan genel aydınlatmalı ve bu nedenle en yüksek ışık gücü düşük. G15'e göre çok daha parlak olsa da led içeren tuşlu klavyelere göre zayıf. Genel aydınlatma nedeniyle bazı tuşların (özellikle numerik bölümde daha belirgin) ışık seviyesi diğerlerinden daha düşük. Işık seviyesi ve renkleri ayarlanabilse de yazılım üzerinden yapmanız gerekiyor, bunun için atanmış özel tuş yok. Ancak içiniz rahat olsun, loş veya karanlık ortamda ışık seviyesi gayet iyi, görememe sorunu olmaz.

- Her tuşa özel led olmadığı için tuşa özel renk seçemiyorsunuz. Misal G tuşlarını atadığım fonksiyonlara göre tek tek renklendirmek çok işe yarardı ya da oyun sırsaında belli tuşların ışığının yanmasını sağlamak ve o tuşa özel renk atayabilmek gibi.

- G tuşları normal tuşlara çok yakın, alışana kadar yanlış tuşlara basabilirsiniz. G tuşları normal tuşlara göre daha yüksek olduğu için alışmanız kısa sürecektir.

- G tuşlarının etkişiyle büyük bir klavye ama G15 v1'den daha ufak.

Renkli LCD ekrana detaylı bakış ve yorumlarım:

Bu kısımda ekrandan başlayarak genel olarak tecrübelerimi ve eleştirilerimi aktarayım:

Benim gibi sürekli olarak ne yaparsanız yapın ama özellikle oyun ve ağır uygulama çalıştırırken sistemi sürekli takip etmek istiyorsanız bu nispeten yüksek çözünürlüklü ve renkli LCD ekran vazgeçilmeziniz olacaktır.

Başta Aida64 olmak üzere, MSI Afterburner, CoreTemp, Fraps vb. uygulamaların destek verdiği ve çeşitli kullanıcılar tarafından Logitech SDK kullanarak geliştirilen "applet" ler sayesinde tüm sisteminizi çok rahat takip edebilirsiniz. G15'deki ekranda düşük çözünürlük nedeniyle 3-4 sayfaya sığdırdığınız bilgileri G19'da tek ekrandan hem de daha düzgün görseller eşliğinde takip edebilirsiniz.

Kişisel olarak Aida64 favorim, G15 kullanırken diğer uygulamaları da çokça kullanıyordum. Aida64'ün en büyük kolaylığı G19'un ekranına tam destek vermesi ve keyfinize göre bolca seçeneğin olduğu yapılandırma arayüzü ile istediğiniz gibi bir takip arayüzü oluşturabilirsiniz. Oluşturduğum sistem takip arayüzünün ekran görüntülerini resim olarak yükledim.

Sistem takibinden ayrı çok çeşitli ve bazen işe yaramasa da eğlencelik fonksiyonlar sunan çok çeşitli "applet" ler de mevcut. Örnek olarak çok işe yarayan Windows Görev Yöneticisi'ninin işlemler bölümünü takip ve kontrol edebilmenizi sağlayan G19 Taskmanager veya G19'un LCD ekranında monitörde gördüğünüz oyunu görmenizi ve oynamanızı sağlayan absürd minik uygulamalar gibi.

G19 minik uygulamalarını bulabileceğiniz çeşitli siteler mevcut ama ağırlığın G15 ve türevlerindeki LCD ekranlara yönelik olduğunu belirteyim. Benim en çok kullandıklarımdan biri http://g15-applets.de sitesidir (Almanca olması gözünüzü korkutmasın).

G19'un LCD ekranını video seyretmek, resimlere ve fotoğraflara göz atmak için de kullanabilirsiniz veya Logitech'in kendi geliştirdiği ve sürücülerle gelen uygulamacıklardan olan Youtube applet ile Youtube'dan video izleyebilrsiniz. Arada düzgün gösteren, arada sorunlu çalışan bu uygulama hevesinizi almaktan başka bir işe yaramaz, arama sistemi çetrefilli ve işe yaramazdır, saçma sonuçlar çıkarır karşınıza. Aramayı kolaylaştıran uygulmacıklar olsa da yazılımın kendisi sorunlu olduğundan pek umut bağlamayın, kısa zamanda unutacağınızı garanti ederim.

Video izleme işi bir nebze sürdürülebilir, arada oyun oynarken, nette gezerken, vb. durumlarda müzik klibi veya sevdiğim ve defalarca izlediğim klasik filmlerden açtığım oluyor. G19'un video oynatıcısının işlevi büyük oranda Windows'unuza yüklediğiniz codeclere bağlı, standart "mpg, mp3" gibi uzantıları açmakta sorun yaşamıyor.

Logitech'in ürünü pazarlarken göz boyadığı oyun desteği, yani LCD ekranda oyunla ilgili bilgileri görmek ise sınırlı ve her zaman istenileni vermiyor. Gerçekten kullanışlı olduğu oyunlar olsa da az ve eğer o oyunları oynamıyorsanız size faydası yok. Bazı destekli oyunlarda ise hiçbir işe yaramıyor, çünkü zaten monitörde sürekli görülebilen, sağlık, mermi gibi lazım olmayan bilgileri gösteriyor. Aslında olması gereken misal bir RPG oynarken G19 ekranında haritanın görünmesi veya "inventory" görünmesi, işe yarar gibi olan oyun var ama çok az.

Logitech'in diğer "applet" leri ise kozmetik olarak güzel, işlev olarak zayıf olan uygulamardan oluşuyor; saat, performans monitörü, gibi. RSS Reader'ının hakkını yemeyelim, en çok kullandığım Logitech minik uygulaması, istediğiniz RSS kaynağını ekleyebiliyorsunuz ve takibi de rahat.

Applet konusunda son sözüm ise G15 kadar destek görmemesi üzüntü verici, bunun en büyük sebebi G19'un beklenen yaygınlığa ulaşamaması ve yaşanan çokça donanımsal sorunların geliştricileri kaçırması. G15 çeşitliliği olmamasa da gereğinden fazla uygulama var diyebilirim.

Uyarılar ve tavsiyeler:

Bu ürünün kronikleşmiş sorunları var ne yazıkki ve Logitech'in resmi forumlarında da bolca başlık bulabilirsiniz uyarılar ve çözümler için. Büyük çoğunluğun, kullanım sıklığına ve sertliğine bağlı olarak değişen zamanlarda ortaya çıkan, üretim hatalarından ve zayıf kalite kontrolden kaynaklanan hatalar. En çok bilinenlerden bazıları:

- Bazı anakart modelleriyle uyumsuzluk ve çok can sıkıcı sorunlar yaşatması. En çok adı verilen modeller x58/790i modelleri. Bu sorunlar:

-) Klavyenin kiltlenmesi, tamamen çalışmayı durdurması veya sadece ışıklarının ve ekranın kapanması.

-) USB portlarının kullanım dışı kalması, geçici veya sürekli. USB yuvalarına disk takıldığında ya da uzun süreli bu yuvaların işgal edilmesi durumunda yaşanan kiltlenmeler ve yukarıdaki sorunlar.

-) Bazı sistemlerde USB yuvaları kullanıldığında Windows'un mavi ekran vermesi

gibi çeşitli sorunlar sayılabilir. Bahsedilen anakartlardan kullanıyorsanız iyi düşünün almadan önce (Ben bu sorunları şimdilik yaşamadım, en büyük nedeni P8Z68 anakart kullanıyor olmam ve satın alırken buna dikkat etmem).

- Ekranda ölü piksel ihtimali, şansınıza kalmış.

- Klavyenin içindeki kabloların kötü kablolama ve zayıf yalıtım nedeniyle zamanla biribirine temas ederek sinir bozucu sorunlar oluşturması; ekranın sürekli açılıp kapanması, takılı kalması, ledlerin çalışmaması gibi. Garantiniz bittiyse bunun için çeşitli çözüm videoları mevcut Youtube'da.

- Şu anda oldukça düzelmiş olsa da Logitech yazılımdan kaynaklanan sorunlar (Sık güncelleme yapılıyor yazılıma).

Ve beklenenen an, kapanış: (Biliyorum, bunaldınız 😀 )

G19 orjinal fiyatını kesinlikle hak etmeyen, şişirilmiş bir ürün ama indirimli fiyatı nedeniyle LCD ekran üzerinden sistemi mutlak detaylı izleme ihtiyacınız veya takıntınız var ise, hız aşırtma tutkunu iseniz Türkiye için alternatifsiz denilebilecek bir ürün. Ürünün fiyatının düşmesini sağlayan G19 v2'nin bundan farkı ise kablolalama sorunun düzeltildiği iddiası, renkli "wasd" tuşları (ki bence daha kötü görünüyor) ve tüm klavye yüzeyinde kullanılan UV ışınlara dayanıklı, parmak izi, yağ, kir, vs. göstermeyen bir kaplama olması.

Basit sistem izleme yapacaksanız veya LCD takip sayfaları arasında geçiş yapmak sorun değilse G510 ve türevlerine yönelin.

Yukarıdakilerin hiçbiri değilse ve sadece göz boyama olan video, youtube gibi özellikler için alıyorsanız paranıza yazık olur ve kısa zamanda hevesiniz geçtiğinde daha çok canınız sıkılır.

Altı puanın sebebi şu ana kadar belirtilen kronik sorunları yaşamamış olmamdır, yaşasaydım fena düşürürdüm. Bu kıyağımı unutma Logitech. 🙂

#Logitech #G19 #Klavye #Oyun

BeğenFavori PaylaşYorum yap
  • Ozcan @ozcan

    Hocam G710+ hakkında ne düşünüyorsunuz ?

    • ledzep @ledzep

      Kullanmadığım için sağlıklı bir yorumda bulunamam ama hakkında iyi şeyler duydum. Mekanik klavye çeşidi nispeten geniş, kendinizi Logitech markası ile sınırlamayın. Mekanik klavye seçerken tuş basım hissiyatı, basma seviyesi ve çıkardığı ses önemli kriterleriniz olmalı; sessizlik mi yoksa bolca "klik" sesi mi duymak istiyorsunuz., ona göre araştırın.