Charga-Plate - Veresiye alisverisin temelleri...

Oncelikle hepimizin az cok asina oldugu bir sey vardir, gecmisin her zaman gelecegi etkilemesi gibi.

Bunu bilmek icin yasayan ve beyni az cok calisan birisi olmak yeterli... 🙂

Bizim farkettigimiz yada edemedigimiz ama bir sekilde haberdar oldugumuz degisikliklerin cogu kendi cevremizde yada bizi ilgilendiren alanda olur diyelim...

Yani genelde canimiz yanmazsa, bizi etkilemezse pek onemsemeyiz...
Bazen bu kisiler icin yani bizler icin de donum noktasidir ama buna tarihsel demek icin kitlesel etkileri olmasi gerektiginden konumuz degil...

Tarihsel donum noktalari kitleleri etkiler, buyuk degisikliklere yol acar, yikici da yapici da sonuclari olabilir.

Tarihte bazi donum noktalari vardir, bunlarin bazisi bolgesel degisikliklere yol acabilecegi gibi tarihin akisini buyuk olcude de degistirebilir... Politik, ekonomik, teknolojik, sosyal ve dini donusumler etkiledigi genel ana basliklardir...

Bir de donum noktasi olmayan ama onun onculu olan nispeten daha kucuk noktalar vardir...

Mesela...

Buhar gucu gibi, kesfedilmesi ulasimda kullanilmasindan cok daha uzun zaman oncesine dayanir...
Hatta Roma Imparatorluguna kadar uzaniyor...

Ama bir donum noktasi olmasi, bunun ulasimda kullanilmasiyla baslar...
Evet, endustriyel olarak bir olcude kullanilsa da konu kitlesel donusum oldugu icin boyledir.

Konumuzla alakali olan donum noktasi ise ekonomik bir donusumdur, paraya dayanan alisveriste ticarete ivme kazandiran donusum kitlesel alisveristir, insanlarin kapital yasama genis kitlelere halinde ki bunu toplumun en fakirinden en zengin kesimine uyarlayarak dusunun yayilmasi zamanla paranin meta olarak gucsuz hale gelmesine sebep olmustur.

Yani alinacak seylerin degerleri buyudukce odeme sistemi de zorlasmaya baslamistir, tabi bu odemeler uzun bir sure degerli madenler ile yapildi ama sokaktaki insana arabayi 1 kulce altina satmak 19.yy sonlarinda kolay olsa da zamanla alicisi cogaldikca odemeler zorlasmaya basladi...
Bunu sadece araba ornegi ile kiyaslamayin, yeni teknolojiler, yeni ihtiyaclar ve yeni esyalar demek.

TV, buzdolabi, radyo, ev esyalari vs...

Kisaca paranin hareketenin kolaylastirilmasi gerekiyordu, bunun icin de bir odeme sistemi olusturulmaliydi.

Kredili odeme sistemi...

Bu yuzden alisverisi hizlandirmak, daha genis kitlelere yaymak icin kredi yada sonradan odemeye dayanan bir sistem gelistirilmeliydi.
Bunun, veresiye alisveristen duzenli ve genis olcekli bir den cok satici ile iliskili kayda dayali olmasidir ki bu yonuyle kredikartina kadar olan gelisimler sadece oncul sayilabilir.
Cunki, kredi karti devasa etkilere sebep oldugundan tek basina bir donum noktasi sayilabilir.

Tabi, kredi kartina gecmeden once bir cok denemeler yapilmis, bir kismi basarisiz olmusken bir kismi ki burada anlatacagimiz ornekler bunun onculleri olmayi basarmistir.

Coin - Sikke turu sahsi muhurler...

Onceleri ticari firmalar kendilerine ait ozel "Coin" adi verdikleri sonradan odemeli bir cesit muhur olan hani bizim "sikke" yada "damga" olarak adlandirabilecegimiz bozukluklar urettiler.

Her ne kadar bozukluk desek de bunlarin sekilleri cok farkli olabiliyordu...

Bu jetonlar ile bir hesap numaraniz oluyordu, alisveris yaptiginiz magaza bu sekilde tuttugu defterde odeme gunu geldiginde sizden yada anlasmaliysa bankanizdan borcunuzu aliyordu.

Bu isi yapan kisilere de "Debit collector" yani Tahsilatci denmekteydi ki Amerika'da halk arasinda pek sevilen bir meslek degildir 🙂

Fakat, bir sure kullanilsa da bir standartinin olmayisi ve Amerikan eyalet sisteminin karisikligi hesap tutmalari zorlastiriyor, musteriler borclarini odemeden baska eyaletlere gidebiliyordu.

Bu yuzden daha merkezi bir sisteme ihtiyac vardi...

Kredi kartindan once Charga-Plate vardi...

Charga-Plate!

Tabi bu merkezi sistem bir kredi karti degil yani bir Pos cihazinda odeme yapmaniza imkan saglamiyor...
Kaldi ki kullanima basladigi yillarda degil Pos cihazi, bilgisayar bile yoktu...

Farrington Manufacturing firmasinin icad edip 1928 yilinda piyasaya surdugu bu sistem 1950'li yillarin sonlarina hatta bazi eyaletlerde 60'li yillara kadar varligini surdurmustur...
Charge-Plate almak icin bireysel olarak basvurmaniz gerekiyordu.

Charga-Plate, uzerinde kabartmalarla adiniz, adresiniz kisaca butun bilgilerinizin yazili oldugu bir muhur plakasidir. Bu muhur tabii ki sizin hesap numaranizi temsil ediyor yani eger muhurdeki numara karsiliksiz bir hesap ise haliyle hic bir sekilde odeme yapilamiyor, yasal olarak sahte hesaplar icin o zamanlar ne tur yaptirimlar vardi kim bilir.

Nasil kullaniliyordu?

Alisverisinizi odemek icin bu muhru verdiginizde faturaya basit bir makine yardimiyla size ait damga basiliyor, ucret zamani geldiginde sizden yada bankanizdan tahsil ediliyor.
Charga-Plate'in arkasinda imzaniz bulundugundan faturaya atacaginiz imza ile karsilastirma yapildigindan ek bir guvenlik saglaniyordu.

Yani aslinda kredi-kartindan cok odeme ceki gibi bir sistem ama defter tutma ve hesap mantigi ile bir yonuyle kredi karti gibi yani birden cok yerden birden cok defa alisveris yapilabiliyormus...

Hatta, Coin'den farkli olarak merkezi bir sistem oldugu icin diger eyaletlerde de kullanabiliyordunuz.

Merkezi hesap sistemi bugunki kredi karti sisteminin aslinda temelidir, bankalarla birlikte calismayi kolaylastiran bu sistem "Debit collector - Tahsilatci" ihtiyacini da buyuk olcude kaldirmis ama yerini haciz memurlarina birakmistir 😀

Ornek Charga-Plate:

 

Bazi ilginc Charga-Plate bilgileri...

  • Charge-Plate zamaninda cok benimsenmis, 30 yili askin bir sure Amerika'da kullanilmis...
  • Kadinlarin kendi adlarina almalari yasakmis, ancak esleri yada babalari yada erkek kardesleri alabiliyormus. Ama ilginctir ki reklamlarinda genelde kadinlari kullanmislar.
  • Siyahi insanlarin da ayni sekilde almalari yada kullanmalari yasakmis.
  • Bazi firmalar bu muhurleri musterilere vermemis, kendileri saklamistir. Musteri geldiginde sadece hesap numarasini vererek alisverisini yapmis satici bu muhurle odemeyi tamamlamistir.
  • Bugun cok az sayida bulunan Charga-Plate'lerin kolleksiyonculari var ve nadir parcalara buyuk paralar odeyebiliyorlar...
  • Bugun kullanilan dijital (Bit)Coin sistemi de aslinda temelde Charga-Plate sistemine benzer bir yapidadir. Devletlerin asiri kontrolcu ve baskici tutumu dogrudan alisveriste kullanilmalarini zorlastirsa da para akisinda halen yasaldir.
    Tabi, dijital ve analog iki sistemi birebir karsilastirmak dogru degil ama benzerlikler yadsinamaz.
  • Hali hazirdaki banka kartlarinin arkasindaki kisisel imza da aslinda Charga-Plate'ten kalmadir.
  • Devletlerin ve bankalarin ortak hazirladigi borc yapilandirmasi ve taksitlendirmesi de Charga-Plate zamanlarindan gelir..
  • Kredi borclari ve beraberinde getirdigi kitlesel ekonomik krizler sonucunda alinan onlemler ve sartlar bugunki kredi karti sisteminin de temelidir.

Gorsel kaynaklar:

Buffalo in the '50s: Before credit cards, you shopped with Charga-Plate

BeğenFavori PaylaşYorum yap

5G hakkinda bir dusunsel yazi... (Bolum 1)

Oncelikle bu yazi diger yazilarim gibi sahsi bilgilerim ve kucuk caplida olsa arastirmalarim sonucu ortaya cikan oznel goruslerimden ibarettir.
Bu yazida, dogru olmayabilecek bilgilerin, hatalarin bulundugunu dusunurseniz yorumlarda cevaplasiriz 😀
Yazida ilgili teknolojileri kisa kisa gececegim, uzun uzadiya anlatarak kimsenin beynini sisirmeye, aklini sevmeye niyetim yok.

Yaziya baslamadan once G harfinden baslayalim ki 1-2-3-4 ve su an tartisilan 5 nedir sorusuna ve neden bu kadar calkantilar yaptigina cevaplar arayalim.
G harfi "Generation" yani nesil ifade eder, sayilar ise hangisi oldugunu belirtir.

Aciklama dedigin boyle olmaz mi?

Ilk jenerasyon ise GSM, DEGILDIR 😛

GSM: GSM simdiki adiyla Global System for Mobile Communications orijinal isim adiyla "Groupe Spécial Mobile / Ozel Mobil Grubu" Mobil yani 'Hareket halinde kuresel iletisim' tanimidir.

Bu 2. nesil mobil aglarin olusum noktasi olmaktadir ayni zamanda...
Bir dakika nasil yani?
Oncelikle GSM ilk mobil iletisim yontemi degildi, GSM standartlarinin olmadigi zamanlarda da ulkesel bazda iletisim cesitleri mevcuttur ki GSM'den cok oncesine dayanir.

Fazla derinlemesine girmeden isin konuyu ilgilendiren kismi olan Internet alanina gecelim.

Internet de GSM'den cok daha once var oldugu icin aktarilmasi gereken platform tabii ki GSM idi yani Internet'in bir sekilde mobilize edilmesi gerekiyordu.
Fakat, ilk dijital iletisim methodu olan GSM sistemlerde veri tasinmasi o kadar kolay degildi, ozellikle her telefonun kendisinin bir komplike bir sekilde sinyal ileten modem oldugunu dusunursek mobil internet = kaos denilebilir.

Halk arasinda bu Internet turune WAP (Wireless Application Protocol)

GPRS:  Bu yuzden bir gelisime ihtiyac duyuldu, veri senkronize dijital bir baglantiya donusturuldu buna da GPRS denildi (General Packet Radio Service)

Bu hali hazirdaki alt yapiyi kullanan ve yine telefonlarin modem oldugu ama surekli dijital baglantinin oldugu 116Kbps hizlara kadar ulasan bir sistemdir. Bu yuzden GPRS bazi kesimler tarafindan 2.5G olarak anilir cunki GPRS'in sebeke tarafindan da desteklenmesi gerekmektedir yani her GPRS destekli telefon her agda GPRS kullanabilir denilemez.

Sorun sadece bu da degildi, GPRS bagliyken Telefon gorusmesi yapamiyordunuz bu da ayri bir kriz demekti cunki alt yapi tamamen dijital degildi.

Sonucta artik 3G'nin alt yapisi olusmaya basladi, tamamen dijital olan bu altyapida veri ve ses gorusmeleri ayri ayri kanallarda oldugu gibi ustelik goruntulu gorusme de hayatimiza girmeye baslamisti...

Oyleki 0.1mbps hizlardan 2Mbps veri hizlarina ulasmak artik bir dijital veri acligina sebep olmus, yep yeni bir cagin baslamasini saglamisti...

Tabi 3G'ye gecilmeden once bu gecisin altyapisini hazirlayan sistemi de unutmamak gerek...

EDGE: Enhanced GPRS yada Enhanced Data for GSM Evolution.

GPRS baglanti hizini yaklasik 4 katina tasiyan EDGE, LTE cikana kadar hizli verinin temelini olusturmustur.
Bugun EDGE baglantisi yaklasik 1mbps baglantiya imkan vermektedir ve temel iletisim baglantisi EDGE uzerinden yapilmaktadir yani eger 3G/4G aglarina baglanamazsaniz hattiniz varsayilan olarak EDGE baglantisi uzerinden calisir (Bazi ulkelerde GSM yada GPRS kullanilir)

3G/UMTS: Yukarida da belirttigim gibi dijital verinin dolasimi kitlesel bir dijital acliga sebep oldu, bilgiler sayisallasmaya, depolanmaya, coklu kullanima baslandi. Evrak islerinin yerini sayisal islemler almaya basladi.
Bankacilik, online alisveris, sosyal iletisim cig gibi buyudu...
Sonucta artik bazi seylerin degismesi gerekiyordu...

Bu yuzden altyapinin yerel olarak birlestirildigi bir global dijital aga donusturulmesine karar verildi.
EDGE gibi calisan ama EDGE'den daha iyi olan bir EDGE ile teorik olarak 100 mbps hizlarin onu acilmis oldu...

Fakat, bu alt yapi yorumlamaya cok acik ve evde kendin yap seklinde bile yapilabilecek kadar kolay bir baglanti turuydu.

"Sen iste yeter gulo, istersen sana telefon hatti kurayim, sabaha kadar sana alodan turki cigirayim"

Seklinde olmasa da pratikte cok da farkli olmayan bir cok Network operatorune imkan saglamistir...

Yazida belirtmeye ihtiyac duymadigim mobil ag cetesi 3GPP artik bazi seylerin tam bir standarta kavusmasi gerektigine karar vermis olsa da tipki bir zamanlar ekran kartinda yasanan "Herkesin elindeki kendine" yani standarti kendisine oyunu cilginlar gibi baslamis oldu...

Sonucta UMTS'ciler ve 'kofteci Yankiler' CDMA olarak ikiye ayrildilar...

Global olarak Avrupa, Afrika ve bir cok Asya ulkesi UMTS standartlarini secerek 3GPP tarafinda kalirken karanlik tarafa gecenler cakma konsorsiyum olan 3GPP2  ile birlikte kaldi boylece UMTS tarafi manyak gibi hizlara kavusup yeni yeni teknolojiler gelistirirken ki HSDPA, HSPA ve HSPA+ (4G'nin atasidir) kullanirken sefil tarafi secenler (w)CDMA/2000 ve EVDO hatlar ile teoride yuksek pratikte ise TTNet hizlarina mahkum kaldilar.

4G

Hal yukarida anlatilan gibi olunca global anlamda dengesizlik olustugu icin yeni bir standarta ihtiyac duyulmasi gerekiyordu...
Oyle bir standart olmaliydi ki hem UMTS hizlarini ucurmaliydi, hemde dunyanin geri kalmis kesimindeki CDMA'cilarin biraz hizla tanismalarini saglamaliydi.

Bu, mobil istemcinin birbirlerine yakin yerlestirilmis BAZ istasyonlarina kayit yaptirarak surekli bagli kaldigi veri erisiminin sunucudan kontrol edildigi bir tur baglantidir.
Yani, 4G aglarina baglanirsiniz ve bagli kalirsiniz bu sekilde baglantiniz devam eder ama bu Internet kullanabildiginiz anlamina gelmez.
Evdeki WiFi baglantisinin carsidaki halidir, ama cok ham ve ilkel bir yorumlamasi denilebilir...

Her neyse...

Beklenenin aksine bu altyapi da global bir ortak payda olusturamadi, Amerikali Coni ile Japon Tusubasa panpa olurken Hindistanli Gandhi hani bana hani bana diyordu Ingiliz Sir Lancelot'un arkasinda saklanirken...

Yani, Avrupa da, Asya da, Cin de, Amerika da ayri telden calmaya baslamisti 😀

Boylece degisime ihtiyac, dolayisiyla da LTE dogmus oldu...

LONG TERM EVOLUTION / Dört Buçuk Geee.

LTE altyapi olarak olmasa da mantiken 4G sistemini kullanan ama kendi icerisinde alt alanlara ayrilarak bir cok alt yapiyi destekleyen bir modele donustu.

4G aglarindan farkli olarak birden fazla frekans spektrumunu hucresel olarak lokal bolusturmek suretiyle hayvansal gidalari bile sasirtan hizlara ulasmaya olanak saglamisti.

Yani, ayni ag bolgesindeki herkes belirli bir bant genisliginde sebekeye katiliyordu ve bu bant genisligi dinamik olarak ag yogunluguna gore degisebiliyordu.
Tabi bu da su sorunu dogurdu...

Telefonda 5 cızıg var ama indirnedim yoh?

Cunki aslinda baglanilan sadece yerel erisim noktasi, burada kurulan her baglanti size ici bos bant genisligi olarak geri doner...

Cunki o erisim noktasinin da bir sekilde hizli internete bagli olmasi gerekiyor, eger cikis noktasi zayif ise yerel agdaki baglanti hizi pek de bir sey ifade etmez...
Her ne kadar surekli altyapi calismalari yapilsa da LTE buyuk olcude karasal dagitim agina ihtiyac duyuyor bu da bir noktadan sonra elleri, kollari baglarken telefonu tutmasini bilmeyenler yuzunden cekim sorunlari doguruyor...

Bundan sonrasi 5G ilgilendiriyor, yani 2. bolum.

O ne zaman gelir bilemedim simdi...

BeğenFavori PaylaşYorum yap

MicroSD sorunsali uzerine bir gazelleme...

Evet, gunumuzde bu bir sorun oldu...
Cunki bu ve bunun gibi insanlarin en kolay erisebildigi teknolojiler bir bir ellerinden aliniyor...
Aslinda bunun temelinde firmalarin tamamen kar odakli, ozurlu ve hastalikli trendlerini dayatma cabasi var.


Nasilmis, aciklayalim...

Neymis efendim, telefonu yavaslatiyormus, eski teknolojiymis, Apple kullanmiyormus...
Sanki ilk cikan iPhone'da NVMe M.2 vardi. Standart eMMC, yani gomulu SD kart.
Hatta iPhone 7'ye kadar da boyleydi.

Apple'in eklememe sebebinin yavaslatmayla falan alakasi yok, guvenlik acigi oldugu icin izin vermiyorlar. Daha dogrusu Apple'in kontrolu disinda icerik eklenebilmesine imkan sagladigi icin son derece zararli 🙂

Aslinda, konuya derinlemesine bakarsak durum tam tersi...
Ivir zivir ile telefonun kendi hafizasi doldugu icin yavasliyor telefonlar, SD tam da bu yuzden gerekli. Cunki oraya atilan veriler genelde Multimedia dedigimiz iceriktir yani resim olur, muzik olur, video olur, dokuman olur falan filan yani bunlara lazim oldukca erisirsiniz ama dahili telefon hafizasi surekli kullanimdadir ve siz her yeni icerik ekledikce siser...

Kati durum hafizanin dogasinda vardir, bu isterse Harddisk olsun, isterse SSD olsun fark etmez.
Depolama alani dolmaya basladikca erisim yavaslamaya baslar, cunki veriler raflara dizilir gibi dizilmez depolama alanina, verinin bir kismi Sam'da bir digeri Tokyo'da olur genelde...
Bu da sirali da olsa rastgele de olsa verilerin birlestirilip anlam kazandirilmasini gerektirir, verileri arayip bulma ne kadar kisalirsa okuma islemi de o kadar hizli tamamlanir...
Yazma islevi de aynidir, 1GB dosyayi bir anda depolama alanina yerlestiremezsiniz, once bos alan bulmalisiniz, 1GB alan yoksa ya parcalarsiniz ya da veri tasiyarak yer acarsiniz (Defrag), flash tabanli depolamalarda bu islem birden fazla birim ayni anda yazdigi icin mekanik disklere gore daha hizli olsa da yine de kusursuz bir hiz degildir ve yer azaldikca sorunlar da paralel olarak artar...

SD kartin olmadigi bir telefonda en buyuk bela budur iste...

Ama firmalarin derdi yavaslama falan degil...
Duygusal sorunlar var...

Her konulan SD slot'u odenecek bir miktar telif gerektiriyor, yani Microsoft'u yemlemek gerekiyor.
Firmalar da bunu istemiyorlar...
2 ile 15 dolar arasi toplam maliyeti var o kartin...
Yoksa, telefon yavasliyormus da, acilamayacak durumda oluyormus da, acinacak hallere dusuyormus da...
Fasa ve fiso kardeslerin tiyatrosundan ibaret onlar.
Soyle bir gercek var mi?

 

Kotu yada bozuk SD kart sistemi yavaslatir mi?
Tabii ki yavaslatir ama bu butun SD kartlar yavaslatir anlamina gelir mi?

 

Diger bir rezalet de 3.5mm konusu.

Bu da firmalarin seytanliklarindan ibaret, Type-C icin olan kulakliklara cakma DAC yerlestirerek fahis fiyatlara satmak istiyorlar.
Yer tasarrufuymus, enerji tasarrufuymus hepsi yalan...
3.5mm icin sistem sadece baglanti ister, yok efendim DAC yer kapliyormus, yok efendim ek yuk bindiriyormus...
Hadi ulan ordan...
Hemen hemen butun SoC'lar icinde DSP bulunur, asil islevi goren, agir yuk isteyen bu birimdir.
Yani, DAC'e siz 'mp3 gonderiyorum aga, bunu cal diyemezsiniz...'

Eee, yillardir kullandigimiz canim kulakliklara ne olacak?

Kimin umurundaki?

Yiyorsa onu koysunlar ya...
Olmaz, DAC konulacak... Cunki bedava 😂
DAC ne konusuna burada girmeyelim, zaten anlatmistim yanilmiyorsam...

Bu durumun da kullanicilar icin cok kotu etkisi var, iPhone tek basina bir karin agrisi ama Android tarafinda daha buyuk bir felaket olusturuyor...

Cunki bu kulakliklar icin bir standart koyamazsiniz, Apple yine bir sekilde kontrol ediyor (Cakma ve klonlar haric) ama Android tarafinda buyuk dediginiz markalar bile size Can-Cin-Con urunleri kakalarlar...

Daha sonra da kaliteli olanlari dayatirlar ki aldiginiz seyin b.tan oldugunu fark edesiniz...

Bu dayatma karsisinda tek careniz, Robocop gibi saginizdan solunuzdan kablolar firlayarak donusturucu kullanacaksiniz...

 

Bu tabii ki herkes icin sorun degil, kucuk de olsa bir kisim halinden memnun...

Fakat, is sadece kulaklik takmakla bitmiyor...

Type-C kulaklik aldiniz tamam, ama donusturucuyu surekli yaninizda gezdiremesiniz... Olur da telefonunuzu araciniza baglamak istediniz yada bir hoparlorden ses almak istiyorsunuz...
Alamazsiniz...
Cunki bu imkan elinizden alinmistir, ustelik sahte teknolojilerle...

Neymis, Bluetooth varmis...

Iyi, bir kulaklik icin arabaya bluetoothlu sistem alalim, ustelik 3.5mm gore kotu ses kalitesiyle...

Bir de oyle bir iddialari var ki tam evlere senlik...

100 yillik teknolojiyi kullaniyormus, artik degismesi gerekiyormus...

Tekerlegin de 6 bin yillik gecmisi var, hadi baska bir sey icad edin de gorelim yerini ne tutacak?

Hidrolik sistemler de hemen hemen 200 yillik gecmise sahip, degistirinsene bir zahmet...

Radyo frekanslari tasinmasi da ayni, hadi degistir?

Atesin de yerini tutacak bir sey bulursaniz, cok faydali olur insanliga...

Dusunmez ki dodosundaki donun gecmisi 10 bin yillik, celikten yaptirsana?

Bulduklari sey de cigir acsa, faydali olsa tamam diyebiliriz belki...

Sadece daha fazla bas agrisi...

Pil ile ugrasmazlar, faydali seyler eklemezler ama nerde aptal aptal sey var onlari denerler...

Ekrana delik acmak da bunun son ornegi hali hazirdaki...

Ozellikle Cin firmalarinin Android piyasasinda asiri bir baskisi var, 3.5mm kaldirmak konusunda, cunki olusabilecek pazar dogrudan onlara yarayacak...

Apple bu konuda bahane, Type-C kulaklik satmak ise ayrica sahane...

2019 baslarindan itibaren goruyoruz ki bu rezillikler devam edecek, basarili olmalari insanlar uzerindeki oyunun tutmasina bagli.

Yani bu sefil seyler satildikca trend olurlar, ama eger insanlar

ALMIYORUM ARKADAS, KENDIN KULLAN

Diyebilse, 180 derece donus cok da zor olmaz...

Bunu da ancak zamanla gorecegiz, kim kazanacak...

Umarim, akli selim kullanicilar olur...

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 7

32 Bit sistemlerde 4GB uzeri bellek nasil kullanilir?

Oncelikle bu yazi bilgilendirme amacli hazirlanmistir, hatalar ve yanlisliklar bulundurabilir.
Uyarirsaniz gerekli duzenlemeleri yapariz...
Konuyu anlatmadan once sebebini anlatmak gerek sanirim...

32 Bit sistemlerde neden 3GB limit vardir?

Gunumuzde kullanilan 64 bit sistemden cok onceleri X86 sistem aslinda 16 bit olarak gelistirilmistir, simdi gulunc gelen bu rakam o zamanlar icin efsanevi bir degeri ifade eder...
Islemcinin bir dongude 16 bit genisliginde veri isleyebilecegi anlamina gelir...
Tabi islemcinin veriyi islemesi icin bellek de gereklidir, bellekteki verilerin islemcinin isleme kapasitesi ile senkronize olmasi icin veri isleme genisligi de islem gucuyle sinirlandirilmistir.
Yani bir anda okunacak veri o islemcilerde 16 bit genisliginde olabilir, buna tipki renk paletlerindeki gibi veri paleti diyebilirsiniz.
Uzatmayalim...

32Bit 4GB ama neden 3GB?
Oncelikle 32 bit register = 232 =  4294967296 bit = 4 Gigabit 🙂
Bakin buraya dikkat edin, bir daha anlatmiycam 😛

Gigabyte degil Gigabit...
Iyi de bunun ne alakasi var o zaman?

Hic alakasi yok 🙂
Soyle ki, islemciler verileri isledikten sonra kangurular gibi keselerinde bekletemezler, bir yerlere gondermeleri lazimdir ki bu bir yerlerde bellek kontrolcusudur, oradan da yerel hafizaya kaydedilirler.
Fakat, islemcilerin aksine yerel hafizalarda Bit olarak kayit yapilmaz, veri adresleri Byte olarak belirtilir yani her veriyi bit olarak yazmaya kalksaniz karmakarisik olur her yer bu yuzden bir duzen gereklidir iste bu duzen de ADRESLEME denilen sistemdir.

ADRESLEME

Her verinin yazilabilmesi icin Byte blogu gerekir ve her blok icin de essiz bir adres gereklidir.
Iste efendim... 32 Bit islemcilerin maksimum adresleme araligi...
4294967296 rakamina tekabul eder, bunu Byte olarak dusunurseniz de tam olarak 4GB teorik alana ihtiyaciniz olur...
Ayrica, bu veri adresleme diger donanim birimleri ile haberlesme icin kullanildigindan onlar icin de ayrica essiz adresler gereklidir.

Butun adresleme araliginin bellek veri trafigine aktarilmasi problemlere sebep olmaktadir, bu yuzden teorik bir kisitlama getirilmistir.
Islemci verileri 4GB araliginda sigdirabilmesine ragmen kontrol chipseti bu bellegin bloklarinin bir kismini devre disi birakir.
Yani, sisteminizin ne kadar bellegi destekleyecegi, donanim ureticisinin yada chipsetin insafina kalmistir...
Bazen 3 bazen 3.2 bazen 3.5GB olarak degisebilir...

Son durak mi? Iniyormuyuz?

32 Bit limiti kullanicilar fark etmeden cok onceden bilinen bir sorundu, Intel bunu Pentium Pro islemcisine PAE yani Physical Address Extension ekleyerek asmaya calisti, aslinda Microsoft kullanana kadar da bunu ne onemseyen ne de ne anlama geldigini merak eden vardi.

Bahsettigim yillar 90'li yillar yani Pentium'lu yillar, o zamanlarda sisteminde 1GB bellegi olan adamlar halk arasina cikmazdi 😀

Iste ne zaman ki XP kaynaklari deli gibi tuketen bir sistem oldu, buyuk bellek kitleri yayildi...
Insanlar sormaya basladi...

Niye 4GB kullanamiyruukkk?

Microsoft'ta bu sorunu cozmek icin once 4GBT, 4GB turning diye bir sistem cikardi ama bu sistem yerine oturana kadar Vista geldi ki insanlarin artik...

Yok olasin Vista, sistem calistirsa sana 4GB alacagim ama yok iste yok...

Dedigi zamanlar basladi, tabi 64Bit'in isiklari yeni yeni parlasa da herkeste 64 Bit islemci yoktu, fakirler icin bir cozum gerekliydi...

Microsoft'ta PAE gelistirmesini Vista icin acti...

Iste sizin de burada yapacaginiz sey bu...

  1. Komut yoneticisine sag tiklayarak yonetici olarak calistirin... (Cmd.exe/command.com)
  2. Once var olan sistemin yedegini alin: bcdedit /export C:\yedekbcd
  3. PAE etkinlestirin : bcdedit /set \[{current}\] pae ForceEnable
    Aslinda burada identifier kodu lazim yani sisteminizin essiz kimlik bilgisi ama biz current kullanip hazir olan sistemi cokertecegiz 😛
  4. Yeniden baslatin: shutdown -r -f -t 1

EasyBCD ile yapabiliriniz, ucretsiz ve Turkce destegi var...
Buradan....
https://neosmart.net/EasyBCD/

Yada buradan kayit olmadan

https://www.techspot.com/downloads/3112-easybcd.html

 

Yalniz..
Burada bilinmesi gereken en onemli husus sudur...
Sistemde maksimum erisilebilen alan donanimsal kisitlamadir (3~3.5GB arasi, bazi sistemlerde 2.8 bile olabiliyor)
Bu islem kullanilmayan bellek alanlarini kullandirtmaktan oteye gitmez, veriler o alanlarda depolansa da sayfalandirma yontemiyle Windows uzerinden erisim saglanir yani karmasik bir islem.
Bir el cantaniz bir de bavulunuz oldugunu dusunun, Microsoft sadece, size bir de bel cantasi sagliyor 😀
Teorik limit 64GB'dir...
BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 6 / 10

Elimde Windows 10 tablet vardi, berbat yazilimi

32 Bit Windows 10 Tablet icin Windows 10 kurulumu ve ilgili suruculerin ayarlanmasi...

 

Elimde Windows 10 tablet vardi, berbat yazilimi sayesinde hem cok yavas hem de geri yukleme sorunlu calismaktaydi...
Z3735 islemcisi teoride 64 bit destekliyor ama bir cok komut kisitli oldugu icin ozel bir OEM bulmalisiniz yada 32 Bit Windows Home kuracaksiniz...
Fakat o da ne!!!
Surucu yok...
Her seyi deniyorsunuz ve...

  • Dokunmatik calismiyor
  • Ses yok...
  • Pil durumunu goremiyormusunuz...
  • Wifi calismiyor yada berbat mi calisiyor...
  • Tablet cok yavas calisiyor...
  • Bluetooth'un ne oldugunu bile unuttunuz...
  • Cozunurluk berbat...
  • Kamera calismiyor...
  • Ekranin yatay-dikey konumu ayarlanmiyor...
Peki nasil cozulur...
Arayip tarayip bulunamayan bir cozumu var ve firmalar bunu saglamak istemiyorlar...
Rezilligin otesi...
Hallettim...
Tabletim hayata dondu...

Ben de Amele bir dervis olarak burada bu durumda olan arkadaslar vardir diyerekten sizlere de sunmayi dusunuyorum...

Aksama dogru testleri bitirip yukleyecegim surucu bir cok Windows tablette calismakta, butun suruculer duzgun calisiyor...
Bootloop'a girmis tablet simdi canavar gibi hayata dondu. 🙂

Iyi de ben bunu ne yapayim diyenler olacaktir...

Oncelikle B sinifi markalarin yani buyuk firmalarla Cin menseli firmalar arasinda kalanlarin urunlerinde teknik destek sifirdir.
Ne surucu saglarlar, ne ilgilenirler, ne geri yukleme ne de isletim sistemi dosyalari olur.
Yani bir sorunda gidecegi yer cop kutusudur.
Hele ki Cin islerinde durum daha kotudur hatta kabustur.

Bu durumlarda is basa duser ama elinizde Windows imajindan baska hic bir sey yoktur...

En kotu tarafi da bir cok donanim, Windows donanim yoneticisinde gorunmez, surucu paketleri ise yaramaz, kurdugunuzu sandiginiz hic bir sey calismaz. Hatta bazi seyler calisiyor gorunur ama tik yoktur..

Iste boyle bir haldeyseniz bu konu sizi kurtaracaktir.

#Windows10Tablet #Ammehizmeti

BeğenFavori PaylaşYorum yap

C/NC hakkinda bir kac temel bilgi...

Bu yazinin amaci bazi temel bilgileri paylasmaktan ibarettir.

  • Oncelikle CNC nedir?

CNC: Computer Numerical Control'un kisaltilmisidir, ozellestirilmis kodlar ile calisir buna da GCode denmektedir.

Gelismis urunlerde MCODE de bulunur, bu isleme esnasinda esneklik saglayan ek bir protokoldur
GCode ile Numeric Control'un ozelligi sudur.
Her ne kadar cok zeki olsalar da, bilgisayarlar yonleri bilmez, mekan, nesne gibi kavramlari anlamazlar.
Bu yuzden evrensel koordinatlar ile iletisim kurulur, bunlar da bildigimiz 3 boyutu temsil eden X, Y, Z'dir.
Bu da eger bilgisayar tarafindan yonetiliyorsa eger Computer Numeric Control olur cunki manuel olarak yonetilen NC'ler de vardir.

Bu makineler onceden hazirlanmis kodlari islerler, bu kaliplar kart olabilir, dijital hafiza olabilir, harita olabilir...

Avantajlari da vardir, dezavantajlari da vardir. Mesela NC bir makine bilgisayar yardimi olmadan durmaksizin uretim yapabilir, CNC icin surekli bilgisayardan yukleme yapmak gerekir. Bazi CNC'lerde bilgisayar makine ile butunlesik olsa da is yonetimi bilgisayardadir. Ama NC uretimde degisiklik icin butun islemin bastan yapilmasi gerekir, mudahale etmek eger makine cok gelismis degilse neredeyse imkansizdir.
Bu konuyu fazla acmaya gerek olmadigindan geciyorum.
Hafiza biriminden okuma yapan yazicilar en iyi NC ornegidir...

CNC sadece duz kaliplar uzerinde gidip gelen, kesip bicme makinesi midir?

CNC NASIL CALISIR?

Bir onceki baslikta da belirttigim gibi makineler en, boy, yukseklik, hacim, mekan, konum gibi kavramlari bilemezler. Sadece I-0'larin kombine ettigi kodlarla calisirlar.

Tabi bu kodlari insanlarin oturup yazmasi imkansizdir, bu yuzden ara bir dil gelistirilmistir buna da GCode denir. C-NC makineler bu kodu isleyebilen gomulu bir islemciye sahiptir gelen komuta gore sunlari yapabilir.

  1. Basligin eksenlerini degistirme
  2. Basligin hizini degistirme
  3. Basligin islevini degistirme
  4. Basligin donus yonunu degistirme
  5. Basligi durdurma, harekete gecirme, duraklatma
  6. Plane/zeminin 3B kontrolunu yapma
  7. Zeminin baslik ile uyumlu bir sekilde hareketini saglama
  8. Zemini belirtilmis yonlere dogru dondurme
  9. Sogutma ve isitma birimlerinin kontrolu
  10. Makine temizligi
  11. Verilen zeminde sanal zeminler olusturabilme
  12. Katman olusturma ve katmanli calisabilme
  13. Zeminde islenebilecek malzeme olup olmadigini kontrol edebilme, uygunlugunu olcme.

Bunlar artirilabilir...

GCode standart olsa da kodlarin kendisi evrensel degildir, yani bir makinede calisan GCode diger bir makinede calismayabilir. Ayni kod blogu baska gorevler icerebilir.

GCode ve MCode nedir?

GCODE

G'nin ozel bir anlami yoktur,  buyuk ihtimal ile isim kaynaginin Generic yada Generated'den geldigi dusunulmektedir. Islev kodlari G harfi ve kendisinden sonra gelen sayilarla belirtilir.
Standart GCode kaliplari oldugu gibi makinelerin kendilerine ozel kod bloklari da bulunmaktadir.
Mesela bir makine icin G90 dur demek iken bir digeri icin dongu anlamina gelebilir. Bir makine icin G100 dairesel kesim demek iken bir digeri o kodu hic calistirmayabilir bu yuzden temel GCode standarti ayrilmistir bunlarin desteklendigini uretici onceden belirtir.
Bu da size genel CAD/CAM uyumlulugu saglar, aksi halde ureticinin verdigi programi kullanmaya zorlar bu durumda tek careniz DXF gibi projelerle calismaktir.

Bu yuzden de internette bulunan GCode'larinin bu isi ogrenme anlaminda pek bir ozelligi yoktur.

MCODE

MCODE genisletilmis NC kodlaridir, makineye ek gorevler yukleyebilir. Bazi makineler bu kodlara ihtiyac duyabilirler.
Uc degistirme, is sonlandirma, baslatma, duraklatma, donguye alma, sirali yada karisik is gerceklestirme gibi fonksiyonlar barindirabilir.

Tabi her urun bunu desteklemeyebilir yada GCode'un gelistirilmis halinde bu fonksiyonlar zaten bulunabilir.
Mesela...
M0 bazi makinerde kosulsuz durmayi saglar, M6 basligi degistirme komutudur.
Fakat bazi komplike makineler bunu GCODE ile yaptirabilir yada her satirda kullanilacak basligi T11 gibi komutlarla (T11 bir kesme basligidir) belirtebilir.

MCODE bir standart degildir, GCode ile beraber kullanilabilen turu oldugu gibi ayri ayri yazilanlari da vardir.

C/NC NE ISE YARAR?

Metal isciligi, agac isciligi, PVC gibi plastik urun sekillendirmesi gibi bir cok alanda 1-2-3 eksende kesme, dograma, duzeltme, sekillendirme, eritme, yakma, delme, vida yuvasi acma, cilalama, zimparalama gibi bir cok islevi yapabilirler hatta boyama yapabilen urunler bile mevcuttur.

C/NC ile, 3 boyutlu uretimler de yapilabilir, birden cok aci ve donel parametrelerle sekil verme gerceklestirilebilir yine zemin cevirme, hareketlendirme, donderme ile bu acilar daha da genisletilebilir yine bir den cok basligin ayni anda calisabildigi CNC urunler de mevcuttur.

Hatta is o hale gelmistir ki, Axis terimi yetersiz kaldigindan CNC Lathe terimi kullanilir.
Lathe aslinda cok uzun zamandir kullanilan bir isleme teknigidir fakat C/NC ile birlikte modernlestiginden bu sektorde de kullanilir.
En basit anlatimiyla uretim istasyonu denilebilir cunki birden cok CNC basligi birden cok islevi birden cok acidan ayni anda farki hizlarda farkli yonlerde farkli sekillerde yapabilmektedir.
Ayrica birden cok robot kolun yonettigi ozel C/NC makineler de mevcuttur, bu tur urunler ile araba kalibi bile cikarilabilmektedir.

Evet...

Temel bilgiler bunlar...
Son olarak da cesitlerinden bahsedelim...

Bir cok cesit CNC ve NC turu vardir, 3B yazicilar, Ciziciler (Plotter), CNC dograma ve isleme urunleri, torna urunleri, yine bazi 2D yazicilar, lazer isleme makineleri, su basincli kazima ve isleme makineleri.

Kisaca...

GCode ve turevi parametrelerle calisan her turlu makine C/NC'dir, ayni anda hem 3B yapip hem de sekillendirebilen urunler bile mevcuttur ve bunlar da yine C/NC'dir.

Siz de kullanilmayan CD/DVD suruculerden bile kendinize C/NC yapabilirsiniz, lazim olan cerceve (frame) bir de kontrolcudur (Arduino)...

 

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 7 / 10
  • Burhan @epsilon

    İzlemesi keyifli, anlaması zormuş.

    • aMeLeDeRViS @ameledervis

      Aslinda ilgilenirseniz, ugrasmasi daha zevkli 😀

    • Burhan @epsilon

      @ameledervis Cnc freze öğrenmek için tavsiye kaynak var mı?

    • aMeLeDeRViS @ameledervis

      @epsilon
      CNC teoride ogrenilecek bir sey degil aslinda, ama GCode, Cad, Gerber ogrenerek baslayabilirsiniz.
      Isin sonunda mutlaka bir CNC Cutter (Freze) kullanmaniz gerekir.
      CNC'nin temel dili GCode olsa da ogrenmenize ilk etapta gerek yok cunki dizaynlarin bir cogu aktarilabiliyor yani oncelikle ogrenmeniz gereken CAD, buradaki cizimlerinizi GCode olarak alabilirsiniz.
      Tabi, CAD ve GCode farkli diller bu yuzden tasarimi uygun hale getirmelisiniz.
      Bunu yaparken de GCode ogrenmis olursunuz...

      Ayrica...
      Gunumuzde artik CNC makineleri 9-12 axis (yon) olabiliyor bu yuzden GCode da makineye ozel hale geldi.
      Sizin bir yerden ogreneceginiz GCode diger makinede farkli yorumlandiginda yonler disinda elinizde bir sey kalmaz...
      Fakat ise CAD ile baslarsaniz, gerisi corap sokugu gibi gelir.
      Tabi, CAD demek 2 dikdortgen ortasina bir yuvarlak degil...
      Koordinat, yukseklik, derinlik, aci, matematiksel hesaplamalar bilmek demek.
      CAD icin de bir cok kaynak mevcut...
      Ama en kolayi, kendiniz bir seyleri orada yapmaya calismaniz...
      Mesela, basit olarak TV sehpasi gibi cizimler yada ne bileyim ev cizimleri.
      Olabilecek en ilkel hallerinden baslayarak, kapsamli ve derin tasarimlara ulasirsiniz.

  • Ahmet Erken @ahmeterken

    okurken işkence çektiriyor türkçe karakter kullanılmaması haberiniz olsun.

  • boran Toprak @boorantoprak

    Merhaba ben hp plazma CNC kullanıyorum. hic kullanmadım CN/CNC kullanması kolaymı yada şöyle sorayım eğlencelimi

Innovation Nedir?

 

Uzun zamandir yazayim deyip de erteledigim bir konu hakkinda kisa bir yazi.

Innovation....

Karisik, karmasik, anlatilmasi zor bir kelime gibi gorunse de aslinda Innovation hirsizligin teknolojik kilifla suslenmis halinden baska bir sey degildir.

Peki Innovation icat etmekmidir?

Hayir degildir...

En kaba tabiriyle, fikir calmaktir 🙂

Populer teknoloji kulturunde bulmadiginiz, icat etmediginiz ama o hali henuz ortada olmayan bir seyi yaptiginizda kullanacaginiz kelime Innovation'dur.
Kelime olarak icat etmek anlamina gelse de aslinda bir seylerden bir seyler uretmek anlamindadir.
Yani, Kinex bloklariyla hic yapilmamis bir tasarim yaparsiniz iste bu Innovasyon'dur.
Ama, Kinex'i yapmak, kendisini icat etmek bu ise Invention'dur.

Karisik oldu degil mi?

iPhone... bir icat degildir bu yuzden Apple, Invented by Apple diyemez cunki hem form olarak hem fonksiyon olarak ayni isi iyi yada kotu, soyle yada boyle goren baska aletler vardir. Burada isin icine, "The way, it does" girer yani yapma sekli yani daha once verilen kullanim deneyimlerinin cok uzerine cikarak yeni yonler daha dogrusu gelismis ozellikler eklemektir.

Baska bir ornek...

Su an 4G+ bir icat gibi gorunse de aslinda orjinal olan mobil internet baglantisi yani, WAP bir Invention iken 4G+ bir Innovation'dur.

Yani, orjinal olan bir seyin degistirilmis, bozulmus, farklilastirilmis, gelistirilmis haline Innovasyon denir.

Resimli ornekler....

 

Fakat isler o kadar karmasiktir ki ne Innovation ne Invention icinden bazen cikilmaz hale gelebiliyor.

Cunki her sey birbiri ile bir sekilde baglantili, SMS mesela...
Dogasi gereki yazisma yani Mektup hatta Duman ile haberlesmeye kadar gidebilir 🙂
Bu yonuyle baktigimizda bu da bir gelistirme olabilirken, diger yonleriyle baktigimizda Icattir.
Whatsapp bazi yonleri ile icat iken bazi yonleriyle bir gelistirmedir.

Burada isin icine baska bir olgu daha girer.

Imitation

Bu da orjinalin birebir kopyalanmasi yani imitasyon, fikir hirsizliginin suc sayilan kismina girer.
Telif haklarini ve orjinal patentleri onemsemeden birebir yada %90 uzerinde en azindan gorsel ve islevsel benzerlik tasimasidir.
Genelde imitasyonlar kotu kaliteli oldugundan firmalar pek ugrasmazlar. Ama iyi kopyalarin basi derde girebilir.

 

Son olarak Innovation, Imitation ve Invention ile alakali bir olgu daha vardir.

Creativity...

Yaraticilik...
Her iki terim ile de dogrudan baglantilidir, bir seyi icad etmek icin yaratici dusunmeniz gereklidir ama bir seyden baska bir sey icad etmek icin gerekmez sadece akliniza gelenleri ekler yada cikarirsiniz olur biter.

Su siralarda gordugumuz yeni teknolojilerin bir cogu bu kategoriye girer, yani Innovation'dur.

Ama...
Eger, bunu yaratici bir bicimde yaparsaniz icadiniz Innovasyon sinirlarini asip orjinal bir hal alabilir. Yeni icadin eskisinde olmayan hatta yenisine benzetilmesi bile normal sartlarda mumkun olmayan bir sekilde yapilirsa sifirdan bir icad gibi olabilir.

Yani, bir sekilde Drone'lardan ucan otomobil yapmayi basarir ve bunu herkesin kullanabilecegi kadar basit ve kolay bir hale getirirseniz iste o zaman bu tam anlamiyla bir bulus olacaktir.

Burada ilginc yada komik diyebilecegimiz bir durum ise, imitasyonlarin bazen orijinalin sahip olmadiklari ozelliklere sahip olabilmesi hatta bazen daha kaliteli bile olabilmeleridir.

Evet...

Yazi burada bitiyor...

Ilginc bulup okuduysaniz yada en azindan bu satirlari okusaniz bile tesekkurler 🙂

BeğenFavori PaylaşYorum yap

Apple ve yeni islemcisi hakkinda kritikler...

Teknoloji insanligin ortak degeridir, tipki din gibi, dil gibi, kulturel degerler gibi bir degerdir ve zamanla degisir.
Cunki insanlik degistirmeye programlanmis bir yapiya sahiptir, bunun sebebi de beyninde gizlenmis bastirilamayan merak ve onun da arkasinda yatan bilinmeyene duyulan korkudur.
Konuyu dagitmamak icin bu kisimlara girmeyecegim, cunki konu Apple...

Butun buyuk teknoloji firmalari daha fazla tuketim saglatabilmek adina daha yeniyi on plana cikarmaya calismaktalar, daha iyi olmasi pek onem arz etmez asil amac daha YENI olmasidir.
Cunki su anda yasadigimiz trend yenilik beklentileri uzerine kurulu.

Buna kapilmayan hic bir firma yok, cunki 1 saniye gecikme sizden onlarca yil alip goturebilir...
Bazen firmalar yeniyi sunarken cok da yeni yapamadiklarini gec farkederler...

Iste...

Qualcomm, Samsung da bu gidisle devam ederlerse cok yakinda Apple'in altinda ezilip gidecekler.
Nasil?
Apple, A10X islemcisini yakin zaman once tanitti, Apple fan siteleri haric neredeyse hic de sukse yapmadi denilebilir...
Normal olarak gorulen bu olay aslinda Apple tarafinda devasa bir gecisin baslangiciydi, bir donum noktasiydi.
Google'dan baska bir seyleri fark edenin olmamasi yani bir seyleri degistirmeye cabalayan bir firmanin olmamasi neden normal gorundugunun en buyuk kaniti.

Her seyden once Apple, cogu kisinin sandiginin aksine tamamen kapali ve kendi teknolojilerini kullanan bir firma degil.
Aslinda, tam tersine Apple sakince kenarda bekleyen, gozlemleyen, her seyin olgunlasmasini bekleyip hamlesini yapan bir firma.
Bu islemcide de yine aynisini yapti...

Android kanadinda cogalan cekirdek sayilarina yillarca hic cevap vermeyen Apple birden U donusu yaparak 3+3 ile Big.Little dunyasina bu islemciyle giris yapti.
3 adet Hurricane performans islemcisine 3 adet Zephyr tasarruf islemcisi ekledi.
Uzaktan bakildiginda siradan gorulebilir, Android dunyasinda yillardir var olan ama Android'in kimyasi geregi hic oturmamis bir cok cekirdek alt yapisini tamamen absorve etti aslinda.
Apple'in boyle bir seye, hele hele iPad Pro gibi bir urunde asla ihtiyaci olmazdi...
Bu aslinda, dogrudan gelecege yonelik bir yatirim...
Yeni nesil iPhone'larin nasil olacagina dair daha dogrusu yeni nesil Apple urunlerinin nasil olacagina dair ilk sinyaller.

Yakin gelecekte Apple'in yeni bir baslangic yapacaginin ilk izleri bunlar.
iOS ve macOS'un bir butun haline gelecegi, Intel'in oyun disina usuldan itileceginin isaretleri.
Bu yazimi not almak isteyebilirsiniz...
Cunki yakin gelecekte Apple'in Macbook Air urunlerini iPad Pro ile degistirecegini iddia ediyorum.
Yine, iPhone'larin yakin gelecekte kisisel bilgisayarda ana unsurlardan biri olacagini da bu belirtilerden anlayabiliriz.

A10X islemcisinden bu kadar sonucu nasil cikardim?

Bunun icin oncelikle yeni iPad Pro ya bakmak gerekiyor...

Temel donanim ozellikleri.

  • 3+3 olmak uzere 6 cekirdekli islemci
  • 4GB lpDDR4 bellek
  • 64KB L1 ve tam 8MB L2 bellek... tam 8MB
  • 12 cekirdekli PowerVR grafik birimi ama tamamen Apple tarafindan ozellestirilmis.
  • NVME tabanli PCI-e veri yolu kullanan dahili hafiza (NAND)

Simdi buraya kadar baktigimizda, islemci ve cache haric aslinda onceki iPad Pro ayni gibi gorunmekte.

Bazi arkadaslar, Zephyr'in daha once kullanildigini soyleyebilirler, dogrudur ama iPhone 7'de kullanilan A10 islemcisi cogu kisinin sandiginin aksine 4 degil 2 yada 2 seklinde yani ayni anda sadece 2 li kume aktif olabiliyor ama gorunuse gore yeni A10X'te durum boyle degil.
Ayrica bu islemcide L3'te yok...

Ama, nuans farklari belirleyici burada...
Oncelikle bir onceki modelde 2 cekirdek ve sadece 64KB ve 3MB cache varken bu devasa sicrama ustune bir de bir onceki modelde kullanilan GPU'nun Apple tarafindan ozellestirilmesi, bir onceki modelde kullanilan NVME'nin bu surumde tam olgunluga erismis olmasi (Okuma yazma hizlarindaki artis) Apple'in sadece bir surum guncellemedigini bizlere gosteriyor.

Simdi de sorular...

Neden normal iPad'ler bu kadar gelismedi de sadece Pro'lar guclendi?
Neden Macbook Air bir anda ortadan yok oldu, daha dogrusu geri plana itildi (13" Macbook Pro???) ?
Neden Apple'in guncellemeleri surekli buyuk boyutlara cikmaya basladi?
Neden Apple butun urunleri birlestirmek icin surekli yeni teknolojiler sunmakta?
Neden Apple surekli Android ekosisteminden bir seyleri kendi sistemine aktariyor?
Neden Apple yazilimlardaki kati tutumlarini ciddi sekilde yumusatiyor?

Toplu cevap ve final...

APPLE, buyuk bir degisimin esiginde ve bunlar da beklenen sancilari.

Kotu tarafi ise, gelisim ayaginda butun firmalarin yuku Google'in sirtina yukleyerek hazira konmasi.
Fakat bu ask masali Google'in beyaz atini ne kadar surebilecegiyle dogrudan iliskili, yani o atin nefesi kesilirse yahut ayagi kayarsa...

Apple'in zehirli elmayi, Samsung ve Qualcomm'a yedirmesi hic de surpriz olmaz...

BeğenFavori PaylaşYorum yap
  • jeune @jeune

    Değişimden ziyade ilerleyiş demek istiyorum bu duruma, google elinde güçlü bir yazılım ekibi olmasına rağmen apple gibi işlemciyi ve telefonu çok iyi optimize edemiyor demek biraz yanlış olur. İlk başlarda nexuslar şimdi pixeller her ne kadar android ile uyumlu olsa da kronik sorunların ardı arkası kesilmedi. Çünkü google işlemcisini vs. kendisi tasarlamıyor. Olanı uydurmaya çalışıyor. Apple işlemcisini dahi kendisi tasarladığından ve sadece 1 ürün (Iphone) ürettiğinden dolayı onun üzerine düşüyor ve başarılı/uyumlu bir cihaz ortaya çıkarıyor.

    ---apple

    Apple'a dönecek olursak, teknoloji okuyucularında garip bir yanılgı var. Apple hiçbir zaman ilkleri yaşatmıyor zaten. Doğrusu sizinde dediğiniz gibi apple var olanı dikkatle izler ve kullanıma en uygun şekli ile piyasaya girmek ister. VR konusunda olduğu gibi. Hala bir cihaz göremiyoruz, demekki sırası daha gelmedi.

    İşlemci ve donanım açısından apple, kendi yolunu izliyor. Kimseye kulak asmıyor. Siz iphoneların ram'inin arttırılmasının sebebi kullanıcılar baskı yaptı diye mi sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz, hem bu ipad'lerin güçlenmesi için gerekli bir adımdı, hemde artık 2gb ram de olsa 3gb ram de olsa bilinçli eskitme diye bir şey zaten var. Bu olmasa ios optimize edile edile 3gs cihazlarda dahi sorunsuz çalışırdı. Kesinlikle burdaki kastım yeni özellik getirilmesi değil, önemli güvenlik açıklarının her zaman kapatılmasından bahsediyorum.... Şimdi bir düşünelim. Benim cihazım var, güvenlik güncellemesi benim cihazımın anakartı, rami ,belleği ,ekranı ,bozulana kadar alıyor. Niye yeni bir iphone alıyım o zaman değil mi?

    ---yazıyla alakalı

    İşlemci açısından darwin in ilerlemesine paralel güçlü bir a10, a10x, a11, kaçınılmaz. Yazıda belirtilen bir başka konuya da katılıyorum. Apple air cihazların yerine ipad'leri koyacak. Bu kaçınılmaz çünkü ipadlere klavye takılıyor, kalemi var gibi gibi özellikler. İpad'i sıradan bir tabletten çok daha öteye taşıdı.

    'iOS ve macOS’un bir butun haline gelecegi, Intel’in oyun disina usuldan itileceginin isaretleri.'

    -ios ve macos zaten ios çıktığından beridir bir bütün. İlk başlarda ios, os x'ten türetildiği için kaynakları aynıydı, yani darwindi. Darwin ilerledikçe ios'ta mac os'ta paralel ilerledi.

    İntelin oyun dışında kalması için apple'ın ekran kartı tercihinde yaptığı gibi işlemci tercihinde de radikal kararlar verip arm ya da amd'ye geçmesi gerekmekte. YA DA Kendi X86 tabanlı işlemcisini tasarlaması gerek. Onu ürettirmek için kiminle anlaşma yapacağı çok önemli bir karar olur. Giderde intele ürettirirse o iş yine olmaz.

    FAKAT ARM tabanlı işlemciler macOS gibi sistemlerin yükünü ne zaman performanslı bir şekilde kaldırır bilemem.Bu cihazları alanlar güçlü işlem ve ekran kartı gücü gerektiren grafik ve tasarım işleri ile uğraşıyorlar. Tabi büyük ihtimal apple bunu önceden düşünmüş ve Arm tabanında çalışan macOS ları test etmişlerdir.

    Şuanda rüya gibi gelsede arm tabanı gerçekten güzel işler başarıyor. Win10 çalıştıran arm'ı hepimiz gördük. Üstelik soğutucu desteği de olacağını düşünürsek süper olacaktır.
    Apple eğer ar-ge'de x86'dan üstün performans yakalarsa ARM tabanlı A XX numaralı işlemciye sahip Macbook'lar görürüz tabi....

    ---Şahsen

    İntel zaten atom işlemcilerle arm tabanını denedi ve başarmadı ama x86'da lider. Macbook, Imac gibi ürünlerde de intel kullanan apple bunu bıraksa herhalde intele çok koymaz ama ben sevinirim.

    İntelin ağır bir darbe alması için PC üreticilerinin ve Oyuncuların amd tercih etmeleri gerekir. Yani tek başına apple arm'a da geçse amd de kullansa hiç bir şekilde intel'i zarara uğratamaz.

    ---Apple uyumluluğu

    MacOS ve Iphone kullanıyorum, darwin dünyası gerçekten bambaşka, daha önceden mac kullanmamış bir kişi aralarındaki uyumu gördüğünde şaşırabilir.... 3. parti yazılımlar olmadan, telefonunuzu mac'iniz üzerinden cevaplamanız, mesajlaşmanız, mail, fotoğraf, notlarınızın senkronize olması cihazımı kablo ile bağlıyayımda fotoğraflarımı videolarımı atayım derdi yok hepsi arka planda takır takır işlemekte... Bu gibi paralel çalışma 2010 yılında da mac ve ios içinde vardı 2017 yılında da var.

    Fakat gel gör ki çoğu insanımız sırf apple cihazlarını pahalı olduğundan premium ürünler diye görüyor. Tabi insanımızın kafasında da bu pahalı cihazları anca parası olan alır, parası olanda .... dır. Der ve apple cihazlarına uyumuna herşeyine laf atar, kötüler. Kullanıcıya da küfürü basar geçer.

    Ama eminim ki bu cihazlar kurlardan vergilerden alım gücümüzden dolayı normal seviyelerde olsaydı. Yani gidipte yeni çıkan bir macbook pro yu (13inc) 1300TL - ( 15inc)2400TL 'den başlayan fiyarlara alabilseydik çoğu kişi mac tercih ederdi. Gerçi geçmişten gelen alışkanlıkları da göz ardı etmemek gerek. Hepimizin ilk pc'si windowslu cihazlardı...

    Biraz daha geriye dönüp alım gücümüzün süper olduğunu varsaysak,
    Eski amerikan filmlerinde gördüğümüz o arkası renkli monitörlü mac'ler çoğumuzun evinde olurdu ve yıllar ilerledikçe OSx ile ios cihazlarımızın uyumuna alışacağımız için çoğu kullanıcı yine mac tercih ederdi.

    Gerçeklere dönecek olursak, ülkemizdeki gençler oyun oynamayı çok seviyor çünkü Pc onlar için bir oyun kutusu, onunla programlama yapılmaz, onunla üretim yapılmaz, onunla ders hiç yapılmaz, yapılsa yapılsa verilen ödevlerin yapılmışı varmı diye internette aratılır. Onlara göre alırsın oyun oynarsın. İşte bu gibi bağımlılıklardan dolayı ülkemizde Pc çok yaygın ve öyle olmaya devam edecek.

    Apple üretmeye devam etsin, 1 apple 2 adet Türkiye ediyor, katlamaya da devam etsin önemli değil, önemli olan sizlerinde yazınızda bahsettiğiniz bu değişimlerin bir an önce yapılması. Bizlerde LP'nin dediği gibi ölmeden önce görürsek ne mutlu.

  • OrfeZeus @erkman59

    @jeune arkdaşımız çok doğru yerlere parmak basmış ve gayet açıklayıcı herkesin anlayacığı bir şekilde anlatmış, ellerine sağlık hocam.Devamını ve buna gelecek farklı bakış açılarınıda görmek isteriz .

Asus Transformer TF103C icin Recovery menu, Windows suruculeri.

Asus'un hemen butun modellerinde oldugu gibi TF-103C modelinde de Recovery ve Reset karisik ve gizli bir halde bulunuyor. Bir cok tus kombinasyonuna cevap vermeyen bu model icin ise ufak bir hile mevcut.

Asus Transformer TF103C hakkinda kisa bilgi:
Bu model, 10" IPS (1280*800) ekranli ve Intel Z3745 chipseti ile gelen bir urun, 1GB bellegi 16GB dahili hafizasi mevcut, MicroSD HC destegi de yine bulunuyor. Wifi-N 2.4ghz, Bluetooth ve GPS baglanti secenekleri ile gelen tabletin bir de 'Klavye Istasyonu' secenegi var ama ayri alinmasi gerekmekte.

Bolum 1 - Recovery menu ve Fabrika ayarlari

  • Oncelikle tableti tamamen kapali duruma getirip varsa klavye istasyonundan ayirin
  • Ses acma tusuna basili tutarken acma/kapama (Power) tusuna 2-3 saniye basili tutup birakin.
  • 4 seçenekli bir Boot menu karsiniza cikacak, seçimi Recovery seçeneğine (3.) ses tuslari ile getirerek Power tusu ile onaylayin, sistem yeniden baslayacak.
  • Yeniden baslama biraz surebilir, bekleyin...
  • Sonra bozulmus bir Android gosteren logo gelecek ekrana, No Command falan yazabilir. Onemsemeyin.
  • Ses acma ve kapama tuslarina ayni anda basarak Recovery ekranina giris yapin.
  • Buradan Wipe data/factory reset secerek fabrika ayarlarina getirebilirsiniz.
Burada anlatilanlari baska Intel chipsetli urunlerde de deneyebilme olasiliginiz bulunmakta.
Yine bir cok Asus urununde oldugu gibi Transformer Pad serisinde de Intel chipset kullaniyorsa uygun surucu bulmak neredeyse imkansizdir.
Fakat neyse ki burada baska secenekler var...Asagidaki adresten indireceginiz Intel suruculer ile neredeyse butun Intel chipsetli Asus urunlerini ADB olarak tanitabilirsiniz.Intel Android® Drivers for Windows XP/Vista/7/8/10

 

Bolum 2 - Android 5.0 Lollipop Yazilim Guncellemesi (OTA ile alamayanlar icin)

Transformer TF103C gecen zaman icerisinde Android 5.0 guncellemesi aldi...

Yalniz Asus'un bir diger kotu huyu da Firmware/yazilim guncellemelerinin sadece OTA (Over The Air) olarak gelmesi, peki size guncelleme gelmediyse yada olmuyorsa nasil yapilir?

Burada onu da anlatiyorum...

  1. Bu adresten Firmware sekmesinde uygun yazilimi indirin (Cin modeli almadiysaniz WW secmelisiniz orn: UL-K010-WW-12_10_5_11-user.zip
    Asus TF103C Firmware
  2. Indirdiginiz Firmware zip dosyasinda bir zip dosyasi daha bulunacak, o dosyayi MicroSD kartin ana dizinine kopyalayin/cikarin.
  3. MicroSD karti tablete yerlestirip tamamen kapatin.
  4. Yukarida anlattigim yontemle Recovery menusune giris yapin, SD karti kesinlikle cikarmayin.
    Recovery ile yapmak istemiyorsaniz tableti kendiniz de menulerden fabrika ayarlarina getirerek deneyebilirsiniz.
  5. Once Wipe cache yapin daha sonra tableti fabrika ayarlarina getirin.
  6. Tableti yeniden baslatin kurulum bitene kadar ayarlari yapin.
  7. Kurulum bittikten sonra Bildirimlerde yeni guncelleme uyarisi goreceksiniz (Ucgen gibi bir bildirim), onaylayin ve kurulumu yapin...

Malesef bu model icin 6.0 guncellemesi yok ve buyuk ihtimal ile de gelmeyecek.

 

BeğenFavori PaylaşYorum yap

SSD'nin yakin gelecegi hakkinda...

SSD fiyatlari ve gelecegi icin tahminler, olasiliklar ve gercekler.

 

Kaynak resim:
http://techreport.com

Bu yaziyi yazmaya gecenlerde denk geldigim bir haber uzerine karar verdim.

Her bilgiye kaynak vermekle ugrasmak istemedigimden sizi Google'a davet ediyorum 🙂

SSD Fiyatlari:

Cok degil bir kac yil oncesindeki astronomik fiyatlara aldigimiz diskler yine bu fiyatlara yakisir bir sekilde astronomik olarak dusmeye devam ediyor.

Yakin zamanda cikan haberlere gore SSD fiyatlarinin daha da asagilara inecegi soyleniyor, onumuzdeki en yakin satis sezonunu dikkate alacak olursak buyuk ihtimal ile bu yaz mevisimi basinda olacaktir.
Ozellikle 240-500GB araliginda %20-30 civarinda dusus gelebilir.
Yine Eylul-Ekim en gec ise 2017 basi itibariyle 1 ve 2 TB donemi baslayacakmis, ilk baslarda cok ucuz olmayacaktir ama denilenlere gore su andaki 240GB fiyatina kadar dusecekmis 1TB olanlar.

Zaten 10TB modelerinde 2019 itibariyle son kullanici icin alinabilir hale gelebilecegi daha once aciklanmisti.

Yalniz burada soru su...
mSata baslayan daha sonra PCI-E ile (m.2) devam eden SSD hiz artimi standart 2,5" diskleri nasil etkileyecek?

Bir cogumuzun masaustunde ve bilgisayarinda kendimizin degistirdigi SSD yada HDD diskler icin artik bir gelecek olmayabilir (mi?)...

Ozellikle 2.5" olan diskler icin son beklenenden daha da yakin olabilir.

Intel ve bir kac firma daha 2.5" diskleri laptoplardan cikarmak istediklerini bir sure once belirtmisti. Hatta 2.5" disklerin hic bir sekilde kullanilmamalarini istiyorlar diyebiliriz 🙂

 

Bunun son kullaniciya yan etkisi dogrudan olmasa da standart bir Sata 4 arayuzunun yakin gelecekte bizi beklemeyecegi ilk olarak dusunulebilir, tabii ki veri depolama icin bir SATA baglantisi olacaktir fakat bu yeni bir SATA arayuzu olmayabilir.
SATA 4 icin hic bir iz olmamasi da bu iddialari guclendiriyor, yine butun gelismelerin PCI-E uzerinden veri aktarimina isaret etmesi de cabasi.

Yani bu dususlerin sebebi NAND yongalarinin uretiminin ucuzlamasi degil hali hazirdaki 2,5" disklerin eritilmesi olabilir.
2.5" Diskler kisa surede ortadan kalkmayacaktir, en az bir 5 yil omurlerinin daha oldugunu dusunuyorum ama fazlasi biraz umut isi 🙂
Tabi uretimleri devam edecektir fakat IDE disklerin de yuzyillar boyunca surecegini dusundugumuz halde SATA'nin bir anda hepsini yok ettigini unutmamak lazim.

M.2 portunun da yakinda tarih olmaya baslanacagi ve yeni gelistirilen U.2 portuyla SAS baglantilari gibi SLAVE kablo devrine en azindan masaustu icin donebilecegimiz gunler uzak degil.
Su anda nVME arayuzu ile 32gbps hizlarina U.2 arayuzu ile cikilabiliyor, Asus'un yeni anakartinda bunun duyurusu yapilmisti.

U.2 (SFF-8639) Connector Insight When Buying The Intel 750 NVMe SSD

 

2017 yilinin cok hareketli bir yil olacagini dusunuyorum 🙂

BeğenFavori PaylaşYorum yap
  • Ekrem @huseyinekrem

    Geleceğini bilmemde, 2.5" 250gb ssdler şöyle bi 100-150 arası olsa hemen alıcam. Laptobu uçrmak maksat. i5 2450m var. Performans olarak i5 6200u ile arasında yüzde 15 civarı bir fark var sadece. Grafik yada pil kısmına girmiyorum, oralarda tabi gelişmeler var. Ama sonuç olarak kas gücü söz konusu olduğunda sata2 de olsa iyi iş yapar diye düşünüyorum.

    • aMeLeDeRViS @ameledervis

      @huseyinekrem
      Islemciler arasindaki fark konusunda bir sey diyemem ama SSD disk Sata 3 birimde daha iyi sonuc veriyor.
      Ayrica sizin o Laptop'ta buyuk ihtimal ile Sata 3 vardir zaten saniyorum, 2. jenerasyon Core i5 mobil islemciler 6 serisi chipset ile geliyordu.

      100 (zor)-150-200 TL ise bir sure beklemeniz gerekecek, dolar ise zaten o fiyatlardalar simdi.

    • Ekrem @huseyinekrem

      Zaten ben değil annem fln kullanıyor. Onları çok etkilemez. De 1-2 sene sonra eskidi diye bırakacakları için, ki evde bilgisayardan anlayan birisi olmasa çoktan yolcuydu, o zmn ikinci bilgisayar olarak kullanmalık dursun kenarda diye şey ettim.
      n5110 model numarası. Sürüm farkı olabilir belki ama yanlış bilmiyorsam sata2 olsa gerek. Zaten veri aktarım hızı değil sorun. Saçma sapan tarayıcı kasmaları ve geç açılmaları. Yoksa güç bakımından gayet yeterli, hatta kendi çapında iyi bir photoshop performansı var.

  • aMeLeDeRViS @ameledervis

    Bunlar icin henuz daha erken ki zaten M.2 su haliyle bile 2.5 GB/s hizina cikmis durumda yani o hizlara ihtiyac duyacak bir oyun yada uygulama en azindan kisisel kullanimda ben bilmiyorum 🙂
    Tamam, pratikte herkes o hizlari alamayabilir ama bir cok kisinin 1,800 MB hizlarini rahatlikla astigini gorebiliyoruz internette.
    Yani siz o sistemi en az 5 yil bir zorluk yasamadan kullanirsiniz, zaten 40Gbps ve uzeri icin yeni beklenen PCI-Express 4.0 gerekiyor. (Hat basina 2 GB/s)

    @darkgod
    M.2 yada U.2 turundeki PCI-E tabanli modellerin yakin zamanda NAND ucuzlugu yuzunden cok dusmesi zor, zaten nVME yeni bir teknoloji (gorece), firmalar bunun acisini cikarmak isteyecektir.

    Blog'a eklemedim ama sunu da soyleyeyim...
    Yakin gelecekte, sadece PCI-E turu baglanti kalacak. Once bellek veri yolundan daha sonra da USB veri yolundan kurtulacagiz.
    AHCI, UHCI, EHCI falan gidecek...
    Anakart uzerinde tek yol gececek o da Express, butun donanimlar birbirleri ile iletisim kurabilecekler yani bir ekran karti dogrudan belleklere erisecek yada USB disklere okuyup yazabilecek.
    Disk birimleri RAM erisimine islemci destegi olmadan kavusacaklar...
    Yada ag baglantisi (kablolu/kablosuz)...

    CPU uzerindeki yukun bir cogunu alacak, boylece islemciler gereksiz islemler icin zaman kaybetmeden asil amaclari icin kullanilacak yine anakartlardaki bilesen sayilari da azalacak...

    Ama tabi bunlarin hayata gecmesi icin zaman var, Intel simdilik erteliyor bu planlari...

  • aMeLeDeRViS @ameledervis

    @darkgod
    Aynen oyle, su an itibariyle gunluk kullanici icin (Buna ust duzey oyun 4K da dahil) 2.5" SSD gayet yeterli bir hiz sunuyor.
    Zaten M.2 gibi 1GB hizlarinda SSD'ler amator dizayner olarak yada hobi icin yapan ve profesyonel arasi kesime hitap ediyor, yada harcayacak parasi cok olana 😛

  • miscellaneous @theone

    Herif deneyimli. İsabetli teoriler.