Utku Bey;

Sizin bir probleminiz var gözlemlediğim kadarıyla algıda seçicilik ile ilgili. Güveneceğiniz kaynaklar olarak videoları, görselleri buluyorsunuz, lakin ufak ayrıntılar gözünüzden kaçıyor. Onların üzerinden çok emin konuşup bizi cehaletle, taraflılıkla itham etmeniz de nahoş oluyor haliyle. 🙂 Ama bizim amacımız yanlış anlaşmaları düzeltmek elimizden geldiğince. 😉

Öncelkle Watt's link denen sistem eskiden sabit akslı kamyonlarda salınım mesafesini mümkün olduğunca uzun tutmaya yarayan Panhard rod isimli parçanın alternatifidir. Opel'de sizin de çok güzel izah ettiğiniz yarı bağımsız burulma çubuklu süspansiyonun arkasında kendine yer bulmuştur.

http://www.opel.com/content/dam/Opel/Europe/master/hq/en/15_ExperienceSection/03_Innovation/07_Driving_Dynamcis/Opel_DrivingDynamics_WattLinks_768x432_zat12_t01_020.jpg

Buradaki kullanım sebebi sabit akstakinden çok farklı, son derece özgün bir düşünce ve iyi bir fikrin sonucu. U demiri yerleşim diye de geçer burulma çubuklu aks. "U"nun kollarına tutturulan tekerlekler virajda yanal yük altında kaldıklarında sadece yukarı değil, planlanmayan şekilde içe doğru da esner... Bu durumda arka lastiklerin açısı bozulup toe-out oluştururlar ve aracın arkasını savururlar. Bunun önüne geçmek için ortada destek vazifesi de üstlenen burulma çubuğu sert yapılır. Bunun oluşturacağı dengesizliği kompanse etmek için de aracın diğer bütün esneme payları uygun oranda sertleştirilmek zorunda kalınır.

Örneğini verdiğiniz Megane Trophy de böyle bir çalışmanın ürünü. Bir de İngiltere'de geliştirildiği için azıcık abartılı bir dille anlatılıyor İngiliz gazeteciler tarafından. 😉 Sanki hiç daha iyi spor araba veya yarış arabası kullanmamışlar gibi... O araba da pistte gayet başarılı olmakla beraber bozuk yoldaki sürüşü kaykay gibidir. Binek versiyonu mantıklı sertlikte yaylar ve geniş yanaklı lastiklerle donatıldığı için de tur zamanları ve viraj karakterleri arasında dağlar kadar fark vardır. Eski Astra da gereğinden sert süspansiyonla "Lotus tarafından geliştirildiği" söylenerek donatılmıştı.

Opel Watt's link sistemiyle burulma çubuğu üzerine binen yükü bağlantı üzerinden U demirinin diğer koluna aktararak daha önce hiç olmadığı kadar yumuşak burulma çubuğu ile stabiliteyi birleştirmeyi başardı. Bu çok yenilikçi ve güzel bir fikir. Sistem de çok kollulara yakın çalışma karakterini daha geniş bagaj hacmi ile sunabilmeye imkan tanıyor.

Önyargılı olduğumuz firmalar müşterilerine kötü arabaları olduklarından daha iyi gibi göstererek kakalayan şirketler. GM Hummer H1 imajından istfade ile eski Tahoe'yu insanlara HUMMER markasıyla satıyor. H2 Çinli firmalar üretmiş olsa alay konusu olacak rezil kepaze bir arabanın, reklam faktörü ile nasıl satış başarısına dönüştüğünün örneğidir. PSA DS5 ile ucuz Panamera vaadiyle makyajlanmış vasat bir kompakt arabanın iskeletini satıyor. Bunlar önyargı değil, gözlemlerimizin sonucu. Şahsi kanaatlerimiz, arabalardan iyi anlamaya çalışan, hoşlanan insanların yılların birikimiyle yaptığı yorumlarından ibaret. Açık oturum programları, futbol kritikleri bu yüzden izleniyor; farklı insanların olaya bakışını görmek için.

Biz firmalardan hiçbir çıkarımız yahut denetleyenimiz olmadığı halde objektif yapmaya özen gösteriyoruz değerlendirmelerimizi. Çünkü Otoseyir serisinin amacı yukarıda saydığım programlardan farklı olarak muhattaplarımıza bilgi aktarabilmek, yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak. 🙂 Geyik değil...

Güncel Astra'nın arka aksı çok iyi çalışıyor, tam bir zeka pırıltısı. Konu hakkında söylediklerimin kulağınıza mantıklı gelmesi de tesadüf değil. Gerçekler hepsi. Çıkarım yahut şahsi kanaat değil... Geçmişte Opel mühendisleri hep güzel fikirlerle konseptler hazırladılar fakat GM uygulamalarına izin vermedi. Saab da böyleydi. PSA'nın sıkıntısını, yeni olmasına rağmen köhne deme gerekçemi diğer mesajımda anlattım. Çift salıncağın bizim pazarımıza gelecek modellerde yer bulacağını sanmıyorum kendi politikaları gereği. Muhtemelen Hybrid4 serileri gibi iyice niş modellerde sunacaklar.

Aracınız Bravo mu? 🙂

Utku Bey, sizin eksik araştırmalarınıza dayanarak ön yargı ile yaptığınız yorumları dahi muhattap alarak cevaplamam size yardımcı olma isteğimden ileri geliyor. Size üstünlük sağlama kompleksi içinde de değilim (bilmiyorum öyle mi yapmam gerekiyordu!?). Ama benim maksadım oyun değil, yardım. Vaziyeti psikolojik tahlil ve iftira boyutuna taşır, benim size dürüstçe belki de safiyane yaklaşımımı acziyete yorarsanız bu beni üzer. Ben videoya oturmadan evvel de aynı kanaatteydim, halen de fikrim zerre değişmedi konu ile ilgili. PSA'nın yeni geliştirdiği platform da, 307'den bir adım önde olmayacak. Sadece gövde destekleri yeniden tasarlanan şasiler eskisinden daha hafif üretime imkan tanıyacak. Çünkü süspansiyon tasarlamak pahalı bir iştir ve PSA'da yeterli para yok. Sizin aracınız Bravo olduğunu düşünme sebebim gerçek çok kollu arka aksa sahip tek güncel Fiat modeli olmasıdır. Astra ve Giulietta ile üçüzdür. Astra torsiyon çubuklu süspansiyonu hariç geri kalanı ile aynısı olduğu Bravo'dan hiç geride kalmayan bir arabadır.

Tekzip------------------------------------------------

Utku Beyin hatırlatmasıyla düzelteyim; önümde kaynak açık yazmadığım için cevapları, hafızamın bana kurduğu bir tuzağın mağduru oldum. Bravo'nun arkası torsiyon çubuğu. İkizi olan Giulietta'da vardı sadece çok kollu arka aks Fiat grubunda. 😉 Astra ile arasındaki akrabalık da yine benim hayal ürünüm. Zannedersem Fiat üçüzlerinden Lancia Delta parazit yaptı bilinçaltımda... Videoda da söylendiği gibi Astra GM'in "Delta II" platformunda yükseliyor. Bu vesile ile kendisine teşekkür eder, -benim gibi- kafası karışan takipçimiz olduysa da kendilerinden özür dilerim.

Bu yorum biraz duygusal olmuş Furkan Bey 🙂 Yeni Astra'nın sürüşü eskisi gibi sörf tahtasına benzemiyor. Bir de Üreticiler en iyi arabayı yapmaya uğraşır hep. Bu "iyi" kavramının bileşenleri arasında karlılık da vardır. Eski Peugeot 306 idi kaldırıma tekerleği sürtünce aksı yamulan araba. Eski Twingo'da da benzeri sorun var idi. Yeni modellerde bu sıkıntı aşıldı. Ancak kullanılan rotillerden dolayı şimdi de düzgün yalıtılmazsa langır lungur ses çıkarır oldu arabalar.

%10 Denen fakat çok daha dramatik olan fark kaza yapmak ile yapmamanın ayrımı olur ihtiyacınız olunca. Niye ABS fren satılıyor ki? Ya da niye 155 taban lastik takıp ekonomi yapmıyoruz ki? Fren mesafesi en fazla 15 metre fark eder, yavaş gideriz olur biter mi? 🙂 Yollarda kazaya sebep olan unsur yol tutuş, en çok da göz ardı edilen kavram bu. Bu yüzden üzerine gidiyoruz dilimiz döndüğünce. Diğer yazdığım yorumları da okursanız beni aynı şeyleri tekrar yazmaktan kurtarır, çok mutlı edersiniz. 🙂

Program serisi sürdükçe hiçbir çıkar gözetmeksizin tüketici bilinçlendirme odağından sapmadan konuşmaya devam edeceğiz, bundan şüpheniz olmasın. Teşekkürler ilgili takibiniz için.

Marka taraftarı olmaktan sizi tenzih ederim, böyle bir imam olmadı. 🙂 Yalnız benim izah etmeye çelıştığım durum referans kabul edilen araç testlerinin yüklü yapılmadığı. Gerçek kullanımda torsiyon çubuğu yük altında saçmalamaya başlıyor, sıkıntı kaynağı bu. Kısa vadede, yüksüz kullanacaksanız 2013 itibarıyla Avrupa standardını karşılamış olarak piyasada satılan en dandik araba dahi gayet tatminkar sürüş sunacaktır.