Çoğu izleyici için biraz fazla teknik veriyle dolu olsa da güzel program olmuş. Elinize sağlık.

Gönlümüz hep çok noktadan bağlantılı arka süspansiyondan yana. U demiri de yine kullanılabilecek birşey, ama binek arabalarda hala sabit aks kullanılması affedilir gibi değil. Videoda bahsedilmemiş ama (bahsedildiyse de ben kaçırdım) sabit akslı arabalarda en büyük sıkıntılardan biri de homojen olmayan engebelerde yukarı veya aşağı hareket eden tekerleğin diğer tekerleğin de açısını bozmasıdır. Bazı Amerikan arabalarında (hatta spor araba gibi görünen performanslı modellerde bile) hala sabit aks kullanılıyor. Amerika yollarında fazla engebe yok, onlar pek sıkıntı çekmiyor ama aynı araba buraya geldiğinde kolayca yoldan çıkabiliyor. Kamyonetlerde, şaseli arazi araçlarında filan kullanılması mantıklı, ama binek araba için büyük eksiklik.

Can bey de bahsetmiş, özellikle hafif arabalarda kullanılan süspansiyon sistemleri kolayca dağılabiliyor. İlginçtir, süspansiyon sistemini kurcalayıp sertleştirenler de maliyet yüzünden hep bu "hafif" arabaları tercih ediyorlar. Onlar süspansiyonu daha sert ve daha güçlü hale getirdiklerini sanıyorlar, halbuki daha kırılgan hale getiriyorlar. Bildiğim kadarıyla artık araç muayenelerinde süspansiyon sistemine de bakılıyor. Süspansiyonlarına acemice müdahale edilmiş, helezonları kesilmiş, uyumsuz parçalar takılmış arabaları muayeneden geçirmeyebiliyorlar. Takoz gibi süspansiyonu olan "apaçi tarzı" bir Peugeot 106 GTI'ı bu sebepten kusurlu bulup muayeneden geçirmemişlerdi mesela. Bu iş motorun ayarlarıyla oynamaya, büyük hava filtresi takıp susturucuyu iptal etmeye benzemiyor. Motora yapılan modifiye yanlış bile olsa en kötü ihtimalle motoru bozar, araba yürümez. Süspansiyona yapılan yanlış modifiye arabanın kolayca şeritten çıkmasına sebep olabilir, bu da sadece arabanın sahibini değil, çevredeki diğer araçları da tehlikeye atar. Bu yüzden mümkünse süspansiyon sistemini hiç kurcalamamak, ille de sportif sürüş istiyorsak buna uygun üretilmiş bir araba almak gerekli.