Artık ben yorumlayamıyorum. Ya insanların gerçekten 6 haneli falan maaşları var. Ya da karı köca o rakamlara çıkabiliyorlar. Ama yok gerçekten geçinebilmek için bir kişinin bekar olarak bile en az 60-70bin kazanıyor olması lazım. Ben açlık sınırının 10bin lira üstünde bir kazanca sahibim. Geleceğimi garantileyebileceğim bir senaryo yok gibi. Sağlık açısından baktığımda çok çok yüksek ihtimalle 50lerimden itibaren perte çıkarım gibi geliyor. Bundan mütevellit geçinme korkusu veyahut kaygısından çok, ben bundan 10 sene 20 sene sonra ne halt yiyeceğim anksiyetesiyle dişlerimi sıkıyorum.
Genelde Borçlanarak geçiniliyor gibi görünüyor. Bir kısım var, çok acayip paralar kazanıyor ve çatır çatır da harcıyor, düşünmüyor bile nereye ne verdiğini. Bir kısım var hayatta kalabilmek için sürekli borç yapıyor, birisinden alarak, kredi kartlarını döndürerek, kredi çekerek, vs. Durum gerçekten kötü ve daha da kötüye gidecek gibi görünüyor. Sonumuz hayırlı olmayacak.
Her ay kredi kartını nasıl ödeyebilirim diye düşünüp bir sonraki ay'a kadar ne kadar daha az borç yapabilirim diye daha çok borçlanarak.
Her şeye her ay zam geliyor.
Bunu söylediğimi karım görürse keser beni ama evliliğin en güzel yanlarından biri de eve ikinci bir maaş girmesi.
Bekarsan ve aile yanında değilsen tek maaş ile geçinmek için 2.5 asgari ücret gibi bir şey alman lazım. 1 asgari ücret yada daha fazlası kötü bir evde oturmak için. 1 asgari ücret geri kalan geçinme masrafları için. Yarım asgari ücrette birikim yada yaşamın geri kalan eğlenceli aktivitelerine harcamak için.
Aksi durumda ne desem boş en azından Ankara'da benim gördüğüm durum böyle. Daha küçük şehirlerde durum farklı olabilir. İstanbul'da belki bundan daha da kötüdür. Üstüne bir de ulaşımda geçen yaşam süresi de eklenince hayat çekilmez olabiliyor.
Yılbaşında aldığım zamla beraber biraz iyiydim de. Yıl içinde inanılmaz hızlı eriyerek son zamanlarda beni de zorlamaya başladı. Bu yıl başında bakalım durumlar nasıl olacak.
bence seni kesecegine, durustlugunden dolayi tebrik etsin
konuya gelirsek, turkiye sartlarinda mevcut sisteme ayak uydurup, ona göre yolunu bulamadigin surece, ancak 2 iyi maasla normal bir hayat surdurulur ki, o da cocuksuz olarak.
2 memur maaşıyla geçiniyoruz. Zorlanmıyoruz ama kıstığımız için. Refah içinde hiç değiliz. Özel sektörde çalışan arkadaş veya akrabalar hep "sen sus memursun refah içinde yaşıyorsunuzdur" diyor. Benim refah içinde yaşamam için istediğim arabaya binebiliyor, istediğim evde oturabiliyor olmam lazım. Öyle bir şey mümkün değil ve yakın zamanda da mümkün görünmüyor. Evet asgari ücret alıp zor karnını doyuran birinden kat kat iyi yaşıyorum ama bu benim "refah" içinde yaşadığımı göstermez. Yaşamaya zorlanmıyoruz, ay sonu çok rahat geliyor hatta birikim de yapabiliyoruz ama kısa kısa işte. Çok daha iyi bir evde oturmak isterdim, taşınamıyoruz. Evin sahibi olmak isterdim, alamıyoruz. Daha teknolojik bir araca binmek isterdim, binemiyoruz. Belki 7-8 sene birikimden sonra bir ev alabilirim. (6 senedir memurum)
Bu nedenle çocuk da yapmıyoruz, yapmayı düşünmüyoruz. Ben her gün 7'de uyanıp işe gelmeyi yaşamak olarak da görmüyorum, yaşamak için akşam 2-3 saatlik vakit oluyor sadece onda da enerji kalmıyor zaten en hafif işi bile yapsan. Böyle bir hayat yaşaması için dünyaya birini getirmek saçma geliyor.
Türkiye'yi bir cember olarak kabul edersek, cemberin disindan bir yorumda bulunmak isterim. Ben 6 yil kadar önce Türkiye'den Almanya'ya tasindigimda, calistigim sektör ve is kolu ayni kalsa da kur hesabi yaptigimda Almanya ile Türkiye maasim arasinda TL bazinda yaklasik 3 kat fark vardi. Gecenlerde beni ziyaret eden bir arkadasla konusurken konu Türkiye, ekonomi ve maaslara geldi. Ögrendigime göre benim biraktigim pozisyonun suanki maasi TL bazinda benim Almanya'daki maasima yaklasmis hatta bazi firmalarda gecmis bile. Yani ekonomi kötü olmasina ragmen maas bazinda Avrupa'yi yakalamis durumda (bu sadece benim calistigim sektör ve is kolu icin gecerli tabii, digerlerini bilmiyorum) Paranin satin alma gücüne falan deginmiyorum, yanlis anlamayin. Sadece TL olarak iki maasin kiyasini yapiyorum. E 6 yilda Türkiye katma degeri yüksek ürün ve hizmetler üretti de bu farki kapatti diyemeyecegimize göre mevcut kur politikalari buna sebep olmus gibi duruyor. Bu da Türkiye'yi yabancilar icin bile pahali bir hale getiriyor.
Kisaca, bu kur politikasini daha ne kadar sürdürebilirler bilemesem de, saglam bir devalüasyon ile durum daha da kötü bir hal alacak gibi.
Küçük şehirde ve makul kirada, düzgün sayılacak bir maaşla ancak geçiniyorum. Arabayı yenileyecek veya evlenip borçlanacak maddi gücüm yok. 20-30 bin maaşla bir de kirada olan insanlar ne yapıyorlar hiç bilmiyorum.
Devlet okulunda öğretmenim, kiram yok ancak kira kadar arabama ödeme yapıyorum. Tek yaşıyorum. (Ama kız arkadaşım da olduğu için harcamalar mecbur yükseliyor.) Kredi kartlarını amacına uygun kullanmaya çalışıyorum, henüz eksiye hiç düşmedim. Ufak tefek borsa ve altın yatırımları yapıyorum, bankaların fırsatlarından faydalanıyorum. Özellikle Garanti, kullandıkça düşük faizli kredi ve nakit avans seçeneği sunuyor. Eksiye düşecek gibi olursam yatırımlardan kapatıyorum. Güvendiğim insanlarla altın günüm de var. Şimdilik geçiniyorum ama öyle ahım şahım değil. Yine de almak isteyip de alamadığım bir şey olmadı. Sadece çok ihtiyaç değilse bekletiyorum. Arabanın borcu bitince farklı yatırımlara yönelmeyi düşünüyorum. Yatırım olmadan memur maaşıyla dönüp durmanın bir mantığı yok. Farklı gelir kapıları şart. Gelirin yanında nasıl borçlanacağını bilmek de şart.
@nakah Hocam kriptoya hiç girmedim, ufak bir miktar denemek için girmeyi düşünüyorum. Ama tabi genel olarak borsa üzerinden olur. Farklı araçları araştırıyorum, mantıklı gelene girerim 🤣 Arabanın borcunu bitirmeye çalışıyorum şu an. Tabi bunun sonu konut veya arsa, o kadar para biriktirene kadar diğer araçlarla birikim/yatırım yapmayı planlıyorum. Arkadaşımın bir e-ticaret girişimi var, ona da kar payı için girmeyi düşünüyorum. Yeter ki kaynak olsun 🤣
Mevcut durumla ilgili tam olarak 3 sene önce arkadaş ile aramızda bir konuşma yapmıştık. Kur korumalı mevduat garabeti gecesi oldu bu konuşma. Dün telefonu kurcalarken, yine bu konuşmaya denk geldim ve arkadaşa hatırlatma ve biraz da makara yapmak için, geçmiş konuşma görüntüsünü arkadaşa yine attım. Ama değişen bir şey yok maalesef.
Dünkü konuşmada aynı şeyler yaşandı. O konuşmaları da isim vermeden paylaşmak istiyorum ama, Parti isimi geçmeden biraz oy verme konuları olduğu için ban yer miyim diye düşünüyorum. Ne dersiniz, nasıl bir kafa yapısında olduklarını göstereyim mi.
Burada da bir sıfat karalama yapmak zorundaydım, ki ban yemeyelim.
Dolar 12lerde 😀 Yanlış hatırlamıyorsam zaten 11 olan dolar 18'e fırlamıştı kısa sürede, sonra KKM getirip 12'ye düşürdük diye halay çektiler. Şimdi de 35. 😀
@nakah Düşün kafa bu, dün de sorulara cevap farklı değil, sorun yok şeklinde. Dolar 10 tl olacak diyenleri mahkemeye verdiler.
Son konuşmadan da görüntü atmak istiyorum ama işte sıkıntı olur mu acaba bana 🙂
@nakah Yakın arkadaş, sürekli görüştüğüm biri değil. Diyorum ya, telefonda gördüm de aklıma geldi. Olursa bir şey için telefonda konuşma. Eskiden aynı iş yerinde çalışıyorduk, o kadar.
Aranızdaki siyasi görüş farklılığını falan bilmiyorum ama KKM açıklandığında doların düşeceği aşikardı. Bu yargıya varmak için siyasi düşünceye gerek yoktu ki. Elindeki doları bozdurmayanlar bayağı zarar ettiler.
@deepl Tam tersi, görselde de belli zaten. Bu olanlara normal olarak bakıyor, bana çevrende sıkıntı çeken var mı, şu an ülkenin büyük bir kısmı ortalamanın üstünde yaşıyor, şeklinde cevap veriyor. Kendisi geçim sıkıntısı çekmiyor bu arada 🙂
Artık ben yorumlayamıyorum. Ya insanların gerçekten 6 haneli falan maaşları var. Ya da karı köca o rakamlara çıkabiliyorlar. Ama yok gerçekten geçinebilmek için bir kişinin bekar olarak bile en az 60-70bin kazanıyor olması lazım. Ben açlık sınırının 10bin lira üstünde bir kazanca sahibim. Geleceğimi garantileyebileceğim bir senaryo yok gibi. Sağlık açısından baktığımda çok çok yüksek ihtimalle 50lerimden itibaren perte çıkarım gibi geliyor. Bundan mütevellit geçinme korkusu veyahut kaygısından çok, ben bundan 10 sene 20 sene sonra ne halt yiyeceğim anksiyetesiyle dişlerimi sıkıyorum.
Genelde Borçlanarak geçiniliyor gibi görünüyor. Bir kısım var, çok acayip paralar kazanıyor ve çatır çatır da harcıyor, düşünmüyor bile nereye ne verdiğini. Bir kısım var hayatta kalabilmek için sürekli borç yapıyor, birisinden alarak, kredi kartlarını döndürerek, kredi çekerek, vs. Durum gerçekten kötü ve daha da kötüye gidecek gibi görünüyor. Sonumuz hayırlı olmayacak.
Her ay kredi kartını nasıl ödeyebilirim diye düşünüp bir sonraki ay'a kadar ne kadar daha az borç yapabilirim diye daha çok borçlanarak.
Her şeye her ay zam geliyor.
Bunu söylediğimi karım görürse keser beni ama evliliğin en güzel yanlarından biri de eve ikinci bir maaş girmesi.
Bekarsan ve aile yanında değilsen tek maaş ile geçinmek için 2.5 asgari ücret gibi bir şey alman lazım. 1 asgari ücret yada daha fazlası kötü bir evde oturmak için. 1 asgari ücret geri kalan geçinme masrafları için. Yarım asgari ücrette birikim yada yaşamın geri kalan eğlenceli aktivitelerine harcamak için.
Aksi durumda ne desem boş en azından Ankara'da benim gördüğüm durum böyle. Daha küçük şehirlerde durum farklı olabilir. İstanbul'da belki bundan daha da kötüdür. Üstüne bir de ulaşımda geçen yaşam süresi de eklenince hayat çekilmez olabiliyor.
Yılbaşında aldığım zamla beraber biraz iyiydim de. Yıl içinde inanılmaz hızlı eriyerek son zamanlarda beni de zorlamaya başladı. Bu yıl başında bakalım durumlar nasıl olacak.
bence seni kesecegine, durustlugunden dolayi tebrik etsin
konuya gelirsek, turkiye sartlarinda mevcut sisteme ayak uydurup, ona göre yolunu bulamadigin surece, ancak 2 iyi maasla normal bir hayat surdurulur ki, o da cocuksuz olarak.
Zam gelince iki üç ay iyi oluyor, sonraki zam yaklaşırken ucu ucuna yetmeye başlıyor. Her şey inanılmaz bir hızla yükseliyor.
çalışmayıp da çalışsa bile kazanacağından çok yiyen biri de denk gelebilir!
2 memur maaşıyla geçiniyoruz. Zorlanmıyoruz ama kıstığımız için. Refah içinde hiç değiliz. Özel sektörde çalışan arkadaş veya akrabalar hep "sen sus memursun refah içinde yaşıyorsunuzdur" diyor. Benim refah içinde yaşamam için istediğim arabaya binebiliyor, istediğim evde oturabiliyor olmam lazım. Öyle bir şey mümkün değil ve yakın zamanda da mümkün görünmüyor. Evet asgari ücret alıp zor karnını doyuran birinden kat kat iyi yaşıyorum ama bu benim "refah" içinde yaşadığımı göstermez. Yaşamaya zorlanmıyoruz, ay sonu çok rahat geliyor hatta birikim de yapabiliyoruz ama kısa kısa işte. Çok daha iyi bir evde oturmak isterdim, taşınamıyoruz. Evin sahibi olmak isterdim, alamıyoruz. Daha teknolojik bir araca binmek isterdim, binemiyoruz. Belki 7-8 sene birikimden sonra bir ev alabilirim. (6 senedir memurum)
Bu nedenle çocuk da yapmıyoruz, yapmayı düşünmüyoruz. Ben her gün 7'de uyanıp işe gelmeyi yaşamak olarak da görmüyorum, yaşamak için akşam 2-3 saatlik vakit oluyor sadece onda da enerji kalmıyor zaten en hafif işi bile yapsan. Böyle bir hayat yaşaması için dünyaya birini getirmek saçma geliyor.
Türkiye'yi bir cember olarak kabul edersek, cemberin disindan bir yorumda bulunmak isterim. Ben 6 yil kadar önce Türkiye'den Almanya'ya tasindigimda, calistigim sektör ve is kolu ayni kalsa da kur hesabi yaptigimda Almanya ile Türkiye maasim arasinda TL bazinda yaklasik 3 kat fark vardi. Gecenlerde beni ziyaret eden bir arkadasla konusurken konu Türkiye, ekonomi ve maaslara geldi. Ögrendigime göre benim biraktigim pozisyonun suanki maasi TL bazinda benim Almanya'daki maasima yaklasmis hatta bazi firmalarda gecmis bile. Yani ekonomi kötü olmasina ragmen maas bazinda Avrupa'yi yakalamis durumda (bu sadece benim calistigim sektör ve is kolu icin gecerli tabii, digerlerini bilmiyorum) Paranin satin alma gücüne falan deginmiyorum, yanlis anlamayin. Sadece TL olarak iki maasin kiyasini yapiyorum. E 6 yilda Türkiye katma degeri yüksek ürün ve hizmetler üretti de bu farki kapatti diyemeyecegimize göre mevcut kur politikalari buna sebep olmus gibi duruyor. Bu da Türkiye'yi yabancilar icin bile pahali bir hale getiriyor.
Kisaca, bu kur politikasini daha ne kadar sürdürebilirler bilemesem de, saglam bir devalüasyon ile durum daha da kötü bir hal alacak gibi.
Küçük şehirde ve makul kirada, düzgün sayılacak bir maaşla ancak geçiniyorum. Arabayı yenileyecek veya evlenip borçlanacak maddi gücüm yok. 20-30 bin maaşla bir de kirada olan insanlar ne yapıyorlar hiç bilmiyorum.
Devlet okulunda öğretmenim, kiram yok ancak kira kadar arabama ödeme yapıyorum. Tek yaşıyorum. (Ama kız arkadaşım da olduğu için harcamalar mecbur yükseliyor.) Kredi kartlarını amacına uygun kullanmaya çalışıyorum, henüz eksiye hiç düşmedim. Ufak tefek borsa ve altın yatırımları yapıyorum, bankaların fırsatlarından faydalanıyorum. Özellikle Garanti, kullandıkça düşük faizli kredi ve nakit avans seçeneği sunuyor. Eksiye düşecek gibi olursam yatırımlardan kapatıyorum. Güvendiğim insanlarla altın günüm de var. Şimdilik geçiniyorum ama öyle ahım şahım değil. Yine de almak isteyip de alamadığım bir şey olmadı. Sadece çok ihtiyaç değilse bekletiyorum. Arabanın borcu bitince farklı yatırımlara yönelmeyi düşünüyorum. Yatırım olmadan memur maaşıyla dönüp durmanın bir mantığı yok. Farklı gelir kapıları şart. Gelirin yanında nasıl borçlanacağını bilmek de şart.
Ne gibi yatırımlar düşünüyorsunuz? Borsa altın kripto falan gibi mi yoksa başka işler gibi mi?
@nakah Hocam kriptoya hiç girmedim, ufak bir miktar denemek için girmeyi düşünüyorum. Ama tabi genel olarak borsa üzerinden olur. Farklı araçları araştırıyorum, mantıklı gelene girerim 🤣 Arabanın borcunu bitirmeye çalışıyorum şu an. Tabi bunun sonu konut veya arsa, o kadar para biriktirene kadar diğer araçlarla birikim/yatırım yapmayı planlıyorum. Arkadaşımın bir e-ticaret girişimi var, ona da kar payı için girmeyi düşünüyorum. Yeter ki kaynak olsun 🤣
İşe gidip geliyorum, bekarım, aile evinde oturuyorum hala.
Mevcut durumla ilgili tam olarak 3 sene önce arkadaş ile aramızda bir konuşma yapmıştık. Kur korumalı mevduat garabeti gecesi oldu bu konuşma. Dün telefonu kurcalarken, yine bu konuşmaya denk geldim ve arkadaşa hatırlatma ve biraz da makara yapmak için, geçmiş konuşma görüntüsünü arkadaşa yine attım. Ama değişen bir şey yok maalesef.
Dünkü konuşmada aynı şeyler yaşandı. O konuşmaları da isim vermeden paylaşmak istiyorum ama, Parti isimi geçmeden biraz oy verme konuları olduğu için ban yer miyim diye düşünüyorum. Ne dersiniz, nasıl bir kafa yapısında olduklarını göstereyim mi.
Burada da bir sıfat karalama yapmak zorundaydım, ki ban yemeyelim.
Böyle insanlarla sohbet etmiyorum, yandaştan hayır gelmez.
Dolar 12lerde 😀 Yanlış hatırlamıyorsam zaten 11 olan dolar 18'e fırlamıştı kısa sürede, sonra KKM getirip 12'ye düşürdük diye halay çektiler. Şimdi de 35. 😀
@nakah Düşün kafa bu, dün de sorulara cevap farklı değil, sorun yok şeklinde. Dolar 10 tl olacak diyenleri mahkemeye verdiler.
Son konuşmadan da görüntü atmak istiyorum ama işte sıkıntı olur mu acaba bana 🙂
@alpolic_fr Ben çoktan keserdim iletişimi. Partiden siyasetten bağımsız, yeterince akıl yürütemeyen kişilerle arkadaşlık kurmak sizi de aşağı çeker.
@nakah Yakın arkadaş, sürekli görüştüğüm biri değil. Diyorum ya, telefonda gördüm de aklıma geldi. Olursa bir şey için telefonda konuşma. Eskiden aynı iş yerinde çalışıyorduk, o kadar.
Aranızdaki siyasi görüş farklılığını falan bilmiyorum ama KKM açıklandığında doların düşeceği aşikardı. Bu yargıya varmak için siyasi düşünceye gerek yoktu ki. Elindeki doları bozdurmayanlar bayağı zarar ettiler.
@deepl Tam tersi, görselde de belli zaten. Bu olanlara normal olarak bakıyor, bana çevrende sıkıntı çeken var mı, şu an ülkenin büyük bir kısmı ortalamanın üstünde yaşıyor, şeklinde cevap veriyor. Kendisi geçim sıkıntısı çekmiyor bu arada 🙂
Makarna ,patates,ekmek sabahlari cay...
kahvaltı tuvalette sigara, öğlen iş yerinde yemek, akşam evde aç
kredi, ertele ertele bir yerde parayı buluruz herhalde
Giyinmiyorum. Yani çok gerekli değilse yeni şeyler almıyorum. Haftada bir iki de hataynusulü dürüm