Araçlarda hangi kasa tipleri bulunur?
Araçların kasa tipleri ve avantajları-dezavantajları bu haftaki son videomuz.
Araçların kasa tipleri ve avantajları-dezavantajları bu haftaki son videomuz.
Son bir saat içinde 113 ziyaretçi, 106 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.
Mithras
Biriniz t-shirt diğeriniz sweat-shirt giymiş, çekim yaptığınız yer sıcak mı soğuk mu anlamadım 🙂
Rölatif.
Atilla
Birinin içi kaynıyor. 🙂
safa
Belki alakasız olacak ama malum bu sene kar biraz daha etkili oldu. Araba 3-4 gündür yatıyor ve kar tamamını kaplamış. Babam bugün bana zorla temizletti. Üşene üşene karlarını süpürdüm. Merak ettiğim bunun gibi havalarda kasanın tamamı karla kaplıyken temizlemek mi daha iyi yoksa olduğu gibi bırakmak mı?
Arabanın üzerinde kar durmasının iki zararı var:
1- Acil ihtiyaç hasıl olursa vakit kaybettirir temizlemek.
2- Çocuk milleti kartopu eylemek üzere parmaklarını acımasızca kar kütlesine batırır, montunun fermuarıyla, tırnağının sivrisiyle boyayı çizer.
Araba kati surette yatacaksa ve etrafta kartopu meraklısı kimse yoksa kar koruyucu katman olarak araç üzerinde kalır, zarar vermez.
safa
o zaman temizlemeye gerek yok, teşekkürler...
Tardu
özkan beyin wc ihtiyacı geldi galiba çok acil bi işi gelmiş gibi o nasıl kapanış öyle
Furkan
Can bey Nissan Qashqai' nin Renault Clio temeli ile yapıldığını söylemişsiniz videoda.
Bahsettiğiniz model Clio değilde Megane III olması gerekmiyor mu ?
Ben de Megane diye biliyorum?
Sıradan Biri
motor 1.5dCi klasik. Clioyla tek alakası motor benzerliği. belki Juke 'la karıştırdı diyeceğim ufak olduğu için, o da değil. enteresan yanlışlık 😉
Motorlar Renault motoru zaten de. Neyse, Can Bey açıklar birazdan 🙂
Megane III'ün aslında ne olduğunu sanıyorsunuz? 😀
Hepsi Clio! Birçok parçaları ortak kullanılıyor, monokok gövde farklı olduğu için ortaya bambaşka arabalar çıkıyor haliyle...
Sadece RS veya RX4 gibi özel üretim kodlarıyla ele alınan modellerde farklı süspansiyon bileşenleri kullanılıyor ki; esasen orjinal modele en az benzeyenler de onlar dıştan aynı gözükmelerine rağmen 😉
Daci Duster için de Clio tabanlı dedik ama 4 çeker versiyonların arka aksı komple Nissan X-Trail'den alınmadır...
Furkan
Can bey, Fransız arabalarını hiç sevmeyen biri olarak ben bile azda olsa bu yazdıklarınıza cevap vermek durumunda hissettim kendimi.
Megane 3 ve clio hb' nin aynı araba olması konusunda size katılacağım tek yer motor kısmıdır. Turbo' yu değiştirip aynı motoru farklı beygirlerde sunuyolar, ki bunu artık nerdeyse bütün markalar yapıyor.
Onun haricinde, yürüyen aksamda en basitinden bir amortisör bile megane 3 ile clio arasında farklıdır diye düşünüyorum. Araçlara metal yığını olarak bakarsanız (ki öyle bakmadığınızı biliyorum) tabiki bütün arabaları aynı diye yorumlayıp geçebiliriz, fakat sizinde bildiğiniz gibi işin içine yalıtım, konfor gibi faktörler girdiğinde aynı markaların farklı segmentlerdeki araçlarını arasındaki farkın eskisi kadar olmasa da hala hissedilir ölçüde devam ettiği görülebilir.
Mesela Ford seven biri olarak ben aynı durumun focus ve fiesta arasında da devam ettiğini söyleyebilirim. iki aracında baz donanımlarını alıp sürdüğünüz zaman farkı anlıyorusunuz. Fakat hiçbir firma, silecek suyu deposunu (örnek olarak aklıma ilk bu geldi 🙂 ) iki farklı segment için mecbur olmadıkça farklı üretip te, ben segmentlerim arasında ortak parça kullanmıyorum her modelim kendine özel demez diye düşünüyorum.
Kaldıki asıl gövde özelliklerini belirleyen dingil açıklığı, tekerlek izleri gibi ölçülerdeki 10-15 cm lere varan farklardan bahsetmiyorum bile 🙂
Muhtemelen bu söylediklerimin çoğuna sizde katılıyosunuz, ama ben sizden "clio ve megane 3 aynı araba, alırken kazık yemeyin boyutuna göre hangisi size lazımsa onu alın" gibi bir izlenim aldığım için bunları yazma ihtiyacı hissettim.
Kolay gelsin iyi çalışmalar 🙂
İki modelin aynı olmasından bahsederken aynı temeli paylaştıklarını vurguluyorum. Elbette ki bu durumun firmanın kazıkçılığıyla alakası yok 🙂 Öyle olsa Volvo C30 alacak insana Fiesta tavsiye eder, aynı arabaya daha fazla para ödememesini saçmalardım 😀
Balık ıslak olduğunu bilmezmiş hesabı, ben cümle kurarken kafamda bazı gerçeklerin farkında olarak konuştuğum için benim bildiğim herşeyi bilmek zorunda olmayan muhattaplarımın yanlış anlamasına mahal vereceğimi kestiremediğim durumlar da olabiliyor bunun gibi. İyi ki uyardınız 😉
Araçların şaseye sahip olmadığı monokok gövde tipinde bütün mekanik aksam takviyeli karosere monte edilir. Dolayısıyla karoser bir parça olmaktan çıkar, arabanın kendisi haline gelir. Eski merdiven(kılçık) şaseli gövde yapısında ise "kasa" veya "kupa " denilen parça; gerektiğinde bir bütün olarak sökülebilen karoser idi ve araba bu olmadan da çalışabiliyordu teoride. Porsche 964 üzerine VW kupası geçirme fantezisi en bilinen örneklerdendir.
Bugün ekonomik beklentilerin ön planda tutulduğu segmentlerden herhangi bir arabaya baktığımız zaman bize satılan şey ise tamamen bu kaporta, yani gövde. Buna takılan motor, süspansiyon bileşenleri, fren ve diğer bütün donanımlar ana firma modelleri arasında olabildiğince değiş tokuş edilebilir tasarlanıyor, kullanılıyor...
Bu durumda önde aynı MacPherson ve arkada iz genişliği değiştirilmiş torsiyon çubuğu bağlantılarını kullandığınız vakit, motor, fren merkezi ve direksiyon tertibatını da ortak tercih etmeniz durumunda elde edeceğiniz farklı iki segmentteki arabanın esasen aynı olduğu sonucuna varmak mümkün olur. Bunların viraj karakteristiği ve yürüyen aksam dayanımları benzerdir.
Fakat gövde ve ebat farkından dolayı salınım merkezi ve burulma direncine bağlı stabilite ile kaza esnasındaki darbe dayanımları tamamen değişir. Clio II 3 yıldız alırken Megane III 5 yıldız alır çarpışma testinde. 😉 Başarı farkının asıl sebebi hava yastığı sayısı değildir.
Bunun yanında gövde ağırlığı ve ağırlık merkezi değişeceğinden ötürü amortisör ve yaylar farklı sertlikte seçilmek zorundadır, fren diskleri ve kaliperler farklı tercih edilir; tekerlek ölçüsü de farklılaşır... İşte size birbirinin aynısı olan iki bambaşka araba yapmanın formülü 😀
Hiç kuşkusuz Nissan - Renault veya PSA grubu mühendisleri embesil değil 😀 , yıllardır özellikle kompakt ve orta sınıf modellerinin rakip firmalardan daha başarısız sürüş dinamiği sunmasının sebebi ortak parça kullanmak zorunda olmaları ve bu parçaların ilk hazırlandığı dönemdeki stratejik önceliklerini yol tutuş odaklı değil, gövde kalitesi odaklı belirlemiş olmalarıdır bu firmaların... Bunun tam tersi strateji izleyen firma ise Ford oldu. 1998'den beri aynı arabayı satıyorlar diyemeyiz ancak sattıkları bütün modellerde aynı stabil ve keskin sürüş hissini alırız. Özellikle ucuz donanımlı modelleri ise görece pahalı yürür aksam bileşenlerinin fiyatını tolere etmek üzere aynı mukavva arka koltuk dolgularını ve naylon çorap kaplı arka kapı içlerini, takır tukur kokpit plastiklerini kullanır...
Velhasıl-ı kelam; araba deyince ben yürüyen aksamı baz alıyorum şase niyetine. Siz ise gövdeyi ve motoru baz alıyorsunuz 🙂 Bu son derece doğal, umarım bu ikilemi açıklığa kavuşturabilmişimdir, muğlak kalan yer varsa lütfen yine sorun izah etmeye çalışayım.
İlgili takibiniz için çok teşekkürler!
Furkan
------------------------------------------------------------------------------
Bu mesajın bir altındaki (iki modelin diye başlayan) Can Beyin mesajına cevaptır; (Direk o mesaja cvp atamıyorum, yorum sisteminin karışıklığı önleme amaçlı cevap içinde cevap sayısını limitlediğini umuyorum )
------------------------------------------------------------------------------
Detaylı açıklamanız için çok teşekkürler, zahmet edip yazmışsınız Can Bey. Bende bir iki cümle ekleyip konuyu kapatmak istiyorum.
Öncelikle C30 yerine Fiesta tavsiye etmem tabiki demişsiniz, bende öyle birşey ima ettiğiniz söylemedim zaten 🙂
Akabinde, aşağıdaki mesajınızda yazdığınız "ben cümle kurarken kafamda bazı gerçeklerin farkında olarak konuştuğum için benim bildiğim herşeyi bilmek zorunda olmayan muhattaplarımın" diye inceden bir dokundurma cümlesi ile yazıya başlayıp, devamında önceki mesajdan bile fazla teknik tabir kullanıp yazıyı tamamlamışsınız.(muhtablarınızın seviyesini aşacak seviyede teknik 😉 )
Bütün videolarınızı, tecrübelerinizi ve bilginizi büyük bir ilgi ile takip ediyorum. Emeğiniz taktire şayan. Lakin kesinlikle bahsetmek istediğiniz şeyi yanlış anladığım için sorduğum bir soruya biraz da olsa gösteri amaçlı yazılmış uzun bir cevaba gerek yoktu bence (muhatablarınızın anlamayacağı türden).
Ve bütün yazının sonunda anlattıklarınız sonunda yine vardığınız nokta Megane ve Clio' nun aynı temele sahip olasalarda birbirlerinden çok farklı araçlar olduğu. Yani ilk cevabınızda yazdığınız "Megane III’ün aslında ne olduğunu sanıyorsunuz? Hepsi Clio!" şeklindeki cümlenin, muhatablarınızın teknik bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir yanlış anlaşılmadan öte olduğunu düşünüyorum.
Yorumlarda bu tarz argümanlar kesinlikle haz etmediğim durumlardır. Sizinde beni bu şekilde yanlış anlayacağınızı öngörebilseydim, özel olarak mail ile irtibata geçerdim, burada kirlilik yaratmamak adına. Cevap hakkı doğduğu için son olarak devam ettirdiğim bu konu için herkesten özür diliyorum.
Vallahi pes Furkan Bey!
Benim bütün amacım daha önce videodaki süre sınırlamasına takılıp açıklayamadığım mevzuyu daha anlaşılır hale getirmekti... İşi daha karıştırmak, şov yapmaya çalışmak gibi bir derdim niye olsun ki?
Hem bana sizi ve sizin nezdinizde bütün takipçilerimizi küçümseme, kendimi üstün görme gibi bir acziyeti yakıştırabilmenize ayrıca üzüldüm...
Yine de yanlış anlaşılmaya sebep olan cümleler kurduğum için sizden ve rahatsızlık duymuş olması muhtemel diğer bütün takipçilerimizden bu vesile ile özür dilerim.
Eğer aklınıza takılan soru, muğlak kalan yer varsa lütfen sormaktan çekinmeyiniz. Elimden geldiğince detaylı anlatmaya çalışacağım yine. 🙂
Yazar olmak kolay mı? Erdem neler neler çekiyor. 😀
Hızlı konuşup uzun cümleler kuran uslubuma tüküreyim 😀
Yazıp editleyip meramımı anlatamadığım süre boyunca aynı meseleyi yüz yüze on kere çözmüş olacağımızı bilmesem daha az sıkılacağım 😀
Fitzgerald
İşte Almanya'nın gelişmişlik düzeyi böyle bir şey. İnsanların bir sürü hobisi var ki sw araba alıyorlar. Bizdeyse tam tersi...
bizde erkek adam sedana biner düşüncesi var hb'ler daha çok bayan arabası gözüyle bakıldığından sedanlar hep sevilen arabalar olmuştur. şahsen bende sedan severim hb de neymiş 😀 bence minivan tarzı araçlar daha güzel sw lere göre şekil itibari ile bile bence gözü tırmalıyor
Erkek adam ya Civic sedan, ya da Corolla sedan kullanır 😛 Focus, Megane veya Astra sedanları da kimse beğenip almaz, anca şirket verirse kullanır. Tabi yerseniz! 😀
Bu piyasa algısını değiştirmek çok zor ve esasen uzunca bir süreç.
Minivan gövde tipi SW modele göre daha yüksek ağırlık merkezi ile baş etmek zorunda kaldığından mütevellid, ya çok sert süspansiyon tercih edilerek güvenlik tesis edilmeye çalışılır, ya da gövde salınımı yaşanır ani manevralar esnasında. İki türlü de yolcular tedirgin olur. Bu da göz önünde bulundurulmalı 😉
Asya-Pasifik pazarında da sedan sevdası ağır basıyor. Bu tamamen şekil şükül merakından ileri gelen bir unsur aslında. Amerika'da da insanların sedan tercih ediyor olması buradan kaynaklanıyor.
Gerçekten hobi sahibi insanlar arazi aracı kullanır ama bizde istatistik tam tersini gösteriyor 🙂
Fitzgerald
Dünyadaki durumunu bilmiyorum ama ülkemizde hafif ticari arabalar da çok tutuluyor Kango, Caddy gibi. sw yerine bu arabalara yöneliyor insanlar. Bir de yine bizde Transporter minibüsün kişisel kullanım amcıyla çok ilgi çektiğini görüyorum.
Doğru... Ama K belgesi uygulamasıyla bu durum değişiyor artık. Ticari ruhsatlı araç sahibi olabilmek için 8000 Lira ödeyip K2 belgesi (hafif ticari için) almak birçok kullanıcıyı caydıracaktır.
Hem Transporter da dahil ticari araçların hiçbiri binek güvenlik standartlarını karşılayamıyor.
Fitzgerald
Sedan arabaların yol tutuşu kuşkusuz daha iyi, ama arabaya koyulacak yükleri olunca insanın bundan feragat ediyor ve zamanla bu bir alışkanlık haline geliyor. Büyük yükleri olmasa bile almışken SW alayım diyor, belki bir gün lazım olur gibisinden...
Hafif ticari araba tercih edilmesinin nedeni SW arabalara göre, ucuz olmasından kaynaklanıyor. İkinci olarak da Almanya'nın düm düz asfaltları yok ki ülkemizde, dağ taş dolanacak araba lazım bize. Böyle binek otomobil değil de, Toros gibi fazla komplike olmayan, elektronik, ince işçiliği, kırılgan parçaları olmayan, biraz kalas arabalar gerekiyor...
Transporter sevdasını ise anlayamadım bir türlü, ne buluyorlar bu minibüste?..
Can bey teşekkürler son olarak...
Transporter'ın bugünkü başarısını sağlatan modeli T4 oldu... Daha evvel kısa süre yerli üretimi dahi yapılan T3 jenerasyonu Kore'li hafif ticariler tarafından piyasa dışına itilmişti.
T4 güçlü motor ve ilkel yerli otolardan daha başarılı yol tutuşu çok geniş iç mekanla harmanlayan ilk ve tek modeldi çıktığında piyasaya. Frenleri çabuk şişiyordu ama...
Başarılı pazarlama ile ciddi bir satış başarısı elde ettikten sonra T5 ile kemik müşterilerine yenilerini kattı. Yarın T6 çıkınca aynı adamlar gidip onu da alacak 🙂
Caravelle Mercedes Viano ile hafif rekabet içinde ama Transporter'ın tek ciddi rakibi Hyundai H1; onun da konfor seviyesi ve marka imajı sıkıntılı...
VW Sharan, Ford Galaxy veya Renault Espace yerine Transporter tercih edilmesi güvenlik açısından sıkıntılı bir durum. Keşke değişse...
Fitzgerald
sağ olun 🙂
Fitzgerald
Epey bilgilendirici oldu, ben bu modellerin hiçbirini bilmiyordum. Başka bir konudan bahsedeyim kısaca, otomobil dergileri varsa yoksa son model ve ultra lüks arabaları inceleme derdine düşmüş. Aşağıda yazılan yorumda olduğu gibi, televizyon programlarının izlenmeyen saatlere kayması gibi otomobil dergileri de bu kafayla yok olur gider ya da Avrupalı esas sahipleri çok zarar eder. İnsanlar boşuna Onno Usta'yı okumuyor...
Güzel program olmuş yine, elinize sağlık. Kasa tiplerinin arasında ön ve arka akslara binen yük oranı açısından da fark vardır, keşke ondan da bahsetseymişsiniz. Bu yük farkı yol tutuşu ve frenleme performansını ciddi oranda etkiler.
Elbette! Aklımıza gelmedi anlatırken 🙂
Özellikle SW gövde uzun olduğu için ağır yüklerin bagaj kapağına daha yakın konulması mümkün olabiliyor, bu da aracın ağırlık merkezini arkaya yaklaştırarak sürüş özelliklerinin ve far ayarının daha kolay bozulmasına sebebiyet verebiliyor.
Ama bu durum motor tercihinde de göz önünde bulundurulması gereken bir parametre olduğun işaret ediyor ağırlık dağılımının. 1.6 lt benzinli modeli çok iyi yol tutan arabanın 2.0 lt dizel versiyonunda direksiyon sağır ve önden kayma eğilimli bir sürüş tecrübesi yaşanabilir... Aynı modelin 1.4 motorlusu kalkışta hantal kalırken ani yön değişimlerinde çok daha kıvrak olabilir. Çünkü bahsettiğim motorizasyonlarda sırf ön aksa binen ağırlık farkı 200 kiloyu bulabiliyor!
Sürüş izlenimi için gittiğimiz bayide alacağımız aracın aynı motorlu versiyonunu testte kullanmalıyız ki yanıltıcı olmasın 😉
Ağırlığın arkaya binmesi (SW modellerde) viraj performansını kötü etkilese de (gerçi kimisi de bunu seviyor) fren performansını olumlu yönde etkiliyor. "Shooting Brake" tarzı sportif SW konseptleri yapıyor firmalar. Mercedes üretime de geçecek yakında, CLS'nin ilk duyurulan Shooting Brake SW konseptini piyasaya süreceklermiş. Bu arabalar ani frenleme anında tüm yükün ön aksa binmesini engelleyen bir arka ağırlığa sahip. Böylece sedan versiyonlarından daha kısa mesafede durabiliyorlar. Ağırlık dengesi pekçok şeyi değiştiriyor yani, ama maalesef kimse bunu önemsemiyor.
Genellikle SW ekstra hacim için başvurulan gövde tipi olduğu için araçların ağırlığı artarak ağırlık merkezleri arkaya çekiliyor. En azından 75 Kg daha ağır güncel ölçülerde SW sedan kardeşine göre. 🙂
Böyle olmayan durumlarda tabi ki fren performansı iyileşir ancak çok nadir böyle modele rastlamak 😉
Fırat
İncelemeleri Daha Uzun Tutsalar Cokdaha İyi Olur...
Bu herkesin isteği ama Murat Bey'in açıklaması, çekimlerin bir gün içinde tamamlandığı ve daha uzun, daha fazla videonun o bir günlük çekim süresinde tamamlanamayacağı yönünde.
Koray Üstüner
Merrak ettim, Honda jazz gibi arkası station wagon gibi olan küçük arabaların kasa tipine ne deniyor? Bunlara üretilmiş ilginç isimler var mı?
Bir de hot hatch kelimesini de sık duyuyoruz. Bunlar tam olarak ne?
Sevgiler...
Honda Jazz hatchback oluyor. Boyutu farketmez, bagaj kapağı o şekilde olan arabalara hatchback denir. İsim tek tarafa (ve genelde yukarı) doğru açılan kapaklardan geliyor. Bu tip kapaklara İngilizce'de "hatch" deniyor. Örnek:
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Trapdoor.jpg
Hot Hatch terimi sportif hatchback modeller için kullanılıyor. Normalden daha büyük veya güçlü motora sahip, genelde tek kapılı olan bu modeller özellikle gençler tarafından tercih ediliyor. Volkswagen Golf GTI, Polo GTI, Scirocco, Renault Megane Coupe (her ne kadar coupe olmasa da), Ford Focus RS, Fiesta RS gibi arabalar Hot Hatch olarak tanımlanıyor.
Sanırım MPV deniyor..
Mini MPV gibi zorlama bir klasman var... Aslında Nissan Note ve amcaoğlusu Renault Modus dışında pek üyesi de yok. En yakın rakibi Honda Jazz oluyor mevcut piyasada. Bir de Amerika ve Japonyada popüler olan Kia Soul gibi, Daihatsu Materia gibi örnekler var ki bire bir rakip sayılmazlar. Skoda Yeti de büyük kalıyor :S
Meriva'yı unutmuştum, piyasada Meriva da var mini MPV segmentinde... Hyundai - Kia ikizleri ix20 ve Venga da mini MPV kalsmanında.
Jazz klasik B sınıfı hatchback değil mi? Fiesta ve Polo'nun doğrudan rakibi gibi görünüyor. MPV olmak için biraz fazla alçak tavanlı sanki. Bir de "MPV benzeri" yerine gerçekten MPV olan küçük araçlar var. Yakında gelecek olan Ford B-Max var mesela, bu sınıfa "tam" uyuyor.
http://www.pclabs.com.tr/forum/topic/119378-fordun-yeni-kucuk-tek-hacimli-aile-arabasi-b-max/
Aynen 🙂 Jazz'ın yüksek tavanı kafa karıştırıyor...
erci501
sedan candır.
Liftback benim için candır 🙂
Şafak
TV'de bile oto programı yapan insanların bir çoğunun haberi bile olmadığından emin olduğum burulma direncine değinmeniz beni şaşırttı. Bravo.
TV'de program yapan arkadaşlara söyleyecek şeylerimiz de var elbet 🙂 Onların "başarısı", sunucuların alanlarına hakimiyetleri sayesinde bugün otomobil programları Pazar sabah kuşağı ve Cumartesi öğleden sonra kimsenin izlemediği dilime dolgu malzemesi olarak kısıldı kaldı... A.C.A. yapımı özlüyorum bir tek.
alperencsm
Valla sitenizin bağımlısı olmuş durumdayım. Yine harika bir inceleme.
Sizlerden ricam van ve minivan araçlara engelliler için lift ve rampa sistemleri üzerine bir inceleme yapmanız.
Tahmin edeyim: Volvo V50
Doğru tahmin. 🙂
http://www.pclabs.com.tr/forum/topic/114468-volvo-v50-hakkinda-izlenimlerim
V50'de arka koltukta rahat olduğunu söylemişti videoda, ordan tahmin ettim 😀 Station ya 🙂
Can bey in sesinde biraz titreme ve kısıklık var sanırım yada bana öyle geldi. Bide video kalitesinde düşme hissettim.
Benim yayın kalitemde düşme olmuştu o gün 🙂 Yorgundum ve hastalık arefesindeydim üzerinize afiyet.
Port bagaj çok tercih edilesi bir durum değil esasen, zira aerodiamik verimliliği ciddi oranda sekteye uğratıyor. Bu da özellikle uzun yol yakıt faturası ve baş ağrısı olarak geri dönüyor 🙂
Ama tabi sair zamanda severek kullandığınız sedan modeli değiştirme sebebi de olmamalı çok sık taşınmayan tavan yükü. Siz yeter ki kullanmadığınız zaman port bagaj bağlantılarını sökmeye üşenmeyin 😉
Port bagaj her zaman aerodinamik yapıyı bozmak zorunda değil tabi. Thule bu işi güzel halletmiş. 🙂
http://www.blogcdn.com/www.autoblog.com/media/2011/02/kseggagerarhi007.jpg
Yav yerli otomobilimizi yapmışlar haberiniz yok. Ancak ne sedan ne hatcback nede stationwagon izleyin bakın karoserine siz karar verin.
http://webtv.sabah.com.tr/webtv/videoizle/iste-karadeniz-icadi-otomobil
🙂
Hiçback olsun madem 😀
Can hocam hiçback ha süperdi 😀 . Bu neden benim aklıma gelmedi ki? daha önce. Gördüğünüz üzere türkler dünya otomobil kasa tiplerine orjinal bir ekleme daha yaptılar hiçback ile. Can hocam hem az yakar değil mi bu karoser tipi. 😀
Hem park etmesi de kolay 😀
Güzel konu olmuş, seyir için herkese teşekkürler...
Bu kelimelerin türkçesi yok mu 🙂 gerçekten çok yazık 🙂
Hangi kelimeler?
whitemonk
Can hocam sanırım sedan hatcback ve station wagon kelimelerinden bahsediyor arkadaş. Neyi biz bulduk ki adını biz koyalım değil mi ? AH ah. 🙁
Orası öyle tabi... Bir buzdolabı, bir bilgisayar gibi alternatif isim de üretilmeyince kalınıyor ortada. RTÜK ve TDK bu işe yaramayacaklarsa ne için maaş alıyorlar!? Gökgötürü konuksal avrat dişlesin onları...
o kelimeler hocam işte göz göre göre öldürüyoruz kendimizi 🙁
yok bazı kelimeler var türkçesi olduğu halde yabancısını kullanıyoruz çok acı, daha acı olan bunun gibi kelimeler var okundugu gibi yazamıyoruz bile alfabemizde olmayan harfler içeriyor. bari okunduğu gibi sözlüğe alınsa falan ama dediğiniz gibi işte 🙁
ahmetas
Gerçekten site çok güzel