Geçen gün bir üye sormuştu yanıt yazamadım şimdi aklıma geldi yazayım. Gözünüz korkmasın, kolay okunacak şekilde yazdım bitince bu kadar şeyi ne zaman okudum diyeceksiniz 🙂

TS içerikleri eskiden daha iyiydi diye bir eleştiri var. Sonradan gelen gençler muhtemelen anlam veremiyordur hep böyleydi zaten diye. Ama değildi.
TS’nin üç tane versiyonu var. Sitenin V2.0 olmasından bahsetmiyorum o ayrı.
İlki kuruluş dönemi. Büyükçekmece ofisi.
İçerik üreten kadro şöyle. Sunucu değil, içerik üreten yani ürün inceleme yapan ya da dosya konusu hazırlayan.

TS1
1-LP
2-MG
3-Özkan Erden
4- Emirhan Döngel
https://vimeo.com/20409602

Bu kurucu kadro. Macid kısa süre sonra video çekebildiği de anlaşılınca oyun editörü olarak katıldı. PC Labs yazarı idi. Yine kısa süre sonra Can’ın kamera önünde de konuşabildiği fark edildi ve kadroya eklendi. Böylece her gün 10 dakika, haftada 5 video ve bir gündem üretmek için elde tam 6 kişilik bir kadro oluştu.
İlk zamanlar açık olan PC Labs kadrosundan, gündemde haber taramasında işimizi hızlandıran Erdem Gükrer ve arka planda çekimler dışında testler konusunda da yardımcı olma kapasitesi olan Serkan Levent de vardı. Videoları o zaman da Gökhan Aslan montajlıyordu. Tüm TS içeriği sadece cuma günü çalışılarak çekiliyordu, gündem dahil. Herkese sadece bir konu düşüyor ve bunu hazırlamak için tam bir hafta zamanı oluyordu.

Sonra Suadiye dönemi başladı. TS2 diyebiliriz. Yükseliş ve yıkılış dönemi.
https://www.youtube.com/watch?v=VmOvPptXCK8

Kadro aynı. PC Labs’ın kapanma süreci olduğundan yazarlar birer birer gidiyor. TS’ye de etkisi Emirhan Döngel’in ayrılması oluyor. Ama yeni isimler var. Çağrı Dinçer, o zaman OtoSeyir ve BasÇek edergi projeleri için grafiker olarak katılıp daha sonra kamera önüne de geçiyor. Yunus Emre Şahin de test ekibine katılıp hem test yükünü hafifletiyor hem de kamera önüne çıkıyor. Serkan Levent de yine geride destek olmaya devam ediyor. Selim Güney, prodüksiyon kadrosuna giriyor ve kamera önüne de çıkabiliyor. Mono kedi kadrosundan kadraja giriyor. Meriç Türkbıkmaz’ın katılımı ile Can, OtoSeyir için destek buluyor. Değişik değişik isimler zaman zaman kadroya süreli içerikler üretmek için katılıyor. Burak Akmenek, Salih Çelen ve Barış Özkök gibi.

Özkan Erden içerik üretmiyor eskisi gibi ama tüm yönetim ve pazarlama işinden sorumlu. Macid de onunla beraber muhasebeyi idare ediyor. Reklam ve pazarlama işlerinde Özkan’a yardımcı oluyor. Kalan kadro sadece içerikle ilgileniyor. TS’nin sosyal medyası ile Serkan Levent ilgileniyor. İçerikler düzenli olarak paylaşılıyor.

Kadro ve zaman zenginliği ile teknolojinin gelişmesi, 10 dakika sınırını kaldırıyor. Artık yeri geldiğinde belgesel uzunluğunda video da çekiliyor. Teknik olarak tüm sorunlar aşılıyor. İlk TS’nin tek planlı jaluzisinden göze en hoş gelen TS’ye geçiliyor. Artık sadece cuma çalışılarak içerik üretilmiyor. Ofisin taşınması ve merkezi konuma gelmesi ile her gün çekim yapılabiliyor, gündemin önemli olayları o gün değerlendirilebiliyor. Ayrıca ekip çalışması mümkün oluyor. Gerçek bir iş ortamı sağlanıyor. Reytingler ve TS’nin tüm rakamsal değerleri eskiye oranla fark atarak gelişiyor.

‘ikinci içerik’ denen içerik türü başlıyor. Yüksek adette üretilen içerik nedeni ile günde bazen iki bazen üç video girişi yapılıyor. Sponsorlu içerikler yanında mutlaka bir asıl içerik giriliyor.
Sonunda tesadüf değildir ki teknoloji yayınları içinde 100.000 abone barajını ilk aşan kanal TS oluyor.

PCL komple kapanıyor.

Daha sonra TS’nin bağlı bulunduğu şirketin geçmişten getirdiği yükleri TS’nin gelirlerinin karşılamaması ve Özkan’ın da SkyPro yatırımına yoğunlaşıp TS’nin ömrünü biraz daha uzatması ile çareler aranıyor. Hamdi yeni bir fikirle aramıza katılıyor. TS’nin sosyal ağa dönüşmesi ve Plus fikri üzerinde çalışılıyor.

Ama çare olmayınca TS’nin bağlı bulunduğu firma dayanamayıp kapanıyor.
Özkan kendinde bulunan tüm hakları MG-LP-HK’ya devrederek yayıncılıktan çıkıyor.
Rakip kanallar çoğalıyor. Youtube’ta kanal patlaması yaşanıyor. Oyun kanalları her yeri sarıyor ve aşırı büyüyor. YouTube’un kurallarına göre oynayan kanallar kazanmaya başlıyor. İçerik kalitesi düşüyor. Tüm dünyada YouTube’ta ilk yayınlayan olmanın yarışı yaşanıyor. Kamera ile çekip düzenleme, yerini cep telefonları ile çekip hemen yayınlamaya bırakıyor. Klasik yayıncıların büyümesi yavaşlıyor. Kurumsallık kalkıyor ve fenomenler devri başlıyor.
Bireylerin, kurumları hem reytingte hem gelirde geçtiği dönem başlıyor. Reklam harcamaları fenomenlere kaydırılıyor. Önce Twitter fenomenleri, daha sonra YouTube fenomenleri geliyor. Twitter’ın ciddi güç kaybı sonrası, yerine Instagram fenomenleri geçiyor. Espor Türkiye’de de ciddi güç kazanıyor. Kurumsal yayınların da beslendiği donanım camiası, bütçeleri espor takımlarına kaydırıyor. Reşit olmayan, 18 yaş altı, kitle yeni dönemin yüksek izlenme rakamlarının kaynağı ve gözdesi oluyor. Not: TS’de 13-17 yaş arası takipçi % 3.5, 18-44 arası %84.

İçerik üretenlere kullanıcı üzerinden para desteği sağlayan yabancı uygulamalar büyük ilgi görüyor. Bireysel yayıncılara maddi güç sağlıyor.
Yayıncılık kökten değişiyor.

TS3
TS, Ataşehir’de yeni firması ile borçsuz harçsız yeniden başlıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=JQI9b2h6unQ

Ama içerik üreten kadro;
1-LP
2-MG
3-HK
4- Can

olarak kalıyor.

Hamdi yazılımcı olarak girdiği işte kamera önüne de geçmek zorunda kalıyor. İzleyiciler tarafından seviliyor ve düzenli olarak kamera karşısına geçiyor. TS sosyali açıyor. Forum mantığı terk ediliyor.
Arka planda yardımcı olan ekibin tamamı SkyPro’ya geçiyor. Yunus Emre Şahin kendi yoluna gidiyor.

Bir tek Gökhan Aslan video montaj yanında ürün çekim işlerini de üstlenip kalıyor. Daha sonra dışarıya yapılan prodüksiyon işleri için İsmail Telli kadroya giriyor.
Ancak kadronun küçülmesine rağmen, her gün içerik girilme sözü yine süre sınırı belirtmeden tutulmaya devam ediyor.

Kadroya Cantuğ Şahiner giriyor ve oyun kanalı deneniyor. Olmayınca ısrar edilmiyor. OtoSeyir kanalı ayrılıyor. Üstüne sitesi açılıyor. Can ve Meriç OtoSeyir kanalından sorumlu hale geliyor. Rakamlar iyi olsa da maddi karşılık gelmiyor ve o proje de devam etmiyor. Can işe girip TS kadrosundan çıkıyor. Konuk olarak sürekli olmasa da Bilim Gündemi’ne geliyor.
Aktif içerik üreten kişi sayısı üçe düşüyor. Bu üç kişi aynı zamanda giden kişilerin idari sorumluluklarını yükleniyor.

İkinci içerikler kalkıyor. Zaman zaman üretilen sponsorlu videolar, TP-Link ürünleri gibi, başka video üretilemediğinden asıl video olarak giriyor.
Advertorial video yayınlanmaya başlıyor. Bu videolar için özel intro ve oyuncu kullanımına gidiliyor.

Mazağa açılıyor. İlk defa eşya satışı başlıyor. İlgi büyük olmasına rağmen TS’ye gelen gelir, satışın üçte biri ile sınırlı kalıyor. Her yıl bir kez yapılıyor.
Efaturaya geçiliyor.

Kamera altyapısı yenileniyor. Canlı yayın kabiliyetine geçilip deneniyor. Ancak internet altyapısının yetersizliği ile devam edilemiyor.
Konuk sayısı TS3’te eskisine oranla artıyor. TS de farklı yayınlara konuk oluyor.
Sponsor sayısı azalıyor. Bkz. Espor yatırımları.
Gündem videolu hale gelip TS’nin en çok izlenen bölümü oluyor. (dakika cinsinden izlenme süresi)

Donanım ürünlerinin reytingleri tüm yayınlarda olduğu gibi TS’de de azalıyor.
Telefon incelemeleri en çok izlenen incelemeler haline geliyor. (Apple ve Samsung başı çekiyor)
İçerik üreten kişilerin azalması, içerik çeşitliliğini azaltıyor.
Youtube için MCN ile çalışılıyor. Ancak en ufak katkısı olmuyor ve bırakılıyor.
Youtube gelirleri 2000-2500 TL bandında kalıyor. Site reklamları ise engellendiğinden Google adsense ile bu rakam 3000 TL civarına çıkıyor. (Kira ve personel gideri artışının çok altında) 2017’de İlk kez kira gideri YouTube gelirini aşıyor.

TS için üretilmeyen videolar kazancın çoğunluğuna ulaşıyor. TS’nin video üretim gücü de bu kısımla paylaşılıyor.

100.000 aboneye ilk ulaşan TS, 200.000’i rakiplerinden sonra geçiyor. 300.000 de 2018’e kalıyor.

YouTube için özel olarak üretilen kanallar milyon aboneye ve video başına milyon izlenmeye ulaşırken, teknoloji kanalları için 500.000 civarı abone ve video başına en fazla birkaç yüz bin izlenme tavan değer oluyor.

Sonuç olarak TS3, TS1’den bile daha az kadro ile, TS2’nin şartlarını sürdürmeye çalışıyor. Doğal olarak içeriklere bir hafta zaman ayrıldığı dönem bitiyor, bir iki gün zaman ayrılması ya da içeriklerin geç girilmesi sonucu doğuyor.
İzlenme rakamları toplamda düşmese de artış duruyor. Yeni abone kazanımı diğer gelişmelere de paralel olarak yavaşlıyor.
Unuttuğum şeyler de vardır ama kabaca böyle.

Bitirirken bir de denklem sorusu:
TS1, 6 kişi ile 1 saat gündem ve 10’ar dakikalık 5 bölüm üretiyorsa, TS3, üç kişi ile kaç dakika ve kaç içerik üretmeli?

TeknoSeyir

This is "TeknoSeyir" by teknoseyir on Vimeo, the home for high quality videos and the people who love them.
BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 138

Niyazi Saral ile bilişim sohbeti

Konuğumuz Niyazi Saral ile bilişim sektörü üzerine sohbet ediyoruz. Hangi alana yatırım yapmalı, hangi programlama dillerini kullanmalı, nasıl bir iş modeli oluşturmalı konuları üzerine konuşuyor, sorularınızı yanıtlıyoruz.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 4 / 110
  • hardrock @homerhardrock

    programın ilk bölümünü daha çok psikopat anne ve babaların izlemesi gençlerimiz için daha faydalı olur kanımca

  • Daviance @daviance

    Bana böyle sohbetler biraz boş geliyor çünki ,sizin bir işte gelişip pişmeniz birazda çalışacağınız yerle alakalı bir yerde sizden C++ isterken öbür işte hiç bir değeri olmayabilir ,iş yerinde kullanılan sistem neyse ona adapte olunmalı öğrenmeli aksi takdirde 10 lira aylık bile alamassınız ,çünki adamın kendi sistemini yürütebilecek üstüne ekleyecek insana ihtiyacı var ,Niyazi beyin kader dediği şey kesinlikle doğrudur herkes için bir yol yok malesef.

  • Kalyon1510 @kalyon1510

    Söyleşi çok başarılı. Herşeyden önce içtenlikle fikirler beyan ediliyor. Örgün eğitimin önemine inanıyorum. Azimle çalışarak bilgisayar dünyasında ilerleyebileceğimize inanıyorum. Siber güvenlik ve zararlı yazılımlara karşı savunma konusunda araştırma yaparak zamanla ilerleme sağlayabiliriz. Ayrıca C++ vb. yazılım dili de öğrenilebilir...Programı hazırlayanlara ve konuşmacılara teşekkürlerimi arz ediyorum...

  • TechSyco @techsyco

    Bilişim sektöründen bahsedilmiş, gerçekten başarılı keyifli bir sohbet olmuş fakat önemli bir eksik var keşke birazda Sistem Yöneticisi, Network Uzmanı, Bilgi Güvenliği Mühendisi gibi meslek gruplarına da değinilseydi, Bilişim Sektörü denilince konunun önemli bir bölümünü de belirttiğim meslek grupları kapsıyor, piyasada bu konuda tecrübeli personel açığı var. Bilişimci denilince sadece yazılımcı ve donanımcı olunur gibi iki ana başlığa ayırmak bir yere kadar mantıklı ama örnek vermek gerekirse günümüzde tecrübeli bir Sistem Admin bu iki başlığa da belirli oranda hakim olması gerekir mesela yazılım tarafında Database yönetimine hakim olması gerekir WEB sitesine veya ERP yazılımına belirli bölümlerine müdahale konfigürasyon veya implementasyon yapabilmek için bununla birlikte donanım tarafında Network cihazlarının konfigürasyonu(Router, Firewall) veya Projelendirmesi gibi konularda uzman olması, Data Server, Mail Server, Aplication Server bunların hepsini kurabilir yönetebilir olması gerekir. 5 sene öncesine kadar sistem admin donanım ağırlıklı çalışırdı fakat günümüzde iki başlık altında da tecrübeli olması şart oldu.
    Bu önemli iş dalına da kendimce değinmek istedim kafasında soru işareti olan arkadaşlar bu konudada kendilerini geliştirebilirler, yayında da bahsedildiği üzere Bilişim Sektöründe Sertifika Programları kesinlikle şart, hem tecrübe edinme açısından hemde iş görüşmesinde sertifika herzaman sorulur bu zaruri bir durum oldu diyebiliriz.

Levent Pekcan ile yerli oyun sektörü üzerine sohbet

Levent Pekcan'ın da davetli olduğu Kristal Piksel ödül töreninden önce düzenlenen sohbetten, Levent Pekcan'lı bölümleri sunuyoruz.

Not: Organizasyon düzgün bir ses düzeni kurmadığından, bizim kendi ses çözümümüz devredeydi. Bu yüzden diğer konukların ve sunucunun sesleri kayıtta yok. Ham kayıtta kimsenin sesi duyulmuyor.

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Önceki yorumları gör 5 / 55