Hiç katılmadığım ama çok tanık olduğum bir görüş bu. Baskı sanatları derslerinde hep yaptığımız baskıların birbirinin tıpatıp aynısı olması ve hepsinin hatasız olması için uğraşırız mesela. Derste böyle istenir çünkü doğrusu budur. Tüm sanatçılar da yıllardır baskı yaparken tüm baskılar birbirini tutsun ister hatta Dürer gibi titiz olanlar bozuk baskıyı direkt atar. Ama insanlardaki kusurlu olan özeldir algısı sanatçının nefret ettiği işi değerli kılar. Bence kusurlu olan bir şey kusurludur, kusur varsa daha iyisinin yapılabileceğinin göstergesidir, bu yüzden de kusurlu olan şey bulunmaz değildir. Yine de değeri vardır ama her zaman kusursuz olan daha değerlidir diye düşünüyorum. Buradaki bir üretim tercihi olmuş. Ne kadar özel üretim olsa da sonuçta makinede yapılıyor ve istense kusursuz olabilirdi. Tercih bu yönde kullanılmış ama kusursuz olsa daha iyi olurdu bence. Teknoseyir gibi milyarder olmayan, kısıtlı imkanlarla böyle bir ürün ortaya koyan bir kurumun kusursuz ürün çıkartması daha değerli olurdu gibi geliyor. Olsun yine de değerli bu anahtarlıklar. Alanlar için çok güzel bir hatıra.

@mmyildizz Yok ne demek istediğini anladım zaten direkt sen yanlış düşünüyorsun falan demek istemedim. 🙂 Sadece ben o yüzlerce ürün arasında tek kusurlu olanın değerli olması görüşüne katılmadığımı belirttim. Bence kusur varsa daha iyisi yapılabiliyor demektir. 🙂