Nükleer enerji hakkında şaşırtıcı bilgilerle dolu bir konuşma. Sürekli artan enerji ihtiyacına cevap verebilecek en istikrarlı çözüm olmanın yanında çevreye en az zarar veren üretim şekli olduğunu istatistiklerle anlatıyor.
Son bir saat içinde 215 ziyaretçi, 111 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.
- © 2024 TeknoSeyir
- Hakkımızda
- İletişim
- Kullanım Koşulları
- Gizlilik Politikası
- Sosyal Ağ Kuralları
- RAM desteği bilendenal.com tarafından sağlanmaktadır.
- Sunucu desteği DGN Teknoloji tarafından
sağlanmaktadır.
Kesinlikle öyle. Bizim için asıl soru; basit bir madeni bile işletemezken, böyle tehlikeli ve gelişmiş bir sistemi nasıl işleteceğimiz 🙂
Ben bu söyleme katılmıyorum. Bu biz beceremeyiz kompleksinden kurtulmamız lazım. Dünyada nükleer santral sahibi olan ülkelere bakınca Türkiye'nin pek çoğundan daha iyi bu işi yapabileceğine inanıyorum. Nükleer santral denilen şey gerekli güvenlik şartları sağlandığında yönetmesi o kadar karmaşık bir şey değil, eminim Atatürk Havalimanı'nı işletmek çok daha karmaşık bir süreçtir.
@hkellecioglu Hocam zaten kastım güvenlik prosedürleri. Yoksa işletmecilik konusunda gayet iyi durumdayız. Verdiğiniz havaalanı örneği muhteşem. TAV dünya çapında bu işi en iyi yapan işletmecilerden mesela.
@hkellecioglu Komşumuz olan Ermenistan, Bulgaristan gibi ülkelerde de var. Nükleer füzyonu adam edebilseler. Hem maliyet, hem tehlike sorununu çözecek ama yakın zamanda geleceğe pek benzemiyor.
@emrahkaracam onlar kendi başlarına yaptıkları işlettikleri tesisler değil
@johnsmith Kendimizi Almanya veya Japonya ile karşılaştırmamıza gerek yok (ki her konuda olmasa da bazı konularda karşılaştırabiliriz).
Ama içimiz rahat etsin diye nükleer santrale sahip birkaç ülke sayayım kendimizi onlarla karşılaştıralım onlar kazasız belasız bu işi yapabiliyorlarsa biz neden yapamayalım. Arjantin, Cezayir, Ermenistan, Bulgaristan, Romanya, Şili, Çin, Rusya... Devamına buradan bakabilirsiniz. https://www.wikiwand.com/en/List_of_nuclear_reactors
Başında bir Türk olacak biz beceremeyiz vs gibi söylemlerin hiçbir geçerliliği yok bence.
@johnsmith Yukarıda paylaştığım videoyu izleyin lütfen. En büyük iki felaket denilen Çernobil ve Fukuşima'dan ne kadar insan etkilenmiş. Nükleer santral kurulmadığı için kömürle, doğalgazla üretilen elektrikten ne kadar insan etkilenmiş.
Küçük bir ihtimal olsa da büyük felaket olursa tabi ki hatırlarım buraya yazdıklarımı ama elde olan verilere bakarak bir şeyler söylediğim için içim gayet rahat olur. Öyle bir durumda sıkıntı neden oldu nelerin düzeltilmesi gerekli bakılır ve tesis ona göre işletilmeye devam edilir. Aksi durumda ilk düşen uçakta Türkiye'ye hiç uçak sokmamız gerekirdi.
Kömür madeni güvenli işletilememesinin nedenleri başka, daha önce de verdiğim örneklere bakarsanız çok daha karmaşık süreçleri barındıran başka tesisleri yıllardır güvenli bir şekilde işletiyoruz.
@hkellecioglu "Arjantin, Cezayir, Ermenistan, Bulgaristan, Romanya, Şili, Çin, Rusya" Bu ülkelerden fersah fersah ilerde olduğumuz sadece bir konu gösterin (Endüstriyel alanda). Her şey kağıt üstünde olsaydı zaten çok mutlu olurduk. Japonya çok ciddi bir felaket atlattı. Bu adamlar inşaat sektöründe dev olmalarına rağmen, inşaa edilen reaktörler zarar görmeyi başardı. Olası bi 7.2'lik depremde %70'nin göçmeye meyilli olduğu bir ülkede güvenceniz nedir? Japonya nükleer krizi inanılmaz çalışarak kapattı. Dinamik ekonomisi sayesinde. Bizim neyimiz var? Yok şu kadar ölüm şundanmış, yok şu kadar ölüm bundanmış... Geçelim bence bu düşünceleri. 3 tarafı denizlerle kaplı ülkede tarımcılık bitti neyin işletmeciliğinden bahsediyorsunuz? "Kadıköy'de bi kafe açarız herkesten güzel işletiriz" kafasıyla olmuyor bu işler. Bu resmen şey gazlaması "aslansınız yaparsınız, kuralım biz santrali" kafası. Türk milletini tanımıyormuş gibi yapmayın. Ben ne onu işletecek adama güvenirim ne de yapılan inşaata. Hem de marmaris, bodrum zangır zangır sallanırken, hem de asrın projesi diye övünülen Marmaray su alırken.
Doğru eğitimi almış, doğru şekilde çalışan, özetle doğru kişilere bu iş emanet edilirse bu santraller Türkiye'de de oldukça başarılı şekilde işletilir. Ancak iste asıl sorun ülkemizde neredeyse hiçbir konumda doğru kişilerin çalışmaması. İşin içine özellikle politika kaynaklı torpil, adam kayırma gibi şeyler girebilir. Örneğin çok alakasız bir liseden/üüniversiteden mezun birisi sırf arkası var diye kritik bir konuma gelebilir. Bunun ülkede çok örneği var.
Bir başka örnek daha vereyim. 1 Temmuz 2006 günü akşam vakti Marmara bölgesinde bir elektrik kesintisi olmuştu. Kesintinin sebebi Bursa Doğalgaz Çevrim Santrali'ndeki bir sorundu. O gece Çanakkale'de bir düğünde olan bir milletvekili düğün sırasında elektirkler kesilince TEİAŞ'taki tanıdıklarına telefon açıp bulunduğu bölgeye derhal elektrik verilmesini emretmişti. Emre itaat etmek için bilinçsizlikle yapılan bir kaç şalter kaldırma operasyonundan sonra enterkonnekte sistem çökme noktasına gelip 13-14 ilde uzun süreli elektrik kesintisine yol açmıştı. Şimdi bu çok küçük bir örnek ama yarın bir politikacının benzer bir müdahaleyi nükleer santral için de yapması çok olası. Bir diğer örnek olan Çernobil faciası yine politika kaynaklı bir sebepten çıkmıştı.
Nükleer enerji konusunda video'ya kesinlikle katılıyorum. Ancak bizim ülkede bu işler için bende de hafif bir tedirginlik söz konusu. 🙂
@emre-k Bir miktar tedirginlik iyidir insanı sürekli tetikte tutar. Ama dozu kaçarsa rekabette geri kalmaya neden olur.
@hkellecioglu Biz beceremeyiz sözü bir kompleksi değil nepotizmi akıl ve bilimin önünde tutan, bunun tehlikesini küçümseyen zihniyetin bu ülkede el üstünde tutulmasını ifade eder. Nükleer santral işletmeden önce 20 milyonluk megapolün en önemli ulaşım belkemiğini lastik tekerlekli şerit tahsisli otobüse koyan zihniyetle bir yüzleşmemiz lazım.
Nükleer enerji savunucuları Almanya, Fransa ve Japonya'nın nükleer enerjiye karşı tavrını bilimsel olarak (!) izah etmeye çalışmadan gelip böyle kof "yerli ve milli"lik duyarlılığı gösterince beni bir gülme alıyor, bunu da vurgulamadan edemedim Hamdi Bey.
@hkellecioglu Uçak düştüğünde çocuklarınızı ve onların da çocuklarını etkileyen DNA hasarları almazsınız.
@cinnabon Lütfen paylaştığım videoyu izleyin. Kulaktan dolma bilgilerle yorum yapmayın videoda tam da anlatılmak istenen bu aslında. Medyanın gazlamasıyla nükleer konusunda aşırı bir korku yaratılıyor. Evet, tehlikeli ama kontrol edilemez değil. Alternatifi olan tesislerin yarattığı etkilerin görülmemesi/fark edilmemesi çok ciddi bir sorun.
Nepotizmi akıl ve bilimin önünde tutma konusunda da sizin kadar karamsar değilim. Evet, sıkıntı yaşadığımız bazı durumlar var ama ülke olarak son derece karmaşık işletmeleri yıllardır başarıyla işletiyoruz. Kaldı ki nepotizm gibi sorunlar sadece bizim ülkemize özgü değil Ermenistan, Bulgaristan, Romanya, Arjantin vs gibi ülkelerde de benzeri durumlar yaşanıyor. Kısacası nükleer santral kurulmaması için öne sürülen bu tür gerekçeler geçerli değil.
@hkellecioglu Siz geçerli değil diyorsunuz bence bu görüşünüz kanıtlara dayanmıyor. Bu konuda uzlaşmak mümkün görünmediği için ikinci soruma geçiyorum: Atık depolanması sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir de Almanya, Fransa ve Japonya'nın nükleer enerjiye karşı tavrı konusunu kasten atlamış göründüğünüzün altını çizeyim.
Kulaktan dolma kısmına da sizin gibi TED ve YouTube'dan dolma değil biçiminde yanıt vereyim. Bu tabirinizi duymamış gibi yapıyorum.
@cinnabon kanıtlara dayanmıyor derken nasıl dayanmıyor anlamadım? Diyorum ki yıllardır düzgün bir şekilde işlettiğimiz bir sürü karmaşık tesis var. Atatürk Havalimanı, Atatürk Barajı, Tüpraş Rafinerisi ilk aklıma gelen örnekler. Bu tesisler nükleer santralden daha az karışık değiller ve bence gayet yeterli kanıtlar.
Videoyu izleyin derken ciddiydim lütfen izlemeden yorum yazmayın komik oluyor. Fransa enerjisinin %72'sini nükleer santrallerden karşılıyor. Adamların 58 tane çalışan santralleri var bir tane de yeni yapılıyor.
Japonya'da çalışan 42 nükleer santral var, 2 tane yeni yapılıyor. Son Fukuşima olayından sonra bu 42 tanesi acilen beklemeye alındı ama 24 tanesi yeniden çalışmaya başlamak için izin istedi 5 tanesi çalıştırılmaya başladı. Yani adamların tutumu gayet açık bence.
Almanya farklı takılıyor ama videoyu izlerseniz sonuçlarının nasıl olduğunu görebilirsiniz. Eskiyen santralleri kapattılar ama güneş ve rüzgar yeterli gelmediği için kömüre ve doğalgaza yüklenmek zorunda kaldılar. Hem hava kirliliği arttı hem de enerji maliyeti Fransa'nın iki katı oldu.
İngiltere'de şu anda 15 aktif nükleer santral var. Amerika'da 99 çalışan santral var 2 tane yeni yapılıyor. Hindistan 22 aktif 6 yeni yapılıyor. Çin'de 38 aktif, 19 yeni yapılıyor.
Videoyu izleseydiniz atık depolama konusunda da nükleerin en mantıklı çözüm olduğunu görebilirdiniz. Enerji üretimi konusunda ciddi anlamda depolanan ve takip edilen tek atık türü nükleer atıklar. Kömür/doğalgaz santrallerinin atıkları doğrudan atmosfere salınıyor ve takip edilmesi, belli bir yerde toplanması imkansız. Hava kirliliğine katkıları çok ciddi boyutlarda. Güneş panellerinin üretiminden kaynaklanan çevre kirliliğinin takibi zaten kimsenin gündeminde bile değil.
@hkellecioglu Görüşünüz şu bakımdan kanıtlara dayanmıyor: Türkiye'de nepotizm o kadar da etkin değil tezinizi havalimanı işletmesindeki başarıları sayarak temellendirmeye çalışıyorsunuz. Bunun dünyanın kıskandığı bir ülke olduğumuz iddiasını çift şerit asfalt yol ile temellendirmeye çalışmaktan metodolojik bir farkı yok. Havalimanı işletmeciliğini ne kadar başardığımız da ayrıca tartışılır, havacılık sektöründe tanıdığınız varsa size sektörün iç yüzünü benden daha ikna edici biçimde anlatabilir.
"Almanya farklı takılıyor" evet. Bunu kabul etmenize sevindim. Japonya konusunda Deutsche Welle'nin şu haberini paylaşmak isterim. Görüldüğü üzere hükümetler orada yaşayan vatandaşların yoğun itirazlarına kulak tıkayarak bildiklerini okuyor her zamanki gibi. "Gayet açık bence" de. http://www.dw.com/tr/japonya-n%C3%BCkleer-enerjiye-d%C3%B6n%C3%BCyor/a-39227332
Bu arada Çin'den telefon almayın keylogger var derken nükleer enerji politikasında Çin'i örnek vermeniz de not etmeye değer. Adamların kalkınmaya açlığının ekolojik endişeleri nasıl kulak arkası etmelerine yol açtığını haber bültenlerindeki çevre felaketlerinden görüyoruz. Ayrıca saydığınız ülkelerden ABD Kyoto Protokolü'ne imza atmadığı gibi Paris Anlaşması'ndan da çekilme tehdidinde bulunmuş durumda.
Videoyu izleyip izlememekten daha komik olanı TEDx konuşmalarını bilimsel makale yerine koyup holiganca savunmak ayrıca. Her eleştirene aynı şeyi yazmışsınız, nükleer enerji konusunda sizin TEDx paylaşımınızdan önce de yeterli bilgiye sahip olup nükleer enerjinin kirli bir enerji türü olduğu konusunda bildiklerini paylaşmak isteyenler olacaktır, bu konuyu kişiselleştirmenizin bir yararı yok.
@cinnabon Nepotizm etkin ya da değil benim anlatmak istediğim o değil ki. Benim söylediğim basitçe biz bu işi beceremeyiz demek yanlış. Türkiye’nin insan kaynağı ve kurumlarının Ermenistan, Romanya, Bulgaristan, Arjantin, Tayvan, Çin, Hindistan gibi ülkelerden geride olmadığını düşünüyorum, onlar bu işi becerebiliyorsa biz de yapabiliriz. Bir de benim söylediğim şeye kanıtlara dayanmıyor derken sizin söylediğiniz şey de kanıtlara dayanmıyor ki bunu gözden kaçırmamak lazım.
Evet, Almanya farklı takılıyor. Bunda gizlenecek bir şey yok. Ama şu an için bunun sonuçlarına da katlanıyor dedim. Cümlenin ikinci kısmını almayıp birinci kısmına sevinmeniz düşündürücü. Ne gibi sonuçlara katlandığının ayrıntısı videoda var tekrar buraya yazmak istemiyorum.
İngiltere, Fransa, Amerika gibi nükleer enerjiyi oldukça yoğun kullanan ülkelerden de örnek verdim. Bunları hiç söylemeyip Çin’i örnek göstermemi not etmeye değer bulmanıza komik demek dışında ne diyebilirim bilmiyorum. Evet, Çin kalkınmak için çevreyi çok kirletiyor ben de zaten onu diyorum daha fazla nükleer santral yapıp karbon salınımlarını azaltarak Kyoto ve Paris anlaşmasının gereklerini daha kolay yerine getirebilirler. Aynı şey Amerika ya da herhangi bir ülke için de geçerli.
Videoyu izleseydiniz kanıt olarak basit bir TEDx videosu sunmadığımı videoda verilen istatistiklerin bilimsel çalışmalardan elde edildiğini ve hepsinin kaynaklarının verildiğini görürdünüz. Sürekli izleseydiniz dememin nedeni orada zaten anlatılmış olanı tekrar tekrar size anlatmak zorunda kalmamaktı, sanırım bunu holiganca savunmak zannettiniz. Tam tersine ezberlediğiniz şeyleri herhangi bir kanıt sunmadan holiganca savunan sizsiniz. Keşke daha dişe dokunur bilgiler, kaynaklar verseydiniz hepimiz faydalansaydık.
@hkellecioglu Hamdi Bey siz bir TEDx videosunun bütün anti-nükleer kampanyayı çökerttiğini iddia eder bir pozisyondasınız. Bunu kabul ediyorsanız sorun yok.
Çin ve ABD'nin çevre duyarlılığıyla, çevreyi daha fazla kirletmeyip karbon salınımlarını düşürebilmek için nükleere "abandığını" söylüyorsanız buna ekleyecek bir şeyim olmaz. Ama gerçek bu değil. Çevre sadece karbon ayakizi küçültülerek değil aynı zamanda deprem sonucu etrafa yarıömrü yüzlerce yıl olan radyoaktif atıklar saçılması olasılığını "azaltmak" yerine sıfırlayarak da korunmalı.
Türkiye'de nepotizm var iddiamın "kanıtlara dayanmadığını" iddia etmenizi "düşündürücü" buluyorum. Size gerekenden fazla kanıt sıralamam için basit bir Google araması yeterli olur ancak teknolojik bir tartışmayı politik hale getirmek istemediğim için imtina ediyorum.
Ezberlediğim şeyler nelerdir bir örnek verebilir misiniz? Nükleer enerji çevreyi kirletir diyorum mesela. Bir TEDx konuşmasıyla bunu çürüttüğünüze inanıyor musunuz? TEDx konuşmacısı bilimsel veriler sunar elbette, sıkıntı bunu nasıl yorumladığında. Aynı verilerden bambaşka sonuçlar çıkartmak mümkün ancak bunların hepsi aynı anda doğru olamaz hiçbir zaman. O yüzden ciddi bilimsel tartışmalar TEDx gibi Türkiye'deki versiyonlarında "eller havaya" tarzı pop kültür şahsiyetlerinin yer aldığı organizasyonlar üzerinden yürütülmez. Bu konuda birçok bilgilendirici YouTube videosu bulabilirsiniz, benim sözüme inanmayın yine de.
@cinnabon Yazdıklarımı da okumuyorsunuz sanırım. Ben Türkiye’de nepotizm yoktur demedim ki. Türkiye pek çok karmaşık tesisi başarıyla yönettiği için nükleer santral de bunlardan birisi olacaktır. Kendimizi küçük görmeyelim pek çok dünya ülkesi bunu başarıyor dedim.
Çevre duyarlılığından abanmıyorlar nükleer enerjiyle üretmek çok daha kararlı bir enerji arzı sünüyor. Yenilebilir kaynaklar henüz bu kararlılık seviyesinde değiller. Kaldı ki onlar da kendi ülkelerinin duman sahası olmasını istemezler.
Ezberlediğiniz şeyi kendiniz söylemişsiniz işte nükleer çevreyi kirletiyor diyorsunuz. Bana kirletmeyen bir tane enerji üretme yöntemi söyleyebilir misiniz? Beğenin beğenmeyin nükleer enerji diğer yöntemlere göre yüzlerce kat daha az çevreyi kirletiyor.
TEDx konusuna takmışsınız. Yahu bırakın videoyu içinde bir sürü bilimsel kaynaktan alıntı var onlara bakın. Türkiye’de kötü TEDx videoları yapılması bu videoda anlatılanların değerini düşürmez ki.
Neyse konuyu daha fazla uzatıp zaman harcamanın gereği yok. Bu konularda biraz daha açık fikirli olmak ve bilimsel sonuçları ona göre değerlendirmek en iyisi. Ben öyle yapmaya çalışıyorum herkese de bunu tavsiye ederim.
@hkellecioglu Nükleer enerji çevreyi diğer enerji türlerinden çok daha fazla, kalıcı ve en büyük mirasımız olan genetik mirasımıza, gelecek nesillerimize kastedecek biçimde radyoaktif atıklarla kirletmektedir. Bu konudaki iddianız nükleer enerji lobicilerinin ve muhafazakar politikacıların gerçekleri gizlemeye dayalı propagandalarını tekrar etmekten öteye gitmemekte. Sizi sorgulamadan bilgi kaynağı olarak kabul eden arkadaşlara paylaştığınız kaynaklara bu gözle yaklaşarak diğer kaynaklarla doğrulama yoluna gitmelerini tavsiye ederim.
Nükleer enerji çevreye bedeli en yüksek olan enerji türüdür.
Bana ısrarla yönelttiğiniz ad hominem, şahsi suçlamaları ise bu dediklerimin zımni kabulü olarak alıyor ve cevaplamaya değer görmüyorum.
@yapay-zeka Yok hocam Türkiye'de öyle şeyler olur mu, bakın ne güzel otoyolu, baraj işletiyoruz (!) Olayın ciddiyetini insanımız ancak dünyanın en aktif fay sistemlerinin üstünde oturduğumuz ve Japonya kadar iş disiplini ve bilime saygıyla yönetilmediğimizi acı tecrübelerle görünce anlayacak ama iş işten geçmiş olacak. Her zaman olduğu gibi uyarılara kulağını tıkayanlar da kendi evlerinin dibinde bir nükleer tesis veya nükleer atık depolama ünitesi olmadığına dua edip tuzları kuru biçimde tevil etmeye devam edecekler. Bu ülkede hep böyle oldu, gelecekte de böyle olacağı maalesef görülüyor.
bu uçakla arabanın sürekli karşılaştırılması gibi, uçak daha güvenlidir ama düşecek olursa kurtulma şansınız yoktur, nükleer de böyle
Videoyu izleyin mutlaka. Yaşanan en büyük iki felaketten etkilenenlerin istatistikler öyle demiyor.
@hkellecioglu yani insanlar uçaktan korkuyor ama her yıl araba kazalarında ölen milyonlarca insanı görmüyorlar
@enigmasi İnsanlar en temel istatistik bilgisinden yoksun olunca böyle oluyor. Sayıları atıyorum basitçe bir hesap yapalım:
Uçak kazasında ölme ihtimalin %99 olsun ama uçağın kaza yapma ihtimali %1'se uçak kazası sonucu ölme ihtimalin %0.99'dur.
Araba kazasında ölme ihtimalin %20 olsun. Kullandığın arabanın kaza yapma ihtimali %5'se araba kazası sonucu ölme ihtimalin %1 olur.
Zaten yıllık kazalarda ölen insan sayısını yapılan sefer sayısına bölünce kabaca durum ortaya çıkıyor aslında ama işte önyargıları kırmak atomu parçalamaktan zordur. 🙂
cem yılmazın dediği gibi başında bir Türk duracak 🙂 sıkıntı orada
Şansla ne alakası var onu anlamadım. Adamlar yatırımını yapmış güvenliği üst seviyeye çekmiş. Sorunları sıfıra indirmiş. Felaket olmamasının sebebini şansa bağlamak cahilce.
@johnsmith yeterince iyi alamamışlar demek ki. size bir sır vereyim. şans diye bir şey yok.
@gcn yeterince dikkatli olsalardı yaşanmayabilirdi. kaderle şansı karıştırıyorsunuz.
@johnsmith Rüzgarların şiddetini etkileyen durumları araştırdığınızda olay yine şansdan çıkıyor.
@gcn Meteorların hareketlerini izleyerek bunların önüne geçebilirler. Siz hala ne demek istediğimi anlayamadınız. İnsanoğlunun başına bir felaket sonucu kötü şeyler geliyorsa bunun sebebi gerekli önlemlerin alınmadığındandır. O felaket daha önce yaşanmamış bile olsa düşünülmesi gerekir siz buna meteor yada başka birşey.
Tabi lan, yılın 300 günü güneş gören yere nükleer santral yapmalıyız
@gcn
sanirim pek akademik, teorik ve pratik bilginiz yok bu alanda. bu kadar basit örneklerle cesitlendirilemiyor bu enerji sistemleri.
evet bu örnekte verdiginiz gibi teorik cözümler mümkün. ama bunlar cok cok ciddi yatirimlar gerekiriyor ama bunun yaninda hala gelismis teknoloji degiller. rüzgar türbinini deniz altina tasimak denizalti yapmaktan daha zor. bunu isletmek, zararsiz derinlikte kurmak, denetlemek ve bakimlarini yapmak inanilmaz verimsiz hale geliyor. bu teknoloji bundan gelismiyor zaten.
akademi son 5 yildir ciddi zarar gördü yenilenebilir enerjide. bunun nedeni günes panellerinin logaritmik düsen üretim maliyetleri. bir cok fonlanmis arastirma bitirildi ya da sonunda uzatilmadi. sirketler ki bu deniz türbinlerine en ciddi yatirim yapan sirket yatirimlari %1 e indirdi sadece lab testlerine döndüler. önceden ayni ekipte 450 kisi vardi bazisi arkadasim olan, 50 kisiye düstü, kalani ya sirket icinde relocate edildi ya da ayrilmasi istendi.
nükleer yenilenebilir bir enerji degil, lakin temiz. güvenli, zararsiz. kesinlikle ihtiyac olan bir teknoloji ama bunun yerine daha iyi alternatifleri getirmemiz biraz daha zaman gerektiriyor. türkiyede bunu isletecek ekipler dünya klasinda egitim almis insanlar, bu konuda süphem yok ki iclerinde neredeyse herkes yurt disi tecrübeli oluyor. ayni havayollari gibi düsünün dünya standartlari var, bu standartlara uymazsaniz bm ve diger devletler ciddi yaptirim uyguluyor, bilmiyorsaniz iranin ambargosunu arastirin. nükleer tesis kuracagim diyerek kuramazsiniz, binlerce sayfalik bürokrasisi var. bunlari yapan ülkeler zaten ciddi denetimdeler. dolayisi ile ha türkiyede ha slovakyada ha amerikada olsun tesis standartlar ayni.
nükleer bir ihtiyactir, az paraniz ya da lokasyonunuz geregi alternatifleriniz yoksa uygulamaniz gerekir, türkiyenin ihtiyaci var midir? bence kesinlikle gerekli, bu sadece enerji ihtiyaci degil, yaninda getirdigi arastirma faaliyet olanaklari ile gerekli.
@gcn oylesine koydugunuz seyin ne oldugunu bilmeden hareket ediyorsunuz. Once neyden bahsettiginizi ogrenin sonra laf edin.
İyi veya kötü ne kadar teknoloji varsa bence bir ucundan tutmak gerekiyor çünkü mühendislik, sağlık, istihdam, ekonomik vb. dallarda çok büyük katkıları oluyor. Güvenlik sorunu olduğu düşünen varsa güvenliği çözme üzerine gidilmeli, yapmayalım demek yüzlerce yıl önce matbaayı istemiyoruz diyenlerden farkı yoktur.
o rüzgar türbinleri stabil enerji üretmiyor ama 🙂 nükleerde enerji üretimi sizin istediginiz zaman gride eklenebiliyor.
rüzgar miktari azaldigi zaman hamster koyup ceviremiyoruz o türbinleri :))
en gerekli sey dogru karisimi bulabilmek. bu isin sirri ise bilim, data ve para.
türkiyede nükleerde, rüzgarda, güneste, dogalgazda, hidroelektrik santralleride gerekli. ama her biri hangi oranda olmali sikintimiz orada.
@ronniejamesdio sanmam diyerek böyle büyük kararlar alınamaz, bilimsel verilere bakmak lazım. Eğer güneş ve rüzgar enerji ihtiyacımızı karşılıyorsa Nükleer tabi ki gereksiz maceradır. Fakat unutmayalım ki bu işlerin birde stratejik yönü var.
Nükleer santral yapacak teknolojiye sahip olsaydık; nükleer santral yapmak mantıklı olabilirdi. Yada ülkemizde nükleer yakıt çıksaydı (uranyum, plütonyum, vb.) bu yakıtları değerlendirmek için nükleer santral yapmak mantıklı olabilirdi. Fakat ne nükleer santral yapacak teknolojiye sahibiz ne de nükleer yakıta. Her ikisini de yurt dışından almak zorundayız. Enerji üretimi için yerli ve milli kaynakları değerlendirmeliyiz.
Ayrıca ülkemizde nükleer santral olmadığı halde bir hurdacıda nükleer atıklar çıkabiliyor. Yada nükleer atık gömülü bir yerin etrafına dikenli tel çekerek tedbir almaya çalışan yetkililer var. Ülkemizde yapılacak bir nükleer santralden çıkacak nükleer atıkların bertaraf edilmesi sırasında çalışanların konuşmaları herhalde; "- Gömün şu varilleri oraya. Bişey olamaz!" şekilde olacaktır.
@vatandas Bizim ülkemizde nükleer enerji olmaması yada yapılmaması için nedenlerin başında senin saydıkların geliyor aslında.
Biz zaten bilgi birikim olarak çok eksiğiz birde cahil olarak nükleere dalıp bunun için santral kurulursa çernobilin bizim yanımızda ufak bir ampul patlaması gibi olacaktır düşüncesindeyim.
Avrupa'da başta Almanya olmak üzere pek çok ülke nükller santalleri kademeli olarak kapatma kararı aldı. Bir çok ülkede tartışma konusu. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu da unutulmamalı. Japonya'da depremler dolayısıyla nükleer santrallerde patlamalar yaşandı. Türkiye'de bugün nükleer santral ya da başka bir bilimsel konuyu tartışmanın imkanı yok. Gerek üniversiteler ve gerekse başında bilim yazan kurumlar boşaltılmış durumda.
https://www.youtube.com/watch?v=HEYbgyL5n1g
Nükleer bölünmeler asla elektrik üretmek icin kullanilmamliydi. Nükleer enerjinin cok agir bir bedeli var. Cernobil ve Fukushima bize bunu gösterdi. Eger ki bir santrelimiz patlarsa Türkiye asla sirtini toplayamaz. Bizim halkimiz dometeste horman var diye pimpiriklilik yapiyorken eger bir santralimiz patlar ve serpinti olursa demeyin halimize. Temiz enerji kaynaklari pahali olsalarda tek tercih olmali.
@hkellecioglu Nükleer santralde patlama olmaz sadece reaktör çekirdek tepkimeleri kontrolden çıkarsa, ısı kontrolü kaybolup yangın ve eğer ki standartlara uygun shielding yapılmadıysa sızıntılar başlayabilir. Bunun yanında enerji üretiminde sürdürülebilrlik çok önemli bir parametredir ayrıca temiz enerji kaynaklarının, örneğin; rüzgar enerji gülleriden bahsedelim, yüzlercesinin sırf iyi rüzgar alıyor diye aynı bölgeye kurulması mikroklimada ve ekosistemde ciddi sorunlara yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir durumdur. Enerjide mutlak üretim ve metod tamamen yanlış bir yaklaşımdır, tüketim ihtiyaclarına ve bölgeye göre kost-efektif yaklaşımlarla mühendislik çözümleri sunmak gerektiği çerçevesinde yaklaşmak gerekir.
@gcn Nükleer patlamayı tetikleyecek bir patlama olmaz, bu bahsettiğin patlama sıradan bir termik santralde de olabilir. Mekanik tahribatların şiddetini arttırabilir belki. Tbaii ki bunların hepsi felaket senaryoları dahilinde.
@gcn ayrıca buhar tribünlerinin olduğu kısım ile nükleer reaksiyonların olduğu çekirdekler ayrı ünitelerde barınırlar.
Gördüğüm kadarıyla, nükleer enerji ile ilgili bu platformda, insanların yetersiz bilgilerinden dolayı kaynaklanan ön yargılarını kırmak adına detaylı bir makale hazırlamak aslında güzel olur, bu konuda bir çalışma yapacağım bir fizik mühendisi olarak. Teşekkürler.