20 Yıllık Windows Kullanıcısının 6 Aylık MacBook ve MacOs Deneyimi
8 yaşımda ilk Windows PC’min geldiği günü hala hatırlıyorum, okuldan heyecanla eve girip ‘geldi bebeğim’ demiştim. MS-DOS ekranında Carmegeddon’u açmak için çektiğim çileleri asla unutmam.
Acı-tatlı tecrübelerle dolu geçen 20 yıl sonunda, hiç ihtiyacım olmamasına rağmen, deneme amaçlı Apple ekosistemine geçtim. Bir iPhone ve bir MacBook Pro ile hayatıma ne kattım onları anlatacağım. (Windows PC’leri atmadım tabi ki, o yüzden hayatımdan bir şey eksilmedi)
Başlamadan model ve teknik özellikleri belirtmem gerek.
Macbook Pro 13
2.3 GHz i5
8 GB RAM
Touch Bar gibi bir saçmalığa para vermedim tabi ki.
Fiziksel özellikleri için yorumlarım;
- Kasa kalitesi muazzam. Ağır ve şık duruyor.
- Ekran çerçeve oranı güzel. Dell XPS 13kadar yüksek bir oran olmasa da, XPS 13'de kullanmış biri olarak söyleyebilirim ki MacBook’un oranı ideal.
- Ses çıkış gücü inanılmaz. İlk açtığımda korktum öyle söyleyebilirim, ufacık yere sığdırılmış hoparlörlerden beklediğinizden daha fazla ses duyacaksınız emin olabilirsiniz. Ses kalitesi de yeterli.
- Genel olarak çok sessiz bir cihaz. Bir kaç kere update sırasında fanları duydum o kadar. Ben de günlük işlerimi yapıyorum zaten genelde, zorlamadım hiç.
- Trackpad.. Söze lüzum yok, ilk bir kaç alışma dönemini saymazsak aşık oldum diyebilirim.
- Klavye çok eleştirilen bir bileşeni olmuş. Hak verilebilir, klavye sesi çok diyorlar. Evet bir şeyler yazarken tuşlar ses çıkartıyor ama okumasam aklıma gelmezdi. Önceki modellerde çok daha sessiz olduğunu söylüyorlar, kütüphane ya da sınıf gibi yerlerde yazarken rahatsız edebilir. Bu sesin sebebi de yani ‘switch’ tasarımları. Onun dışında benim de sevdiğim gibi ‘travel’ mesafesi az bu yüzden yazmayı kolaylaştırıyor. Aydınlatması da güzel.
- Ağır ama bunu alüminyum bileşenlere bağlayabiliriz. Tek elle açılabilmesini sağlaması da cabası.
Şimdi bu yukarıda yazdıklarımın hepsini aynı fiyat aralığındaki Windows dizüstü bilgisayarlarında da bulabilmemiz mümkün. Bundan başka bir yerde bulunması mümkün olmayan tek şey ise yazılım, iş burada kopuyor zaten. Yazılıma geçelim o zaman.
Genel olarak MacOS düşüncelerim;
- Arayüz şık ve kullanışlı.
- Siri’yi bir kere bile kullanmadım. Telefonda da pek kullanmıyorum zaten o yüzden yorum yapamayacağım. (Alarm kuramıyor onu biliyorum)
- Windows’a göre daha az ayar var, klasik olarak Apple çok kurcalamanızı istemiyor.
- Bir uygulamanın üzerine tıkladığında o uygulamayı büyütüyor ama tekrar bastığınızda küçültmüyor?? Bu neyin kafası Apple?? Option tuşuyla beraber basarsanız küçültüyor, Option’a basmazsanız ne yapıyor? Hiçbir şey!
- Dashboard saçma, güncellenmesi gerek.
- Görev Yöneticisi tarzı bir şey var mı bilmiyorum bile. Açık olan her şey ya aşşağıda ya da yukarıda simgeyle temsil ediliyor.
- Uygulamayı silmek için Çöp Kutusuna taşımak yeterli. App Store ya da internetten uygulama yüklemek kolay.
- Bildirim merkezi kullanışlı olma potansiyeli var ama kullanışlı diyemem.
- iCloud güzel entegre edilmiş. Telefondan çektiğim fotoğraflar, MacBook’tan hazırladığım belgeler hemen senkronize ediliyor.
- Mesajlar uygulaması ve telefon aramaları (FaceTime dahil) bilgisayardan kullanılabiliyor. iPhone kapalıyken sadece iMessage ve Facetime kullanılabiliyor. Windows’ta neden yok dedirten bir özellik.
- En önemlisi ve beni etkileyen şey ise, eğer format atmaya karar verirseniz ve diski benim yaptığım gibi tamamen silerseniz, tek tuşla işletim sistemini internetten çekiyor ve yüklüyor. Yaklaşık 1.5 saat sürüyor ve iCloud sayesinde nereden kaldıysanız devam ediyorsunız.
Apple’ın kendi uygulamarına gelelim;
- Numbers: Bir Excel olmasına daha çok var. Denedim ama Excel’i indirmek zorunda kaldım. Ama şunu ekleyeyim, bir .csv dosyasıyla işim vardı ve MS Access’ten daha sorunsuz ve kolay bir şekilde açtı.
- Pages: Çok işim olmadı ama Word’den daha çok beğendim.
- KeyNote: Bunu kim kullanıyor ki?
- Mail: Ana mail istemcim oldu fakat öyle saçma sapan bir şey yapıyor ki anlam verebilmek mümkün değil. Bazı maillerimi arşive, bazılarını istenmeyene, bazılarını çöp kutusuna atıyor?? Ve bunu her zaman yapmıyor, kafasına göre. İlginç..
- App Store: Pahalı.
- Safari: Eh..
- Finder: Eh..
Şimdilik aklıma gelenler bu kadardı arkadaşlar. Sevgiyle kalın.
#akış #inceleme @macbookpro @macos
@collapse23
Pil süresini yazmayı unutmuşum. Bütün günüm tarayıcılarda geçiyor. Safari ve Chrome hep açık. Arkada Spotify, Excel, Mail, Skype ve WhatsApp çalışıyor. 6 saatten sonra %10-20 arası pil kalıyor. Windows'ta yakalayamadım bu performansı. Pil önemliyse Macbook öneririm.
Mi Book Pro'nun kasası da çok güzel. Hackintosh'ta bir seçenek, Linux'ta bir seçenek. Yani hepsi işini görür gibi 🙂
MacBook almaya karar verirsen mutlaka öğrenci indiriminden. faydalan, sen olmasan bile herhangi birinin öğrenci kartının resmini çekip mail atın yeterli diyorlar. En düşük modelde bile 300 TL civarı indirim olmuştu.
İkinci el eski bir pro'da düşünebilirsiniz. Paranız da cepte kalır.
Sadece eklemek istediğim kısım i7 Pro'lar i5 Pro'lar kadar serin çalışmıyorlar. En ufak yüklerde fanları 6000rpm'e kadar vuruyor.
guzel ve objektif bir yazi, tebrikler.
Teşekkür ederim 🙂
@haypurtiryading Evet arkadaşın söylediği de çok mantıklı. Benim sıfır almamın tek sebebi Space Grey'in şıklığına karşı koyamamamdı.
@goktugy ben daha önce Late 2011 17" MBP kullandım. Gerçekten enfesti. Apple keşke ince çerçeveli ve mat ekranlı 17" üretimine devam etse.
@haypurtiryading 6000 RPM ??
@teknostil evet. Standart olarak 15" ve 17" modellerin iki fanıda boşta 2000rpm'de dönüyordu. (Elime geçenlerden gördüğüm.) İşlemci 80'li derecelerin üstüne çıkmaya başladıkça ağır ağır fan devirlenmeye başlıyordu. Sıcaklık hızlı yükselirse fanlarda ani pik yapıyor. Mac'lerin fan tepkisi oldukça ağır. Osx altında fanların tepe noktası 6000rpm, Windows altında 5000rpm. Bir çeşit smc bugu var.
@tahaaksu apple bootcamp ile windowsuda destekliyor zaten çift boot ile ister win ister mac os kullanabiliyorsun. paralellsde başarılı ama bootcamp kadar değil ve 15 gün deneme süresi var paralelsin fiyatı kol gibi
@tahaaksu evet bayağı bir hızlı okumuşum 😀
Tertemiz yazı, ellerine sağlık, güle güle kullan.
Teşekkür ettim 🙂
Sağ tıkı açın mac'te.
Direk sil değil de 'Çöp Sepetine Taşı' diyor.
Sağ tık için de iki parmakla bastırmak gerekiyor. O zaman açılıyor seçenekler.
@goktugy direk oldschool sağ tık için ayarlardan aktive edilmesi gerekiyordu. Normal mouselarda zaten sağ tık çalışıyor olmalı, çalışmıyorsa mouse ayarlarından sağ tıka, sağ tık komutunu atamak gerekiyordu. Windows'da da delete tuşu zaten direk çöp sepetine taşıyor. Shift+Del yaparsanız kökten siliyor. Mac'tede onun gibi bir kombo vardı, Finder kısayollarına bakmak lazım. Anımasayamadım.
@haypurtiryading Fare bağladığımda evet sağ tık çalışıyor ama kendi trackped'inin ayarlarında sadece sağ tık yok. Ama problem değil zaten alışınca iyi bile oluyor.
Teşekkür ederim. OneDrive'ın da ücretli bir kullanıcısıyım. OneDrive'ın problemi Microsoft'un mobil tarafta olmaması. O yüzden şu an Apple ekosisteminde iCloud'un verdiği verimliliği veremiyor maalesef.
@goktugy işte dediğim ayar trackpad ayarları içinde vardı. Elimin altında macbook olmadığı için ss alamıyorum. 🙂 Trackpad'de her cambazlığa alıştımda çift tıkın sağ tık olmasına alışamamıştım.
@haypurtiryading Evet şimdi baktım. Sağ alt köşeyi de atayabiliyormuşuz sağ tık için. Alışamayanlar için ideal 🙂
@scknn Söylemek istediğim, Microsoft'un mobil bir işletim sisteminin olmaması o yüzden de default olarak gelmemesi. Sizin söylediğinize katıldım orada 🙂
@scknn Lumia 1520 sahibiydim ve çok umutluydum. Şimdi çekmecede yatıyor 🙂 Yazık oldu, güzel cihaz ve işletim sistemiydi bence.
@scknn Haha, kamerası kırık, ekranı değişti. Satmaya değmez, anı olarak kalsın daha iyi 🙂 Ama kamerası efsaneydi..
"Dashboard saçma, güncellenmesi gerek." O dashboard yüzyıllardır değişmedi 😀
bettertouchtool uygulamasınıda şiddetle öneriyorum touchpadiniz şaha kalkıyor ses açma kısma faredeki orta tuş vb. aklınıza gelebilecek her türlü özelleştirmeye yapabilirsiniz.
2016 Macbook Pro kullanıyorum, kasa kalitesi çok vasat küçük bir darbede bile etkileniyor maalesef... 2011 Macbook Pro'da ben böyle birşeye rastlamamıştım.
Ekran parmak izlerini tutuyor, silsen dahil bi kaç gün sonra tekrardan dokunulamaz yerler tekrardan gözüküyor...
Touchpadin büyük olması avantaj olmasından çok dezavantajı var maalesef... Kalem desteği olsaydı tamam derdim hatta benim için daha iyi olurdu, en azından çizim tabletini yanımda taşımazdım ama olmuyor böyle maalesef...
Klavyesinden memnun kaldınız mı?
Bende de Macbook Pro 13" Late 2016 touchbarsız modeli var.
Klavye tuşlarının basma hissi zamanla azalıyor. 3 defa servise gitti cihaz. 3. seferde artık alt kasayı komple değiştirdiler.
Arkadaş pil ömrünü 6 saat yazmış, doru. Benim 4-5 yıllık bilgisayar da aynı neredeyse. Yalnız, Windos kullandığınızda bu süre 2-3 saat oluyor nedense, bilginize.
Bende yeni kasayı model olarak olarak çok beğeniyorum. Arada esiyor gidip alayım diyorum. Sonra sırf portları kaybetmemek için retina ile devam ediyorum 😀 En azından 1 tanecik usb A ve hdmi koysalardı keşke. En azından türkiyede şart. Belki amerikadaki ofis ve sunum salonlarında apple tv mevcuttur. Aparatları yanımda taşıyacaksam daha ince bir laptopa geçmeyi mantıklı bulmuyourm 🙂
macOS işletim sistemi iyi güzel ama Windows'un birçok esnek özelliklerine alışınca açıkçası insan kısıtlanmış hissediyor. Bazen macOS beni çileden çıkarıyor Dosya için kes-yapıştır sadece klavyeden yapılabiliyor mesela