Tahmin edeyim bir diğer sitede 2si1 adlı programı izlediniz. Aynı cümleleri sözcük sözcük aktarmanızdan belli. Keşke kendinize ait düşünceler eşliğinde yazsaydınız.

Bu yasanın neden ve niçin şimdi çıktığını cümle alem bilirken aradaki "özel kişisel içeriğin sızdırılması" gibi bir şeye sığınmanın anlamı yok. İnternette ünlü veya siyasi olmayan kaç kişinin özel bilgileri şimdiye kadar yayınlanmış da bizler buna tanık olmuşuz? Kaç tane örnek verebilirsiniz? Açılmış kaç dava olmuş da sitenin kapatılması veya açılması sağlanmış? Bu yasa direkt keyfi sansürdür ve dünyanın hiçbir yerinde sansür hoş karşılanmaz. Bunu iyi birşey gibi göstermenin anlamı yok.

Bir de işin "nette yapılanların kaydının 2 yıl süreyle alınması " kısmı var. Bu kayıt konusunda destek verenler yarın bir gün siyasi iktidarlar değiştiğinde ve "canları sıkılıp" buna "destek verenlerin kayıtlarını" açıp bir güzel fişleyip ava çıkacaklarını düşünebilmeleri lazım. Geleceğini düşünmeyenler ilerde bunun cefasını çeker.

Yasanın patladığı yerde bu "verilerin saklanması" olayı zaten, hem özel hayatın gizliliği deyip hemde verileri arşivleyeceksin, tam bir komedi yani. Ayrıca içerik hakkında karar verecek, yaptırım uygulayacak olan kurumun da doğrudan hükümete bağlı olması da başlı başına fiyasko. O kadar samimiyseler eğer şu özel hayatın gizliliği mevzsunu uzun uzadıya tartışıp sınırlarını belirlesinler, denetleme ve karar verecek olan kurumda tamamen bağımsız olsun hükümetten. Yasa şu haliyle anca birilerinin neticesini kurtarmaya yönelik bir dizi tedbirden başka birşey değil.

Bir hukuk öğrencisi olarak 2 şey söyleyeceğim:
1-)Yeni gelen kanunu savunan herkesin bir numaralı örneği/dayanağı "seks kasetleri".Zaten yakın zamanda gerçekleşmiş bir Deniz Baykal olayı var.İnsanlara için için "ya senin,karının,kızının çıkarsa bak bunu önlüyoruz" mesajı veriyorlar.Fakat asıl önlenmek istenen şey son dönemde ortaya çıkan yolsuzluk içeren ses kayıtları.
Neden bunları önlemek istiyorlar?Çünkü ceza usul hukuku hükümlerine göre yasadışı elde edilmiş deliller soruşturma ve kovuşturmada dikkate alınmaz(Merak edenler "delil yasakları" kavramını inceleyebilir) ayrıca ses ve görüntü kayıtları tek başlarına hüküm verilmesine yetmez ek deliller de gereklidir.Mevcut durumda yayınlanan kayıtlar kayıtlardaki kişileri tek başlarına hakim karşısına çıkartmaz ama kamuoyundaki İTİBARINI olumsuz etkiler.(Özellikle bazı mercilerde "halife" olarak gösterilen kişilerin) İşte bu yasa böyle kayıtların önüne geçmek için var(Konuşmalar özel hayatın gizliliği kapsamında değerlendirilebilinir.)
2-) 4 saat içinde engelleme mevzusu var.Bu yasayı savunanlar "hemen malum ortamlardan kaldırılacak içerik,hızlı bir çözüm" diyorlar.Bu sistemi polisin bir hırsızlık suçu şüphelisini 1 gecede yakalayıp,yargılayıp,10 yıl ceza verip cezaevine yatırmasına ve şüphelinin de hapiste yatarken buna karşı kanun yollarına başvurmasına benzetebilirsiniz.Adam masum olsa bile bunu hapis yatarken öne sürmek zorundadır.Yargı sistemini hızlı ve verimli hale getirmek yerine suistimal edilebilecek bir sistemi getiriyorlar.
Bu kanun günü kurtarma amaçlı.Her internet kullanıcısının başına bir adam dikseniz bile pornografinin,kumar ve korsan içeriğin tamamiyle önüne geçemezsiniz.Zaten konu o değil.Gezi de değil.Olayın "Gezi" den çok "Paralel devlet" ile ilgisi var.

Mesela evime hırsız girince, evimde de kamera sistemi varsa, hırsız evi soyarken ortaya çıkan çekimi bir web sayfasına upload ettiğimde, ola ki hırsız bu videoya denk gelirse, hemen "özel hayatımı ihlal eden şu videoya erişimi engelleyin" diye talepte bulunabilecek. Özgürlükler ülkesi Türkiyem...

Bakın bu yasanın reklam metni de hazır.

Birinin evini mi soydunuz veya birini mi vurdunuz. Ola ki kimliğinizi ifşa eden görüntüler veya ses kayıtları internette mi dolaşıyor... Merak etmeyin... Özel hayatınızın ihlaline artık son...

Reklamdaki metni seslendiren yüz Acun olsun. Geri planda da dans eden Malezyalı kızlar...