Doları sabit tutuyoruz ama kaçırdığımız bir nokta var. Bu kadar para harcayıp uğraşmamıza rağmen zaten halihazırda dünyada da değer kaybeden doları ancak ve ancak sabit tutabiliyoruz. Bunu nerden anladın derseniz:
Euro 7.9836ya kadar yükselip 7.9822 den kapattı haftayı. Haftaya 8 ile başlaması çok çok muhtemel. Yani bu kadar uğraşılıyor fakat dolar değer kaybetmesine rağmen ancak ve ancak sabit tutulabiliyor.
İngiliz Sterlini (Pound) ise 8.7612 ile kapattı.
Euro/Dolar 1.1656 gibi uzun zamandır gelmediği seviyelere geldi
Artık euro hesaplaması yaparken gönül rahatlığıyla 8 ile çarpabilirsiniz.
döviz satarak düzenlenmeye devam ediliyorsa sıkıntı bayağı. Kasa boşalınca ne olur acaba?
Düştüğünde de alarak dengelemeye çalışıyorlar sanırım. Günü kurtarma durumu başka hiçbir şey değil. Zaten bu şekilde çok sürmeyecek. Sonrada bilmemnereyi açtık dış mihraklar bizi kıskandı ve döviz kurunu yükseltti diyecekler
Kasa boş zaten eksi 30 40 milyar dolar
@urzais yakın vadeli vorçların vadesi gelsin şenliği görün o zaman 😂
@deniz-fidan Sonbahara kadar çok fazla ödeme yok sonrası belirsiz.
@urzais sonbahara 1 ay kaldı yazı da yaşayamadık bu sene ya 🙁
@deniz-fidan Eylül sonrası yüklü ödemeler geliyor ve ABD başkanlık seçimi var Allah yardımcımız olsun.
Tekne tatili yapardım üçe katlanmış fiyatlar sakin ucuz mavi tur vardı oda korona yüzünden moda olmuş. 🙁
Şu imf ile anlaşsak da mahfi hoca rahatlasa. Pek sever. 2000lerin başında imf nin pr danışmanı gibi her hafta program yaptılar prime timeda
@kei bunların imf’den korkmalarının sebebi, bütün para hareketlerinin takip edilecek olması. Yasal olarak yaptırım uygulanması. Doğal olarak hırsızlık yolsuzluk yapamayacak hale gelmeleri ve en önemlisi takkelerinin düşüp kellerinin görülecek olması.
Biz hala boşa harcamaya devam ediyoruz 🙂 Evet ekonomimiz kötü, ülkemiz çok fazla şansı kaçırdı. Ama sonuç: Ekonomi kötü.
Hala şunu mu alsam bunu mu alsam kafasındayız...
Amerika zengin, ama bir telefona 10 bin dolar deseler emin olun 10 milyon kişi hersene telefon değiştiriyorsa 1 milyon altına düşer. Bizde öyle değil. Bende har vurup harman savuruyorum, yapmamak lazım.
Kesinlikle katılıyorum yaşadığım yer orta halli bir yer ama son 3 günde en az 10 farklı mercedes s serisi gibi aşırı pahalı araçlar gördüğüm oldu.
Mahfi eğilmez gibi insanları takip etmiyorum çok izledim ama kameraya oynuyorlar. Adam milyarlar kazanıyor ama her seferinde ağlıyor kafayı yiyor moduna giriyor. Dedikleri doğru yanlıştır demiyorum, elbette doğrudur ama adam itici 😀
Çok kolay bir şekilde bu adamlar bakanlarla iletişime geçebiliyor ama yol göstericilik 0. Youtubedan video çekince olmuyor o işler. Bir de herşey matematik ile çözülmüyor.
Fabrika açsın, üretim yapsın. Kime satıcaksın konusuna hiç değinmiyor?
Eskiden kolaydı satmak, Suriye, Mısır, İran, Irak gibi ülkelere çok fazla ihracatımız vardı ama bu ülkeler artık yok biliyorsunuz. Küçük ülkeler en çok ihracatı komşularıyla yapar. Bunları hiç hesaba katmıyorlar 😀
Bu aralar "alalım zam gelecek" alışverişleri sayesinde ekonomi son bir hareketlenmede olabilir mi?
Valla para kaldı mı insanlarda artık emin değilim bende yok yani 😂
@kei ab girememe sebebimiz o kadar basit değil. yolsuzluk da sorunlar arasında fakat sadece bir tanesi. çok sorun var çözümü zor olan.
@kei ben Mahfi zamanında borç alındı demedim ki 🙂 medyada meddahlığını yaptı dedim. mevcut siyasi ortamdan dolayı imf yi savunma noktasına sakın gelmeyin. Türkiye ve/veya benzeri ülkelerde imf gibi küresel sermaye aktörlerini savunmak en kibarca yaşınızı belli eder. IMF ve benzerlerinin sicili temiz değildir. olay o kadar şirin değil göründüğü gibi. IMF'yi savunup fabrikaları sattılar özelleştirdiler diyemezsiniz aynı cümlede. IMF programlarının şartlarıdır bunlar. Kime kızarsanız kızın ama imf yi bir halt zannetmeyin.
@kei kusura bakmayın 25 yaş imfyi anlamaya yetmez. İmf Türkiyede özelleştirme faaliyetleri yaptığında 4 yaşındaymışsınız. Çeyrek asır ifadesi duyulduğu kadar büyük değil. Dediğim dönemleri bilseydeniz gerçekten vali gibi tepeden bakan gönderdiğini bilirdiniz. Ve o valinin siyasi hamleleri bugünki iki cepheli siyasi al ver ortamını oluşturdu. Yıkıp yakmaya gerek yok. Bazen bir minik dokunuş binlerce domino taşını devirir. Özetle uluslararası sermaye kuruluşlarına şahsen güvenmiyorum.
@kei biz daha yüzyılını kutlamamış bir ülkeyiz. geçmiş birikimlerimiz var ama yine de yeni bir ülkeyiz. Daha iyi bir konumda olabilir miydik elbette olabilirdik. Ama cumhuriyet ilk kurulduğunda ciddi bir nüfus sorunumuz vardı. Çok düşüktü. Hatta diş bileyenler yerinde dursun diye Nüfus sayımı yapıp sonuçlarını hemen ilan etti Atatürk. Rahat durun dedi. Sizin gazetelerde yazdığınız kadar da az değiliz dedi. Türkiye genel ortalamada her dönemde iyiye gitti. Bunun siyasal partilerle çok fazla alakası olmadığını düşünüyorum. Dış müdahaleler sadece süreci yavaşlattı. Bunlara imf ve darbeleri koyabiliriz. Ama hala ilerliyoruz. Geçmişte öğretmenler çakmak gazı doldururdu okul bittikten sonra. Memur dalga geçilen kız verilmeyen kesimdi. Subayda yemek ısmarlayacak maaş yoktu anca içecek ısmarlayabilir diye gazozcu diye dalga geçilirdi.
Benim umudum her zaman var bir iki yıl sonrasına odaklanmayın 50 100 sonrasını düşünün daha iyi oluruz ve olacağız da. Sadece kendimizi başka ülkeler ile kıyaslarken başlangıç noktalarında ki farkları da hesaba katmamız gerekiyor. Öbür türlü kendimize çok fazla vurmuş oluruz. eleştirelim ama bazen öldüresiye yapıyoruz.
Ben hep şunu merak etmişimdir. Bu ülkede muhalefet iktidar bakan vekil geçmişte ve şimdi hep eleştirildi haklı veya haksız. Ama bu ülkede özel sektör yok mu??? Siz hiç tv de veya gazetelerde büyük büyük holdinglerin eleştirildiğini gördünüz mü?? Hiç 80 yıllık holdingsin yapa yapa sadece çamaşır makinesi mi yapabildin meyveli yoğurt mu yapabildin sadece yaylı yatak mı yapabildin diyen bir gazeteci gördünüz mü??? Turkcell ihalesine giren firmalara bakın nerede ülkenin kelli felli aileleri. İktidar yanlısı veya muhalif hiç bir gazeteci buralara girmiyor. Bence ülkenin dokunulmazları siyasette değil başka yerde.
Sorunların daha görünür olması çok kötü durumda olduğumuz gibi yıkıcı bir ruh haline sokuyor bizi. Yoksa İTÜ rektörünün 1963 de beyin göçü var diye gazete yazısı var. Mükemmeliz veya iyiyiz demiyorum. Ama potansiyelimiz var. Sadece bu potansiyelini gerçekleştirip iyi işler yapanlar bize denk gelen ortamlarda değiller. Lise de iken yapay zeka kodlayan gençler var ama instagramda Twitter'da veya açık söylemek lazım buralarda değiller. Herkes işinde gücünde. Eğitim sistemimiz mükemmel değil sorunlu da olabilir. Ama beyin göçü verebilecek bireyleri yetiştirebiliyoruz. Bu kadar sermaye neden kaptırıyor bilişim beyinlerimizi??? Anca banka açarlar, mağaza zinciri kurarlar. üç kuşak özel sektörün kaymağını yiyen aileler yap yapa lüks görünümlü bakkal dükkanı açıyor. 🙂
Bilişimden örnek verirsek büyüklerde epey Türk mühendis var. En son Apple sunumunda bir türk mühendis vardı. Xerox parkın (son kırk yılda bilişim adına bütün inovasyonların çıktığı yer nerede ise, Apple Microsoft hep oraları tırtıkladı) başında bir Türk var. Özgüven, ekip çalışması, çalışma ve yönetme yöntemlerinde eksiklerimiz var. Bunlar gelişir ama yapıcı olunca gelişir. Ama özel sektörün devletin üniversitelerde yetiştirdiği çocuklara göre üretim yapması lazım. Devlet bilgisayar mühendisi genetik mühendisi eğitirken koca holdingler kanepe fabrikası açarsa olmaz bu işler.
birazda kendimizden örnek vereyim. Çok basit bir örnek. Geçmişte burada çok döndü muhabbeti. Mühendislik fakülteleri öğrencilerinin yaptığı pilli veya güneş enerjili araba projeleri ile hep dalga geçildi burada. Ben de her defasında o projeler sayesinde beraber çalışmayı, ekip olmayı ve zaman yönetimini öğreniyorlar. Proje sonlandırma zevkini alıyorlar dedim. Benzer projeleri avrupa abd üniversiteleri de yapıyor. Ama bizde onure edilmeyip hakaret ediliyor. İşin acısı hakaret edenler yerinde sayıyor. O işlerde çalışanlar bizim takıldığımız yerlere uğramadan işlerini yapıyorlar. O dalga geçilen projelerden sonra dalga geçenler ile yolları kesişmiyor. on yıl sonra dalga geçenlerin müdürleri veya patronları oluyorlar veya yurtdışına gidiyorlar.
Türkiye de sosyal medya başkalarına değil içindekilere ciddi zarar veriyor bu son örnekte anlattığım gibi bir çok bağlamda. Ben ondan gençlere hep şunu diyorum. Bizden bir şey olmaz, buralarda yaşanmaz diyen yaşlılara selamlar deyin ve uzaklaşın. Karnından konuşanlar dediğim böyle insanlardan emin olun bir şey alamazsınız. Kendi değersizliğini ülke ortalaması olarak yorumlayıp kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Kendilerini rahatlatırken, gençlere enerji düşüklüğü pompalıyorlar.