
bisiklette trainer için dışarda sürmekten 2 kat daha yoğun denir. koşu bandı da öyle olmalı.
disleksi belirtisi gibi geldi bana. bende de kelimeleri gördüğüm şekliyle görsel olarak ezberliyorum, yabancı dildeki okunuşlarını üstüne ses olarak kaydediyorum. harflerin sırası falan hep takıntı halinde 🙁 kelime yarışmalarında çok işime yarıyor ama, çıkan harflere göre database'i kolayca tarıyor, uygun kelimeleri sıralıyorum.
@alipektas deepseek'e tweet'i, ona eleştiriyi ve senin ona eleştirini verip "ben de son yorumu destekler şekilde "şartları değiştirmek için çaba sarfetmek yerine bu şartları bahane etmek kolayına geliyorsa kusura bakma ama sen hiç yaşamamışsın, sokaktaki koyundan farkın yok kardeşim. insan gibi yaşamak için insan gibi mücadele etmen gerekiyorsa edeceksin, çarpışman gerekiyorsa çarpışacaksın. aksi durumda insan olmayı haketmiyorsundur ve değilsindir de. kurt kurtluğunu yapıyor, koyun koyunluğunu, insan da insanlığını yapacak. şartları değiştirmek için mücadele etmediğin sürece üzerinde tahakküm kuranların sınırlarını bilemezsin ve her geçen gün seni istediği şekle evirmesini kabul ediyorsun demektir." yazmak istiyorum, daha ilgi çekici, daha insana yakışır şekilde düzenle." yazdım, çıkan sonuç bu 🙂
önce burada yazdım, sonra deepseek'in düzenlemesini merak ettim, gittim oraya yapıştırdım, üstüne önceki tweetleri ve prompt'u yazdım. sence hangisi peki?
"Şartları değiştirmek için çaba göstermek yerine, onları bir kalkan gibi kullanmak kolaydır elbet. Ama bu kalkan, zamanla zincire dönüşür. Sokaktaki insanın yorgunluğunu anlıyorum, fakat yorgunlukla teslimiyet arasındaki ince çizgiyi unutmamak lazım. İnsan olmanın özü, mücadele etme iradesinde saklıdır. Tarih, boyun eğerek özgürleşen toplumların değil, 'yeter' diyebilenlerin hikayesiyle yazıldı hep.
Kurt kendi doğasını yaşar, koyun da… Peki ya insan? Bizi insan yapan, 'olan'ı kabullenmek değil, 'olması gereken' için direnebilmektir. Evet, sistem yoruyor, yıpratıyor, umutsuzluk aşılıyor. Ama her gün biraz daha bükülmeyi kabullendiğimizde, tahakkümün sınırlarını çizenlerin tuvaline boya oluyoruz farkında olmadan.
Buradaki mesele sadece ekonomik şartlar değil; kolektif bir ruh hali. Arabesk kültürün melankolisine sığınıp 'kader' diye avunursak, değişim için gereken enerjiyi kendimizden çalmış oluruz. Unutmayalım: Zincirler ilk önce zihinde kırılır. Yürümek için illa yolun açılmasını beklemeyenler, yolu kendileri açanlardır.
Özetle: Yaşamak için savaşmayı göze alamayan, sadece nefes alıp veren bir bedenden farksızdır. İnsanlık, rahatlıkla değil, dirençle kazanılır. Peki biz, hangi taraftayız?"
@mr-paramedik işte bu da ülkenin istatistik bilimine uzaklığını gözler önüne seriyor. adamlarda consumer reports araç marka sahiplerine ulaşıp anket yapıyor, bunları çarşaf gibi yayınlıyor. biz de bunları okuyor, araç alım kriterimizi buna göre belirliyoruz. aranızda hiç türkiye'de yapılmış bilgisayar markası araştırması, beyaz eşya güvenilirlik çalışması gören var mı?
tam ülkeye layık marka. garanti süreci içinde tamire ihtiyaç duyacak ürünü üret, vatandaş niye bozuluyor diye sormasın, sana elleriyle getirsin, sen de tamir et, vatandaş mutlu, sen ucuza ürettiğin için mutlu. ideal dünyada "garanti sürecinde tamire muhtaç ürün yüzdesi yüksek ürün üretmek"ten soruşturma açılır, üstüne ceza verilir, düzeltmezse faaliyeti sonlandırılır. zaten onlarda bu kadar yüksek arıza çıkaran parçalara sahip ürünler geri toplatılıyor, oranı bilmiyorum ama %25'i geçmiyor olmalı. bizim bu seviyeye daha yüzyıllarımız var.
basketbolun istatistik kısmı bazen abartı gelse de bazı istatistikler gerçekten çok değerli. keşke futbol da bu istatistik kısmını genişletebilse. en basitinden basketbolda box plus/minus var, verimli bir istatistik: https://www.basketball-reference.com/about/bpm2.html
@oniki osmanlı'da camiler domuz kılı fırçalarla boyanır, o kıllar duvarlarda kalırdı 🙂
bu kız kendi internet hattına sahip olacak kadar büyük değil ya 😀
https://www.sevincmeltemajans.com/cast/yagmur-ela-bagli-/16919
söke'de de çarşamba pazarı olan belediye alanına belediye pazar günleri de giyim için pazar kurdurdu, esnaf isyan ediyor, "biz kira veriyoruz, bunlar vermiyor, nasıl başedelim" diye. istiyorlar ki vatandaş sadece esnaf için kazansın, esnafa harcasın.
https://www.sesgazetesi.com.tr/soke-esnafinin-isyani-ekmegimizle-oynamayin
@teknodeath daha kötüsü ise bizdeki gibi hissedilen enflasyon ile açıklanan enflasyon ABD'de bile yanlış açıklanıyor, ya da bir şekilde göz yumuluyor ki devletler istediği gibi at koşturabilsin. uzun vadede (20-25 senede) basılan paralar altında toplandığı için enflasyon daha net okunabiliyor. bir de "altınla ölçüm mü olur" diyenler var, en basit ölçüm aracı altındır, enflasyonla oynadıkça altında görürsün sonucunu. o yüzden altın ile ölçüm enflasyonu olan para birimlerinden daha doğru sonuç verir.
dolarda enflasyon olduğu unutulmuyor aslında, postta da yazdığı gibi o günkü 5k dolar, abd'nin enflasyon aracında bugün 9.376 dolar olmuş, yersen 🙂
Son bir saat içinde 107 ziyaretçi, 108 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.
7.12 pace baya yürüme temposu bu arada.