canon 200d incelemesi yolda demek ki 🙂 umarım erken gelir.
vay be, yalçın abiyi özlemişim. basçek zamanında çok şey öğrendik kendisinden. her şey için teşekkürler.
merhaba, bu aynasız gövdelerde hot shoe'ya takılan optik vizör nasıl çalışıyor? lensin mm değerini birebir veriyor mu? ya da lens üzerinden zoom yapınca optik vizörden görülüyor mu, onu merak ettim.
@kahve Merhaba, orijinal uygulaması da benzer yeteneklere kavuştuğu için bir süredir harici uygulamaları kullanmıyorum.
kamyon benzetmesi hiç olmamış. çünkü kamyon yük taşımak için otomobil seyahat etmek için kullanılır. oysa bu oyun laptopu da oyun oynamak için kullanılıyor kasa da oyun oynamak için kullanılıyor dolayısıyla karşılaştırmak anlamsız değil. oyun laptopuna vereceğimiz para ile çok daha iyi bir kasa toplayabiliyorsak, mobiliteye ihtiyacı olmayan insanlara bu laptopu almak yerine kasa topla önerisi yapabiliriz.
Bir 100D kullanıcısı olarak keşke Canon M serisine odaklandığının yarısı kadar 100D segmentine de yoğunlaşsa diyorum. Güzelim modeli harcadı resmen. Üzerine düşse bence ufak dslr, aynasız gövdelerden çok daha mantıklı bir ürün. Boyutları arasında ciddi fark yok 100D gerçekten çok ufak bir gövde ve bunun yanında benzer boyuttaki gövde ile optik vizör ve EOS bayonet sunuyor. Bu ikisi bile yeter. Canon 100D'nin eskiyen ve kötü olan yönlerini törpüleyip sağlam bir model çıkartsa karşısında rakibi yok (algılayıcısı güncellenmiş, wifi, nfc, gps gibi bağlantı arabirimleri eklenmiş, shutter hızı arttırılmış, yeni digic işlemcili, geliştirilmiş iso performansı, imkansız ama 4k video çeken benzer boyutlardaki 110D modeli mesela çok tutulurdu bence).
EOS M5'e gelirsek, incelemelerde gördüğüm kadarıyla çok gereksiz ve fiyatını hak etmeyen bir ürün olmuş. Canon aynasız pazarında çok güçsüz bir konumda. İlk makine olarak almak isteyen insanlar için de tercih etmesi mantıklı değil bana kalırsa. Sony modellerinden hiçbir üstünlüğü yok. Kai M5'i yerden yere vurmuştu incelemesinde, epey dalga geçmişti. Dalga geçtiği kadar var gerçekten. Çok sıkıcı bir ürün..
@buffoon Merhaba, en son baktığımda ios'da kendi uygulaması dışında hiç harici uygulama yoktu ama Android'de hatırı sayılır miktarda ücretli ve ücretsiz Mi Band için üretilmiş uygulamalar mevcut ve gerçekten de bilekliği çok daha işlevsel hale getiriyor. Bazı uygulamalar kendi orijinal uygulamasına entegre olarak çalışıyor bazıları onun yerine çalışıyor.
Merhaba, 9 aydır Xiaomi Mi Band 1S kullanmaktayım. Mi Band 2 incelemenizi de izlemiştim. Nedense bu ürünleri çok önemsemediğiniz için gelişigüzel incelemeler çektiğinizi düşünüyorum. Bu incelemenizde yakaladığım noktaları sıralayayım istedim.
*Bilekliğin sol bilek, sağ bilek ve boyun modu var, yazılımdan seçebiliyorsunuz. Boyuna asmak için kolye gibi orijinal aparatları da var. Cepte düzgün çalışacağını sanmıyorum.
* Arkadaş sistemi bunda da var. Arkadaşınızda Mi Band bileklik varsa eklebiliyor ve onun istatistiklerini görebiliyorsunuz. Hatta arkadaşınızın bilekliğini istediğiniz zaman titretebiliyorsunuz (Videoda öyle bir şey henüz yok demişsiniz).
*Orijinal Xiaomi uygulamasında spor koçu özelliği yok, nabzı sürekli ölçmüyor (iOS'a 2 gün önce gelen güncelleme ile bu özellik geldi, Android'lerde hala yok). Fakat harici uygulamalar ile bu özelliği kazandırabiliyorsunuz. Android markette ücretli ve ücretsiz bir sürü Mi Band uygulaması var, 2-3 tanesi de kendi uygulamasından daha başarılı ve kullanılabilir seviyede. Bu uygulamalar ile nabzı sürekli ölçtürerek spor koçluğu yaptırabilirsiniz. Pili daha çabuk bitecektir ve bilekte olduğu için her zaman doğru nabzı ölçemeyecektir tabi. Normalde nabzı düzgün ölçebilmesi için bileğinizi sabit ve kalp seviyesinde tutmanız gerekiyor.
*Orijinal uygulamasında bildirim almak istediğiniz 3 adet app seçiyorsunuz (Örneğin Whatsapp, Facebook ve Twitter seçtiniz). Sadece bu 3 uygulamanın bildirimlerinde titriyor. Bu 3 uygulama dışında SMS ve Aramalar için de bildirim seçebiliyorsunuz. Harici Mi Band uygulamaları ile sınırsız sayıda uygulamadan bildirim aldırabiliyorsunuz. Üstelik titreşimlerin sayısını, şiddetini ve sıklığını seçerek hangi uygulamadan geldiğini anlayabiliyorsunuz. Mesela sevgiliniz aradığında 2 kere kısa titresin, E-Posta geldiğinde 2 kısa 1 uzun titresin, Whatsapp'dan mesaj geldiğinde 1 uzun titresin gibi özelleştirmeler yaparak bildirimin ne olduğunu telefona bakmadan öğrenebiliyorsunuz.
*Bilekliğin en önemli özelliği uyku takibi. Samsung Gear Fit ve çoğu bileklikte uyumadan önce uyuyacağınızı bilekliğe bildirmeniz gerekiyor. Mi Band uyuduğunuzu otomatik anlıyor ve bu konuda gayet de başarılı. Uyuduğunuzu ve uyandığınızı otomatik anlıyor. Derin ve hafif uykuda olup olmadığınızı hem hareket ölçerden hem de nabız ölçerden anlıyor. Size günlük, haftalık ve aylık uyku istatistiklerinizi veriyor. Ve en önemli özelliği akıllı alarmı olması. Sizi, alarm kurduğunuz saatten önce, uykunuzun en hafif olduğu anda uyandırıyor. Böylece hafif uyku durumunda uyandığınız için güne dinç başlıyorsunuz.
google wallet belki yurtdışı alışveriş yapanların bazı sitelerde çaresi olabilir.
bearings dediği şey bildiğimiz rulman. google görsellerden bakarak kafanızda bir şeyler canlanabilir. rulmanlar iç içe dönen iki parçanın sürtünmesini olabildiğince azaltmak için kullanılırlar.
harikasınız, harika bir sohbet can abi emre abi saatlerce konuşsanız keyifle dinleriz teşekkürler. beetle bölümünü iple çekiyorum 🙂
Murat abi merhaba, uyku özelliğini çok anlayamadığını düşündüm, diğer benzer ürünleri tanıtırken de o kısmı atlıyorsun. Bu konuda nacizane bilgi vereyim. Gece boyu uyurken 20-30 dk'da bir sürekli uyanırız ve tekrar derin uykuya geçeriz. Bu anlara "Neredeyse Uyanık An" deniliyor ve 3-5 saniye gibi kısa sürelerde sürüyor. Bu cihazların olayı bu neredeyse uyanık anları yakalamak. Gece boyunca 20-25 kere uyanırız ve tekrar derin uykuya geçeriz. Ne kadar çok uyanırsak uyku verimliliğimiz o kadar düşüktür denir. Bu saatlerin alarmları ile uyanmanın önemi şuradadır. Siz alarmı sabah 8'e kurarsınız. Alarm sizi örneğin bugün 07:47'de uyandırır ertesi gün 07:55'de uyandırır çünkü tam o anlarda uykunuz en hafif noktadır. Yani sizi neredeyse uyanık olduğunuz anda uyandırır ve uykunuzun en hafif olduğu anda uyandığınız için güzel uyanırsınız. Alarm ile uyandığınızda belki en derin uyku anında uyanacağınızdan baş ağrısı ile ve çok zor bir şekilde uyanabilirsiniz. Bazı sabahlar çok rahat kalkmanız ve güne neşeli başlamanızın sebebi budur. Henüz akıllı saatler ve bileklikler yokken iOS'da meşhur Sleep Cycle uygulaması vardı telefonunuzu yatağınızın ucuna koyarak bu şekilde uyanabiliyordunuz. Yine Sleeptracker adında saatler vardı. Artık akıllı saatler hem ivmeölçer sensörleri ile hem de nabız ölçer sensörleri ile çok daha keskin ve doğru bir şekilde derin uykuda ya da hafif uykuda olup olmadığınızı anlayabiliyorlar. Yıllarca Sleeptracker'ın saati ile uyudum, şu anda da Samsung Gear Fit kullanıyorum ve örneğin benim bir akıllı saat ve bileklikte en çok kullanacağım ve en önemsediğim özellik uyku monitoru fonksiyonudur. İncelemelerinizde bunu da anlatırsanız başka insanların da ilgisini çekebileceğini düşünüyorum. Saygılar.
katlanır bisiklet konusunda 2 önemli model mevcut.
ilki b'win bfold serisinden 1 saniyede katlanıp 1 saniyede açılabilen modelleri : https://www.youtube.com/watch?v=ZdVetM-IVhA
diğeri de spectrum'un mucidinden abike. dünyanın en küçük katlanır bisikleti. https://www.youtube.com/watch?v=_-HTht14DrM
selam, harika bir konuya değinmişsiniz. ürün iadesi ile ilgili konuya değinmiş misiniz videoyu izlerken yakalayamadım. bazı firmalar ürünün kutusu açılmış ise ürün iadelerinde %20 kesinti yapıyorlar, buna hakları var mıdır? ya da hiçbir şekilde ürün iade alınmayacağını satarken belirtebiliyorlar. bu noktada mağazadan alınan ürün ile internette alınan ürün arasında fark var mıdır?
Eski telefonlardaki gibi. T9 benzeri bir sözlüğü var, siz bastıkça o tahmin üretip kelimeyi oluşturuyor. Sürekli basılı tutarak harf seçmenize gerek yok. Eski tuşlu telefonlardaki kadar hızlı yazı yazılabiliyor.
teknosa'dan da alınabiliyor 600 tl'ye. http://www.teknosa.com/urunler/125087744/star-wars-bb-8-akilli-robot
ben de bu konuda benden tavsiye isteyen arkadaşıma 123456'yı önerdim. 1. filmi izledikten sonra saçma dedi ama devam etmeyecek kadar da sıkılmadı, fena değilmiş bazı şeyler saçma geldi dedi sadece, 2den devam edecek şimdi. bence bir şekilde devam edebilirse bu formüş ilk izleyen için daha geçerli olacak. insanların 4. filmi izleyip beğenmeme olasılığı 1. filmden daha fazla bana kalırsa. bir de 456 dan başlayınca ilk izleyenin kafasında çok fazla soru işareti kalacak ve daha çok sıkılacak, tüm seriyi bitirdiğinde daha az şey anlamış olacak ve daha az hoşnut olacak. 123456 şeklinde izleyince kafada soru işaretleri kalmıyor. tek kötü yanı 2005 yapımı 3. filmden sonra 1977 yapımı 4. filmi izleyince bir anda kötü oluyorsun sinematik efektler vs. için.
Son bir saat içinde 159 ziyaretçi, 103 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.
7 yıllık kindle keyboard ve 1 yıllık kobo aura kullanıcısı olarak kindle ve kobo platformlarını karşılaştırmak istedim. belki birilerinin işine yarar.
*amazon'un epub desteklememesi kötü bir şey. kobo mobi bile destekliyor. burada çok daha özgürsünüz.
*amazon'un ekran kalitesi tartışmasız tüm rakiplerinden daha iyi. ekran tazeleme hızı daha başarılı. ekran dpi oranı daha yüksek. yan yana koyduğunuz zaman amazon her zaman en başarılı ekranları kindle platformuna koyuyor (burada belki sony'nin ürünlerini kıyaslayabiliriz. kobo bariz şekilde daha geride)
*ekran çerçevesi bence önemli bir konu. kobo aura sanırım 6" e-kitap cihazları arasında en ince ve en küçük cihaz olabilir. bu özelliğini çok seviyorum. ama kindle keyboard modelinde yan çerçevelerdeki fiziksel sayfa ileri/geri butonlarını arıyorum. bu butonları artık amazon'da yeni cihazlarına koymuyor. oysa bence dokunmatik ekrandan sayfa ileri/geri yapmak kötü bir fikir. keşke tüm üreticiler bu fiziksel butonları koysa. bunun dışında kobo aura'nın ince çerçevelerinden son derece memnunum. bazen kobo'nun kendi mıknatıslı deri kılıfını ile birlikte sadece cihazı alarak dışarı çıkabiliyorum. hiç rahatsızlık vermiyor.
*kindle'ın en sevdiğim özelliği send-to-kindle özelliği idi. kobo'da bunun muadili olarak send-to-pocket mevcut ve çok güzel çalışıyor. mobilden de pocket üzerinden yazıları kobo'ya gönderebiliyorsunuz. kindle'a göre daha hızlı.
*kindle'da mail üzerinden kitap gönderimini çok kullanırdım. kablosuz wifi üzerinden kitapları cihaza hem de mail başlığına convert yazarak mobi formatına dönüştürme fonksiyonuna sahip oluyorsunuz. kobo'da kitap göndermek için cihazı kablo ile bağlamak zorundasınız. ama neyse ki bir seferde, bir sene boyunca okuyabileceğiniz kitabı cihaza gönderebiliyorsunuz. büyük dert değil.
*kobo orijinal kılıfında otomatik ekran kilidi özelliği var. belki bu yüzden tercih edilebilir.
*e-kitap cihazlarının pilleri sayfa yenileme sayısı ile ifade ediliyor. çünkü arka aydınlatma ve wifi kapalı ise ekran bir kere yenilendikten sonra pil tüketimi neredeyse sıfıra düşüyor. e-kitap cihazlarında da pil ömrü genelde 8000 sayfa yenileme. bu alanda kobo'da kindle'da çok başarılı. tek şarjda 8000 sayfalık kitap okuyabilirsiniz demek oluyor bu.
*özetle ikisi aynı fiyat olsa kesinlikle kindle tercih ederim fakat kobo d&r ile birlikte güzel kampanyalar yapıyor ve türkiye'de epey aktif duruma geldiler. aura modeli için konuşursam hiç aşağı kalır değil. fiziksel formunu çok seviyorum, çok taşınabilir bir ürün. ekran aydınlatması başarılı. videoda bu aydınlatma arka aydınlatma olarak geçiyor fakat aslında ön aydınlatma olması lazım çünkü buradaki aydınlatma cep telefonlarından veya led ekranlardan farklı. aydınlatma ledleri ekranın kenarında ve birbirine paralel iki cam arasından ışığı sektirerek ve dağıtarak aydınlatıyor. en azından kindle'larda böyle ve patentli bir teknoloji. diğerleri geleneksel yöntemi tercih ediyor olabilir. kindle aydınlatması yüzünüze olabilecek en az yansımayı yaparak gözü yormadan karanlıkta kitap okumanıza yardımcı oluyor.