Başta @hkellecioglu ve diğer ilgilenen herkes için;
Gelmiş geçmiş en büyük kara deliğin Habble teleskobu tarafından resmi çekilmiş.
NASA ve ESA (Avrupa Uzay Ajansı) söylediklerine göre: Bizim galaksimizden 300 milyon ışık yılı uzakta olan bu NGC 4889 isimli galaksi. Bilinen en parlak galaksi olmuş.
Bu galaksinin ortasındaki devasa kara delik bizim güneşimizden 21 milyar kez daha büyükmüş (inanılmaz bir kütle!). Başka bir bakış açısıyla söylersek, bizim samanyolu galaksimizin toplam kütlesi güneşimizin kütlesinin 4 milyar katı büyüklüğünde ama bui NGC 4889 galaksisinin ortasındaki kara delik tek başına bizim tüm samanyolu galaksimizin toplam kütlesinden 7 kat daha büyük bir kütleye sahip.
Ve çapı yaklaşık 130 milyar km; güneş sistemimizin çapından yaklaşık (en uzak gezegen olan Neptün’ün dönüş eksen çapına göre) 15 kat daha geniş. Kısaca Plüton gezegenine saatte 60.000 km hızla,5 milyar km’yi 9 yılda giden New Horizon bu kara değilin bir uçtan diğer ucuna yaklaşık 235 yılda kat ederdi. Yada bildiğimiz yolcu uçağı ile ortalama 900 km/saat ile gitseydik kara deliğin bir uçtan diğer ucuna yaklaşık 15.500 yıl sonra varırdık.
Böyle bir kütlenin büyüklüğünü hayal etmek benim yarım aklıma çok geldi 🙁
https://www.sciencedaily.com/releases/2016/02/160211141333.htm

Bu fotoğrafta karadelik tam olarak nerede oluyor? Karanlık bir alan görmemiz gerekmiyor mu?
Karadeliklerin muazzam çekim gücünden ışık fotonları bile kaçamadığı için maalesef görünmezler. Eğer ışığı içine çekmeyip, küçük bir miktarını bile yansıtsalar görebilirdik -fakat çok küçük merkezinden geçemeyen her şey bir süre sonra tekrar geri püskürtürler. Karadeliklerin varlığı ve büyüklüğü daha farklı yöntemler kullanılarak bulunup hesaplanabiliniyor. Bunların başında uzay-zaman'ı muazzam seviyede bükmesi ve etrafında dönen her cismi (yıldız, gezegen, gaz, toz vs. vs.) kütle çekim kuvveti yüzenden süper hızlara çıkarabilmesi nedeniyle çok güçlü ışımalara neden olmasından dolayı gözlemlenebiliyor (siyah bir noktanın etrafında dönen çok parlak ışık kümesi düşünün).
Resimde ise ortadaki en büyük ve en parlak kısım.
Bu resim ayrıca 300 milyon ışık yılı uzakta olmasına rağmen, ne kadar büyük bir alana, ne kadar yüksek şiddette ışık yaydığını gösteriyor.
Edit: Yazmayı unutmuşum; 300 milyon ışık yılı gibi uzak mesafelerin resimleri maalesef sizin düşündüğünüz gibi (belgesellerdeki ortada gezinen siyah bir çember gibi) olmuyor maalesef . Keşke o teknolojiye erişebilseydik de görebilseydik ortadaki kara deliği. Sadece bir resimden değil pek çok uydu ve verinin çapraz kontrolü sonrası bu kara varılıp yayınlanıyor bu bilgiler .
Teşekkür ederim. Ben aslında görülemediğini biliyordum da böyle ışıl ışıl olduğunu bilemedim 🙂 @biggestlier
Rica ederim. Bilim sevgisi böyle küçük merak ve sorularla başlar, sonra bir bakmışsınız ki, her şeyi merak eder ve araştırır olmuşsunuz. 🙂
ve bu koskoca evrenin içinde minnacık dünyada yaşam var !
Bizim ulaşabildiğimiz ve bildiğimiz kadarıyla sadece dünyada hayat var ama daha güneş sisteminden tam anlamıyla çıkamadığımızı düşünürseniz... Miyarlarca galaksi, trilyonlarca yıldız, milyar kere milyarlarca gezegen olasılığı... Kim bilir nerelerde neler vardır!
sadece hayal edebiliyoruz bu teknolojiler ile.
maalesef öyle.
Karadelikler hareket eder mi? Eğer öyle ise eninde sonunda bütün karadelikler birbirlerinin çekim alanına kapılıp birşeşir büyür güçlenir ve en sonunda tüm kainat tek bir karadelik tarafından yutulmuş olurdu. Hep evrenin nasıl oluştuğunu araştırıyoruz, biraz da sonunu düşünelim 🙂
Kendi kendime yanıtlayayım. Yukarıda yazdığım teori gerçekleşemez çünkü karadeliklerin de bir ömrü varmış.
soru çok güzeldi ama @pikapika . Evrenin sonu da fizikçilerin kafa yorduğu bir konu. Kara deliklerin sadece ömrü değil, galaksiler sürekli, birbirinden uzaklaşıyor (kara madde ve kara enerji teorisinin çıkış noktası), bizim galaksimiz samanyolu ve andromeda galaksileri birbirini çekiyor. Ama mesafeler öylesine uçuk ki, saatte 1milyon km hızla bile hareket etseniz ömrünüz yetmiyor işte...
Karadeliklerin ömrü 10^2011 yıl gibi çılgın bir rakam. Halihazırda evren, "great attractor" adı verilen, yönlü bir seyir izlemekte. Bu süre dolmadan kendimizi tuhaf bir evrensel oluşumda bulabiliriz (yeterince yaşarsak!) Tibetin kadim veda kitabında evren bir varoluş ve yokoluş tekrarında olan bir atıma sahip. Her atım da 316 trilyon yıl sürüyormuş. Bu great attractör keşfedilince günümü bilimadamları da buna benzer teoriler geliştirmeye başladılar hatta.
@tunc-karesi özellikle özellikle teşekkür ediyorum size; Bir gün bir yerde "GREAT ATTRACTOR" ile ilgili birinin bir şeyler yazacağını düşünmezdim.
İlgilenenler ve ilk defa duyanlar içinaltını çizmek gerek: Bugünkü bilim insanları bu kitabın doğruluğunu (yada yanlışlığını) değil, bu kitapta (yada başka kitaplarda) yazıldığı gibi acaba gerçekten bilimsel bir döngü var mı yok mu yoksa kaotik bir düzen içinde mi her şey gerçekleşiyor onu araştırıyorlar.
Müsaadenle küçük bir düzeltme yapmak istiyorum. Evet bu galaksinin karadeliği 21 milyar güneş kütleli ama samanyolunun karadeliği 4 milyon Güneş kütleli, milyar değil. Ne olursa olsun accayip rakamlar hakikaten.
@tunc-karesi teşekkür ederim benim hatam.
4 milyon olacaktı. Düzeltme yapmayı denedim ama bulamadım nasıl yapılacağını.
Temsili değil nasa'nın sitesinde de aynı fotoğraf kullanılmış ama tabii görsel olarak düzeltmeler kesinlikle vardır. http://www.jpl.nasa.gov/spaceimages/wallpaper.php?id=PIA09561 linkindeki resimin yakınlaştırılmış hali.
Her galakside üç aşağı beş yukarı ortalama 300 milyar yıldız var, ilginçtir ki ortalama bir ökaryot hücrede de o sayıda atom var! Bu galaksileri canlı bir varlık gibi düşünmüşümdür hep. Merkezi karadelik de hücrenin çekirdeği gibi sanki: büyüklüğüne ve dönüşüne göre kendi özelliğini galaksisine veren. Canlılığın değişik bir türü.
@tunc-karesi katılıyorum size, gerçekten farklı şeyleri düşündürecek kadar benzer rakamlar var . Hatta bazı fizikçilerin üzerinde düşündüğü bir konudur; en büyükler ile en küçükler arasındaki rakamsal yakınlıklar.
aynen bende böyle düşünmüştüm 2010 yılından beri. bu evrendeki galaksilerin yıldızların hepsi bir hücreyi oluşturuyordur bu hücrelerin birleşimiyle başka bi canlıyı oluşturuyoruzdur diye fikir edinmiştim.
Dediğiniz gibi maalesef bugünkü fizik bilgimiz kara delikleri açıklamaya yetmiyor -özellikle olay ufkundan sonrasını-. Bu durum da onları evrenin en büyük fenomeni yapıyor. Ama bir gün o da açıklanabilir olacak...
Karadeliğin dışı seni için beni yakıyor yani 🙂
Karadeliğin dışı seni için beni yakıyor yani 🙂
Paylaşım için teşekkürler.
Rica ederim.