Texhnolyze Anime İncelemesi (Spoliersız)
Texhnolyze
İnceleme biraz uzun en altta özeti mevcuttur.
Uzun zamandır sitede olmama rağmen ilk kez bir inceleme yazıyorum. O yüzden kötü bir inceleme ise şimdiden özür dilerim 🙂 Normalde çok anime izleyen biri değiim(Toplamda 10dan az anime izledim) ama bu anime belki de benim en iyi sinema/dizi/animelerim arasında ilk üçe kolaylıkla girer. Texhnolyze kesinlikle sıradan bir anime değil ve belki görebileceğiniz en karanlık anime olabilir. Anime, tür olarak bilim-kurgu olsa da daha spesifik olursak cyberpunk türünde diyebiliriz. Cyberpunk ı kısaca açıklayacak olursam teknolojinin çok ilerlemesi sonucu teknolojik cihazların herkes tarafından ulaşılabilir hale gelmesi denebilir. Bilinen bir örnek olarak Matrix'i verebiliriz. Anime atmosfer olarak gördüğüm en atmosferik anime olabilir. Kesinlikle depresif ve gizemli bir havası var. Animede kullanılan renkler ve çizim tarzı da bu ortama ciddi katkıda bulunuyor. Eğer daha çok komik ve esprili animeler ve ya diğer tarz görsel içerik tüketiyorsanız bu anime kesinlikle size göre değil. Ama eğer sizi düşünmeye iten, gizem dolu şeyleri seviyorsanız şiddetle tavsiye edebileceğim bir anime.
Hikaye
Spoiler olmadan hikayeyi anlatmak gerekirse hikaye Lukuss(Lux) adlı bir şehirde geçiyor. Şehir tamamen kötü bir halde ve insanlar hem çok kötü durumda hem de fakirler. Şehirde birkaç topluluk var(Hepsi bir çeşit çeteler) ve bu tarz bir grupta olanlar dışındakilerin durumu berbat bir halde. Şehir her tarz kötülüğe batmış ve insana verilen biri değer yok gibi bir şey. Fark ettiğim bir şey daha var şehirde çok az kadın var ve olan kadınlar da genelde daha güçlü insanların çevresinde var. Kadınların az olmasının sebebinin animenin atmosferine daha uygun olduğu için yapmış olabilirler. Böyle bir şehir ortamında adı Ichse olan bir ana karakterimiz var. Ana karakterimiz aşırı az konuşan, hayatta kalmak için dövüş yapan biri. Anime boyunca Ichse'nin başına gelen birkaç olaydan sonra hayatta kalmaya çalışmasıyla birlikte olan olayları görüyoruz. Ancak animenin anlattığı kesinlikle bu kadar basit ve önemsiz bir olaydan çok daha fazla. Tıpkı Blade Runner'ın ana hikayesi bir detektif olsa da aslında anlattığı şeyin çok dahası olması gibi. Şunu söylemem gerekiyor ki animenin ilk 6 bölümünü izlemek gerçekten zor. Eğer zevkini çok iyi bildiğim bir arkadaşım tavsiye etmeseydi büyük ihtimal ilk 6 bölüm içinde bırakırdım. Ama şunu da söylebilirim ki sonrasını izleyince buna kesinlikle değiyor. Sadece 6 bölüm dayanın, pişman olmayacaksınız. 🙂
Karakterler
Animede bir sürü değerli karakter var ancak çok uzun olacağı için sadece 3 tanesinden bahsedeceğim.
Ichse
Ichse animenin ana karakteri. Dediğim gibi hayatta kalmak için dövüşen biri. Anime boyunca az konuşan biri olsa da animenin ilk bölümlerine göre sonlarda karaktere geveze demeye bile başlayabilirsiniz 😀 Bunun dışında yetenekli bir dövüşçü ancak tamamen amaçsız biri. Zaten animedeki hiçbir karakter sevebileceğiniz tarzda değil. Ancak hiçbiri de gereksiz değil. Karakterimizin hem annesi hem de babası ölmüş. Karakterimiz babasından nefret ediyor ve annesinin ölümünün ondan dolayı olduğunu düşünüyor.
Ran
Ran hakkında çok şey söylemem anime hakkında fazla spoiler verir bu yüzden kısa keseceğim. Ran ile ilk bölümden itibaren tanışıyoruz. Ran'ın mümkün bir geleceği görme gibi bir özelliği var. Bu karakter hakkında sadece bu kadarını söylebilirim. Karakter yaşından dolayı ona gücünün sebep olduğu sorumluluk altında biraz zorlanıyor. Kişisel olarak ilk iki favori karakterimden biri.
Doc
Doc hikayede çok önemli karakterlerden biri. Bu karakter hikayeye biraz daha sonra giriyor ve bu karakterle birlikte olaylar cidden ilginçleşiyor. Karakter sanırım animedeki en egolu ve bencil kişi. İzlerseniz göreceksiniz zaten.
Çizimler
Anime 2003 yapımı olunca haliyle çizimler günümüzde harika değil. Hatta bazı insanlar için güncel olmayan tarzdaki çizimlerin izlememe sebebi olduğunu düşünüyorum. Ancak animeyi izledikçe çizimin çok iyi bir atmosfer kattığını görmeye başlıyorsunuz. Renk paleti, şekiller hepsi karamsarlık hissini arttırıyor. Kişisel olarak bazı animasyonları kötü buldum bilemiyorum belki benim tarzım değildir. Çizimlerin tarzı adını şimdi hatırlayamadığım ünlü bir ressamdan esinlenilmiş. Hatta bazı yerler esinlenilmiş biraz az kalıyor. Bu sahneler neredeyse ressamın tabloları ile bire bir çizilmiş. Animeye çok değişik bir hava kattığı için takdir ettiğim bir durum.
Üstte anime altta sanatçının tablosu
Müzik
Anime müzikleri hakkında diyecek çok bir şey yok bence. Intro müziği başta çok kötü gelmişti bana ancak zamanla kendini sevdirdi. Bölüm içi müzikleri ise pek hatırlamıyorum bunun sebebi ya müziklerin çok iyi olup atmosfere sizi sokması olabilir ya da animenin diğer elementlerinin müziklere göre çok başarılı olup dikkati alması olabilir. Outro müziği de ilginç bir şekilde huzurlu ve animeye göre fazla optimistik bir müzik gibi geliyor başta ama sonradan ne kadar uygun olduğunu anlıyorsunuz.
Anlatım
Anime seyirciye olayları anlatmak için hiç ama hiç uğraşmıyor ve gerekmeyen yerde diyalog kurmak yerine olaylar üzerinden bir şeyler anlatılıyor. Bu durum da pek çok sabırsız izleyiciyi kaçırıyor. Ancak animeyi yapanlar da zaten izlenmesi için yapmamış benim gözümde. Yine de eğer çaba sarf ederseniz animenin anlatımı gerçekten zevkli ve mesaj dolu. Bütün bunlara rağmen animeden puan kırdığım tek yer burasıdır herhalde. Çünkü başta da dediğim gibi tavsiye olmasa baştaki bölümlerde bırakacaktım. Bence o bölümlerin ağır olmasının sebebi kalitesiz piyasa izleciyisini süzme görevi görmesinden dolayı ancak yine de benim gibi gizemli ve felsefi eserlere ilgi duyan birini bile kaçırtacak kadar ağır olması bence kötü bir yanı.
Konu
Peki, tamam anime o kadara gizemli o kadar da karanlık ve derin bir atmosfere sahip. Peki bu anime bize neyi düşündürüyor, neyi sorgulatıyor? Bunu spoiler vermeden cevaplamak biraz zor ama kısaca söylemek gerekirse insanlığın nereye gideceği, insandan sonraki adımın ne olduğu konularından bahsediyor. Aynı zamanda insanların ataları ile ne kadar ilişkili olduğunu da gösteriyor. Ancak anime asla insanlığı b*k götürüyor gibi ima vermiyor. Hatta genel olarak bakarsak animenin biraz optimist olduğunu söyleyebilirim.
Özet
Bu kadar yazıyı okuyamam bana özet geç diyenler vardır eminim. Bu kısmı onlar için yazıyorum.
Kısaca Texhnolyze distopik bir cyberpunk animesi. İzlemesi zor ama bir o kadar da izlemesi zevk veren bir anime. Eğer ciddi ve atmosferik eserleri seviyorsanız kesinlikle seveceğinize inanıyorum. Biraz kendinizi zorlayın ve ilk 6 bölümü geçin. Anime sizi ciddi felsefi konulara sokarken aksiyon gibi şeylere de sahip. Ağır işlese de durağan bir anime değil yani. Eğer Matrix, Ghost In The Shell ve Blade Runner gibi eserleri seviyorsanız bunu da beğeneceksinizdir.
Değerlendirme
Anime benim gözümde çok başarılı. Hatta o kadar iyi ki anlatımın ağırlığı dışında puan kırmadım. Anlattığı konu, karakterlerin derinliği, hikayenin bitişi her şey muhteşem. Benim 10 üzerinde 9.5 ancak burada sadece tam puan veriyoruz ondan 9 verdim.
Buraya kadar geldiyseniz tebrik ederim 🙂 Animenin kendisi pek popüler olmasa da izleyenlerin çoğunun çok yüksek puanlar verdiği anime. Düşük verenlerin çoğu piyasa seyircisi benim gözümde çünkü çoğunun sebebi izlemesinin zor olması ya da anlamamaları.
@adem1907 İzlememe sebebim o zaten 😀 Eğer bir şey çok popülerse izlemeden önce iki kere düşünürüm önce.
@sahınonur2000 Emeğine sağlık, genelde hiçbir şey bilmeden izlemeyi severim animeleri her şey sürpriz olsun isterim o yüzdend okumadım incelemeyi fakat giriş tam bana göre bir anime olduğunu hissettirmeye yetti. Vakit bulduğum and izleyeceğim ve incelemenizi okuyacağım.
Sadece girişten yaptığım çıkarıma göre eğer izlemediyseniz psycho passı kesinlikle izleyin derim. Tarzı çok benzemese de düşünmeye itme konusunda müthiş olan Zetsuen no tempesti tavsiye ediyorum
İzlemeye karar vermeniz guzel bir şey. Umarım beğenirsiniz 🙂
Dediğiniz animelere bakacağım bu arada. Finaller bitsin 🙂
inceleme icin tesekkürler.izlemekte fayda olabilir.
@adem1907 aynen, Death Note başkadır, herkes izlemeli.