42 numara 3.999 TL, 43 numara 7.999 TL 🙂
@babazula Bahsettiğim değişiklik ufak detayların kopyalanması değil, genel tasarım değişikliği. ilk iPhone'dan iPhone 8'e kadar olan modellerin tamamı birbirinin aynısı. Boyutlar biraz büyür, detaylar değişir vs onlar normal, genel form aynıydı. Hatta bana sorarsanız genel form hala aynı, sadece evrim geçirdi.
Müşteriler bu tasarımı kabul etti. Geçen yazmıştım, ben 25 seneden uzun süre çok farklı tipte telefonlar kullandım. Akıllı telefon öncesi çağda bar tipi telefonlar en çok tercih edilenlerdi. Vardı başka tasarımlar ama bar tipi kadar tutmadı. Şimdi de bu form var ve tuttu. Pek çok endüstriyel tasarımın optimum bir formu var, o formun dışına çıkmak çok anlamlı olmayabiliyor. Televizyonda yakın zaman önce kavis denendi, baktılar olmadı ve bıraktılar.
@memoli Asıl böyle insanların ekonomik sorunlar yaşamaları çok normal. Anormal bir para kazanıyorlar ve çevrelerinde gerçekten garip tipler var. Böyle bir para sahibi olan insan da "Acaba beni mi dolandıracak?" paranoyası içine girip ve yanlış kararlar alabilir. Ayrıca yanlış bir evlilik, kötü yatırımlar ve en kötüsü bağımlılık (özellikle kumar) böylesine bir serveti çok kısa sürede tüketebilir.
Güncelleme: macOS Sequoia 15.0 güncellemesi ile çözülmeyen hata 15.0.1 ile çözüldü.
Yakın zaman önce çok sayıda pahalı saatini sattı açık arttırma ile. Sanırım ekonomik sorunlar yaşıyor.
Apple ilk iPhone'la birlikte bir tasarım anlayışlı getirdi ve bu tasarım anlayışı kazandı. 2007'den bu yana en önemli değişim Home tuşunun yok olması oldu. Daha iyisi yapılana kadar bu tasarım iyi kötü devam edecek.
Diğer markalar da aynı tasarımı devam ettiriyor zira fark yaratacak kadar iyi bir tasarım gelmediği sürece macera aramaya gerek yok. Zaten akıllı telefonlar piyasayı ele geçirdiğinden bu yana herkesin hayali ön tarafı tamamıyla ekran olan modellerdi, bu hayal şu anda en ucuz telefonla bile kolayca elde edilebiliyor. Benim iPhone 15 Pro Max'imde de, babamın Samsung M15'inde de ölçüler ve ekran iyi kötü aynı. Bence durum gayet iyi. Yarın çok daha iyisi gelirse ona geçilir.
Yerinizde olsam bir toner dolum merkezine gidip kriterlerini belirtip toneri/kartuşu doldurulabilir uygun bir cihaz tavsiyesi isterdim. Bazı cihazlar oluyor, fiyat ve özellikler bakımından çok iyi olsa da toneri doldurulamadığı için paranız çöpe gidiyor. Bu tip şeylerin takibini internet üzerinden yapabilmek kolay değil, tonerciler bu konuda güzel yardımcı oluyorlar.
USB isimlendirmenin nasıl olmaması gerektiği konusunda çok önemli bir örnek haline geldi gerçekten.
Bir de, 80 Gbps hıza sahip kablonun 60W desteklemesi ne saçma bir harekettir öyle. Yap kardeşim 100W, isteyen bilgisayarını da şarj etsin.
@tonymontana 60 sene önceki savaşa bakarak durumun hala aynı olacağını düşünmek anakronizm.
1. Bu savaş nerede olacak, ordular nerede karşılaşacak?
2. NATO müdahale eder denilmiş, gerçekten eğlenceli.
3. İsrail, ne Lübnan'da Hizbullah'a, ne de Filistin'de HAMAS'a karşı üstünlük sağlayamıyor. Bu iki yapının da ne hava araçları ne de hava savunma sistemleri var. İsrail'in gerçek anlamda donatılmış ve görece kuvvetli bir orduyla karşılaşması durumunda hezimete uğrayacağı aşikar. AWACS desteği ile birlikte F35 ve F15'lerle karşında ne bir uçak, ne de basit de olsa bir hava savunma sistemi yokken yeri bombalamak iş değil. (Tabiri caizse "Verin oradan bir HAMAS/Hizbullah, İsrail Hava Kuvvetleri şov yapacak." durumu yaşanıyor sürekli.) Amerikancı çevreler tarafından ölümüne küçümsenen İran, Demir Kubbe'yi satüre edecek yoğunlukta bir saldırı yapmamasına karşın İsrail'in hava üslerini kolayca vurdu.
Her savaşın bir siyasi amacı olmak zorunda. Olası bir İsrail - Türkiye savaşının siyasi amacı ne olacak? Bunlardan birinin diğerini işgal edebilmesi mümkün değil. Hadi etse, 1 hafta bile tutamaz. Amaç ne olacak peki? Savaş neden yapılacak? Bu soruyu cevaplamak dahi böyle bir savaşın imkansızlığını ayan beyan koyar ortaya.
@kesb-i Pırlant Ball getiriyor. Stoklarında var mı bilmiyorum, temasa geçerseniz bilgi verirler.
Benim nereden baksanız 30 senedir saat merakım var. Bu merakımın son 15 senesi ise çok daha yoğun şekilde geçti. Büyük çapta üretim yapan markaları ve bu markaların modellerinin çoğunu iyi kötü bilirim. Bazı markaları çok iyi bilirim. Son 10 yıldır butik ya da mikro marka denen markalar aşırı arttı, onlara hiç hakim değilim ama zaten o markaların tümüne hakim olan insan da bulmak mümkün değil çünkü her sene yüzlerce marka çıkıyor, onlarcası piyasada yer ediniyor ve bunların tamamına büyük oranda hakim olmak için ancak sektörün içinde olmak lazım ki ben saat sektöründe faaliyet gösteren biri değilim.
Özetle, kendimce bir saat zevkim ve bilgi birikimim olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Sizin ise neredeyse hiçbir bilginiz olmadığını kolayca görüyorum. Ball ve Sinn bilinmeyen markalar değil, saat hobisi belli bir noktaya gelen saat severlerin tümü bu iki markayı bilir. Hatta, sizin beğendiğiniz Ball saat severlerin tasarımlarını hiç beğenmediği, rağbet göstermediği, kalitesi yüksek olsa da ikinci eli son derece zayıf bir markadır. Siz kafanızda bir model oluşturmuşsunuz ama ner markaları ne de modelleri bilmiyorsunuz, yazdıklarınızdan bunu anlamak çok kolay. Hata yapmaya çok açık bir durumdasınız. Casioak sonrasında 2.000 USD'ler civarında bir bütçeyi saate ayırmak herkesin yapacağı bir şey değil. Böyle bir parayı saate ayırmayı göze aldıysanız saat sizde hobi olma noktasına gelmiş demektir. Bu parayı bir saate veren kişinin son saati bu saat olmaz, bundan emin olabilirsiniz. Onlarca canlı örneğine tanık oldum.
Bu nedenle, benim size bu noktada seçimlik iki naçizane önerim olacak
1. Kafanızda oluşturduğunuz saat modelini derhal bırakıp, ekonomik durumunuzla orantılı, sizi üzmeyecek bir bütçe oluşturup, bu bütçe dahilinde bir saat bakmanız. Bunu yapmak yerine kendi bildiğiniz yolda gitmeniz durumunda, aldığınız saatten kısa süre sonra pişman olup yeni arayışlara çıkmak ya da büyük bir hevesle aldığınız saati hiç kullanmamak noktasına gelme olasılığınız azımsanamayacak kadar yüksektir. Bu durumun da onlarca canlı örneğine tanık oldum. Büyük bir hevesle aldığı 3.000 USD'lik saati birkaç ay sonra korkunç bir zararla satmaya çalışan insanlarla doludur bu hobi. İşin en kötü taraflarından biri de, bu fiyat aralığındaki saatlerin ikinci elde aşırı değer kaybetmesidir. Ayırdığınız bütçenin ciddi bir kısmının değer kaybı olarak karşınıza çıkması gerçekten can sıkıcı bir durumdur. Aşırı spesifik, neredeyse olmayan bir model aradığınız için ikinci el bulabilme şansınızı da pek olumlu görmüyorum açıkçası.
Bakın, gerçekçi bir Sinn 104 ilanı. 33.000 TL yazmış ama şu anda 30.000 teklif etsem IBAN numarası gönderir satıcı. Değer kaybı ortada.
2. Eğer 1 numaralı paragrafta yaptığım öneriyi beğenmediyseniz, taleplerinizin bir kısmından feragat edip görece uygun fiyatlı bir Japon saati alın. Orient Mako çok iyi bir seçenek. Hem mekanik saate giriş için fiyatı uygun, hem de beğenmezseniz çok daha az zararla elinizden çıkarabileceğiniz bir model. Tamam, Mako'yu da ancak yarı fiyatına satarsınız ama 2.000 USD'lik bir saati yarı fiyatına satmakla 17.500 TL'lik bir saati yarı fiyatına satmak arasında ciddi fark var. Ayrıca, Mako'yu ikinci el olarak da edinmeniz mümkün. Bir de, Mako gibi kendini kanıtlamış uygun fiyatlı bir mekanik saati, mekanik saatlere giriş fırsatı olarak düşünüp tabiri caizse vura kıra da kullanabilirsiniz.
Bu gidişatla kendinizce pahalı bir saat almanız durumunda hata yapma olasılığınız çok yüksek. Bari hatanız ucuz olsun. Japon makinelerini neredeyse hiç bilmem ama erişilebilir İsviçre kalibrelerinde alternatifleriniz belli.
- ETA 2836 ya da onun muadili bir Sellita SW 200: Bu makine sizin istediğiniz gibi 3 kollu olarak tabir edilir. Akrep, yelkovan, saniye, gün ve tarih fonksiyonu vardır. Görece alınabilir fiyatlı İsviçre ve Alman otomatik saatlerinin neredeyse tamamında bu kalibreler kullanıldığı gibi Breitling gibi daha üst seviye markalarda da modifiyeli ya da modifiyesiz ama COSC seviyesindeki örneklerine rastlanır.
- ETA 7750 ya da onun muadili bir Sellita SW 500: Bu knorograf bir kalibre. Akrep, yelkovan, saniye, kronograf saniyesi, dakikası ve saati (konfigürasyona göre değişebilir), gün ve tarih vardır. Piyasadaki en yaygın otomatik kronograf kalibredir. Tissot'dan Omega, Tag Heuer, Breitling, Chopard gibi markalara kadar örneklerine rastlanır. Kronograf istemediğiniz için şu aşamada eleniyor.
Kendinizi tek bir kalibreye sıkıştırıp, orada da fiyat bakımından bir sınırlama yapmaz, kafanızda oluşturduğunuz saati almaya çalışırsanız bu hareket pahalı bir hatayla sonuçlanabilir. Siz bilirsiniz, karar sizin.
@kesb-i İğneyle kuyu kazınca garip garip modeller daha çıkmaya devam ediyor.
@kesb-i Marathon 46 mm çapı ve 18 mm kalınlığıyla çok havaleli bir saat. Uzun kollu kıyafetlerle kullanılabilecek gibi değil. Ancak yazın takılabilir. Ben birkaç yerde gördüm ve fiyatı da 2.500 USD civarında.
İsterleriniz bir araya getirmesi bu kadar zor olunca çıkan saatleri de sayıca az ve geneli bence ne olduğu belirsiz modellerden oluşuyor.
İstediğiniz konfigürasyonu ETA 7750/Sellita 500 ya da türevi makineye sahip otomatik kronograflarda bulmanız daha kolay ama orada da fiyat sizi aşacaktır.
https://www.sinn.de/en/watches/all-watches/103-st-sa.html
https://www.sinn.de/en/watches/all-watches/206-arktis-ii.html
https://www.fortis-swiss.com/watches/novonaut/novonaut-n-42/?model=legacy-edition-on-block-bracelet&mid=1453
https://www.fortis-swiss.com/watches/novonaut/novonaut-n-42/?model=first-edition-on-block-bracelet&mid=1457
Sinn ve Fortis benim çok sevdiğim markalardır. Çok güzel modelleri vardır ama bu modeller pilot kadranlı, dalgıç kasalı ve bilezikli, bence son derece garip modeller.
@kesb-i Alın size aday. Ben piyasada bulunan markaları iyi kötü bilirim, kafanızdaki saat kolay bulunamaz. İstediğiniz özelliklerin aynı saatte toplanması kolay değil.
En az birkaç aylık bir araştırma sonucunda belki fark edeceğiniz bir ipucu vereyim: Arap rakamları pilot saatlerinde daha çok tercih edilir, bu nedenle araştırmanızı pilot saatlerine kaydırmanızda yarar var. Ancak tool watch konseptine uygun dalgıç ve pilot modellerinde haftanın günü özelliğine sahip saat çok az vardır çünkü pilot saatlerinin kadranları zaten karışık olduğu için ek bir özellikle daha da karıştırılması tercih edilmez, dalgıçlara ise haftanın günü özelliğini düzenli ekleyen sadece Japon markalarının ucuz serileri vardır. Grand Seiko ve Orient Star dalgıçlarında gün pek olmaz.
Sorunuzu biraz düşündüm ve aklıma gelen tek örnek Sinn 104 oldu. Japon saatlerini derinlemesine bilmem ama İsviçre ve Almanya'da işiniz zor. Çıkmaz mı? Elbette çıkar, tüm piyasayı bildiğini iddia etmiyorum ama ben en az 15 senedir üst düzey saatleri takip eden biri olarak aklıma gelmediyse, sizin epey araştırmanız gerekecektir.
Bu saatin farklı kadranlı versiyonları ABT'nin stoğunda vardır. Kasa zaten aynı, bilekteki duruş değişmez. Stoktakini beğenirseniz Arap rakamlı 104'ün siparişini verirsiniz ama anladığım kadarıyla belirtmediğiniz bütçenizi aşıyor bu model.
Saat alırken bütçenizi belirlemezseniz kaybolursunuz. Alacağınız saat bütçeye göre şekillenmek zorunda. Tam tersini yapmaya kalkarsanız, saate hakim değilseniz samanlıkta iğne aramaktan farksız olur yaptığınız şey.
@kesb-i @kesb-i Aradığınız saati bu şekilde bulabileceğinizi pek sanmıyorum. Sonuçta üretilen modeller belli ve özel yapım bir saat alma şansınız yok. Bir yerden elemeye başlamak zorundasınız. Elemenin en kolay ve gerçekçi yolu ise bütçeyi belirlemektir. Hayalinizdeki saatin mesela 30.000 USD olmasının sizin için bir önemi var mı? Alabilecek misiniz bu saati? 3.000 USD olmasının önemi var mı?
Hadi bütçeyi biraz daha düşüreyim, size Türkiye'de bulabileceğiniz bir saati örnek göstereyim: https://www.sinn.de/en/watches/series/series-104/104-st-sa-a.html
ABT Saat Sinn'in Türkiye distribütörü. Temasa geçerseniz getirirler saati. Sinn 104 modellerini 82.000 TL'ye satıyor ABT.
Bu saat buraya yazdığınız tüm kriterlerinizi karşılıyor ama ben bir saate 2.400 USD veremem derseniz bu saatin sizin için hiçbir önemi kalmaz.
Ben böyle bir site/uygulama bilmiyorum. Yapay zeka bu tip işlerde bence berbat sonuçlar veriyor, hiç bulaşmamak lazım.
Her şeyden önce bütçenizi belirlenemiz gerekli, bütçeyi belirlemeden yol alamazsınız. Bütçenizi belirlerseniz alabileceğiniz saatler iyi kötü ortaya çıkmış olur, ona göre seçim yaparsınız ya da belirlediğiniz bütçe dahilinde beğendiğiniz bir saat olmadığını öğrenirsiniz.
Ayrıca, birbirleriyle çelişen talepleriniz var. Döner bezel genelde dalgıç saatlerinde olur. Dalgıç saatlerinde indeksler genelde rakam değil, nokta ya da çizgi şeklindedir. Japon dalgıçlarında haftanın gününü gösteren örnekler mevcuttur ama İsviçre dalgıçlarında haftanın gününü gösteren örnekler çok daha azdır.
Aslında aradığınız modeli bulmuşsunuz. Orient Mako istediklerinizi iyi kötü karşılıyor. Alternatif olarak Seiko 5'in dalgıç modellerine bakmanız gerekir. Mekanik saat için görece düşük bir bütçe ile hareket edeceğinizi anlıyorum, bazı taleplerinizden feragat etmeniz zorunlu.
İlk saat alışverişi yapılırken genelde mümkün olduğunda dolu ve fazla özellikli saatler alınmaya gayret edilir. Ancak böyle bir saati bir süre kullandıktan sonra, daha sade bir saat alsaydım deme olasılığınız çok daha fazladır.
Yukarıda önerilen Tissot PRS 516 bence eski modelleri çok daha güzel ve barındırdığı yarış temasına uygun olsa da şimdikiler de fena değil. İri bir saat, bilezikle daha da iri görünecektir. Ben olsam deri kayışla tercih ederdim ama karar sizin. İlk mekanik saatim 2007'de aldığım bir PRS 516 idi, hala sapasağlam.
Boyunuzu ve kilonuzu bilemediğim için ebat önermekte zorlanıyorum ama ilk ve tek saat mekanik saati olacak birine şunu kesinlikle öneririm: https://www.hamiltonwatch.com/tr-tr/h69439531-khaki-field.html
Bunun 42 mm versiyonu da var ama bence 38 mm olanı çok daha güzel duruyor. Tarih meselesine bence takılmayın, tarihsiz bir kadranın temizliği ve simetrisi çok daha keyiflidir. Bu saate dair tek çekincem kurmalı olması. İlk mekanik saat için kurmalı çok iyi bir tercih olmayabilir ama bir değerlendirmenizi öneririm.
Ben saat alımına dair birkaç öneride bulunayım:
1. Yerli-yabancı forumlar var, oralarda zaman geçirin.
2. Bolca saatçi gezin.
3. Bileğinizde bolca saat deneyin. Beğenmediğiniz saatleri de deneyin. Vitrinde beğenmediğiniz saat bileğinizde çok iyi durabilir.
4. Mümkünse bir arkadaşınızla gidin. Bileğinizdeki saatin nasıl durduğunu o yorumlasın.
5. Aşırı ebat ve tasarımlardan şu aşamada kaçının.
Daha ne olsun, o aletin canı ne kadar ki zaten?
İnternet hızınız nedir, 1000 Mbit mi?
Son bir saat içinde 63 ziyaretçi, 39 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.
İnsanı itinayla korsana itiyorlar.
Youtube'a para veriyorum çünkü mobilde arka planda video dinlemek benim için önemli. Onun dışında platformlara para vermiyorum. Şu sıra Prime Video ve BluTV var çünkü ikisi de alışveriş nedeniyle aşırı ucuza geliyor. İkisini de iptal etsem yokluklarını hissetmem, korsandan çatır çatır devam ederim.