dolandırıcı diye kaydetmen de ayrı müthiş 🙂
Oğuzhan Bilgay
Kayıt tarihi: 14.11.2018
İÜHF I Antalya Barosu I 🤍Alanya
aynen benzer bir yorum yapacaktım. Habere bakarak yanılmayın. Basınımız cahil ve leş olduğu için bu konularda yık alacağı da bilindiği için çok sansasyonel yazılıyor. Bu tip olayların ceza duruşmasına girdiğiniz zaman uyuşmayan çok şey olduğunu, sanığın suç işlediğine kesin kanaat getirilemeyen hallerde hakimin saçma gelen 10 gerekçe yazarken aradaki bir cümlenin cımbızlanması hatalı olmakta.
İspat külfeti altındaki taraf masrafları karşılar. Bu genelde davacı olur. Dava sonunda haklı çıkan tarafın haklılık oranına göre karşı taraftan bu masrafları haklılık oranına göre almasına hükmedilir.
bizim ülkede bulaşıkları makineye atmadan bir daha yıkıyorlar da ondan anlaşılmıyor. Ön yıkama yapmadan sadece sıyırarak atın bakın nasıl az su harcıyor. Ve içiniz rahat olsun her türlü rrahat yıkıyor, sadece yerleştirirken hepsine su gelecek şekilde yerleştirmeye dikkat etmek lazım.
sonuna kadar haklısınız. Eşitler arasında kadına pozitif ayrımcılık yapılabilir. Anlayış gösteririz. Yani, her ikisi de aynı veya benzer kalifikasyonda bir kadın ve erkek varsa ve o sektör erkek baskın bir sektörse elbette kadını işe alabilirsiniz. Ama mecliste kadın kotası, seçimde kadın kotası vs koymak saçma. Çünkü sırf kadın alacağım diye çok daha kalifiye eleman erkek varsa kadını seçmek bu defa erkeğe zulüm olduğu gibi liyakati de öldürür.
Bu yüzden kota mantığı ile hareket etmek hatalı. Onun yerine seçim kriterlerinde eşitlik veya benzer liyakat halinde kadına öncelik verilir şeklinde kriter konulsa daha adil ve doğru olur.
@laputa valla mi tv sticks almıştım birkaç ay önce. TV'im 4k olmadığından box'a gerek yok dedim. ondan bile müthiş memnunum.
@hamitozlu şirketin parasını tuttuğu banka faizli, 1 gün borcunu geciktirse faiz öder, zaten basiretli bir şirket faizsiz parasını bekletmez. Bırakın şirketleri biz paramızı faizsiz bir hesapta bile tutsak banka bu paranın 10 katı(Bazen TCM zorunlu karşılığı %5'e çektiğinde 20 katı) kredi verme imkanına kavuşuyor. Yani sizin paranızla banka faiz kazanıyor.
O yüzden faizsiz sistem yoktur. Bankacılığa bir şekilde girdiğinizde mutlaka faiz işin işine girer.
@gurkan-atilgan Katılım bankalarının sistemi resmen islamın arka kapısını bulduğunu sanmak gibi. Normal bankalar size faizle para verirken katılım bankaları taşınmazı ya da taşınırı kendisi satın alıp size vadeli sattığını, aradaki fazla ödemenin ise faiz değil vade farkı olduğunu iddia eder.
Eğer gerçekten kendi alsa anlayacağım ama aslında taşınmaz hiç bankaya geçmez. Sadece parayı satıcıya öderler. Bunun faizsiz anlamına geldiğine inanmıyorum.
@makineci yukarıda da söylediğim gibi uzaktan hukuki görüş verilmesi gerçekten uygun değil. Nasıl doktorlar uzaktan görmeden ilaç yazmıyorlarsa aynı şekilde bu yöntemle görüş de sıkıntılıdır. Size göre olay bundan ibaret ama benim bu konuda bir görüş söyleyebilmem için evrakları incelemem, olayı ayrıntılı dinlemem vs pek çok şey gerekir. Elbette karşı taraf iftira atıyorsa iftiradan suç duyurusunda bulunabilir veya karşı taraf sizi yok yere şikayet edebilir ki bunların hepsi ile malesef karşılaştım. Ama buna karşı ne yapacağınız, ne yapmanız gerektiği hususunda izlenebilecek belki 3-4 farklı yol sayabilirim ama bunların hepsi durum ve şartlara göre, sizin maddi imkanlarınıza göre vs vs değişir.
Uzaktan görüş veremem derken amaç başımdan savmak değil, sizi eksik bilgi ile yanlış yönlendirmemek(ki bu aynı zamanda benim için suç teşkil ediyor). Tavsiyem yakınınızdaki bir avukatla görüşüp 400-500TL neyse saatlik danışmanlık ödeyip neler yapılabilir ayrıntılı bilgi almanız. Anlıyorum ücret ülkemiz şartlarında sıkıntılı ama başınıza belki de ömrünüz boyunca bir defa gelecek bir musibetten en doğru şekilde kurtulmanız da buna bağlı olarak düşünün. Ayrıca iş işten geçince bazı şeyleri tersine çevirmek daha zordur.
@makineci Çok uygun olmaz. Uzaktan hem uygun değil, hem ed ne desem eksik olur, sizi de yanlış yönlendiririm.
@suicide Estağfurullah cahil diyen olmadı. Kimseden de hukuk bilmesini beklemiyoruz. Ben de tıp bilmiyorum, mühendislik bilmiyorum. Uzmanlık alanlarımız farklı sadece.
Ülkede adalet olmadığını ben de size söylerim. Bunda utanacak çekinecek bir şey yok. Ama bu açıkçası avukatın ücretinden kaynaklanmıyor. Hatta ücret daha da düşse daha iyiye değil, muhtemelen daha kötüye gideriz. Çünkü hakkıyla bu işi yapabilmek için az dosya almak ve her dosyaya yeterince zaman ayırmak gerekli. Eğer 1/3 fiyatına aynı işi yapmak gerekirse bu defa hangi meslek olursa olsun 3 katı iş almak durumunda kalır ve size 1/3 zaman ayırır.
Ülkede adalet olmamasının sebepleri başka. Son 10 yılda Hukuk Fakültesi sayısı belki 5 belki 10 katına çıktı. Her kurulan özel üniversite hemen bir hukuk fakültesi açıyor. YÖK bunun hocası var mı, profesörü var mı bakmıyor. Profesörü olmayan, Dekanı İlahiyat fakültesi mezunu olan hukuk fakülteleri var bu ülkede.
Hukuk fakültesine açıktan adalet okuyup DGS ile girebiliyorsunuz. DGS de sadece Türkçe ve Mat-1 sorulan basit bir sınav. Üniversite sınavında belki 500.000'inci sırada olan kişi rahatlıkla hukuk fakültesine girip bir şekilde mezun olabiliyor.
Hakimler savcılar liyakatle değil, tamamıyla torpille atanıyor. Darbe teşebbüsü sonrası yargıdaki hakim savcıların 1/3'ü meslekten ihraç edildi. Tamamı fetöcü müdür vs bilmem ama neticede bunlar yıllardır hakimlik yapan insanlardı bu bilgi ve tecrübe gitti. Onun yerine 2 yıl olan staj süresi 1 yıla düşürülerek hakim adayları hakim diye atandı. Bu kişiler daha stajları bitmeden göreve gelip karar vermeye başladı.
Hakimlere yapılan siyasi baskıları söylemiyorum bile. En basit bir yerin parti ilçe başkanı bile hakime eşinin dostunun davası için baskı yapıyor.
Almanya'da duruşmaları seyretmeye gittim ve bir hakimin günde 8-9 duruşması vardı. Duruşmaları arasında da 30'ar dakika. Bizde ne kadar biliyor musunuz? Duruşmalar arası 5'er dakika verilir. (2 dakika arayla duruşma da gördüm) günde ortalama 40 duruşma bakılır. 60 bakan hakimler gördüm.
Şimdi böyle bir ortamda inanın adalet zaten sağlanamaz. Mümkün değil. Adalet gerçekten bu ülkede yok ama bunun avukatlık ücreti ile inanın bir alakası yok.
@norego dediğiniz gibi TTK madde 332'de yürürlüğe girdiğinden beri bir değişiklik olmadı. Halen alt limit 50.000TL ama bu normal A.Ş'ler için. Şirketlere amacına göre sermaye özel kanunlarda değişebiliyor. Örneğin Banka da bir A.Ş ama yanılmıyorsam sermaye alt limiti 3 milyondu, sigorta şirketleri için vs farklı. Halka arz durumu olan şirketlerde SPK kanunu'na bakmak gerek. 400.000TL ne için söylediler bilemiyorum.
Ama sizin durum çok istisnai bir durummuş. Normalde siz bir yazılım projesini daha geliştirme aşamasında şirket kurmuşsunuz ve halka arz durumu olur diye de galiba yüksek sermaye ile kurmuşsunuz.
Açıkçası burada tabi tüm belgelerini işinizi görmeden bir şey söylemek zor ama ben olsam ilk aşamada 50.000TL sermaye ile kurar bu sayede daha az yükümlülük sahibi olur, geliştirmekte olduğunuz yazılım piyasaya çıktığında sermayeyi artırırdım. Sonrasında artırmak önünde bir engel yok.
Ama tabi durumunuza tam vakıf olmadan ne söylense boş, özetle sizin durum çok istisnai bir durum. Ülkedeki A.Ş'lrin %90'ı belki 50.000TL sermaye ile kuruluyor. Daha yüksek sermaye konularak kurulanlar ve sermayesi bunun 5 katına çıkarılanlar %99 ihtimalle büyük iş hacmine ulaşmış oluyor zaten.
@suicide Aşağıda @makineci 'nin yorumuna cevabımda izah ettim. Zaten siz eğer bir ceza dosyasında yargılanıyorsanız yani sanıksanız veya daha dava açılmadı ama poliste, savcılıkta yani soruşturma dosyasında şüpheliyseniz en hafif hakaret davası bile olsa, alkollü araç kullanma bile olsa suç her ne olursa olsun, Ayrıca siz en zengin Sakıp Sabancı bile olsanız ücretsiz avukat istiyorum dediğinizde tamamen ücretsiz bir avukat ataması yapılır ve avukat karakola, savcılığa vs gelir, eğer dava açılmışsa davalarınıza girer, sizin adınıza savunmalarınız yapar. Bu durumda avukatın yol parasını taksi parasını bile ödüyor devlet. Ceza dosyalarında avukata para ödeme imkanınız olsa bile ödemek istemiyorsanız devlet ödüyor zaten.
Ama diğer davalarda yukarıda yazdığım hususlar geçerli.
@norego aslında A.Ş kurduysanız büyük iş yapıyorsunuz demiyor. A.Ş 50.000TL sermaye ile kurulabilir. Avukat zorunluğu sermayesi 250.000TL üzeri olan A.Ş'ler için. Sermayesi en alt sınırın 5 katını aşıyorsa genelde de şirketler büyük işler yapıyor. Burada amaç avukatlar aç kalmasın değil, uyuşmazlık öncesinde avukat bulundur sözleşmelerini vs ona göre yap ve önleyici hukuk hizmeti ile devlete dava yükü oluşturma diyor kanun koyucu.
Bu kanuni bir yükümlük, defter tutmak, muhasebeci tutmak gibi vs ticari hayatta tacirlere bir kısım yükümlülükler yüklenebiliyor. Sermayesi 250.000TL'i geçenler açısından onlardan birisi sadece.
Ücretin alt limitini ise Baro talep ediyor bir miktar ama ücreti aslında Adalet Bakanlığı belirliyor. Bakanlığın onayı olmadan o tarife Resmi Gazete'de yayımlanamıyor. Baro bu miktarın altında makbuz kesilirse karışma hakkına sahip çünkü bu husus Avukatlık Kanunu'nda kanunla düzenleniyor ve avukat açısından disiplin cezasını gerektiren bir disiplin suçu ve birkaç defa tekrar halinde meslekten mene kadar yolu var. Yani baro da bu hakkı Kanundan alıyor.
@makineci Adliyelerde mutlaka "Adli Yardım Bürosu" olur. Bazı Barolarda da ayrıca Baro binasında adli yardım ofisi oluyor. Bu bürolara başvurmak gerekiyor. Ama Herkese ücretsiz avukat sağlanıyor gibi de düşünülmesin. Sadece maddi durumu olmayanlara ve eldeki evraklara göre yaklaşık olarak haklı görünen kişilere. Ayrıca bu sadece hukuk ve idari davalarda.
Ceza davalarında ise sanık iseniz en basit suç bile olsa avukat istiyorum dediğinizde size zengin biri bile olsanız tamamen ücretsiz bir avukat atanır. Aynı isteği karakolda, savcılıkta vb diğer kurumlarda şüpheli olarak (yalnız sadece şüpheliyseniz tanığa, müştekiye bu imkan sağlanmıyor) ifadeniz alınırsa olay basit alkollü araç kullanma bile olsa ve siz Acun bile olsanız ücretsiz avukat istiyorum dediğinizde avukat tayin edilir, 1-2 saat içerisinde avukat gelir, ifadeniz alınır ve hiçbir ücret ödemezsiniz.
Ceza davasında şikayetçi tarafın ise avukattan çok daha güçlü bir yardımcısı var zaten. O da savcı. Şikayetçi tarafın şikayetçi olduğunu sözle söylemesi bile yeterli. Sonrasını savcı araştırır ve suç tespit ederse dava açar ve kamu adına iddianame ile davayı takip eder, karar istediği gibi olmazsa istinaf eder vs her hakka haiz zaten. O yüzden o tarafa avukat atanmaz.
@norego Yine avukatınız zammı geç yansıtmış normalde sene başı hatta 2020 kasımında galiba tarife arttı.
@cinsimit Hayır bunun yöntemi var ama usulü var. Bizde Amerikada'ki gibi ücretsiz hayrına iş almak yasak. Bunun karşılığında ise maddi durumu olmayanlar adliyeler içinde bulunan adli yardım ofislerine başvurup durumunun olmadığını gösteren belgeleri sundukları zaman baro tarafından kendisine avukat atanır ve ücreti adalet bakanlığı bütçesinden ödenir. Bu sistem daha mantıklı. Amerika katı kapitalizm uyguladığı için ne sosyal güvenlik ne sosyal hukuk devleti ilkeri uygulanmaz.
Bizde ise maddi durumu olmayan ve elindeki evraklara göre haklı gibi görünenlere ücretsiz avukat tayin edilir ücretini de devlet karşılar. (GErçi devlet iş kendine gelince asgari tarifenin altında ödeme yapıyor ama işte bizde devlet kendisine her zaman kıyak yapar)
Amerika'da sosyal devlet olmadığı için devlet vatandaşın durumunu önemsemez, böyle olunca da avukatlar bazen tecrübe kazanmak bazen de medyaya yansıyan büyük ama durumu olmayan olayları alarak reklam yapmak için böyle davaları alır. Sistem farklı. Bizde avukat sadece ücretsiz olarak yakın akrabalarının davalarını alabilir onda da Baroya bilgi vermek koşuluyla.
Yani kartel yok aksine barolar sadece sırayla görevlendirme yaparak avukatlar arasındaki dengeyi sağlıyor.
Son bir saat içinde 108 ziyaretçi, 87 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.
çok çok kasarsam, yol boşsa ve 80km hız civarında giderek rekor olarak 3.5L'e kadar düşürebildim ama normalde 4.5L şehirdışı, 5,5-6L şehiriçi gibi oluyor. Araç mercedes a180 2013 1.5dci.