Mount And Blade 2: Bannerlord

 

 

Sabahın sis perdesi hafif hafif aralanırken yorgun ve yaşlı güneş uzaktaki tepenin ardından sıcak yüzünü göstermeye başlamıştı bile. Seher yeli kavak yapraklarının arasında dolanıyordu onları çok fazla hırpalamadan. Düşmanın adımlarını duymaya başlamıştık uzaktan uzağa. İlk düşman oku atımın önüne düştüğünde adamlarıma döndüm ve onları cesaretlendirmek için sert ve kısa bir konuşma yaptım. Evet düşman sayıca neredeyse bizim üç katımız kadardı. Zırhları kalın ve kılıçları keskindi. Lakin hesaplayamadıkları bir şey vardı ki o da ben ve adamlarımın artık ölümden başka ulaşacağımız bir kıyımız kalmamıştı. Kılıcımı havaya kaldırdım ve emrimle beraber ölüme sürdük atlarımızı. Yükselen güneşin altında tepelerden vadiye doğru at sürdük. Düşmanımızla karşılaştığımız o an, zaman donmuştu sanki. Kan ve terden başka bir şey yoktu artık. bir de havada fısıldayan ölümün türküsü. Evet çok adam kaybetmiştik savaşın sonunda ama düşmanın kaybı bizden çok daha fazlaydı. Kaçarlarken arkalarından öylece seyre daldım. Hayatta kalan adamlarım sevinç nağraları atıyorlardı. Bense düşüncelere dalmıştım. Daha kaç savaşta hayatta kalabilecektik. Kaçırılan kardeşlerimin özlemiyle yanıp tutuşurken hiç düşünmeden sürdük atlarımızı güneye doğru...

Bazı oyunlar vardır içlerinde çok fazla sinematik barındırmasalar da, cafcaflı animasyonlar eşliğinde hikayelerini anlatmasalar da sizi içine çekmeyi ve orada olma hissini size yaşatmayı başarabilirler. İşte Bannerlord da bu oyunlardan biri. Daha oyunun menü ekranında çalmaya başlayan müzik ve yükleme ekranlarında dönen ve Rembrandt tablolarını aratmayan resimler sizi havaya sokmaya yetiyor da artıyor bile. Oyunun muhteşem harita ekranında gezerken sımsıcak renk paleti ve gece gündüz dönencesi sizi alıp götürüyor o diyarlara. Her biri farklı medeniyetler ve ordular sizi yaşayan bir imparatorluğun ortasına atıveriyor ve başlıyorsunuz Kalradya topraklarında gezmeye. İster hikayeyi takip edin, isterseniz de kendi başınıza buyruk bir derebeyi olun. Kurnaz ve zengin bir tüccar da olabilirsiniz, amansız bir savaşçı da. Politik oyunların içine dalıp kendinize bir imparatorluk da kurabilirsiniz bu oyunda. Her şey sizin hayal gününüze bırakılmış.

Evet oyun teknik olarak oldukça sıkıntılı duruyor şu an fakat oyunun henüz erken erişimde olduğunu düşünürsek Taleworlds bu sorunları aşacaktır diye düşünüyorum. Zaten sürekli olarak günecelleme yayınlıyorlar. Oyun geliştikçe ve son halini aldıkça taşlar yerli yerine oturacaktır diye düşünüyorum.

Sekiz yıllık bekleyişin ardından gelen oyun tüm dünyada 2 milyon dan fazla satarak zaten ne kadar beklendiğini kanıtladı bizlere. Taleworlds ekibini tebrik etmemek ve bir Türk olarak onlarla gurur duymamak imkansız. Umarım bu ekibin başarısı diğer Türk oyun yapımcılarına da ilham kaynağı olur zira Taleworlds çıtayı çok yukarlara koydu.

Yeni bir yazıda buluşuncaya kadar hoşça kalın.

Hakan KAYA

BeğenFavori PaylaşYorum yap
Bu ürünle ilgili tüm incelemeler