Giriş

Son 1-2 ayda yaptığım tercihleri/pişmanlıkları sizinle de paylaşmak istedim. Aslında bir nevi kendimi teknoloji konusunda daha bir net tanıdım bu süreçte. Başlayalım.

Telefon

Daha önce de durum olarak da paylaşmıştım. 4 senenin sonunda iPhone 6S’imi yeğenime bıraktım ve iPhone 11’e geçtim. Telefonla ilgili her şeyi beğendim. Çok eleştirilen ekranını da. Beni rahatsız etmemişti bile. Kamerası, pili ve performansı gayet iyiydi. Tabi ki olsun o kadar. Fakat 3 hafta sonra maalesef iade etmek zorunda kaldım(Amazon sağolsun 1 ay iade sunuyor) İki sebepten, boyut ve ağırlık. Alışamadım, açıkçası istemedim de. Sonra iade parasını kenara atayım dokunmayayım, iPhone 12 5.4” çıkınca alırım dedim ama öyle yürümedi tabi ki. Bir miktar eridi kenardaki para. İdareten bir 2016 iPhone SE kullandım bu süreçte.(6S’in donanımı ile aynı. İşkence çektirecek bir model almak istemedim idareten de olsa) Şu an ise 2020 SE modelini kullanıyorum. En yenisi olsun, masayı koyayım da şanım yürüsün gibi *** bir zihniyetim olmadığından SE benim işimi görür dedim. Sevdim de telefonu. Pile parantez açmak lazım tabi ki. İleride bir inceleme yazarsam orada değinmeyi düşünüyorum. 12’den vazgeçme sebeplerim de bir sonraki paragrafla ilintili olacak.

Oyunculuk

Oyunlarla aram üniversitenin ilk senesi bitene kadar iyiydi. Sonra hevesimi kaybettim, taşınabilir bir bilgisayara da ihtiyacım olduğundan satıp bir laptop aldım. Son zamanlarda da FIFA dışında oyun oynanıyordum. Ama zamanla oyunlar birikmişti, RDR 2, Warzone, Doom vs derken en azından bunları oynatabilecek bir konsol alayım dedim. Burdan bi arkadaştan temiz bir One S buldum. Konsol bana göre değilmiş, kontrolcüyü nasıl atladım bilmiyorum. PC’de zaten Xbox kontrolcüsüyle oynuyordum ama sadece spor oyunlarını. Onun dışındaki her türde kendimi sudan çıkmış balık gibi hissettim, muhtemelen normaldi. Alışmak gerekiyordu buna da, ben yine alışmak istemedim. Warzone’u klavye ve mouse ile oynayabilmek için laptop sehpası diye geçen, yükseklik ve eğim ayarlı masalara baktıktan sonra fark ettim saçma bir şey yaptığımı. Hem laptopumu, hem henüz aldığım konsolumu satışa koydum, bir de SE almamla cebimde kalacak meblağ var, bu üçüyle birlikte bir gaming pc toplama işine girişeceğim. Ama 2 hafta sonra ama 1.5 ay sonra. Eninde sonunda istediğim, heves ettiğim bir oyun olduğunda oynayabileceğim bir makina olsun istedim. 12 almak isteseydim bir 3K~ para ekleyecektim.

Fark Ettiklerim

1. Ben kesinlikle büyük telefon kullanmak istemiyorum.

2. Konsolu alırken artık oyunların görüntü kaliteleriyle çok ilgilenmediğimi zannediyordum. Neticede kaç senelik makinaydı. Warzone’u PC’de görmemle bu düşüncemi çürüttüm. Ayrıca sinemaya çok meraklı biriyim, görüntü kalitesi artık içgüdüsel bir şekilde ilk baktığım faktörlerden biriymiş.

3. Bir şeyi çok istemiyorsam zihniyet olarak olumsuz yanlarına alışmak da saçma geliyor bana. Örneğin iPhone 11’in her özelliğini beğenmiştim. Ama dikeni benim için boyutu ve ağırlığıydı. Telefonu cebimden çıkarmam için bir elimle pantolonun cebini genişletmem( acayip standart pantolonlar, daracık nargileci kreasyonundan değil) bi elimle de tabletimi, pardon telefonumu cebimden çıkarmam gerekiyordu. Şimdi SE’yi ceketin yan cebine bile rahatlıkla koyuyorum. Diğer taraftan konsol gayet düzgün bir makina ama yıllardır klavye ve fareyle oynatmıştım oyunları. Alışmak kaç ay sürecekti ki? Aynı rahatlığı yakalayabilecek miydim? Keyfi neredeydi bunun? Yol yakından dönmek daha uygun değil miydi benim için?

BeğenFavori PaylaşYorum yap