Anker Soundcore Motion+ | Güçlü Bluetooth Hoparlör Sevenler İçin

Televizyonumuz 2 haftalığına servise gidince evde bize en azından iyi müzik dinlemek için bişeye ihtiyacımız olduğunu düşünerek bi bluetooth hoparlör almaya karar verdik.

Kısa sürede inceleme/video/karşılaştırma derken bi kaç model arasından Soundcore Motion+ için karar verdim. Kararımda önemli etkili olan şeyler stereo olması (Sonos Roam gibi çok çok pahalı hoparlörde bile stereo yok), sesinin iyi olması ve güncel teknolojik yeterlilikleri karşılamasıydı.

Hoparlör derken tabiki ses en önemli şey. Ben de daha çok rock/metal (hatta %90 extreme metal) dinleyen biri olarak tiz seslere önem veriyorum. Belli bi seviye üstü cihazlarda zaten bas elbetteki iyi oluyor, insanların çoğu basa önem verdiği için. Ama benim durumumda örneğin death metal dinlerken en önemli şey tizlerin nasıl olduğu. Çok pahalı hoparlörlerden çok çok kötü sesler aldığım oldu böyle testlerde. Tam kafama göre bi model buldum diyemem aslında. Bu Soundcore Motion+ da aslında basları ile pazarlanan bi model ama hem izdediğim/dinlediğin testler, hem de daha önce Anker’in başka bi modelini kullandığım için bi kaç ayarla dengeli bi ses rengi yakalayacağımı düşündüğüm için bu modeli seçtim.

Cihaza gelirsek, kaliteli malzemeden üretilmiş, ele alındığında kaliteli olduğunu hissettiren, bi o kadar da ağırlığıyla (büyük olduğu bilinse de) şaşırtan bi alet. Sesi dediğim gibi bas ağırlıklı ama uygulamasından ekolayzır ayarı ile ben az çok istediğim sesi elde ettim. Black metal veya death metal dinlerken kayda değer bi ses bozukluğu hissetmedim. Eşimle birlikteyken de 70’ler türkçe pop dinlediğimizde zaten her hangi bir sıkıntı yok. Bas ağırlıklı bi cihaz olması dolayısıyla pop veya hip/hop tarzı müziklerlerde çığır açıyo diyebilirim. Yani insanların %90’ı dinlerken memnun kalacaktır. Bu yazıyı yazarken de Spotify’daki post-rock listemi dinlerken yazıyorum. Türkiye’de bıraktığım stüdyo monitör seviyesinin bi tık altındaki Creative Gigaworks T20 2.0 ses sistemimi çok da aramıyorum.

Sesi seviyesi inanılmaz yüksek! Geniş sayılabilecek salonumuzda bırakın son ses dinlemeyi, %70 seviyesine getirdiğimizde bile kısma ihtiyacı hissettim. Zaten 30 watt güce sahip bi hoparlörden de bu beklenirdi. Ama ben IOS telefonda ses seviye aralıklarının biraz fazla olduğunu hissettim. Dinlerken biraz açayım diyosunuz çok yükseliyo, bi aşağısı da az geliyor. Bu da cihazın tavan seviyesinin çok yüksek olup, IOS cihazın ses seviyelendirmesinin bu cihaza uygun olmadığı anlamına geliyor.

Aletin arkasını sesi yansıtabileceği dik bi yüzey önüne koyarsanız daha iyi ses alıyorsunuz. Arkada subwoofer görevi gören (heralde doğru bir söylem oldu) pasif ses çıkışı var. Bu sayede dalgaları yansıtarak daha güçlü bir ses veriyor.

IPX7 sertifikası olması kesinlikle bir artı. Şarj girişi de type-c (bu devirde zaten öyle olmalı ama olur mu olur, belki eski tiptir diye özellikle bakmıştım). Eski bluetooth hoparlörde olan önce telefondan görüntünün gelip yarım saniye sonra hoparlörden sesin gelmesi gibi bir durum yok. Ses ve görüntü arasında her hangi bir gecikme yok.

Uygulaması içinse bişey diyemeyeceğim. Ekolayzır ayrı yapabiliyorsunuz evet ama başka da bi özelliği yok ne yalan söyleyeyim. Hatta ilk yüklediğinizde baya üyelik falan oluşturup açmanız gerekiyor falan ama madem bi uygulama yapılmış, bi şeyler daha koyulup insanları kullanmaya teşvik edecek bişeyler daha olmalıydı. Şarj durumu bile küçük bir bar şeklinde gösteriliyor. Bari yüzdelik şekilde gösterilseydi.

Pili ise günlük 1-2 saat kullanımda fark edilmeyecek kadar çok gidiyo bence. Firma 12 saat olarak belirtmiş. 12 saat boyunca aralıksız dinleyemediğim için bilemeyeceğim ama şarj etmeyi unuttuğum oldu, yani unutturacak kadar çok gidiyor.

Olumsuz yönlerine gelecek olursak, dediğim gibi bence bas konusu biraz fazla kafaya takılmış, hatta bunun için Bass Up adında bir tuş bile var, isterseniz bas performansı deli gibi artıyor ama müzikten anlayan kişilerin böyle şeylerden nefret edeceği kesin. Çünkü iyi bir hoparlörde önemli olan sesi olduğu halde en iyi şekilde almaktır. Gereksiz yere basları abartmak değil. Uygulama konusunda bir eksi yazacağım malesef madem yaptınız bari içini doldurup bizi oraya çekseniz veya daha fazla özelleştirme sunsanız, mesela açılışta gelen gayet yüksek ve uzun ses tonunu kapatmak gibi.

Ağırlığı ve boyutu bazı insanları düşündürecektir. 1 kilo ağırlığı var ve boyutu da çantaya attım her yere götürdüm gibi değil pek. Gitmesine gider ama belli ölçüde de yer ve ağırlık yapacaktır.

Rakip olarak JBL Charge 5 gösteriliyo genelde. O cihazı incelemedim hiç ama Change 4 arkadaşımda vardı. Baslar tamam ama tiz sesin öne çıktığı, benim de sevdiğim rock/metal veya jazz müzikte sanki sesin üzerinde bir bas tabakası varmış hissi uyandırmıştı bende. O yüzden JBL markasından genelde uzak dururum.

Fiyatı ise şu an Turuncu sitede 900 lira. Bu ürün klasmanında günümüz şartlarında normal bi fiyat bence. Charge 5’in fiyatı da baktığımda 1600 seviyelerinde. Yani arada uçurum var bu fiyat seviyesine göre bile. Charge 4 bile 1250 lira. Ben Polonya’da yaşadığım için Amazon Almanya’dan 80 Euro’ya aldım.

Ben yarım puan uygulamadan, yarım puan da bas olayının abartılmasından kırıyorum ve puanım 10 üzerinden 9. Ses konusunu dert etmek istemiyorsanız gönül rahatlığıyla alabileceğiniz bir ürün. Özellikle rock/metal dinleyen arkadaşlar kafalarında soru işareti olmadan bi aleti alabilirler.

Aklıma gelmeyen bişey olabilir, sorarsanız yorumlarda cevaplamaya çalışırım.