Şu bakış açısı kadar bana kolpa gelen bir şey yok. Ya şartları sabaha kadar eleştirelim, ve evet kötü de ama her halta da bunları bahane etmesek mi ya. Bi biz çalışıyoruz sanki, bi bizim ülkede kötü gidiyor her şey. Bizim toplumda kendimi bildim bileli hep bi gerginlik var. Kamera şakalarına, sokak röportajlarına, sokaktaki tartışmalara kavgalara vs. bakınca bu bence bariz bir şey. Paramız olsa da böyleyiz, hiç kandırmayalım şimdi kendimizi. Hatta belki de böyle olduğumuz için (daha doğrusu böyle olmamıza da sebep olan ana etmekler yüzünden) ülke bu hâlde. Her şeye bir bahane bulunca hiçbir şey değişmiyor, bizim toplumdaki arabesk kültür de buradan geliyor; herkes küçük emrah içine edim, dünyaya gelen diğer tüm insanlar bi şekilde şanslı ama o müslüm dinleyen lâvuk öyle böyle şeyler çekmemiş, yersen.
Günlük dozumu aldım iyi oldu.
Şöyle satırlarca sayıp sövüştürmek beni çok rahatlatıyor, terapi resmen. afkpokwgaw
"Şartları değiştirmek için çaba göstermek yerine, onları bir kalkan gibi kullanmak kolaydır elbet. Ama bu kalkan, zamanla zincire dönüşür. Sokaktaki insanın yorgunluğunu anlıyorum, fakat yorgunlukla teslimiyet arasındaki ince çizgiyi unutmamak lazım. İnsan olmanın özü, mücadele etme iradesinde saklıdır. Tarih, boyun eğerek özgürleşen toplumların değil, 'yeter' diyebilenlerin hikayesiyle yazıldı hep.
Kurt kendi doğasını yaşar, koyun da… Peki ya insan? Bizi insan yapan, 'olan'ı kabullenmek değil, 'olması gereken' için direnebilmektir. Evet, sistem yoruyor, yıpratıyor, umutsuzluk aşılıyor. Ama her gün biraz daha bükülmeyi kabullendiğimizde, tahakkümün sınırlarını çizenlerin tuvaline boya oluyoruz farkında olmadan.
Buradaki mesele sadece ekonomik şartlar değil; kolektif bir ruh hali. Arabesk kültürün melankolisine sığınıp 'kader' diye avunursak, değişim için gereken enerjiyi kendimizden çalmış oluruz. Unutmayalım: Zincirler ilk önce zihinde kırılır. Yürümek için illa yolun açılmasını beklemeyenler, yolu kendileri açanlardır.
Özetle: Yaşamak için savaşmayı göze alamayan, sadece nefes alıp veren bir bedenden farksızdır. İnsanlık, rahatlıkla değil, dirençle kazanılır. Peki biz, hangi taraftayız?"
gpt mahsulü mü bu yoksa kitaptan vs. mi alıntı?
@alipektas deepseek'e tweet'i, ona eleştiriyi ve senin ona eleştirini verip "ben de son yorumu destekler şekilde "şartları değiştirmek için çaba sarfetmek yerine bu şartları bahane etmek kolayına geliyorsa kusura bakma ama sen hiç yaşamamışsın, sokaktaki koyundan farkın yok kardeşim. insan gibi yaşamak için insan gibi mücadele etmen gerekiyorsa edeceksin, çarpışman gerekiyorsa çarpışacaksın. aksi durumda insan olmayı haketmiyorsundur ve değilsindir de. kurt kurtluğunu yapıyor, koyun koyunluğunu, insan da insanlığını yapacak. şartları değiştirmek için mücadele etmediğin sürece üzerinde tahakküm kuranların sınırlarını bilemezsin ve her geçen gün seni istediği şekle evirmesini kabul ediyorsun demektir." yazmak istiyorum, daha ilgi çekici, daha insana yakışır şekilde düzenle." yazdım, çıkan sonuç bu 🙂
önce burada yazdım, sonra deepseek'in düzenlemesini merak ettim, gittim oraya yapıştırdım, üstüne önceki tweetleri ve prompt'u yazdım. sence hangisi peki?
@sqn yapay zeka 😀
@sqn Bence orijinal daha iyi, fikrin bi insandan çıktığı belli oluyor en azından. 😀
Bizim durmumuz iyi olsa da bir Hollanda'lı gibi olamayız biz doğuştan gergin bir milletiz.
Şartlar kötü evet ama asıl sorun umut yok artık insanlarda. Bunu da atlatırız be diyen insan sayısı neredeyse hiç yok etrafımda. Görüşü ne olursa olsun çevremdeki herkes daha da beter olacağını kabullenmiş. Gerginlik konusu bundan bağımsız olarak hep vardı evet, taraf olmaya hazır bir milletiz çünkü. Futbol konuşursun karşı taraf anasına küfür etmişsin gibi tetiklenir.. Siyaset konuşursun yine öyle.. Ne konuşursan konuş herkes o konuya karşı önyargılı ve dolmuş.. Bu uzun zamandır böyleydi.. Bunu da çıkarları için kullanmayacak siyasi tanımıyorum.. Eşek olana bir semer vuran bulunuyor maalesef.. 🙁
En büyük hırsızlığı yaptılar insanların umutlarını çaldılar.
Abi maalesef coğrafya insanın kişiliği üzerinde çok etkili bir etken. İnsanlar öfkeli çünkü sürekli etraflarında savaş var, düzgün gelirleri yok, gelecekleri muamma, ortadoğu bataklığındalar, her şeyin en kalitesizini tüketiyorlar.
Geçen gün marmaraydayım mesela. Çalgıcı çocuklar peronda berbat şarkı söylüyorlar ama berbat bile yanında iyi kalır. Bir tane orta yaşlı bir abi "Avr*** s**klerim yeterince kafamız dolu değil bir de bunları dinliyoruz" dedi. Abiyi ilk başta yargılar gibi olup sonradan hak da verdim açıkçası. Biz çok doluyuz abi bizim hayat akışımızda çok fazla uyaran var maddi manevi ondan bu sinirimiz.
İnatla iddia ediyorum bence bu güzel bir şey değil. Bir merdivenin amacı merdiven olmaktır. Tüm merdiveni kapatıp kendi kişisel şov ortamın haline getirip müşterek yaşamı baltalayamazsın. Bu bir suç değildir belki ama iyi bir şey kesinlikle değildir.
ülke bitik, bunu yurtdışına gidince daha iyi anlıyorsunuz.