Siparişlerim geldi, koydum masaya, patron yanaştı tarihle mi ilgileniyorsun dedi, sadece eğlenceli tarihle gibilerinden açıklama yaptım.
O zaman dur sana bir kitap getiricem dedi ve Pargalı yı verdi 🙂 Kendi düşen ağlamaz, Pargalı okunacak artık 🤣🤣🤣
Siparişlerim geldi, koydum masaya, patron yanaştı tarihle mi ilgileniyorsun dedi, sadece eğlenceli tarihle gibilerinden açıklama yaptım.
O zaman dur sana bir kitap getiricem dedi ve Pargalı yı verdi 🙂 Kendi düşen ağlamaz, Pargalı okunacak artık 🤣🤣🤣
Atlas'a ben de göz öldürmüştüm, nasıl bir eser? Kesin kağıt ve cilt falan çok iyidir.
Çok çok iyi bir basım. Çok eğlenceli. Ben benim herif için aldım, harita hazine korsan vs meraklı... Tam ona göre.
Gibi...
new york times övgülü ve pegasus'tan çıkmış kitaplara önyargım var ya, kesin tırttır diyorum.
şu 12 kural kitabının özetini okudum, yetti 🙂
"Peki, Jordan Peterson ve özelinde bu kitap neyi anlatır?
Peterson, psikanaliz ve toplum psikolojisiyle oldukça ilgilidir. Kendisini Wilhelm Reich'e yakın bir noktaya konumlandırıyorum. Zira kitabı "Kaosa Panzehir"; incil ve din'e çok sayıda atıfta bulunmaktadır. Toplumla özdeşleşmeyi, içerisinde bulunduğun sosyal çevreye uyumlu olmanın gerekliliğini direkt ve dolaylı olarak savunmaktadır. Karen Horney, bir insanın kültürü kadar acı çekebileceğini söyler. Günümüzde pek çok insanın duygu ve düşüncelerinde ki rahatsızlıkların ve mutsuzluklarının sebebi, topluma adapte olamamaları, sosyal düzende bir konumlarının olmayışı ve süper ego denen şeydir ve Peterson'un bu konuda ki tespitleri doğru ve görüşleri haklıdır. Yalnız bu bakış açısını "odanı topla" gibi ergen öğüdüne indirgemesi beni baya şaşırtmıştır.
Peterson'u tam bir amerikan milliyetçisi, muhafakar olarak tanımlarsak sanırım doğru olur. Görüşleri, fikirleri tam olarak bu minvaldedir. Yalnız bu bakış açısını çok başarılı ve doğru gerekçelendirdiği için tam zıt kutupta olanlar bile kendisini sevmekte ve takdir etmektedir. Ateist, punkçı, alt kültür mensubu çok sayıda takipçisi vardır. Yalan söylememek, herkes sevmek gibi dinsel esasların psikolojik kurallar olarak karşımıza çıkması Reich gibi adamlardan sonra uzun süre ilk defa rastladığım bir şeydi.
Peterson aslında yeni hiçbir şey söylememektedir. Görüşlerinin çoğu Freud, Adler, ve tabi ki Jung gibi üstadlara aittir. Psikanalile fazla içli dışlı olamayan birisi kitabını okuduğunda, bunu farkedemeyebilir ama baya baya Jung merkezli görüşleri ve söylemleri vardır. Aynı şeyleri yeniden ve farklı bir dille beyan etmiştir. Yalnız bu yöntemi; görüşlerini, fikirlerini ve söylediklerini anlamsızlaştırmıyor. Belki de günümüz şartlarına göre psikanalizin yeniden uyumlandırılması iyi olmuştur.
Kitabı tam olarak kendisinin klinik deneyimlerinden elde ettiği 12 kuralı ve bu kuralların örneklemlerle açıklanması etrafında gerçekleşmiştir. Bu kurallar:
1- Omuzlarını geriye at ve dimdik dur.
2- Kendinize, yardım etmekle sorumlu olduğunuz birisi gibi davranın.
3- Senin için en iyisini isteyenlerle arkadaş olun.
4- Kendini bugünkü bir başkasıyla değil, dünkü kendinle kıyasla.
5- Çocuklarınızın, onları sevmemenizi sağlayacak şeyler yapmasına izin vermeyin.
6- Dünyayı eleştirmeden önce evine harika bir düzen ver.
7- Avantajlı olanı değil anlamlı olanı takip edin.
8- Doğruyu söyleyin ya da en azından yalan söylemeyin
9- Dinlediğin insanın senin bilmediğin bir şeyi bilebileceğini farzedin.
10- Konuşmalarınızda net olun.
11- Çocuklar kayak yaparken onları rahatsız etmeyin
12- Sokakta gördüğünüz kedileri sevin
Yeri gelmişken eşcinsellerle arası pek iyi değildir. Bu konuda psikanaliz geleneği Freud, Jung v.b. eşcinselliğe hiç hoş bakmamış, hastalık olarak görmüşlerdir. Freud, eşcinselliğin "insan gelişimini bozan spunted psikoseksüel bir bozukluk" olduğunu söylemektedir. Ayrıca insan heteroseksüelliğinin, homoseksüelliği hoş görmeyeceği de bir hakikattir. Psikanalize göre: Ben eşcinsel değilim ama eşcinselliği hoş karşılıyorum diyen birisi pek de samimi değildir. Günümüzde Netflix tarikatınca pompalanan tam bir eşcinsellik provakasyonu olduğu için birilerinin çıkıp bunu eleştirmemesi zaten düşünülemezdi. Peterson'un tepkisini ortaya koymasından hemen sonra pek çok ABD vatandaşının Peterson'un çevresinde toplanarak eşcinsellik karşıtı görüşler beyan etmesi de şahsım adına ilgi çekicidir. Günümüzde pek çok insanın eşcinsellikten nefret ettiği ama sosyal medyada pompalanan eşcinsellik provakasyonu karşısında toplanabilecekleri bir alan olmadığını, Peterson'un bu insanlara bir savunma alanı verdiği görülmüştür. İlginç bir şekilde milyonlarca insanın eşcinsellikten çok rahatsız olduğu anlaşılmıştır. Eşcinseller, yıllardır eleştirdiklerini kendileri yapmaya başlamış, insanları homofobik olarak etiketleyerek, cinsiyetlerini rahatça yaşayan insanları eleştirmişlerdir. O zaman birilerinin de çıkarak da eşcinselleri heterofobik ve cinsiyet düşmanı olduğunu söylemesi de beklenen bir şeydir.
Yazarın görüşleri çerçevesinde bir mgtow savunucusu olduğunu da belirtmem gerekir. Kendisi muhafazakar olmasının yanında fikirlerin özgürce beyan edilmesi gerektiğini söyemektedir, baya özgürlükçü bir adamdır.
Eseri özel olarak depresyon, anksiyete gibi problemlerden muzdarip insanlara önerebilirim. Özellikle ABD ve Kanada'da kitabın kendilerine çok iyi geldiğini, hayatlarını düzene sokmalarına yardım ettiğini söyleyen çok sayıda insan var. Jung'un "şifacı yaralı olmalıdır" kuralına göre, alenen depresyonda olduğu görülen Peterson'un söyledikleri aynı dertten muzdarip insanlara faydalı olabilir diye düşünüyorum :)"
Olumsuz anlamda mı yetti?
@arandur kitap nihayetinde, yazar sanatçıysa, bu da sanatıdır, tek kelimeyle eleştirmek manasız. okumuş kadar oldum manasında yetti. kitabın özetine eriştik, 12 maddeyi okuyup anladıysak kitabın özünü kavramışızdır, merak eden detayını okuyabilir, çoğunu yapıyormuşum zaten, bana yetti.
@sqn birgün güçlü bir büyücü dahafa güçlenmek için yüzük yapmış. Sonra insanlar onla savaşırken yüzüğü çalmış. Kötü adam Yüzüğü ararken hobitin tekine kadar gelmiş mevzu, sonra savaşlar kan kıyamet. Sonunda yüzüğü yanardaga atmışlar.
Mutlu Son.
Büzüklerin Efendisi
@vizuvv bak o da güzel hikaye.