Bir AGT Kargo macerası yaşadım.
Sabah uyandım, kargonuz dağıtıma çıktı teslimat kodu şu diye mesaj attılar. Biraz sonra bir mesaj daha geldi, kargonuzu teslim ettik diyorlar. Kapımın ve telefonumun çalmaması ile kargonun bana teslim edilmemesi dışında bir sorun yok.
Daireden çıktım, kargonun apartman içinde olabileceği yerlere baktım. Kapımın önü, tüm posta kutuları (20'den fazla), asansör, sokak kapısının önü, ilan panosunun önü vs. Hiçbir yerde yok.
Eve dönüp AGT'yi aradım. Önce komşunuza sorun dediler. Sesimi yükselttim, yahu ben adresteyim, telefonum açık. Komşuma neden bakayım, manyak mısınız siz? Ben adreste olmama karşın kapımı çalmak yerine kargomu başkasına mı teslim ediyorsunuz? Fırçayı yiyince ardında 48 saat bekleyin dediler. Dedim ki neyi bekleyeceğim arkadaş, teslim ettik dediğiniz kargo bana teslim edilmedi. Teslimat şifresi gönderiyorsunuz, şifre sisteme girilmedi. Şöyle bir şey demeye kalktı müşteri temsilcisi: Şifrenin bizimle ilgisi yok, onu kurye gönderiyor. He dedim kesin öyledir, gündüz vakti beni mi koparacaksınız? Saçmalamayın, adam gibi cevap verin. Cevap şu: Bekleyeceksiniz, biz size 48 saat sonra döneceğiz. Tamam, bekleyelim.
48 saat geçti, dönen elbette yok. Ben aradım. Dedim durum bu, kargomu istiyorum. Bekleyin bakalım dediler, yine. Yahu dedim, yine neyi bekleyeceğiz? Azar fırça kaydım ufaktan. 5 dakika geçmedi, şubeden aradılar. Dediler ki biz burada paketi bulamıyoruz, size teslim etmiş olmalıyız. Dedim ki, ben almadım. Beni aramadınız, kapımı çalmadınız. Sistemde kod teslimat kodu girilmişse ya da teslime dair imzam varsa haklısınız, aksi takdirde kargomu isterim. Üfledi vatandaş, sinirlendi. Değeri yüksek miydi kargonuzun diye sordu. Dedim, Amazon'la iletişime geçin. Bunları bana sormayın.
3 saat sonra kapımı eski apartman yöneticimiz çaldı. Dedi ki sanırım size ait bir kargo var posta kutunuzda, 2-3 gündür sürünüyor ve paket parçalanmış. Dedim ki, 3 gündür onu arıyorum ben. Neden almadınız, posta kutusunda duruyor dedi. E dedim, ben gelmesi gerektiği anda posta kutusuna baktım ve yoktu. Sonra da bir daha bakmadım.
Durum muhtemelen şöyle gelişti: Kurye paketi apartmana attı ya da tam da apartmanın önüne geldiği sırada apartmana giren birine teslim etti. Paketi alan paketi yırtıp içine baktı, pahalı bir şey olmadığı ya da işine yaramadığı için paketi posta kutuma bıraktı.
Eve gelip ürünlere baktım, teslimat kutusu parçalanmıştı ama ürünlerin kutusu sağlamdı. Ürünleri açtım, çalışıyorlardı. Ardından Amazon'u arayıp paketi apartmanın içinde parçalanmış halde bulduğumu söyledim.
Şimdi ben bu paketi aldığımı söylemesem, para iadesi ya da ürünün tekrar bana temini yoluna mı gidilecekti? Hadi ürün ucuz, pahalı bir şey olsa ne olacaktı? Yazık günah gerçekten.
#akış #agt #agtkargo #Amazon #amazonprime #amazontürkiye
Genel olarak insan faktörü ve firmanın konuya olan ilgisi önemli. AGT kargoları hızlı da gelse, hasarlı gelme olasılığı yüksek. Kimi zaman motokuryeye verdiklerinde taşıma için kullandıkları yöntemler veya ayrıştırma süreçleri, paketin hasar almasına neden oluyor. Paketi bulmasaydınız, Amazon para iadesi yapardı diye tahmin ediyorum. İndirim sezonu olması ve ihtiyaç olan ürüne ulaşılamadığı için hafif bir çözüm oluyor tabi.
Hız kargoda bence en son düşünülmesi gereken şey olmalı. Kargoda öncelik verilmesi gereken şeyler ürünün hasarsız şekilde doğru kişiye teslim edilmesi. Tamam teslimat günler sürmemeli ama hasarlı teslimat ya da ürünün başkasına teslim edilmesi nedeniyle peşine düşülmesi yerine 2 günlük gecikme çoğu zaman daha iyidir. Şu Black Friday çılgınlığı boyunca ürün neden gecikti diye kolayına sormam ama ürünün bana teslim edilmemesine karşın bana bu yönde mesaj atılması, ardından bilgi almak için AGT'yi aradığımda karşılaştığım kayıtsız tavır gerçekten aşırı sinirlenmeme neden oldu.
Paketteki hasar taşıma/istifleme/ayrıştırma vs hasarı değildi. Paket bilerek yırtılarak içine bakılmış. Paket bu şekilde geldi bana, içindekileri çıkarmak için kutuyu daha da fazla yırtmama gerek yoktu.
AGT ile çalışmaya devam eden Amazon’un ayıbı bu gerçekten. AGT pişmanlıktır.
Burası da ayrı komikti.
Amazon'a yaşadığım bu durumdan dolayı kargo tercihi imkanımız var mı diye sordum.
Müşteri temsilcisi şöyle bir cevap vermeye kalktı: Haklısınız, kargo tercihi yapabilmeniz gerekli ama şu anda sistemimizde böyle bir şey yok (O sistemi sanki Amazon kurmadı da başkaları kurdu gibi tüm suçu sisteme atmak da ayrı bir komedi. Tüm servis sağlayıcıların yaptığı bir saçmalık bu günümüzde. Sorun olursa sisteme at. E sistem kimin? Cevap yok.). Bunu en kısa sürede getireceğiz. Bu konuda biz de çok mağdur oluyoruz...
Sözünü kesmek zorunda kaldım: "Pardon, kim mağdur oluyor? Yahu, parasını verip ürünü alan benim. Ürünü bana hangi kargonun getireceğini seçen Amazon. Amazon'un seçtiği kargo, teslim etmediği ürünü teslim ettim diyerek beni 2-3 gün oyalıyor. Ben bu süreçte hiçbir halt yapamıyorum. Tüm bunlara karşın bir de Amazon mu mağdur oluyor? Burada mağdur olan sadece benim, başka kimse mağdur değil. O nedenle Amazon haddini bilsin, lütfen benim mağduriyetimi zeytinyağı gibi üste çıkmak suretiyle sahiplenmeye kalkmasın, aksi takdirde benim üslubumda büyük değişmeler olacak." dediğim anda, bir daha böyle bir konuya girilmedi. Ama hala kargo seçemiyoruz, onu da adam etmiyorlar.
@polemik aslında kargo firması seçme olayı her platforma gelirse o zaman kargo firmaları arasında rekabet olabilir.
@cenk_akay08 Aman rekabet falan olmasın, rekabet işin içine girerse hizmet kalitesinin daha da düşeceğini düşünüyorum. Rekabet baskısı altında daha da saçma işler olacağından ve bu rekabet baskısının tüm yükünün en alttaki üç kuruşa çalışan işçilere yükleneceğinden eminim.
@polemik hocam işçiyi korumak devletin sorumluluğunda
@polemik Hocam konuyla ilgili haklı olmanızla birlikte karşınızda konuştuğunuz kişi Müşteri Temsilcisi, Amazon değil. Siz temsilciyi Amazon olarak görüyorsunuz ama onlar orada hiçbir yetkileri olmayan çalışanlar. Kendilerine verilmiş kısıtlı yetki dahilinde işlerini yapıyorlar. "Biz de mağdur oluyoruz" derken kastettiği şey "bu sorun yüzünden biz de çok şikayet alıyoruz biz de çok uğraşıyoruz ama elimizden bir şey gelmiyor". Bu sorunla ilgili ben de Amazon MH'sine çokça yazdım, gerçekten de müşteri temsilcileri de bu konunun bir sorun olduğunun farkında ve onlar da bundan sıkılmış vaziyette. MH ile yapılan görüşmelerde karşıdaki kişinin hiçbir yetkisi olmayan bir çalışan olduğunu, o firmanın yöneticisi olmadığını unutmamak lazım. Bu sistemi onlar kurmuyor, onlar karar vermiyor. Gerekli yerlere iletiyorlar ama sonuç yok. Suçlu karşınızda sizinle konuşan kişi değil yani. Onlara çıkışmanın anlamı olmadığı gibi onlar için de bu tip yaklaşımlar stresli bir durum yaratıyor.
@protego Bu dediklerinizin tamamının çok iyi farkındayım. Zaten Amazon tarafına sert çıkışmadım, çıkışmamı gerektirecek bir durum da söz konusu olmadı (AGT ile farklı şekilde konuşmak zorunda kaldım zira orada başka kafalar varmış.).
Ama temsilciyi Amazon olarak görmek zorundayız zira aradığımız yer Amazon Müşteri Hizmetleri. Eğer onları Amazon olarak görmekten vazgeçersem, onları aramam için ortada hiçbir neden kalmaz. Zaten ben mağduriyet konusunu belirtince karşı taraftan da bu açıklama geldi. Ben de cevaben bu söylediklerimi MT'nin şahsına değil Amazon'un tüzel kişiliğine hitaben söylediğimi, bunların bir müşteri şikayeti olarak yetkili yerlere iletilmesini talep ettiğimi beyan ettim. Ama hiçbir MH'nin "Bizim de elimizden bir şey gelmiyor, yetkimiz sınırlı." kartını kabul etmiyorum. Yetki sınırlı ise, yapacak bir şey yok ise bu MH neden var? Bu soruyu da elbette ilgili tüzel kişiliğin yöneticilerine hitaben soruyorum, telefonda görüştüğüm 3 kuruş maaş alan çalışana değil.
(Kendi mesajımı yeniden okuyunca bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim: 3 kuruş maaş alan çalışan derken kesinlikle çalışanı aşağılama amacım yok, tam aksine çalışana hem 3 kuruş maaş verip hem de mağdur ve haliyle sinirli müşterinin kucağına atan sermaye sahibinedir lafım.)
@cenk_akay08 Piyasacı kafayla yazılmış kurallar ve bu kuralların şekillendirdiği kafalarla işçinin korunmasının imkansız olduğunu çok iyi biliyorum. Çok da örneğini gördüm mesleğim gereği.
@polemik hocam almanya var yani örnek pek haklı sayılmazsınız.
@cenk_akay08 Bunu Almanya'da ağır işlerde çalışan göçmenlere sormanızı tavsiye ederim.
@polemik komşum vardı mercedes fabrikasında çalışıyordu öldüler, gayet mutlulardı.
@cenk_akay08 Tek bir örnek üzerinden tüm ülke hakkında sonuç çıkarmak yanlış. Türkiye'de büyük bir holdingte çalışan işçiye sorsanız Türkiye'de işçi hakları iyi der. Siz onu bir de Zeytinburnu'nda deri ya da Merter'de tekstil işçiliği yapan birine sorun.
Almanya'da da Mercedes, Krupp vs değil de görece küçük bir işletmede mavi yakalı olarak çalışan birine sorun, anlatsınlar.
@polemik tamamdır hocam almanya ya gidersem sorarım
ben çözümü buldum. sipariş veriyorum. sipariş kargolanıyor. bakıyorum agt kargoysa iptal edip tekrar sipariş veriyorum. Amazonun bu tür işlemlere karşı zaten bir şey dediği yok. son siparişlerimin çoğu AGT dışında kargolarla geliyor artık 🙂
Bu dediğiniz yurtiçi siparişlerde düşünülebilir ama üründe sınırlı stok, süreli indirim ya da ürünün yurtdışından gelmesi gibi değişkenler dikkate alındığı zaman kesin bir çözüm olmaktan uzaklaşıyor.
@polemik genelde 24 saat içinde kargolandığı için 24 saatte indirimin ve stoğun bitmesi durumunu pek yaşamadım. hatta bir keresinde tesadüfen aldığım ürünü ikinci kez indirimli almıştım 😀
yurt dışı siparişleri en azından kendi konumum için konuşacak olursam agt değil aras getiriyor genelde. agtyi hatırlamıyorum yurt dışı siparişlerde hiç.
bu agt ile ilgili sorun yaşamayan bir benim sanırım gece verdiğim sipariş ertesi gün sabah yada öğlen elimde
Allah AGT den korusun adını bile duymak artık tüylerimi diken diken ediyor.