Güzel benzetme yapıyor. Çocukluğumda kısa dönem evde kullanıldı. 10 sene öncesine kadar, dedemin evinde vardı. Duvardan is akar, arada patlar, patlarsa diye önüne bir şey konur, bir odayı ısıtır. O dönemi yaşamayanlar, o dönemi güzeller. 😀
Bizim evde de aynı şekilde çocukluğum süresince bir aralar kullanıldı. Yaşım gereği evdeki çilesini pek hatırlamıyorum ama çevremizde belli bir süre daha kullananlar olduğundan, sonradan gayet iyi yaşadım onları da. 😀 Benim için en büyük soba anısı, evde koştururken düşüp kafamı soba mermerine çarpıp alnımda minik bir yarık açılmasıydı. 😀
Valla bakımı yapılırsa is haricinde hiçbir sorun olmuyor hala kullanıyorum ben her sene baca bakımı dahil hepsini yaparım tek is var onu da raşoyla çözdüm galiba, doğalgazda hala ısınamıyorum ben kime gidersem gideyim sobayı arıyorum.
@emir-akdemir Bizim evde gaz ve odun sobası vardı. Gaz sobası biraz daha temizdi diye hatırlıyorum. Bizimde büyük babaanne, soba patlayınca Saddam bizi vurdu sanıp, sobaya çarpıp kafasını patlatmıştı.Hastanede, Kafayı balon gibi sarmışlar, bir göz kalmış 😀
@mustafanr Alışanlar öyle diyorlar. Alanya'da hala kullananlar var. Dayımda elektrik faturalarından sonra, tekrar kursam diye düşünüyordu. Biz engel olduk. Kadınlar isi sevmiyor. Patlarsa halı batıyor.
@awsalli Gaz sobasını anneannem evine taktırmıştı, çok ilgimi çekmişti çünkü altındaki o küçük camdan bir dizi sıralanmış şekilde yanan alevleri görebilmek bana çok teknolojik gelmişti niyeyse. Halbuki bizim evde kombi vardı o zaman, tabi onun içini göremediğim için ilgimi çekmiyordu. 😀
@awsalli Ben markasını hatırlamıyordum ama internette kısa bir araştırınca şuna çok benzediğini hatırladım. Üstteki düğmeleri falan aynı. Demirdökümmüş demek ki.
@emir-akdemir: En çok Annem sıkıntı çekti o konuda, Babam da tabi ki kurması, kaldırması ve temizlemesi ayrı dertlerdi ama dairemiz 2 katta ve kömürlük de aşağıda olunca annem, kömür çıkartırdı yukarı.
@emir-akdemir Gaz yağı sobasını, 95 senesine kadar kullandık. Yeni evde klimaya geçiş yapmıştık. Klima çok konforluydu.
@lterlemez Her gün iki kat aşağı indirir için boşaltır, içine ortası boş kalacak şekilde toz doldurur. İki kat çıkarırsın. Geceye doğru içine odun atılır. Her sene bahar aylarından sökülür, temizlenir, depoya kaldırılır. İs yapan yerler boyanır.
Ben o dönemi yaşadım, kaloriferli evde oturdum, soba falan hatırlamıyorum. Şehir merkezindeki hiçbir binada soba yoktu. Bir de soba güzellemesi yapmakla 80'ler güzellemesi yapmak aynı şey değil. Konuyu soba diye ortaya atıp "eskiden kötüydü" demeleri en büyük yanılgıları olarak kenarda duracak hep. Şuraya da bir durum özetlemesi bırakayım. https://twitter.com/umit2050/status/1557756164653334528
Sobayı özleyen sobayı çalıştırmamıştır, karşısına geçip ısınmıştır sadece. Kullanmak için çok büyük efor gerekiyordu. Babamla kömürcüye gider 3 torba kömür alır onları 5. kata çıkarırdık sonra ben el arabasını geri götürürdüm kömürcüye. Sonra külünü dökmen lazım, sabah çalıştırmak için apartmandaki odunluktan/kömürlükten kömür doldurman lazım falan tam çileydi.
Sabahın o buz gibi soğuğunda elinde sobanın küllü kovasıyla iniyorsun. Külü gidip çöpe döküyorsun ki yanıksa kenarına dönerdin vs. kovanın dibinde birtane metal vardır elek gibi arada durur o düşerse sıçtın zaten. 😀 Düşürmeden yada önceden çıkartıp götürürdün, döktükten sonra da giderdin kömürlerin olduğu yere bizde bahçedeydi ama ev 2. kattaydı bahçede ufak köşede örtülü duruyordu kesip çuvalı kömür küreği ile boşalttığın kovaya 2 kürek kömür atarsın tutuşsun diye de azcık çıra ondan sonra varsa yakacak tahta mahta onları dizersin gazete de tıkıştırırsın üstün başın zaten batar 😀 Birde kömürler dışarda ya bahçede bile olsa yağmur yağmışsa gece sıçtın ıslak ıslak kömürlerin yanması çok zor oluyor. 🙁 Aldın koydun taşıdın bu geceye kadar yetmez ama gece birdaha inersin 1 kürek kömür almaya. Yakması zaten bela havaya göre değişiyor vs. bunları halledersin okula gidersin veya okulun yoksa işe gidersin. Elin üstün başın heryerin kömür buz gibi suyla yıkarsın ellerin kıpkırmızı olurdu. Hele birde bizim gibi tonlu kömür alamıyorsan kış başı gidip 2 3 çuval alıyorsan yandın. Kömürcü hıyar sana el arabasını vermez 2 3 çuval için kömürcü, eve kadar o kömür çuvalını sırtında taşırsın. Hele benim gibi çocukluk yaşadıysan arkanda vs baban olmayınca yada evde bir baba olmayınca çok zordu. Hani bende arada yazıyorum kömür sobası kuracam diye falan ama o da işte elektriğin inanılmaz pahallanması yüzünden, geçen soba önerisi istedim orada bile millet yağlı radyatörle şunla bunla ısın işte 2 4 kw arası yakar dediler hesaplıyorum hesaplıyorum işin içinden çıkamıyorum bu kışta donacaz çare yok. Geberince kurtuluruz artık. 😀
Kömür yada odun sobasının olayı aslında tamamen imkansızlıktan kullanılmasıydı. Elektrikli sobalar çok az vardı ve pahallıydı + elektriği çok yakıyordu. O paraya da eve kömür sobası boruları + birkaç ay yetecek kömürü odunu alıp koyardın. Veya her kışa girişte tora torba kömürü ton olarak alırdın gelirdi dizerdin hergün onlardan alıp alıp dışarda eve taşıyıp yakardın. Süper eziyetli birşeydi. Ancak elektrikten ucuzdu ve de ısınan soba da her işini görüyordun. Çay demliyorsun, yemeğini yapıyorsun, yeri geliyor közüne bile 3 4 patates atıp közleyip akşam yiyordun. Veya yıkanacan eski kazanlar vardı 20 litre alüminyum kazan vs. yemek kazanı diye de geçer onlarda suyu sobanın üstünde ısıtırdın sonra banyoda ılıştırıp yıkanırdın. Yani soba evet ısınma olarak bakınca süper saçma işi osu busu pisliği tozu dumanı derken ama evdeki neredeyse tüp kullanımını azaltıyordun. Ocakta su kaynatmak devamlı çayın sıcak durması ocağın altını yanık bırakmak falan zengin adamların yapacağı şeylerdi. O tüpü 3 ay 4 ay 5 ay idare etmen lazımdı. Ha kimi adam vardı 15 günde bir değiştirirdi evine gaz sobası alırdı tüpü ona takar kullanırdı işte şofbeni vardı ona takardı vs bunlar zengin adamların işiydi. 😀 Biz tabi bunları yaşadık ben sokaktan çalı odun çöp vs topladığımı hatırlıyorum akşama yakmak için neler yaşadık neler. 😀
@lterlemez O da olurdu ama genelde durum olmadığından ayda bir kere falandı. 😀 Genelde ekmek kızartılırdı. Yemekler ısıtılırdı veya yemek yapılırdı çorba işte tüpü çabuk ne bitirecek kaynayan şeyler falan. Amaç orada tabi tüpten tasarruf edip sobadaki ısıdan faydalanmak.
Aynen benzetmeleri ve dertlerini anlatışı süperdi. İki binlerin başına kadar eziyetini çektik. Özleyen derdine katlanırsa hala kullanabilir, engelleyen yok. Kuzine formu daha işlevseldir mesela.
Arkadaşın evinde şömine var, asansör yok. "Yanarken güzel ama odunun taşıması, temizliği ayrı dert." diye şikayet ediyor.
Talaş sobası vardı, demir kovasına talaş doldurulup yakılan. Tam yandı dersin bu seferde baca çekmez evin içi duman dolar. Borulardan is damlatır, boruya telle yoğurt kovası bağlarsın. https://youtu.be/FRTuQar118I?t=46
2010'ların başına kadar biz de soba kullanıyorduk, küçük bir ilçede yaşadığımız için buraya doğalgaz çok geç geldi. Bizim ev de şehir merkezine biraz uzak 1.5 km falan var. O zamanlar durumumuz da az, kömürü haftalık alıyoruz. 4-5 çuval oldu mu bir hafta idare ediyorduk. Bir sefer el arabasında 5 çuval kömür var tren yolundan geçiyorum. Bir baktım tren geliyor, yorulmuşum ama duramam araba raya takıldı. Ulan dedim ne yapçam şimdi!? Zor bela çekiştirip arabayı aldım raydan alt yola indirdim o anda da zaten tren geçti yanımdan. Az oyalansam ayağım takılsa vs trenin altında kalabilirdim. Neyse ki ucuz kurtulduk.
Güzel benzetme yapıyor. Çocukluğumda kısa dönem evde kullanıldı. 10 sene öncesine kadar, dedemin evinde vardı. Duvardan is akar, arada patlar, patlarsa diye önüne bir şey konur, bir odayı ısıtır. O dönemi yaşamayanlar, o dönemi güzeller. 😀
Bizim evde de aynı şekilde çocukluğum süresince bir aralar kullanıldı. Yaşım gereği evdeki çilesini pek hatırlamıyorum ama çevremizde belli bir süre daha kullananlar olduğundan, sonradan gayet iyi yaşadım onları da. 😀 Benim için en büyük soba anısı, evde koştururken düşüp kafamı soba mermerine çarpıp alnımda minik bir yarık açılmasıydı. 😀
Valla bakımı yapılırsa is haricinde hiçbir sorun olmuyor hala kullanıyorum ben her sene baca bakımı dahil hepsini yaparım tek is var onu da raşoyla çözdüm galiba, doğalgazda hala ısınamıyorum ben kime gidersem gideyim sobayı arıyorum.
@emir-akdemir Bizim evde gaz ve odun sobası vardı. Gaz sobası biraz daha temizdi diye hatırlıyorum. Bizimde büyük babaanne, soba patlayınca Saddam bizi vurdu sanıp, sobaya çarpıp kafasını patlatmıştı.Hastanede, Kafayı balon gibi sarmışlar, bir göz kalmış 😀
@mustafanr Alışanlar öyle diyorlar. Alanya'da hala kullananlar var. Dayımda elektrik faturalarından sonra, tekrar kursam diye düşünüyordu. Biz engel olduk. Kadınlar isi sevmiyor. Patlarsa halı batıyor.
@awsalli Gaz sobasını anneannem evine taktırmıştı, çok ilgimi çekmişti çünkü altındaki o küçük camdan bir dizi sıralanmış şekilde yanan alevleri görebilmek bana çok teknolojik gelmişti niyeyse. Halbuki bizim evde kombi vardı o zaman, tabi onun içini göremediğim için ilgimi çekmiyordu. 😀
@emir-akdemir Bizimkinde ateş gözükmüyordu diye hatırlıyorum. Gaz yağı kokusu gelirdi. Sanırım markası Vezüvdü.
@awsalli Ben markasını hatırlamıyordum ama internette kısa bir araştırınca şuna çok benzediğini hatırladım. Üstteki düğmeleri falan aynı. Demirdökümmüş demek ki.
@awsalli Vezüv'e şimdi baktım da tüplülerden bahsediyormuşsun, benim bahsettiğim doğalgaz sobasıydı. Yaştan kaybettik. 😀
Edebiyatın, çok okumanın ve yazmanın getirdiği yetenekler, tabi ki Allah vergisi birleştirme, eşleştirme ve kullanma yeteneği de var.
@emir-akdemir: En çok Annem sıkıntı çekti o konuda, Babam da tabi ki kurması, kaldırması ve temizlemesi ayrı dertlerdi ama dairemiz 2 katta ve kömürlük de aşağıda olunca annem, kömür çıkartırdı yukarı.
@emir-akdemir Gaz yağı sobasını, 95 senesine kadar kullandık. Yeni evde klimaya geçiş yapmıştık. Klima çok konforluydu.
@lterlemez Her gün iki kat aşağı indirir için boşaltır, içine ortası boş kalacak şekilde toz doldurur. İki kat çıkarırsın. Geceye doğru içine odun atılır. Her sene bahar aylarından sökülür, temizlenir, depoya kaldırılır. İs yapan yerler boyanır.
Ben o dönemi yaşadım, kaloriferli evde oturdum, soba falan hatırlamıyorum. Şehir merkezindeki hiçbir binada soba yoktu. Bir de soba güzellemesi yapmakla 80'ler güzellemesi yapmak aynı şey değil. Konuyu soba diye ortaya atıp "eskiden kötüydü" demeleri en büyük yanılgıları olarak kenarda duracak hep. Şuraya da bir durum özetlemesi bırakayım. https://twitter.com/umit2050/status/1557756164653334528
Soba zulümdür, eziyettir, rezilliktir, derttir, verimsizdir... Az bile demiş LP
Sobayı özleyen sobayı çalıştırmamıştır, karşısına geçip ısınmıştır sadece. Kullanmak için çok büyük efor gerekiyordu. Babamla kömürcüye gider 3 torba kömür alır onları 5. kata çıkarırdık sonra ben el arabasını geri götürürdüm kömürcüye. Sonra külünü dökmen lazım, sabah çalıştırmak için apartmandaki odunluktan/kömürlükten kömür doldurman lazım falan tam çileydi.
Sabahın o buz gibi soğuğunda elinde sobanın küllü kovasıyla iniyorsun. Külü gidip çöpe döküyorsun ki yanıksa kenarına dönerdin vs. kovanın dibinde birtane metal vardır elek gibi arada durur o düşerse sıçtın zaten. 😀 Düşürmeden yada önceden çıkartıp götürürdün, döktükten sonra da giderdin kömürlerin olduğu yere bizde bahçedeydi ama ev 2. kattaydı bahçede ufak köşede örtülü duruyordu kesip çuvalı kömür küreği ile boşalttığın kovaya 2 kürek kömür atarsın tutuşsun diye de azcık çıra ondan sonra varsa yakacak tahta mahta onları dizersin gazete de tıkıştırırsın üstün başın zaten batar 😀 Birde kömürler dışarda ya bahçede bile olsa yağmur yağmışsa gece sıçtın ıslak ıslak kömürlerin yanması çok zor oluyor. 🙁 Aldın koydun taşıdın bu geceye kadar yetmez ama gece birdaha inersin 1 kürek kömür almaya. Yakması zaten bela havaya göre değişiyor vs. bunları halledersin okula gidersin veya okulun yoksa işe gidersin. Elin üstün başın heryerin kömür buz gibi suyla yıkarsın ellerin kıpkırmızı olurdu. Hele birde bizim gibi tonlu kömür alamıyorsan kış başı gidip 2 3 çuval alıyorsan yandın. Kömürcü hıyar sana el arabasını vermez 2 3 çuval için kömürcü, eve kadar o kömür çuvalını sırtında taşırsın. Hele benim gibi çocukluk yaşadıysan arkanda vs baban olmayınca yada evde bir baba olmayınca çok zordu. Hani bende arada yazıyorum kömür sobası kuracam diye falan ama o da işte elektriğin inanılmaz pahallanması yüzünden, geçen soba önerisi istedim orada bile millet yağlı radyatörle şunla bunla ısın işte 2 4 kw arası yakar dediler hesaplıyorum hesaplıyorum işin içinden çıkamıyorum bu kışta donacaz çare yok. Geberince kurtuluruz artık. 😀
Kömür yada odun sobasının olayı aslında tamamen imkansızlıktan kullanılmasıydı. Elektrikli sobalar çok az vardı ve pahallıydı + elektriği çok yakıyordu. O paraya da eve kömür sobası boruları + birkaç ay yetecek kömürü odunu alıp koyardın. Veya her kışa girişte tora torba kömürü ton olarak alırdın gelirdi dizerdin hergün onlardan alıp alıp dışarda eve taşıyıp yakardın. Süper eziyetli birşeydi. Ancak elektrikten ucuzdu ve de ısınan soba da her işini görüyordun. Çay demliyorsun, yemeğini yapıyorsun, yeri geliyor közüne bile 3 4 patates atıp közleyip akşam yiyordun. Veya yıkanacan eski kazanlar vardı 20 litre alüminyum kazan vs. yemek kazanı diye de geçer onlarda suyu sobanın üstünde ısıtırdın sonra banyoda ılıştırıp yıkanırdın. Yani soba evet ısınma olarak bakınca süper saçma işi osu busu pisliği tozu dumanı derken ama evdeki neredeyse tüp kullanımını azaltıyordun. Ocakta su kaynatmak devamlı çayın sıcak durması ocağın altını yanık bırakmak falan zengin adamların yapacağı şeylerdi. O tüpü 3 ay 4 ay 5 ay idare etmen lazımdı. Ha kimi adam vardı 15 günde bir değiştirirdi evine gaz sobası alırdı tüpü ona takar kullanırdı işte şofbeni vardı ona takardı vs bunlar zengin adamların işiydi. 😀 Biz tabi bunları yaşadık ben sokaktan çalı odun çöp vs topladığımı hatırlıyorum akşama yakmak için neler yaşadık neler. 😀
Özellikle de imkanını bulursan kestane süper olurdu....
@lterlemez O da olurdu ama genelde durum olmadığından ayda bir kere falandı. 😀 Genelde ekmek kızartılırdı. Yemekler ısıtılırdı veya yemek yapılırdı çorba işte tüpü çabuk ne bitirecek kaynayan şeyler falan. Amaç orada tabi tüpten tasarruf edip sobadaki ısıdan faydalanmak.
Komur yandigi icin nefes alamadigimiz, kirlilikten okul tatil olan donemleri gormeyenler, hatirlamayanlarin isi komur. Orcun dogru soylemis. Fakirlige ozlem, baska bir sey degil.
Aynen benzetmeleri ve dertlerini anlatışı süperdi. İki binlerin başına kadar eziyetini çektik. Özleyen derdine katlanırsa hala kullanabilir, engelleyen yok. Kuzine formu daha işlevseldir mesela.
Arkadaşın evinde şömine var, asansör yok. "Yanarken güzel ama odunun taşıması, temizliği ayrı dert." diye şikayet ediyor.
Talaş sobası vardı, demir kovasına talaş doldurulup yakılan. Tam yandı dersin bu seferde baca çekmez evin içi duman dolar. Borulardan is damlatır, boruya telle yoğurt kovası bağlarsın. https://youtu.be/FRTuQar118I?t=46
2010'ların başına kadar biz de soba kullanıyorduk, küçük bir ilçede yaşadığımız için buraya doğalgaz çok geç geldi. Bizim ev de şehir merkezine biraz uzak 1.5 km falan var. O zamanlar durumumuz da az, kömürü haftalık alıyoruz. 4-5 çuval oldu mu bir hafta idare ediyorduk. Bir sefer el arabasında 5 çuval kömür var tren yolundan geçiyorum. Bir baktım tren geliyor, yorulmuşum ama duramam araba raya takıldı. Ulan dedim ne yapçam şimdi!? Zor bela çekiştirip arabayı aldım raydan alt yola indirdim o anda da zaten tren geçti yanımdan. Az oyalansam ayağım takılsa vs trenin altında kalabilirdim. Neyse ki ucuz kurtulduk.
Allah korumuş....