İçerik hırsızlığıyla ilgili benim de başıma gelen bir şey anlatayım. Yine hırsızların savunulduğu bir hikaye. Bu sefer hem hırsız olan hem de savunanlar "öğretmen" siz düşünün gerisini.
Öğrenciler için dijital içerik üretiyoruz arkadaşımla ve sitemiz üzerinden paylaşıyoruz görselleri. İçeriklerdeki çizgi karakterlerden tutun da tablo yerleşimleri vs her şey tamamen özgün kendi çizimimiz. Başka içeriklerden fikir elbette alıyoruz ama özgün bir ürün ortaya koyuyoruz, çalınmaması için de alt tarafına küçük bir şekilde site ismimizi yazıyorduk. Bir gün Telegram'da öğretmen gruplarından birinde benim etkinliğin paylaşıldığını gördüm. Sevindim hani demek ki popüler oluyoruz diye. Başka bir siteye eklenmiş ama olsun dedim, linke bir girdim adam bizim etkinlikte hiçbir değişiklik yapmadan almış alttaki site ismimizi silip kendi adını yazmış resme. 😀 Linkimizi silmese mutlu olup devam edecektim hayatıma, hadi sildin bari kendi adını yazma. Düzgün bir üslupla yaptığı şeyin yanlış olduğunu ve ismimizi silmeden paylaşması gerektiğini ilettim gruptan kendisine. Gruptaki diğer öğretmenler bir sürü mesaj attılar bana, hocamız bizle içerik paylaşıyor sen ne karışıyorsun, senin yaptığın gibi bir sürü etkinlik var internette, ne değerliymiş etkinliğin falan gibi bir sürü mesaj yazıldı. 🙂 Şok oldum, hepsi baya atanmış öğretmenler ve hırsızı savunuyorlar. Diyorum ki paylaşılmasında sıkıntı yok, ismimi silmiş kendi adını yazmış bu problem diyorum. Ama öğretmen emek verip bizle paylaşıyor ne olmuş yani büyütmeyin dediler. 🙂 Hırsız ise yakalandığını anlayınca biraz geri adım atıp özür diledi, ben de çok üstüne gitmedim uğraşmak istemedim.
Hani cahil, üretemeyen, topluma faydası olmayan insanların hırsızı savunmasını bir nebze anlayabiliyorum ama öğretmenlerin bile bunu yapıyor olması şaşırtıcı.
#hırsızlık #içerikhırsızlığı #akış #öğretmen #sorucevap #eğitim
Yazacak çok şey var da hem yeri burası değil hem bir yandan da yazılacak yazıldı, konuşulacak konuşuldu bir çok mecrada zaten. Hırsızlığın normalleştiği bir toplumda olmak acı.
Tek anladığım şey şu, herhangi bir şey üretmeyen kişi içerik hırsızlığının ne demek olduğunu asla anlamıyor. En mantıklı şekilde 2 saat anlat yine de yaşamadan anlayamıyorlar. 15 saniyede tüketilen bir içerik belki 3 saat emekle hazırlanmış bir şey oluyor ama tüketen bunu bilmediği için önemsemiyor kimin hazırladığıyla nasılıyla falan.
Hırsızlığın adı emek olmuş.
"Ama öğretmen emek verip bizle paylaşıyor ne olmuş yani büyütmeyin dediler"
emeğe saygı +rep
kanun ve hak bilmeyen öğretmen vatandaşlık bilinci olan çocuk yetiştirecek güzelmiş
Öğretmenler :))
Pekte bir şey beklememek gerek.
@furkan4134 ne derlerse desinler. Hayatıma giren en saçma insan türleri.
Umarsızca yaşayan, bir cümlede yaptığı 3 yazım yanlışından haberi olmayan adamlara saygı duyacak değilim.
Türkiye'de herkes hayatına default ayarlarda korsan tüketicisi olarak başlar. Ve ne yazık ki kendisi birşey üretip de ondan gelir beklediği ana kadar da bunun bir hırsızlık olduğunu anlayamaz. E diyelim çoğu insan zaten tüketici, üretimle işi yok, bari devlet sağlasa düzeni. Ne yazık ki orada da hukuki süreç çok yavaş işliyor.
Bir şey paylaşmayı bir şey yapmak sanıyor insanlar. Sorun burada. Babamı da yakaladım aynı şeyi yaparken. Sosyal medyada bir şey paylaşacak, kendinden önce paylaşanın watermarkını siliyor. Dedim
Baba niye siliyon ne gerek var.
Çirkin duruyor
E adam yapmış çalınmasın diye koymuştur onu senin yaptığın ne oldu şimdi.
O da başka yerden çalmıştır.
😀 Yani haklı olabilme ihtimali çok yüksek olduğundan sustum. O kadar sıradanlaşmış ki bir şey diyemedim ya.
Kraldan çok kralcı gibi bir durum benzeri oluyor. Garip insanlar