Nakahella @nakah

    MEB erişim politikaları gereğince okullardaki internette sertifikayla bile girişi engellenen siteler ve serbest sitelerden bazıları şöyle: (Okul yönetimi dahil girilemeyen siteler)

    YASAKLI OLANLAR
    Twitter
    Facebook
    Pinterest
    Instagram
    binance ve benzeri kripto varlık siteleri
    Reddit
    VPN servisleri
    Onedio
    Oyun siteleri (travian vs)
    Video platformları (Youtube hariç tamamı yasaklı)

    SERBEST OLANLAR
    youtube.com
    eksisozluk.com
    haber ve teknoloji siteleri
    Whatsapp - Telegram
    Evrim Ağacı
    investing.com
    donanimhaber
    Alışveriş siteleri
    Chatgpt ve yapay zeka siteleri
    Google ve Microsoft servisleri

    #yasaklısiteler #meb #internet #sansür #güvenlik #okul #vpn

    BeğenFavori PaylaşYorum yap
    Önceki yorumları gör 6 / 24
      Nakahella @nakah

      #konudışı
      Artık okullarda müdür ya da müdür yardımcısı olabilmek için girilen sınavda Türkçe ve Matematik konuları yer almayacak. 14 Mart'ta sınav var, 5 Şubat'ta sınav konularının değiştiğini açıklıyor MEB. Nasıl bir kurum bu ben anlamıyorum tek bir yaptıkları bile doğru olmaz mı ya. Sınava 1 ay kala sınav mı değişir hahah 😀 Ayrıca sözlü sınav olmayacak deniyordu ama vazgeçememişler torpilden, %20 etkili olacak şekilde sözlü sınav eklenmiş yine.

      https://www.memurlar.net/haber/952805/

      #meb #ekys #okul #müdür #okulmüdürü #müdüryardımcısı

      MEB, Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğini yeniledi

      Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğini bütünüyle yeniledi.
      BeğenFavori PaylaşYorum yap
      Önceki yorumları gör 5 / 6
        luminaobscura @luminaobscura

        @gamsizm Ödev sahibi çocuklar ile ödevin konusu hakkında canlı yayın yapılsa bence güzel bir konu olur 😀 Hatta belki hocalarıda katılmak isterler 🙂

        Konuyu bilmeyenler için
        https://teknoseyir.com/durum/1276109

        #Tavsiye #akış #konudışı #canlıyayın #ödev #okul

        Sitede bot saldırısı zannettiğimiz şey daha

        Sitede bot saldırısı zannettiğimiz şey daha kötüsü çıktı. Hepsi gerçek insanlar ve öğrenciler. Bir suçları da yok. Birisi final ödevi olarak çeşitli sitelerde belli adette mesaj...
        BeğenFavori PaylaşYorum yap
          mikhail @tal

          "Eğitimin yaratıcı ve farklılıkları ön plana çıkarması gerekir. İlkokulda yaratıcılığın sınırlandırıldığı anılar aklıma geliyor. İlkokulda çizdiğim kırmızı kaplumbağa resmi sınıf öğretmenim tarafından “böyle şey olur mu, git doğru boya!” diye karşılanmıştı. Ben de hep kahverengi kaplumbağa çizmeye başlamıştım. Oysaki köyde gördüğüm kaplumbağalar yeşil ve kahverengi arasında bir renkti. Ama öğretmenimin dediğine göre müfredatta böyle yazıyormuş. Yazıyı anılarımla boğmak istemem ama konu ile alakasından dolayı anlatmak isterim. İlkokul dördüncü sınıfta sınıf öğretmenime “Tanrı var mı?” diye çekinerek sorduğumda, öğretmenimin bana verdiği cevap hâlâ aklımdadır: “Yavrum tabii ki var; bak müfredatta yazıyor ya!” Öğretmenimin bu sözünden sonra bütün sınıfın bana gülmesi, beni bir daha müfredat dışı hiçbir şey sormamaya itti. Müfredatta varsa doğrudur!

          Eğitim, disiplinlerin öğretilmesi gereken yerlerdir; daha fazla susmanın öğretilmesi gereken yerler değildir. Konuşanın dövüldüğü ilkokul yılları hepimizin aklındadır. Müfredatın yüceltilmesi ve bireyin zekâsının küçümsenmesi öğrencilerin yaratıcılığını sınırlandırıyor. Yaratıcılık olmazsa ilerlemeden söz dahi edilemez."
          Kaynak: https://dusunbil.com/gizli-mufredat-egitim-sistemimiz-uzerine/
          #Eğitim #müfredat #okul

          Gizli müfredat: Eğitim sistemimiz üzerine

          Eğitim; sağlık gibi çoğu zaman herkesin bir hak sahibi olduğu sorunsuz bir toplumsal fayda olarak görülmektedir. Eğitim tanımsal olarak becerilerin, bilginin desteklendiği ve edinildiği,...
          BeğenFavori PaylaşYorum yap
            Koray @koraysuna

            #okul #wifi
            Bizim fakültenin wifi’si telefonda güvenli olmayan ağ diye görünüyor belki normaldir o, ancak durmadan kopup bağlanıyor, sürekli bağlantı gidiyor halbuki interneti de iyi hızlı yani sorun nedir sizce? Benim cihazda sorun var desem her yerde sorunsun bağlanıyor bir okulda böyle kopup bağlanıyor sürekli.

            BeğenFavori PaylaşYorum yap
            • ARMv7 @armv7

              güvenli olmayan ağ demesinin sebebi ağın şifresiz olmasıdır yüksek ihtimalle fakat kopup yeniden bağlanması erişim noktasının o kadar bağlantıya cevap verememesinden kaynaklanıyor olabilir çokta iyi olmayan bir erişim noktasına aynı anda 100 kişi bağlanıyorsa(sayılar farazi) erişim noktasına olan bağlantınız düşüyor olabilir.

              Yanıtla Beğen 2
              Ela @ela

              Bizim giib cahil ortadoğu ülkesinden beklenen bir sonuç. İmam yetiştirmeye yönelik bir sistemden bilimi kim bekleyebilir? Sanatın yasaklandığı, bilimin öğretilmesinin suç olduğu bir ülkede kim şaşırabilirki? Daha geçen şu haberi yapmıştım.

              https://teknoseyir.com/durum/582191

              #akış #bilim #eğitim #okul #türkiye

              https://www.donanimhaber.com/diger-bilim-ve-teknoloji/haberleri/Turkiye-egitim-siralamasinda-sondan-dorduncu-oldu.htm

              Türkiye eğitim sıralamasında sondan dördüncü oldu

              Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından ülkelerin eğitim düzeylerine yönelik gerçekleştirilen "2016 Tek Bakışta Eğitim" araştırmasında Türkiye sondan dördüncü sırada yer aldı.
              BeğenFavori PaylaşYorum yap
              Önceki yorumları gör 5 / 6
              • fatihkaya41 @fatihkaya41

                Eğitim sisteminde herşey iyi gitmiyor. Ancak Bir öğretmen olarak sanatın yasaklandığı bilim öğretilmesinin suç olduğu bir ülkede yaşamıyorum(Evet Burası Türkiye). Ayrıca şu an çalıştığım okulda imam yetiştirmiyoruz müfredatımızda imam yetiştirmeye yönelik değil. Evet Oecd ülkeleri arasında iyi bir yerde değiliz pisa sınavlarındada iyi sonuçlar alamıyoruz. Ancak bu sorunlarının analizi ve çözümü için gerçek girişimler yok. Aileden başlayıp köklü ve gerçekçi planlar yapmak lazım. Ama her gelen siyasi yapı kurcalıyor her gelen bakan kurcalıyor. Eğitim politikası yıllık aylık oluncaa böyle oluyor.

                Yanıtla Beğen
              • Doğa @doga

                Sıkıntı imam hatiplerin varlığından değil temelde olmasından kaynaklanıyor. Bir ülkenin en popüler, en hızlı yayılan, en çok önerilen okulu din okulu olmamalı. Nasıl her taraf meslek lisesi değilse her taraf din okulu da olmamalı. Din adamı din okulundan yetişsin tamam da yıllardır iyi okul kazanamayan çocuğun yakındakilere gittiği sistemde imam hatipler mecburen çocukların gittiği yerler olmaya başladı. Hiç kendimizi de kandırmayalım oralar öyle sanata, bilime hoşgörüyle bakılan yerler değil. Zaten İslam sanatla taban tabana zıt. Bir de yanlış bir inanışın yıllar boyunca yerini sağlamlaştırmasıyla bilim de günah sayılmaya başlandı. Sorgulamak günah olarak görülüyor çünkü. Durum iyi değil maalesef. Geri kalan okullar da birbirleriyle yarışmaktan öğrencilerin kariyerlerini planlamaktan çok uzaklar. Aileler de bilinçsizce sadece test çözsün yüksek yer kazansın kafasında olunca 18 yaşında hayatının en büyük kararını vermek zorunda olan gençler oluyor etrafta. Düzgün yönlendirilmedikleri için de sevmedikleri işlerle uğraşıp verimsiz oluyorlar.

                Yanıtla Beğen
              • Fatih Kınık @fatihkinik

                valla arkadaşlar, bankada çalışıyorum. üniversite mezunu insanların atm den para çekememelerine şahit oldum. atm kartına şifre alamadığınada. bu ülke bitmiş, okeye dönüyoruz...

                Yanıtla Beğen
              • Fatih Kınık @fatihkinik

                şöyle bir örnek vereyim eşimin ülkesi Belarus'ta okuma yazma oranı yüzde yüz rakam ile 100'de 100... hani şu beğenmediğiniz doğu Avrupa ülkesi, hani şu sözde avrupanın son dikdatörlüğü... Bazı şeyler şekille olmuyor işte.. Senin ülkende BMW sayısı Belarus'un 1000 katı olaiblir. kültür. kültür 0

                Yanıtla Beğen
                • baron112 @baron112

                  O beğenilmiyor dediğiniz Belarus gibi ülkeler Komünist Sovyetler birliğinin eğitim politikalarının ekmeğini yiyorlar hala. Hani dinsiz denilen komünistler 😀 Tekkelerden çıkaramadığınız alimleri o adamlar çıkardı hem de misliyle.

                  Yanıtla Beğen
                Ela @ela

                İnsanlıktan nasibini almamış ortadoğu ülkelerinde bilimin olmayacağının güzel bir kanıtı. Zamanında TRTde bile yayınlanan Cosmos belgeseli gösterildi diye öğretmeni atmaya çalışıyorlar. Hergün daha da karanlık bir hal almakta ülke...

                #akış #bilim #fizik #cosmos #CarlSagan #eğitim #okul #türkiye #konudışı #HaftalıkGündemeMalzeme

                https://eksisozluk.com/cosmos-belgeselinin-sikayet-edilmesi--5212183?p=1

                cosmos belgeselinin şikayet edilmesi

                buca fatih sultan mehmet andadolu lisesi tarih öğretmeninin öğrencilerine cosmos belgeseli izletmesi üzerine başvurulan şikayettir. "tarih öğretmeni, cosmos adlı ateizm görüşünü...
                BeğenFavori PaylaşYorum yap
                Önceki yorumları gör 11 / 15
                • memet @memet

                  Sende bende niyetini çok iyi biliyoruz .

                  Yanıtla Beğen
                  • Ela @ela

                    gördüğüm her yanlışı eleştirip yazarım ben. işte gelişmiş batı toplumlarının en önemli özelliğidir bu ayrıca. o yüzden gelişebiliyorlar zaten.

                    Yanıtla Beğen 3
                  • Ela @ela

                    @muaddib İlgisi yok. Zamanında moğollar bütün dünyayı fetih etti neredeyse, onlar niye gelişemedi? Yada araplar aynı şekilde ispanyaı falan hep ele geçirmişlerdi. Osmanlı aynı şekilde. Askeri çözümler kalıcı değildir. Devlet olmak çok farklı. Sanat, bilim, felsefe olmadan hiç bir toplum ayakta kalamaz.

                    Yanıtla Beğen
                  • Ela @ela

                    @muaddib osmanlının ilerleyebilmesinin sebebi o dönem avrupanın karanlık çağda olması. bilim ve sanattan uzak birbiriyle savaşmaktan zaten yorgun düşmüştü. üstüne veba gibi pek çok salgında çıkınca osmanlı için kolay lokma idi taki rönesansa kadar. bilimin ve sanatın tekrar avrupada yükselmesiyle beraber osmanlıda aldığı toprakları tek tek kaybetmeye ve çökmeye başladı. doğu tarafında zaten iran gibi devletlere herhangi bir başarısıda olmamış.

                    bilim ve sanatın varlığı ile yokluğuna çok güzel bir örnektir avrupanın kendisi.

                    Yanıtla Beğen
                  • Ela @ela

                    @muaddib yav he he denildiği yerde zaten konuşacak birşey kalmıyor. öyle ergen muhabbetlere giremem.

                    Yanıtla Beğen
                  • Ela @ela

                    @muaddib Taş attığın Roma imparatorluğunu alfabesini kullanıyorsun dikkat edersen. Bilimsel terimler latincedir yine. Hatta Fatihin portresine bak resmin yine latin alfabesi vardır. Bak konu hani fatihten açıldı devam edeyim. Kendin ressam yetiştirememişsin gitmiş venedikten Gentile Bellini'yi getirtip yaptırmışsın o resmi. Tabi sonrasında oğlu o resmi çöpe atıyor o ayrı. Yine babasının topkapı sarayına yabancı sanatçılara çizdirdiği resimleride kafir işi diye boyatmıştır beyazıd.

                    Maatbayı yasaklayıp kitap basmamışsın. Meleklerin eteklerininn altı gözüküyor diye gözlem evi kurmamışsın neyden bahsediyorsun?

                    Gemicilik terimler italyancadır osmanlıda bile. Çünkü teknolojiyi geliştiren onlar. Hatta sana Berberi savaşından örnek vereyim. ABD ile Osmanlı arasıdna olan savaş. Resme dikkat edersen ABDli askerlerde tabanca varken osmanlıda hala kılıç var. Bu bile teknoloji farkını gösteriyor. Zaten donanmanı paramparça etmişler. Zaten ileride ruslarda paramparça edecekler o donanmayı neyse. İşte anlatmakla bitmez bu işler. Biraz tarih bilmek gerek.

                    Yanıtla Beğen
                • Ali @ali1928

                  Öğretmen dediğin adam geniş görüşlü, açık fikirli olmalıdır. Yeri geldiğinde kendi görüş ve düşüncelerine aykırı konuları da anlatmak, işlemek zorundadır. Ortada bilimsel veriler, bilimsel görüşler varsa; bunlar öğrenciler ile paylaşılmalıdır. Şikayet eden kişi ya da kişiler bir düşünsünler. Senin bütüüüüüün inanç sistemin, tek bir belgesel ile çökecekse şayet; sıkıntı belgeselde değil inançlarındadır bence.

                  Yanıtla Beğen 3
                  • Ali @ali1928

                    @zatisahaneleri Herkes kafasına göre istediğini izletmeli demedim. Lütfen bunu çıkarmayın. Bilimsel veriler, bilimsel görüşler varsa bunlar paylaşılmalı dedim. Mesela Fen Bilgisi dersinde evrim konusu geçiyorsa eğer, öğretmenin inanıp inanmaması umrumda değil. O konu işlenecek. Benzer şekilde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde de konu Budizm ise, Budizm'in önde gelen kimi varsa, onun Budizm ile ilgili konuşması izletilebilir. Ders bu, konu bu. Kaynak da bu. Mantıklı bir kaynak seçimi yapıldıysa neden olmasın?

                    Buradan şu çıkmasın. "Kahvedeki İsmail abi evrimle ilgili konuştu" diyerek onu izletelim demiyorum. Bir kaynak varsa, incelenmeli. Öğretmenin görevi kaynakları sunmaktır.

                    Bir de sanki "vaaz" kelimesini duyunca korkup kaçacağımı düşünmüşsünüz. Belki de bana öyle geldi. Öyle bir profil çizdiysem sizde, silin onu.

                    Yanıtla Beğen
                  • Ali @ali1928

                    @zatisahaneleri Tabii ki. Okullarda bürokratik süreçler de çok sıkıntılı. Aslında MEB'e öneriler yapılmalı, onaylar alınmalı. Uzmanların olur dediği içerikler özgürce izlenebilmeli, dinlenebilmeli. Ancak bu iş dürüst ve adil olarak yapılmalı. Böylece kimsenin başı ağrımaz.

                    Yanıtla Beğen
                • Ekrem @huseyinekrem

                  Bunun islama aykırı bir tarafı yok. Adamlar kendi görüşlerini belirterek anlatmışlar. Üstüne bilim tozu serpmişler. İslama körü körüne inanmak olmaz zaten, ney nedir diye araştırman gerek. Yoksa, "Cadı bu! Yakalım" zihniyetinden farklı bir şey çıkmaz ortaya.

                  Yanıtla Beğen
                • PhoeniXim @phoenixim

                  Sanki ortadoğu sütten çıkmış ak kaşık

                  Yanıtla Beğen
                  @kirbit

                  Anime Tavsiyesi: ReLIFE

                  Bu seferki animemiz konusuyla ilgimi çeken, zamanında durum olarak paylaştığım bir yapım olan ReLIFE. Anime; Romantizm, Okul ve Slice of Life türleri olarak etiketlenmiş ve birçok kişinin çıkarımlar yapacağı tarzda işlenmiş. Kısmen bir grup insanın lise yaşamı etrafında geçen bu yapım; özellikle ilk yarısında yoğun şekilde komedi unsurlarına yer verse de, komedi animesi izleme maksadıyla tercih edilmemesi gerekiyor. İnsan ilişkileri, tartışmalar, duygular fazlasıyla yer kapladığından bir kısım kişileri sıkabileceğinden dolayı, herkese hitap edeceğini düşünmüyorum. Bu durum olumsuz gibi görünse de sıkıntılı durumlar karşısında insanların tutumları olsun, karar vermelerini etkileyen unsurlar ve verdiği kararlar falan beni cezbeden konulardan. Bir roman okumak gibi, farklı diyarları veya durumları deneyimleme konusunda ufku açtığı ve insanlara bir şeyler kattığı düşüncesindeyim. Daha fazla uzatmadan konuya geçelim 🙂

                  As elemanımız, Kaizaki Arata isminde 27 yaşında bir erkek. Üniversiteye gitmeden önce 2 yıl boşluğu olan ve Yüksek Lisansı bitirirken hali hazırda bir işte çalışan Arata sadece 3 ay çalışıp işinden ayrılıyor. Burada araya girmem gerekiyor ki, Japonya'da bir işte kısa süre çalışıldığında insanlar size kötü gözle bakar. Firmadan kaynaklanan bir sebepten dolayı bile olsa, bir işi kısa sürede bırakırsanız; sizin uyumsuz, çalışmaya uygun olmayan biri olarak görülmenize neden olur! Bu tarz durumda olup geçinebilmek için yarı zamanlı işlerde çalışan gencimiz, bir iş görüşmesi sonrası annesiyle telefonla konuşurken, "27 yaşına geldin, bu aydan sonra sana para göndermeyeceğiz!" cevabıyla bir darbede ailesinden yiyerek iyice yıkılır. Avare şekilde bir gece vakti sokakta ilerlerken karşısına kendisini çok iyi tanıyan bir yabancı çıkar ve bir teklifte bulunur. Bu teklife göre, ReLife şirketi adına 1 yıl boyunca bir deneye katılacak ve bu süreçte bütün masrafları karşılanacak, işin gidişatına görede deney sonrasında bir iş imkanı sunabilecekler. Deney kapsamında, şirketin geliştirmiş olduğu hapı kullanarak lise çağlarında ki gibi genç görünüme sahip olacak ve öğrenci olarak liseye geri dönecek. İnsanlarla olan ilişkileri neredeyse bitmiş olan Arata, teklifi kabul etmenin ardından transfer öğrenci olarak başladığı sınıfta tekrardan insanlarla olan iletişimini oluşturma çabalarıyla bizleri karşılıyor.

                  Animede özellikle karakterler çok başarılı seçilmiş. Ana karakterimiz kendini toplumdan soyutlamış birisi, buna rağmen çoğu zaman sınıftakilere ders veren babacan bir karaktere bürünmek zorunda kalıyor 🙂 Anime, bu senenin yaz dönemi yapımlarından. 13 bölümden oluşuyor ve şu an için ikinci sezona sahip değil. Halen mangasının devam ettiğini düşünürsek (an itibariyle 139. bölüm) ilerleyen dönemlerde devamının gelmesi olası ancak ne zaman gelir bilemiyorum.

                  Trailer: https://www.youtube.com/watch?v=fZCgXuxMAZY

                  http://myanimelist.net/anime/30015/ReLIFE


                  #akış #Anime #AnimeTavsiyesi #Romantizm #SliceOfLife #Okul

                  BeğenFavori PaylaşYorum yap
                    @kirbit

                    Anime Tavsiyesi: Ansatsu Kyoushitsu

                    Hikayemiz Ay'ın %70'inin yok edilmesiyle başlıyor. Ahtapot şeklinde ki ana karakterimiz; Ay'ı yok ettiğini, gelecek Mart ayında da Dünya'yı yok edeceğini söylüyor. Bütün devletler bunu öldürmeye çalışsa da süper hızlı karakterimiz, her şeyle dalga geçercesine bu eylemlerin rahatlıkla üstesinden geliyor. Öğretmenimizin hızından bahsedecek olursak, 20 Mach hızında hareket edebiliyor ki bu hız saatte 24500,88 km. Baş karakterimiz olan bu ahtapot; "Öldürülmek istemiyorum, ama eğer Kunugigaoka Orta Okulu'nun 3-E sınıfın öğretmeni olursam denemenizde bir sakınca yok." şeklinde öneride bulunuyor. Kaçmak istese, felaket gününe kadar yakalayamayacaklarını biliyorlar. Hükümet isteksizce de olsa, öğrencilere zarar vermemesi şartıyla bunu kabul ediyor. Bu şekilde derslere başlayan öğrenciler, suikasti gerçekleştirebilirlerse 10 milyon yen ödülün sahibi olacaklardır.

                    Bütün öğrencilere bir anda ders anlatırken

                    Aynı anda dinleniyor da

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                    Okul hakkında konuşmak gerekirse, Kunugigaoka Orta Okulu ülkenin en iyi okulu olarak görülüyor. Sadist müdürlerinin farklı bir eğitim anlayışı var. Bu anlayışa göre E sınıfı en kötü, en acınası grup olarak diğer öğrencilere empoze ediliyor. Öğrenciler, "Eğer çalışmazsanız, başarılı olmazsanız onlar gibi olursunuz!" şeklinde korkutuluyor. Bu anlayış; bütünün sadece %5'ini feda ederek, kalan %95'i üstün başarılı olmaya zorluyor. Durumun gerektirdiği üzere, diğer öğrencilerin etkilenmemesi için sınfımızın bulunduğu yer, ana kampüsten uzakta ormanın içinde bir binada. Okul toplantıları hariç E sınıfının ana kampüse gelmeleri yasak. Öğrencilerimiz yeni öğretmenlerinin eğitimiyle gelişimlerini sürdürürken birçok defa okul müdürünün oğlunun başı çektiği, en başarılı öğrencilerin bulunduğu A sınıfı ile rekabet içine giriyorlar ki bu bize eğlenceli anlar sunuyor.

                    Kızlar, "Bitch"-sensei ile tatilde dedikodu yaparken

                    Dedikoduya meraklı Koro-sensei çaktırmadan aralarına girmiş

                    Dedikoduyu dinlerken, farkediliyor

                     

                    Başarısız öğrencilerimiz yeni öğretmenlerine Koro-Sensei ismini takıyor. Bu isim "Korosenai" = Öldürülemeyen kelimesinden geliyor. Zevkine düşkün öğretmenimiz, kimi zaman ders sonrasında New York'a giderek beyzbol izliyor, kimi zaman ön gösterimi olan film için Hawaii'ye uçuyor, kimi zaman ise İtalya'dan dondurma alıp, dönüşte erimemesi için Stratosfer den geçerek geliyor 🙂 Dedikoduya bayılan, utangaç, sapık öğretmenimiz Koro-sensei kendisini öldürmeleri için bu öğrencileri eğitirken çok eğlenceli anlara tanık oluyoruz.

                    Bu defa erkek öğrencilere kulak misafiri oluyor

                     

                    Animemiz; Okul, Komedi, Aksiyon türlerinde, 2 sezon (22+25) ve 47 bölümden oluşuyor. Her bölümde eğlenceli anlara şahit olduğumuz yapımda özellikle ikinci sezonda işler kızışıyor. İzledikçe akıllara takılan birçok soru işareti oluşsa da hepsi cevaplanıyor (Bu yaratık neyin nesi? Geçmişi hakkında bilgiler vs). Komedi ögesinin yanında öğrencilerine sürekli hayat dersleri vermesi ve hikayenin gizemine odaklanıp izleyen bazı kişilerin, ilk sezonun birçok soruyu cevapsız bırakmasıyla yarıda bıraktığı olmuş. Dizinin komedi animesi olduğunun bilinciyle ve ikinci sezona kadar sabrederek izleyen kişileri memnun edeceğini umuyorum 🙂

                    Hırsız-Polis eğitiminde görevinin başında

                    Bir kız resmine takımı satıyor

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                    Duygu sömürüsü yaparak kandırıyorlar

                    Duygu sömürüsü işe yaradı 😀

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                     

                    Bir süre yeni bir inceleme hazırlayamayacağımı belirtmem gerekiyor 🙂 Eğer ilgiyle takip edenler var ise bunu belirteyim. Ancak belirli tarzda anime tavsiyesi isteyen olursa da izlediğim animeler içinden kendilerine önerilerde bulunabilirim. MyAnimeList'im profilimde mevcut.

                    1 http://myanimelist.net/anime/24833/Ansatsu_Kyoushitsu_TV

                    2 http://myanimelist.net/anime/30654/Ansatsu_Kyoushitsu_TV_2nd_Season

                    İlk Sezon Trailer: https://www.youtube.com/watch?v=2DMw_GLuVLM
                    İkinci Sezon Trailer: https://www.youtube.com/watch?v=CQZR3XNqDwo

                    #akış #AnimeTavsiyesi #Okul #Komedi #Aksiyon #Anime

                     

                    BeğenFavori PaylaşYorum yap
                    Önceki yorumları gör 5 / 9
                      Ela @ela

                      4 yıl üniversite okumuş bir genç.
                      2 yıl da yüksek lisansını yapmış.
                      Neden yüksek lisans diye soruyorsun.
                      “Cila olsun diye” cevabını veriyor.
                      Bilinçsizce, amaçsızca, alelacele…
                      Sonra iş başvurularına gitmeye başlamış.
                      Cv’ye bakıyorsun, diğerlerinden hiçbir farkı yok, sadece isim farklı.
                      Gidip sağlam bir staj yapmamış.
                      Kulüplerde görev almamış.
                      Derneklerde, vakıflarda, kısacası sivil toplumda yer almamış.
                      Sadece okumuş.
                      Farkında olmadan boş yere okumuş.
                      Çevre yapmamış, insanlarla tanışmamış.
                      Rol modeli olan kişilere bir e-posta gönderip “Bir kahvenizi içmek istiyorum” deyip yanına gitmemiş.
                      Şimdi iş arıyor.
                      Milyonlarca CV ile aynı özellikteki bir CV ile iş arıyor.
                      İşin kötüsü yapmış olmak için yapmaya o kadar alışmış ki;
                      Çalışmayı da verimli olmak, kendisini göstermek, deneyim kazanmak, o alanda en iyi olmak için istemiyor.
                      Peki ya ne için?
                      Cevap basit : Para
                      Pekala, buna da saygı gösterelim. Soralım, “Ne kadar maaş istiyorsun?”
                      Cevap : “2000 Lira”.
                      Gözleri ışıldıyor bu rakamı söylerken, bir ömür ufak ufak artışlarla bu ortalamada bir maaşa çalışabilir.
                      Alıyorum kağıdı, kalemi. Basit bir hesap yapıyorum.
                      “Bak” diyorum, “2000 Lira istiyorsun ya, o 2000 liraya ayda 20 gün çalışacaksın. 20 güne böldüğünde günlük maaşın 100 Lira yapar. O paraya da temizlikçi Fatma Abla gelip evini temizlemez. Doğru mu?”
                      Gözlerindeki parıltı kayboluyor. Bu hesabı daha önce hiç yapmamış. Boynu bükülüyor.
                      “Evet” diyor.
                      “Peki sen 18 sene bunun için mi okudun?” diyorum.
                      Cevap vermiyor, ne desin ki? “Hayır” dese, cv’si öyle demiyor. “Evet” dese, yüreği el vermiyor.
                      Mesele bireyin ne kadar maaş aldığı da değil aslında. Esas olan bireyin kendisini daha lise sıralarında geliştirmeye başlaması, hedeflerini koyması. Üniversitede kendisini geliştirmeye ve hayata entegre olmaya çaba göstermesi, üniversite bittikten sonra bir işe herhangi bir maaşla -bu asgari ücret de olabilir- girmesi ve orada da kendisini geliştirmeye devam edip iyinin peşinden koşması ve hep daha iyiye gitmesi.
                      Bu yazı üniversiteye başlamak üzere olan, üniversitede okuyan, okulunu bitirmek üzere olan, iş hayatına atılmak üzere olan genç arkadaşlarım için köprüden önce son çıkış olabilir. Böyle tanıdıklarınız varsa lütfen okutun. İş işten geçmeden ne için çalıştıklarının farkına varsınlar.
                      Hayat bir anda akıp gidecek,
                      Hayatları akıl tokluğuna,
                      Karın tokluğuna avuçlarından akıp gitmeden,
                      bir DUR desinler.

                      #akış #konudışı #eğitim #okul

                      BeğenFavori PaylaşYorum yap
                      Önceki yorumları gör 5 / 13

                      Son bir saat içinde 43 ziyaretçi, 22 kayıtlı kullanıcı giriş yaptı.