ekonomiden anlamam, karmaşık hesapları sevmem. yarın başa gelsem aylık, 3 aylık, yıllık faizleri kaldırırım, faizden stopajı da kaldırırım. günlük faiz veririm, oranı da bugün için enag'ın açıkladığı %129,11 olarak belirlerim. üstüne de "10 yıl boyunca faiz oranı enflasyonun altına düşmeyecek" diye açıklama yaparım. kredi çekmek isteyene de yine bileşik faizi (dosya masrafı, cart masrafı olmayacak şekilde) %129,11'den kredi sağlarım. faize yatıranın parasını kredi çekecek olanla aracısız şekilde buluştururum. en fazla kredisini ödemeyenin borcunu devlet olarak üstlenirim ki onu da önleyecek adımlar atarım. 6 ay boyunca aylık enflasyonu sıfırladığım gibi eksi enflasyon yazdırırım, 6 ay sonra da bugünkü enflasyonun yarısına çok rahat düşürürüm. 1 sene sonra %10 enflasyona döner piyasa.

mikrofon uzatmışlar, o da yoldan geçen dayı gibi fikrini belirtmiş, kimse de "senin fikrinin ne önemi var?" dememiş. hükümet için kredi kartı bulunmaz nimet, kredi kartı kullanan vatandaş bilinçli tüketicidir, peşi sıra fişini de ister, harcamasını vergilendirir. her ne kadar bu kitle kendini muhalif olarak tanımlasa da hükümetin en büyük destekçisi ve düzenin devamının sağlayıcısı pozisyonundadır. diğer taraftan seçimde mührü alnıyla ampulün ortasına çakan kitlenin büyük çoğunluğu kayıt dışı alışveriş yapar, desteklediği düzenin aslında kuyusunu kazmış olur. dolayısıyla hükümet kendi kitlesinin harcamasından alamadığı vergiyi kendine düşman kitleden toplar, bu yüzden kredi kartını kısıtlıyor gözükür ama içten içe en sevdiği şeydir, kredi kartı olmasa kayıt dışı ekonomi katlanır, vergi toplayamayan bu hükümet 3 aya pılını pırtısını toplayıp kaçar.